28 Temmuz 2020
Sayı: KB 2020/Özel-7

Devrimci alternatif sorumluluğu
Türkiye’nin Libya macerası ve emperyalist odaklar
CHP Kurultayı üzerine
Avukat Ezgi Önalan: Mücadelemizi sürdüreceğiz
Kıdem tazminatı saldırısına karşı mücadeleye!
TÜİK gerçekleri nereye kadar gizleyecek?
DEV TEKSTİL Genişletilmiş MYK Toplantısı gerçekleşti...
Kayseri'den işçiler: “Kıdem tazminatı için mücadeleye”
Tarihsel temelleriyle Türkiye’de dinsel gericilik - H. Fırat
AB’den 750 milyar avroluk yardıma onay
Mısır’dan asker gönderme, AB’den yaptırım kararı
Suriye’de Halk Meclisi seçimleri
ABD emperyalizmi battıkça saldırganlaşıyor
Afgan kadınlar adlarını istiyor
Kadın cinayetlerine karşı mücadeleyi yükseltelim!
Yasaklara, polis terörüne rağmen kadınlar sokaklarda
Doğayı ve yaşamı korumak için örgütlü mücadeleye!
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

 

“Kıdem tazminatı için mücadeleye”

 

Kıdem tazminatı fonuna karşı mücadeleyi büyütelim!

Kıdem tazminatının fona devri gerçekleşirse, başta iş güvencemiz büyük yara alır. Patronların bizleri işten çıkarmak için elleri güçlenir. Emeklilik hayal olur. Biz işçiler patronlar karşısında savunmasız kalırız. Örgütsüz ve vahşi çalışma koşullarının altında daha fazla eziliriz.

Kıdem tazminatının fona devri ya da hangi ad altında olursa olsun gaspının, yeniden gündeme getirilmesine işçi sınıfı olarak karşı koymalı, hep birlikte mücadele etmeliyiz. Kıdem tazminatı fonu sadece patronların işine yarar.

Güya işsizlik para fonumuz var. İşsiz kalınca bize destek için kurulduğu söylendi. İşsizlik fonundan yararlanmak için biz işçilerin önüne bir sürü şart koyan AKP iktidarı, işsizlik fonunu patronlara kullandırıyor. İşsizlik sigortası fonu yağmaya açılmış, sermayenin istediği gibi kullanmasına olanak yaratılmıştır. Şimdi hem işsizlik sigortası fonunu daha çok yağmalamak, hem kıdem tazminatını iç etmek için düğmeye basmışlardır. Bu nedenle Kıdem tazminatı fonunun gündeme getirilmesini asla kabul etmiyorum. İşsizlik sigortası fonunun yağmalanmasını da, BES’in zorunlu hale getirilmesini de kabul etmiyorum.

Biz işçiler birlik olur, mücadele edersek başımıza örülmek istenen çorap olan kıdem tazminatı fonunu da ve Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi saldırısını da engelleriz.

Erbosan’dan bir işçi

***

 

Kıdem tazminatı fonuna karşıyım!

Biz işçiler kıdem tazminatı fonuna karşıyız. Yapılması gereken fon kurmak değildir. Kıdem tazminatının tam güvenceye alınması için bize gerekli olan, kıdem tazminatını ödemeyen patronlara yaptırım uygulanmasıdır. İşsizlik sigortası fonunun yağmadan çıkarılmasıdır. BES’in iptal edilmesidir. Vergilerin çok kazanan patronlardan alınmasıdır. Asgari ücretin vergi dışı bırakılmasıdır.

Kıdem tazminatına dönük saldırı karşısında sendikalarımız genel greve gitmelidir. Bunun için sendikalı olan biz işçiler de yönetimlerimize baskı yapmalıyız. Üretimden gelen gücümüzü kullanmamıza engel olan, kıdem tazminatı fonu saldırısına destek veren patronların hizmetkarı sendika ve sendika yöneticilerini başımızdan defetmeliyiz.

Üyesi olduğum Hak-İş fona göz kırpıyor. Bu nedenle çok öfkeliyiz. Ama öfkeli olmak yetmez. Kıdem tazminatımızı korumak için bulunduğumuz fabrikalarda birleşmeli örgütlenmeliyiz. Kıdem tazminatı kırmızı çizgimizdir diyen DİSK vb. sendikalar da, söylediklerinin arkasında durmalıdırlar.

Merkez Çelik’ten bir işçi

***

 

Kıdem tazminatımızın gaspına
geçit vermeyeceğiz!

Tamamlayıcı Emeklilik adı altında kıdem tazminatımıza el uzatmalarını ellerimiz böğrümüzde izlemeyeceğiz. Sessiz kalmayacağız. Bir kez daha hatırlatmak istiyoruz. Adına ne koyarsanız koyun, kıdem tazminatımızda en küçük bir geriye gidişe izin vermeyeceğiz. Çünkü  kıdem tazminatımız iş güvencemizdir. Çünkü kıdem tazminatımız, patronların biz işçileri işten çıkarmasının önündeki en büyük engeldir. Çalışırken veya emekli olduğumuzda elimizdeki en önemli yasal güvencedir.

Kıdem tazminatı fonu ile biz işçilerin kaderleri, patronların olmayan insafına bırakılmak isteniyor. Kıdem tazminatı fonu yoluyla yeni işçi kıyımlarının önü açılır. İşsizlik artar.

Görüldüğü gibi AKP iktidarı kıdem tazminatını işçilere vermeyi değil patronlara yeni bir kaynak yaratmayı istiyor. Böyle bir haksızlık karşısında sessiz kalamayız, bu zorbalığa göz yumamayız. On yıllar önce işçilerin verdiği büyük mücadelelerle elde edilen bu hakkı korumak şimdi bizim için bir namus borcudur. Kıdem tazminatlarımız çalışma hayatında çocuklarımıza bırakacağımız mirastır. Yıllardan beri dile getirdikleri kıdem tazminatlarımızı fona devretme girişimlerini kabul etmiyoruz. 

Yataş’tan bir işçi