İçindekiler:

25 Ekim 2023
Sayı: KB 2023/17

Filistin halkıyla eylemli dayanışmayı büyütelim!
İşgale direnen Filistin halkının yanındayız!
Filistin direnişinden Siyonist rejime darbe!
AKP ile Siyonist İsrail arasındaki dostluk
Siyonistlerin Gazze Barbarlığı sürüyor
Gazze'yi yıkım savaşı sürüyor
BDSP'den Filistin Direnişi semineri
Dört bir yanda Filistin halkıyla dayanışma eylemleri
Kürt halkına ve hareketine karşı yeni bir savaş ilanı
Erdoğan iktidarı IMF'den alkış aldı
İşçilerin payına sefalet düştü
Filistin Sorunu ve Direniş'in sorunları
Gazze'nin aynasında Batılı emperyalistler
İsrail bir apartheid ve terör devletidir!
Çözülmesi engellenen Filistin sorunu
"Geçmişiyle hesaplaşan" Almanlar yol ayrımında
Kralların sarayında atılan manşetlerin "özgürlüğü!"
Kahire Zirvesi gerçekleştirildi
Almanya Filistin eylemlerini yasaklıyor!
Dünyada dayanışma eylemleri
Yurtdışında 25. yıl gecesine çağrı
Kuşak ve Yol Girişimi Uluslararası İşbirliği Zirvesi
Yaşasın işçilerin birliği, halkların kardeşliği
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

 

Kapitalistler karlarını katlarken...

İşçilerin payına sömürü ve sefalet düştü!

 

İşçileri vahşi kapitalizm koşullarında çalıştırarak açlık ve yoksulluğa mahkum eden kapitalistler, bu sayede kârlarını katlamaya devam ediyor. AKP-MHP rejimi asgari ücreti “ortalama ücret” haline getirip açlık sınırı altında sabitlerken, zam yağmurlarıyla enflasyonu da tırmandırıyor. Bu koşullarda alım gücü her geçen gün düşen işçi sınıfı bırakın yoksulluk sınırını, açlık sınırının dahi altına çekilen ücretlerle sefaletin derin kuyusuna itiliyor.

İşiler cephesinden sefalet her geçen gün derinleşirken onların emek-gücünü sömüren, sağlıkları ile yaşamlarını hiçe sayan sermayenin asalak kodamanları ise kârlarına kâr katmaya devam ediyorlar. İstanbul Sanayi Odası (İSO) tarafından 2022 verileri üzerinden hazırlanan Türkiye’deki ilk 500 şirket sıralamasına baktığımızda, iki sınıf arasındaki uçurumun giderek derinleştiği gerçeğini bir kez daha görmüş olduk.

Tekellerin kârı iki katına çıktı

İSO 500 listesine göre; üretimden satışlar 2022 yılında yüzde 119 oranında artarak 2 trilyon 48 milyar liradan 4 trilyon 485 milyar liraya çıktı. Sıralamada önemli değişiklikler olmazken TÜPRAŞ üretimden satışlarda 418,4 milyar lirayla ilk sırada yer aldı. 2021’de üçüncü sırada yer alan Star Rafineri 189,2 milyar lirayla ikinci sıraya yükselirken ikinci sırada yer alan Ford Otomotiv ise 140,1 milyar lira ile üçüncü sıraya geriledi. İstanbul Altın Rafinerisi (İAR) 87,8 milyar lira ile dördüncü, Ereğli Demir ve Çelik 69,5 milyar lirayla beşinci, İskenderun Demir ve Çelik 66,9 milyar lirayla altıncı, Toyota Otomotiv 65,9 milyar lirayla yedinci, Arçelik 64,1 milyar lirayla sekizinci, Oyak-Renault 62,7 milyar lirayla dokuzuncu, Tofaş ise 59,8 milyar lirayla onuncu sırada yer aldı.

Araştırmada, ilk 50 içerisinde yer alan şirketlerin İSO 500 arasındaki yüzde 50 bandında seyreden ağırlığının ise yüzde 52’ye çıktığı, ilk 100’ün payının ise yüzde 65’lere çıktığı belirtildi. Sıralamada 100-200 arasında kalan şirketlerin İSO 500’deki ağırlığı yüzde 14,4 olarak açıklanırken, geriye kalan 300 şirketin ise yüzde 20,6’lık pay aldığı görülüyor. Özetle, en büyük tekellerin payındaki artış diğerlerine oranla daha fazla oldu.

İlk 500 içerisinde yer alan şirketlerin borçlarının payı yüzde 70,7’den yüzde 64,3’e gerilerken; öz kaynakların payı yüzde 29,3’ten yüzde 35,7’ye çıktı.

İşçi-emekçiye zam furyası, tekellere ihracat pastası

Yansıyan rakamlara dikkatli bakıldığında AKP-MHP rejiminin kapitalistler lehine izlediği ekonomik politikalar neticesinde TL’nin büyük oranda değer kaybetmesi de tekelci burjuvazinin işine yaramış görünüyor.

2022 yılındaki ihracat oranlarına baktığımızda toplamdaki artış yüzde 12,9’a yükselerek 254 milyar doları aştı. Sadece İSO 500 listesindeki şirketlerin ihracatı ise aynı dönemde yüzde 14,1’lik artış göstererek 98 milyar dolar seviyelerine tırmandı.

İşçi ve emekçiler TL’nin değer kaybetmesi ve her gün zam furyalarıyla boğuşmak zorunda kalırken görüldüğü üzere Türkiye sanayi ihracatı içindeki payı yüzde 39.8 olan İSO 500 içerisinde yer alan bu kodamanlar pastadan aldıkları payı arttırmaya devam etmişler.

Maaşlar eridi, iş yükü arttı

İSO 500 listesinin ilk sıralarında yer alan birkaç şirkete bakıldığında elde ettikleri bu servetin gerisinde nasıl bir vahşi sömürü düzeninin yattığı görülmektedir.

Listenin ilk sırasında yer alan Tüpraş, AKP tarafından, neredeyse bir yıllık kârı karşılığında Koç Holding-Shell ortaklığına satılmıştı. 2013 yılından itibaren tek sahibi Koç Holding olan Şirket, net kâr ve ciro oranlarıyla dünyanın 30’uncu, Avrupa’nın ise 7’inci büyük şirketi konumundadır. Ancak çalıştırdığı 4500 dolayında işçinin aldıkları maaş günden güne erimekte ve gelinen yerde yoksulluk sınırının altında seyretmektedir. İnsanca yaşamaya yeten bir ücret isteyen işçilerin taleplerini yok sayan şirket, enflasyonun yüzde 100’leri aştığı koşullarda işçilere yüzde 50’lik bir zammı dayattı.

Listede üçüncülükten ikinciliğe yükselen Star Rafineri ise daha inşaat sürecinde iken yaygın taşeronlaştırma, ücret gaspları, iş kazaları ile sık sık gündeme gelmişti. Sonrasında ise çalıştırdığı işçilere dayattığı düşük ücretlerle işçilerin tepkisini çekmişti. Mart 2023’te imzalanan TİS öncesinde işçilere yüzde 25’lik komik bir zam dayatan şirket yönetimi sendika ile yüzde 50 oranında zamma imza attı. Artan enflasyon karşısında bu zam aslında ücretlerin reel olarak erimesi anlamına gelse de şirketin bu oranı vermesinin arkasında başka hesaplar vardı. Petkim ile Star Rafineri’nin entegrasyonu da bu TİS ile kabul edilmiş oldu. Böylelikle iki işletmeyi de toplam 1200 işçi ile çalıştırmayı hesaplayan şirket yönetimi daha düşük ücretlerle daha fazla iş yükünü işçilerin sırtına yüklemeyi hedefliyor.

Fort Otomotiv’de ise yıllardan beri çalışan işçilerin maaşları yeni giren işçilerle aynı seviyeye düşürülerek neredeyse asgari ücretle eşitlendi. 2015 Metal Fırtınası’nda olduğu gibi işçiler bu sene başında da dayatılan sefalete tepki göstererek ek zam talebini dile getirmişlerdi.

***

Bu birkaç örnek, İSO 500 listesinin tepesinde yer alan şirketlerin elde ettikleri azami kârları azgın bir sömürüye borçlu olduklarını gösteriyor. Kapitalist sistemin işleyişine uygun olarak daha fazla büyüme, daha fazla kâr hırsıyla hareket eden sermaye kodamanları, hedeflerine ulaşmak için işçileri daha fazla sömürüyor, daha düşük ücretlerle daha çok çalışmaya zorluyorlar.

Kapitalistler ve onların hizmetindeki AKP-MHP rejimi bilinçli ve planlı bir şekilde vahşi kapitalizmin çarklarını çeviriyorlar. İşçi sınıfının bu çarkları kırmak için bilinçli ve örgütlü bir şekilde mücadele etmesi gerekiyor. İşçiler artık bu aşağılık sisteme karşı mücadele etmekten başka çıkar yol olmadığının farkına varmalı ve buna uygun bir mücadele geliştirmelidirler.