6 Aralık 2019
Sayı: KB 2019/45

Sermayenin orta oyununu ancak sınıf mücadelesi bozar!
İşçi sınıfı gerçek gündemleriyle ilgilenmelidir
Suriye Anayasa Komitesi toplanmadan dağıldı
Türkiye’nin eğitip donattığı eli kanlı çete: ÖSO
Yaşasın işçilerin birliği, halkların kardeşliği!
Metal işçisi olası satışa karşı hazırlıklı mı?
TOMİS, işbirlikçi-ihanetçi sendikal düzene devrimci müdahaledir!
Asgari Ücret Tespit Komisyonu ilk toplantısını yaptı
DİSK’ten asgari ücret açıklaması
TKİP VI. Kongresi tutanakları… Sendikalar ve sendikal bürokrasiye karşı mücadelenin sorunları-3
Alman tekelleri ile Türk devletinin kirli silah ticareti
LSG Sky Chefs’te oyalama ve kandırmaca devam ediyor
Fete de L’Humanite Bretagne festivali gerçekleşti
Güney Amerika’da kadına yönelik şiddet ve protestolar
Kadına yönelik şiddet ve sendikalar
KCDP: Kasım ayında 39 kadın öldürüldü
Burjuva demokrasisinin iğreti seçme-seçilme hakkı
Komşu Kızı Adalet
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

KCDP: Kasım ayında 39 kadın öldürüldü

 

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu (KCDP) Kasım ayı raporunu açıkladı. Kasım ayında 39 kadının katledildiği belirtilen raporda cinayetlere ilişkin şu ifadeler yer aldı:

Kasım ayında öldürülen 39 kadının 11’inin kim tarafından öldürüldüğü tespit edilemedi, 11’i evli oldukları erkek, 2’si eskiden evli olduğu erkek, 1’i eskiden birlikte olduğu erkek, 4’i babası, 3’ü akraba/tanıdık, 2’si oğlu, 1’i kardeşi, 4’ü birlikte olduğu erkek tarafından öldürülmüştür.

Kadınlar en çok ateşli silahlarla, evlerinde öldürüldüğü belirtilen raporda katledilen kadınların çalışma durumuna ilişkin “Ulaşılabilen veriye göre kadınların 1’i bir işyerinde çalışıyor, 1’i çalışmıyor ve 37 kadının çalışma durumu bilinememektedir.”

6284 sayılı yasa etkin kullanılmıyor

Raporda, şiddet uygulayanlara uzaklaştırma, yakın koruma gibi birçok tedbiri düzenleyen 6284 sayılı yasaya ilişkin “Kasım ayında öldürülen kadınların 22’sinin koruma kararının olup olmadığı bilinmezken; 17 kadının herhangi bir uzaklaştırma veya koruma kararı bulunmamaktadır” ifadelerine yer verilerek, bu yasanın etkin bir biçimde uygulanmadığı kaydedildi.

Raporda, kadın cinayetleriyle birlikte Kasım ayında gerçekleşen cinsel şiddet ve çocuk istismarlarının aktarılmasının ardından Ayşe Tuba Arslan’ın katledilmesi şu ifadelerle yer aldı:

6284 etkin kullanılmadığı için Eskişehir’de uzaklaştırma kararı olan Ayşe Tuğba Arslan, ekim ayında önceden evli olduğu Yalçın Ö. tarafından sokak ortasında satırlı saldırıya uğramıştı; 40 gün yaşam mücadelesi veren Tuğba Arslan Kasım ayında öldü. Ayşe Tuğba Arslan’ın Yalçın Ö. hakkında Eskişehir Savcılığı’nın Ayşe Tuğba ile faili uzlaştırmaya zorladığı, son 2 yılda 23 kez suç duyurusunda bulunduğu ve yazdığı dilekçenin son satırını ‘Ben ölünce mi yardım edeceksiniz?’ cümlesiyle bitirdiği ortaya çıktı.”

Türkiye’de ve dünyada 25 Kasım

Türkiye’de 2019’un ilk 11 ayında en az 430 kadının öldürüldüğü belirtilen raporda, 24- 25 Kasım’da Kadın Meclisleri’nin çağrısıyla Manisa, Aydın, Çorum, İzmir, Giresun, Bursa, Isparta, İstanbul, Denizli, Ankara, Muğla, Malatya, Eskişehir, Kocaeli, Adana, Konya, Kütahya, Mersin, Trabzon, Sakarya, Düzce, Antalya ve Bolu’da eylemler yapıldığı ifade edildi.

25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü’nde dünyada yapılan eylemler ve kadına yönelik saldırılar şu şekilde ifade edildi:

Mexico City’de ‘Yaşamak İstiyoruz’ diyen 3 binden fazla kadın yürüyüş gerçekleştirdi...

Fransa’da açıklanan verilere göre geçtiğimiz sene 121 kadın evli veya birlikte olduğu erkek tarafından öldürülürken, 2019 senesinin başından beri 137 kadın erkek şiddeti sonucu öldü. Ancak Türkiye’de hükümetin bizim rakamlarımızdan düşük kadın cinayeti verileri açıklaması gibi Fransa’da da hükümet raporu bu sayının 117 olduğunu söyledi.

Uluslararası Kadına Yönelik Şiddeti Önleme Günü nedeniyle 10 binden fazla kişi Roma’da yürüdü. Resmi rakamlara göre 2018 yılında 142 kadın, 2017 yılında 123 kadın öldürüldü. Bu sayının 119’u evli olduğu erkek, erkek arkadaşı veya eskiden birlikte/evli olduğu erkek tarafından öldürüldü.

Şili’de sanatçı Daniela Carrasco katıldığı bir eylemde polis tarafından gözaltına alındı ve cinsel şiddete uğradıktan sonra bedeni demire asılı halde bulundu.

Avustralya Futbol Federasyonu ile Avustralya Profesyonel Futbolcular Sendikası arasında ülkenin milli takımında oynayan kadın ve erkek futbolcuların artık aynı maaşları alması konusunda bir anlaşma imzalandı. Anlaşma ayrıca oyuncuların eşit maaş almaları, reklam gelirlerinin iki takıma da eşit dağılımı, seyahatlerde kadınların da erkekler gibi ‘Business Class’da yolculuk edebilmelerini de içeriyor.”

Nadira’nın şüpheli ölümü

Raporun devamında kadın cinayetleri davaları hakkında bilgi verilirken “AKP’li Milletvekili Şirin Ünal’ın evinde şüpheli bir şekilde ölü bulunan Nadira’nın ölümü hala aydınlatılamadı. Son olarak araştırmalara göre Nadira’nın elindeki swap izinde, atış bulgularına rastlanmadığı belirtildi” ifadeleri kullanıldı.

 

 

 

 

Şule Çet cinayeti davasında karar

 

Ankara’da bir plazanın 20. katından itilerek katledilen Şule Çet’in ölümüyle ilgili davanın Ankara 31. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 4 Aralık’ta görülen 6. duruşmasında karar açıklandı.

Şule Çet’in cinsel saldırıya uğradıktan sonra, plazanın 20. katından itildiği yönündeki bilirkişi raporuna rağmen, Aksu ve Akand bu duruşmada da suçsuz oldukları iddialarını sürdürdü.

Çağatay Aksu’nun avukatı Levent Erkmen ile Berk Akand’ın avukatları Paşa Büyükkaya ve İskender Balkış, müvekkillerinin suçsuz olduğunu iddia ederek kamuoyu basıncının davaya etki ettiğini öne sürdü.

Savunmaların ardından mahkeme heyeti kararını açıkladı. Heyet oy çokluğu ile, Çağatay Aksu’nun cinayet, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve nitelikli cinsel saldırıdan cezalandırılmasına, Akand’a da aynı suçlara yardımdan ceza verilmesine karar verdi. Mahkeme heyeti Çağatay Aksu’ya “iyi hal indirimi” uygulayarak müebbet ve 12 yıl 6 ay hapis cezası, Berk Akand’a ise 18 yıl 9 ay hapis cezası verilmesine hükmetti.




Mamak’ta emekçi kadınlar buluştu

 

İşçi-Emekçi Kadın Komisyonları 1 Aralık’ta Ankara Mamak’ta bir buluşma gerçekleştirdi. Kadın sorununa dair yapılan belgesel gösteriminin ardından söyleşi düzenlendi. Söyleşide kadın sorununun tarihsel gelişiminden söz edilirken, kapitalist sistemin emekçi kadınları çok yönlü bir kuşatma altına aldığı vurgulandı. Sistem bütün emekçileri kölece yaşama koşullarına maruz bırakırken, emekçi kadınlar üzerinde uygulanan kirli politikaların, kadının hayatını daha fazla zorlaştırdığına değinildi.

Kadın cinayetlerinin, tacizin, tecavüzün, işçi kadınlar üzerindeki sömürünün her gün biraz daha arttığından, bununla beraber yargının yaptırımı olmaması bir yana, bu gibi uygulamaları adeta teşvik edici davranmasından söz edilirken, emekçi kadınların bütün bu sömürü koşullarına karşı birlik olması ve mücadele etmesi gerektiği belirtildi.