İçindekiler:

25 Ekim 2023
Sayı: KB 2023/17

Filistin halkıyla eylemli dayanışmayı büyütelim!
İşgale direnen Filistin halkının yanındayız!
Filistin direnişinden Siyonist rejime darbe!
AKP ile Siyonist İsrail arasındaki dostluk
Siyonistlerin Gazze Barbarlığı sürüyor
Gazze'yi yıkım savaşı sürüyor
BDSP'den Filistin Direnişi semineri
Dört bir yanda Filistin halkıyla dayanışma eylemleri
Kürt halkına ve hareketine karşı yeni bir savaş ilanı
Erdoğan iktidarı IMF'den alkış aldı
İşçilerin payına sefalet düştü
Filistin Sorunu ve Direniş'in sorunları
Gazze'nin aynasında Batılı emperyalistler
İsrail bir apartheid ve terör devletidir!
Çözülmesi engellenen Filistin sorunu
"Geçmişiyle hesaplaşan" Almanlar yol ayrımında
Kralların sarayında atılan manşetlerin "özgürlüğü!"
Kahire Zirvesi gerçekleştirildi
Almanya Filistin eylemlerini yasaklıyor!
Dünyada dayanışma eylemleri
Yurtdışında 25. yıl gecesine çağrı
Kuşak ve Yol Girişimi Uluslararası İşbirliği Zirvesi
Yaşasın işçilerin birliği, halkların kardeşliği
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

 

Dünyada Filistin halkıyla dayanışma eylemleri

 

Siyonist İsrail rejiminin Filistinli direniş güçlerinin gerçekleştirdiği eylemi bahane ederek Gazze’de işlediği savaş suçları günden güne ağırlaşıyor. Batılı emperyalistlerin desteğini de arkasına alan Siyonistlerin saldırıları soykırıma dönüşüyor. 17 Ekim gecesi Gazze’deki hastaneyi bombalayarak 500’den fazla kişiyi katletmeleri, emperyalist/Siyonist güçlerin barbarlıkta sınır tanımadıklarını birkez gösterdi. İsrail’in savaş suçlarına kalkan olan batılı emperyalist devletler kendi ülkelerinde ise polis terörü estirerek eylemleri yasakladılar. Ancak tüm yasaklara ve medya tekellerinin gerçekleri çarpıtmasına rağmen yüzbinlerce kişi dünyanın dört bir yanında Filistin halkıyla dayanışma eylemlerine katıldı.

ABD

Binlerce eylemci, direnen Filistin halkı ile dayanışmak için ABD’nin başkenti Washington’da toplandı. İsrail saldırılarında ölü sayısı artmaya devam ederken Beyaz Saray’ın önünden geçen kitle «Özgür Filistin!” sloganları attı. Ülke genelinde ise Los Angeles, New York ve Arap nüfusun yoğun olduğu Dearborn ve Michigan kentleri başta olmak üzere, birçok kentte Siyonist İsrail’in vahşi saldırıları protesto edildi. Eylemlere katılan kitleler Filistin’e destek verdi.

İngiltere

Binlerce emekçi, cumartesi günü Londra’nın merkezinde yürüyüş yaparak, İsrail’in Gazze Şeridi’ne uyguladığı ablukaya son vermesi çağrısında bulundu. Filistin bayrakları ve “Özgür Filistin!” yazılı pankartlar taşıyan eylemciler, Oxford Circus yakınında toplanarak İngiltere Başbakanı Rishi Sunak’ın resmi konutu ve ofisi olan Downing Street’e doğru ilerledi.

Birleşik Krallık’ta, polisin Hamas’a destek veren herkesin tutuklanabileceği yönündeki küstahça tehditlerine rağmen Londra’nın yanı sıra kuzey İngiltere’de Manchester, İskoçya’da Edinburgh ve Glasgow gibi kentlerde düzenlenen mitinglerde Siyonist rejim protesto edildi. 

Almanya

Berlin’de toplanan yaklaşık 1000 kişilik kitlenin eylemi polis tarafından yasaklandı. Demokratik haklarını savunarak yasağa karşı gelen göstericilerin bir kısmına polis saldırdı. İsrail’in işlediği savaş suçlarının arkasında duran Alman hükümeti, demokratik haklarını kullanmak isteyenlere şiddetle saldırarak gösteri hakkını ayaklar altına aldı.

Frankfurt’ta da cumartesi günü yapılmak istenen Filistin halkıyla dayanışma eylemleri yasaklandı. Köln ve Düsseldorf’ta ise eylemlere şimdilik saldırılmadı. Gazze’de hastanenin bombalanması üzerine Köln ve Berlin’de eylem çağrıları yapıldı.

Fransa

Perşembe günü Paris’te Filistin halkına destek amacıyla düzenlenen “yasaklı mitingi” dağıtmak için Fransız polisi göz yaşartıcı gaz ve tazyikli su kullanarak saldırdı. Macron’un İçişleri Bakanı, Filistin halkıyla dayanışma eylemlerini, “kamu düzeninde rahatsızlık yaratabileceğini” öne sürerek yasaklamıştı.

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, savaş suçları işleyen Siyonistlerin safında yer almakla kalmıyor, eylemleri yasaklayarak Filistin halkını hedef alan soykırımcı saldırının protesto edilmesini de engellemeye çalıyor. Ancak yasaklara rağmen kitleler Fransa’da sokaklara çıkarak Filistin halkıyla dayanışma şiarlarını yükseltiyorlar. 

Hollanda

Pazar günü binlerce kişi Filistin’e destek vermek amacıyla Hollanda’nın başkenti Amsterdam sokaklarında yürüdü. Eylemciler Amsterdam›ın merkezindeki meydanı Filistin bayrakları ve «Özgür Filistin!”, “Savaşı durdurun!” ve “Gazze’ye saldırıyı durdurun!” yazılı pankartlarla doldurdu. Yürüyüşün başlangıçta Amsterdam’ın eski Yahudi mahallesinde bitmesi planlanmıştı. Ancak bu eylem, “çatışmayı önlemek” adı altında bir hafta boyunca yasaklandı.

İtalya

Başkent Roma’da düzenlenen eylemde dev bir Filistin bayrağı taşıyan göstericiler İsrail’in katliamlarını protesto etti. Filistin halkıyla dayanışma sloganları atan göstericilere polis saldırdı. Polis saldırısına karşı direnen eylemcilerden bazıları gözaltına alındı.

Yunanistan

Başkent Atina ve Selanik gibi büyük şehirler başta olmak üzere, Yunanistan’ın dört bir yanında Filistin halkıyla dayanışma eylemleri gerçekleştirildi. Hastane saldırısının ardından Selanik’teki köprü üzerinden Filistin bayrağı sallandıran göstericiler, dayanışma eylemlerini çoğaltma çağrısında bulundu. Hafta boyunca Yunanistan genelinde demokratik kitle örgütleri, siyasi partiler ve gençlik örgütleri eylemlere devam edeceklerini açıkladı.

Yunanistan’da önümüzdeki günlerde yeni eylemler yapılması planlandığı bildirildi: Atina, Zakintos, İkaria, Kefalonya, Larissa, Midilli, Nafplio, Patras, Pyrgos ve Siros’ta 19 Ekim Perşembe günü; Selanik, Agrinio, Arta, Dedeağaç, Volos, İkaria, Kavala, Korfu, Gümülcine, Korint, Preveze, Ptolemaida, Sakız Adası›nda 20 Ekim Cuma günü; Vathi, Samos, Drama, Seres ve Kozani’de ise 21 Ekim Cumartesi günü eylemler gerçekleştirilecek. 

 

 

İsrail’de “esirleri geri getirin” eylemleri

 

Irkçı-Siyonist rejimin işgalci ordusu Gazze’de savaş suçları işlemeye devam ederken, İsrail’de gösteriler başladı. Tel Aviv ve Kudüs’te düzenlenen gösterilerde savaşın durdurulması ve esirlerin geri getirilmesi talepleri dile getirildi. Gösteriler İsrail toplumunda savaşa dair yarılmanın göstergesi olarak değerlendiriliyor.

Savaş histerisinin toplumu da etkileyecek şekilde yayıldığı koşullarda eylemlerin başlaması Siyonist rejimin içeride de açmazlarla karşı karşıya olduğunu gösteriyor. Eylemlerde yakınları Gazze’de esir tutulan ailelerin rolü olsa da cumartesi akşamı Tel Aviv’de yapılan eylemin kalabalık olması, savaşın durdurulmasını isteyenlerin ailelerden ibaret olmadığını gösterdi.

İsrail ordusunun Gazze’yi histerik bir şekilde bombalamasından dolayı esir askerler de ölüyor. Hamas’ın askeri sözcüsü tarafından yapılan açıklamaya göre 13 İsrail askeri bombardımandan dolayı hayatını kaybetti. Saldırılar devam ettikçe ölen esir askerlerin sayısının artmasından endişe eden aileler, esir değişimi için savaşın durdurulmasını talep ediyor.

Netanyahu başkanlığındaki dinci-faşist hükümet gösterilerden rahatsız olsa da ailelerin taleplerini dikkate almadı. Gösterilerin devam etmesi ve katılımın artması durumda ise hükümet daha da sıkışacak. Buna karşın Siyonist rejimin şeflerinin içine girdikleri savaş suçları işleme histerisinin dineceğine dair hiçbir somut veri görünmüyor.

***

Bu arada Gazze’ye kara saldırısı düzenleme konusunda Siyonist rejimin şefleri arasında görüş farklılığı olduğuna dair, İsrail medyasında çok sayıda haber veya yorum da yayınlanıyor. Bir kesim esirleri gözden çıkarıp saldırının başlamasını savunurken, diğer bir kesimin ise İsrail ordusunun ağır kayıplar vermesinden çekindiği için verili koşullarda kara saldırısına karşı çıkıyor.

İsrail’deki iç gerilimler bunlardan da ibaret değil. Gazze Şeridi çevresindeki Yahudi yerleşimlerinin boşaltılmasıyla göç edenlerin sorunları çözülmemişken, olası bir savaşa hazırlanan Siyonist rejim Lübnan sınırına yakın bölgelerdeki Yahudi yerleşimlerini de boşalttı. Bu ise göç edenlerin barınma sorunu yaşamasına neden oldu. Gasp edilmiş Filistin topraklarına kurulan yerleşimleri boşaltanların bir kısmı otel, okul gibi binalara yerleştirilirken bir kesimi için ise hükümetin çadır kuracağı belirtildi.

Siyonist rejim, Filistin topraklarını gasp etmenin bir aracı olarak kullandığı Yahudi yerleşimlerinde ikamet edenlere belli ayrıcalıklar tanıyor. Zira aksi durumda pek az kişi orada ikamet etmek isterdi. Genelde fanatik ırkçı-dincilerden oluşan yerleşimciler, ayrıcalıklarını yitirip barınma sorunu ile karşı karşıyla kalınca Netanyahu hükümetine tepki göstermeye başladılar. “Hem bizi korumadınız hem barınma sorunumuzu çözmüyorsunuz” diyerek hükümeti protesto ediyorlar. İçeride yaşanan sorunların artması rejimin açmazlarını derinleştirse de Tel Aviv’deki şeflerin savaş histerisinden kurtulmaları kolay görünmüyor. Hele de ABD ile batılı emperyalistlerin koşulsuz desteği devam ederken.