İçindekiler:

15 Eylül 2023
Sayı: KB 2023/15

Özgürlük ve gelecek mücadelesini büyütelim!
Saray rejiminden IMF destekli saldırı paketi
"Sanayinin organizasyonu" ve deprem
Su yok, hava yok, rant ihaleleri sürüyor!
Despot rejime "yeni Anayasa"
Kokuşmuş rejimde klikler çatışması
Saraya göre sefalet "psikolojik" bir mesele
Emekçiler su kıtlığıyla karşı karşıya
Tecridin hedefi tutsakları teslim almak
İş cinayetleri fiili mücadele ile durdurulabilir
Yıldızlar'ın imdadına sendikal bürokrasi yetişti
Metal işçileri hakkı olanı alacaktır!
Geçmişi olmayanın geleceği olamaz!
ABD G20'deki hakimiyetini sürdüremiyor
Emperyalist savaş 19 aydır sürüyor
Kim Jong Un ve Putin görüşmesi
Kerkük'te tırmandırılan gerilim
Gate Gourmet işçilerinden toplantı
Özgürlüğüne ve geleceğine sahip çık! Örgütlen!
Haklarımız için mücadeleyi yükseltelim!
"Filenin Sultanları"nın zaferinden yansıyanlar
Yaşamın ve kavganın yarısıyız!
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

 

154 bin metal işçisini kapsayan grup TİS süreci başladı...

Metal işçileri hakkı olanı alacaktır!

 

Yaklaşık 154 bin metal işçisini kapayan MESS ile yetkili sendikalar arasındaki TİS süreci başlamış durumda. İşçi sınıfının düşen alım gücü, artan enflasyon ve hayat pahalılığı, ağırlaşan kölece çalışma koşullarında girdiğimiz sözleşme sürecinin çok önemli dinamikler barındırıyor. Metal işçilerinin bu süreçte kazanımla çıkmasının sınıf mücadelesi açısından önemi ortadadır.  İşçi Emekçi Birliği olarak da bu bakış ve sorumluluk duygusu ile sürecin ve mücadelenin parçası olacağımızı ilan ediyoruz.

TİS hakkı işçi sınıfının mücadelelerle kazandığı bir haktır. Sermayenin karşısına örgütlü ve ortak taleplerle çıktığı, hakkı olanı almak için mücadele ettiği süreçlerdir. Son yıllarda gerek MESS’in dayatmaları, gerek AKP hükümetinin baskı ve tehditleriyle, grev yasaklarıyla gerekse de sendikal bürokrasinin sermayenin hizmetindeki rolüyle sözleşme süreçleri işçi sınıfını en aza razı etme, boyun eğdirme süreçlerine çevrilmek istenmektedir. Ancak, 2015 Metal Fırtına da olduğu gibi metal işçisi bu şer üçlüsünün iş birliğini bozacak güce sahiptir. Zayıf olan ise maalesef ki, bilinç ve örgütlülük düzeyidir.

Bu zayıflık, söz-yetki-karar hakkını kullanamamasına, inisiyatifi eline alamamasına neden olmaktadır. Metal işçilerinin yapması gereken açıktır. Taban örgütlülüklerini kurmak, örgütlü bir güç olarak emeğine sahip çıkmaktır. Yasal engellemelere, yasaklara, baskı ve tehditlere karşı kendi meşruluğuna güvenmeli, fiili meşru mücadele hattında ilerlemelidir. Mücadeleyi eline alamayan metal işçileri sefalet sözleşmelerine boyun eğdirilecektir. Metal işçileri hoşnutsuzdur, tepkilidir, kölece çalışma koşullarında asgari ücret düzeyinde maaşlara mahkûm edilmektedir.

Ancak daha şimdiden birçok fabrikada metal işçileri tepkilerini ortaya koymaya başlamıştır. Yemekhane eylemlerinden sendika istifa seslerinin yükselmesine, taslağı tanımıyoruz haykırışlarından kendi taleplerini ortaya koymalarına kadar metal işçileri hareketlenmektedir. Açıklanan taslaklar hoşnutsuzluğu arttırmıştır.

Metal işçileri hangi sendikaya üye olursa olsun bir araya gelmeli ortak talepler etrafında kenetlenmelidir. İnsanca yaşamaya yeten ücret talebini yükseltmelidir. Yetkili sendikaların açıkladığı yoksulluk sınırını bile geçmeyen zam oranları metal işçilerinin ihtiyaçlarına yanıt vermekten uzaktır. Metal işçilerinin ek zam talebi yok sayılmıştır. Ön zam veya mahsuplaşma adı altında geçiştirilmeye çalışılmıştır. Metal patronları başta olmak üzere sermayedarlar kâr rekorları açıklarken milyonlara reva görülen sefalet kabul edilemezdir. 

İşçi sınıfı sermayeden daha çok vergi vermektedir. AKP hükümetinin vergi dilimlerindeki ayak oyunları ile işçiler yıl içinde üç defa vergi dilimi değişmekte, %27’lik gelir vergisi ödemektedir. Metal işçileri vergi oranlarının sabitlenmesini, maaşların brütten değil netten hesaplanmasını istemektedir.

TÜİK’in gerçeği yansıtmayan enflasyon rakamlarının sözleşme sürecinde maaşların erimesine neden olduğu ortadadır. Hiç kimsenin TÜİK’e güveni kalmamıştır. Metal işçileri gerçek enflasyon rakamlarının sözleşmede esas alınmasını talep etmektedir.

Metal işçileri adına bir sözleşme imzalanacaksa, metal işçilerinin onayı olmadan imzalanmamalı, tüm sözleşme görüşmeleri açık olmalı canlı yayınlanmalıdır. Metal işçileri sendikal bürokrasinin ayak oyunlarına karşı uyanık olmalı, inisiyatifi eline almalıdır. Şimdiden eylemlere başlanmalı, üretimden gelen güç kullanılmalı, grev yasaklarına karşı hazırlık yapılmalıdır.

Metal Grup TİS süreci sadece metal işçilerini değil, tüm işçi emekçileri ilgilendirmektedir. Sınıf mücadelesi bir bütündür. Kazanılan her hak, öyle ya da böyle tüm işçi sınıfının kazanımı olacaktır. Bu sürece bu bakışla bakmalı, metal işçilerinin kazanması için elimizden geleni yapmalıyız. Eylemli dayanışmayı yükseltmek, bulunduğumuz alanlarda metal işçilerinin mücadelesine omuz vermek önemli bir yerde durmaktadır.

Bizler sadece destekçi değil, bu sürecin parçası olacağız. İşçi Emekçi Birliği olarak metal işçilerinin kazanması için emek harcamaktan geri durmayacağız.

İşçi Emekçi Birliği

Eylül 2023

 

 

Kayseri’de Harb-İş üyesi işçilerinin eylemi

 

Savunma sanayi işçileri, sendikalarının çağrısı üzerine Kayseri Kent Meydanı’nda bir araya geldi. İşçiler düşük ücretlere, ücretler arasında eşitsizliğe, vergi adaletsizliğine, Türk-İş’in suskunluğuna vb. karşı tepkilerini ortaya koydular. Yaklaşık 500 işçi protesto eylemine katıldı. İşçilerin coşkusu alanın her yanına yansıdı. İşçiler eylem boyunca “Direne, direne kazanacağız!”, “Susma sustukça sıra sana gelecek!”, “İşçiler burada, Türk-İş nerede?”, “Türk-İş uyuma işçine sahip çık!” şiarlarını coşkuyla haykırdılar.

Basın açıklamasını Harb-İş Kayseri Şube Başkanı okudu. Şube başkanı ücret ve vergi adaletsizliğini eleştirdi. Eriyen ücretler nedeniyle savunma sanayi işçilerinin asgari ücretin bir tık üstünde maaş aldığını söyleyen şube başkanı, “Tank yapan biz, uçak tamir eden biz, gemi yapan biz, bu nasıl bir düzendir? Taleplerimiz kabul edilinceye kadar sesimizi yükseltmeye, haykırmaya, mücadele etmeye devam edeceğiz” dedi.

Basın açıklamasına DİSK Dev Yapı İş, Kayseri İşçi Birliği ve BDSP destek verirken, reformist yapılar, KESK ve DİSK’e bağlı diğer sendika temsilcileri eylemden haberdar olmalarına rağmen bırakın üyelerini eyleme katmayı, yönetici sınırlarında da olsa eyleme ilgi göstermediler.

Eylem alanında bulunan işçiler Harb-İş Genel Merkezi’ne dönük tepkilerini dile getirdiler. Tepkilerin hedefinde Harb-İş Genel Merkez yönetimi vardı. İşçilerin sendika değiştirme düşüncesini dile getirmeleri yaşanan huzursuzluğun vardığı boyutu gösterdi.

Savunma sanayi işçilerinin tepkisi önemlidir. Zira tüm sendikalarda olduğu gibi Harb-İş’te de sarı sendikacılar işçi haklarını savunmadılar. Tabanda işçilerin birliğini sağlamak yerine sosyal demokratlık, ülkücülük, din ve laiklik temelinde bölünmeyi örgütlediler. Eşit iş yapan işçilerin eşitsiz ücret almalarına göz yumdular. Örneğin 89 bahar eylemlerinde kıdemli isçilere yapılan zamlar işçileri bölmeye yönelikti. Gelinen yerde Harb-İş üyesi işçilerin ücretleri eridikçe eridi. Tek kaybeden işçiler oldular. 

Ekonomik temelde Harb-İş üyesi işçilerin eylemleri artıyor. Özelikle geleceksizlik kaygısı büyüyen genç işçiler eylemlerin dinamosu olarak öne çıkıyorlar. Kayseri eyleminin ana gövdesi de genç işçilerden oluşuyordu. Kayseri’deki eylem dahil tüm eylem kararlarını Harb-İş yönetimi tabanın zorlamasıyla aldı.

Eylemlerin protestocu sınırlarda kalması Genel Merkez’in isteğidir. Eylemlerde dile getirilen “eşit işe eşit ücret”, “vergide adalet” gibi taleplerin kazanılması için daha kararlı bir mücadelenin verilmesi gerekiyor. Bunun için söz, yetki ve kararın tabanda olacağı sendikal işleyişin sağlanması, Harb-İş üyesi işçilerin tabanda birleşmesi, hakları ve gelecekleri için mücadeleyi büyütmesi gerekiyor.

Kayseri İşçi Birliği