15 Mayıs'04
Sayı: 2004/19 (11)


  Kızıl Bayrak'tan
  Emperyalist NATO Zirvesi'ne geçit vermeyelim!
  Genelkurmay, NATO'dan gelecek taleplere karşılık verebilmek için yeni düzenlemelere başladı...
  Emperyalist NATO Zirvesi'ne karşı etkin ve başarılı bir kampanya için!
  Fason YÖK yasası meclisten geçti...
  İşbirlikçilerin yanında yeralanlar "Denizler'in mirasını" sahiplenemezler!
  1 Mayıs'ın aynasından dayanaksız hayaller
  Belediye toplusözleşmelerinde esnek çalışma dayatması...
  Emperyalist NATO müdahalesi için hazırlanan zemin... "Bosna trajedisi" nasıl yaratıldı?
  Irak'ta dünyaya sırıtan emperyalizmin kanlı dişleridir!
  Küstah haydut takımı Iraklılar'dan özür diliyor...i
  Irak'ta işkence yaygın ve sistematik...
  Diyarbakır, Guantanamo ve Ebu Garip...
  SHP solculuğu
  Küba'ya karşı yeni provokasyon
  Dünya Bankası Kongo'da yağmur ormanlarını yağmalıyor
  Fransa'da büyüyen sözde "anti-semitizm"!..
  Ekim Gençliği'nden...
  Bültenlerden...
  Kürdistan'daki siyasal akımlar-2
  Ya dünyamız dev bir çöplüğe dönüşecek, ya da kapitalizm tarihin çöplüğüne gömülecek!
  Direniş: Yaşama sanatı!
  Emperyalist saldırı, BOP ve NATO Zirvesi
  Mücadele postası

Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın



 
Emperyalizme karşı mücadeleyi ve direnen halklarla dayanışmayı yükseltelim!..

Emperyalist NATO Zirvesi’ne geçit vermeyelim!..

İşçiler, emekçiler, gençler!

NATO’ya üye emperyalist haydutlar 28-29 Haziran’da ülkemizde bir zirve düzenliyor. Katiller İstanbul’a geliyor! Sermaye devleti aylar öncesinden başlayan hummalı bir hazırlık içinde. Daha şimdiden ülkenin dört bir yanında olağanüstü önlemler alınıyor. Başta CİA olmak üzere yabancı istihbarat örgütleri ve ajanlarının bizzat içinde yer aldığı bu hazırlıklar ilerleyen günlerde daha da tırmanacak; şehirler, meydanlar, yollar, köprüler halka kapatılacak; okullar erken tatil edilecek; yasaklarla, baskınlarla ülkenin dört bir yanında terör estirilecek. İstanbul halka kapatılırken, barbarlar, eli kanlı katiller “misafir” diye ağırlanacak! Tıpkı Bush’un Londra ziyaretinde olduğu gibi binlerce resmi katile öldürme izni verilecek.

Yapılan olağanüstü hazırlıklar, bu korku, bu telaş ve bunca tedbir boşuna değil elbette. Haydutların İstanbul zirvesi, artan saldırılar karşısında boy veren direnişleri bastırmanın yol ve yöntemlerini tartışmak için yapılıyor. Katiller, NATO’nun vurucu gücünü artırmak ve işgallerin önündeki engelleri kaldırmak, bu konuda ortaya çıkan aralarındaki anlaşmazlıkları çözmek için biraraya geliyorlar. Bu, tüm dünyada emperyalist işgal ve terörün tırmanması, sömürü ve zorbalığın artması demektir.

Bu kokuşmuş düzen, baskı, şiddet ve zor olmadan ayakta duramaz. Bunun için kendi ulusal ordularıyla yetinmiyor, güçlerini birleştirmek, kurdukları savaş örgütlerini daha da tahkim etmek yoluna gidiyorlar. NATO’yu, Avrupa Birliği Ordusu’nu daha fazla güçlendirmeleri, olağanüstü ölçülerde silahlandırmaları bundandır. Korktukları işçi ve emekçilerdir, direnen halklardır! Korkuları, sömürü ve zulüm üzerine kurdukları kapitalist düzenin cila tutmaması; İMF, DB, DTÖ, G-8’lerin sosyal yıkım programlarının ve ağır sömürü politikalarının her geçen gün daha fazla tepkiye konu olmasıdır. Emperyalist işgal karşıtı direnişin daha da güçlenmesinden, savaş batağına saplanmaktan korkuyorlar. Yarattıkları kan denizinde boğulmaktan korkuyorlar!

İşçiler, emekçiler!

NATO tüm dünyada sermayeye sömürü güvencesi yaratmak, buna karşı direnişleri ezmek üzere kuruldu. Sermaye NATO gibi örgütlere sahip olmanın verdiği güvenle sefalet ücretlerini, kölece çalışma koşullarını, grev ve örgütlenme yasaklarını, özelleştirmeleri, devlet terörünü pervasızca dayatıyor. Türk burjuvazisi başı sıkıştığında yardıma çağırmak ve uşaklık karşılığında bir takım kırıntılardan yararlanmak için NATO’ya üye oldu. Kriz içinde debelenen sermaye iktidarı yeni görevler talep etme, üç-beş milyar dolar karşılığında gençlerini bölge halklarının üzerine salma hesaplarını bu zirvede artık bir sonuca bağlamayı hedeflemektedir. Katilleri ülkemizde ağırlama cüreti ve ihtiyacı buradan geliyor.

ABD, saplandığı Irak bataklığından NATO’yu devreye sokarak kurtulmaya çalışıyor, bu savaş ve terör örgütünü kullanarak Ortadoğu’yu işgal projesini hayata geçirmeye çalışıyor. Ve bu projede Türkiye’ye kanlı ve kirli bir rol biçiyor. İşbirlikçi sermaye iktidarı, “model ülke”, “ulusal çıkarlar” edebiyatını kullanarak bu göreve hazırlanıyor. Bu zirve bu kirli hesaplara hizmet ediyor.

Kardeşler!

Şimdiye kadar yaptıkları yapacaklarının teminatıdır. Kanlı geçmişleri, geleceklerinin aynasıdır. İşgalcilerin, katliamcı katillerin özgürlük ve demokrasi getirdiği nerede görülmüştür? Nerede çiçeklerle karşılandılar? Zorbalıkla girdikleri hangi toprak parçasında tutunabildiler? Vaadettikleri hangi sözü tuttular, hangi temel soruna çözüm getirdiler? Basına çok az bir kısmı yansıyan Afganistan’daki, Irak’taki haber ve görüntülere bakın! Herşey gözlerimizin önünde olup bitiyor. Sonunu ilan ettikleri tarih, dünyanın dört bir yanındaki direnişlerle yazılıyor.

Ülkemizde ve dünyada gittikçe daha da keskinleşen açlık ve sefalet tablosuna bakın! Bakın ve “Bu insanlık dışı vahşet neden? Kimdir bunları bize reva görenler?” diye sormayın. Zira, bunu yapanlar da, amaçları da gün gibi ortadadır. Karşımızdaki soru, bu vahşetin nasıl engelleneceği, dünyanın bu barbarlardan, bu sömürücü asalaklardan nasıl temizleneceğidir. Sormamız gereken soru, bunun için ne yapmamız gerektiğidir, nasıl yapacağımızdır.

Onları durduracak, katillerin kanlı hesaplarını çürümüş düzenleriyle birlikte yerle bir edecek güç işçi sınıfıdır, direnen halklardır. Omuzlarımızda böylesi bir güncel görev ve tarihsel bir sorumluluk var.

NATO Zirvesi, emperyalist haydutlardan ve işbirlikçi uşaklarından hesap sormak için bir fırsattır. Yerine getirilmesi gereken görevler bellidir. Öyleyse, NATO Zirvesi’ne, emperyalist işgal ve saldırılara, kapitalist yıkıma karşı yürütülen mücadeleye en ön safta katılmak için şimdiden hazırlanmalıyız. Bulunduğumuz her yerde; fabrikalarda, işyerlerinde, okullarda NATO ve emperyalist savaş karşıtı komitelerde örgütlenmeli, bu komiteleri örgütlemeliyiz. Direnen halklarla dayanışma içinde olduğumuzu, bize kapattıkları alanları zaptederek göstermeliyiz.

Faşizmi, emperyalist işgal ve saldırıları püskürten işçi sınıfı ve emekçilerin mücadele tarihi bize yol gösteriyor. Direnen halkların mücadelesinden güç alalım, onların direnişlerine güç katalım!

Direnen halklarla dayanışmayı, emperyalizme karşı mücadeleyi yükseltelim!

Ülkemizin halklara karşı emperyalist bir saldırı üssüne dönüştürülmesine izin vermeyelim!

Açgözlü sermayenin geleceğimiz ve gençlerimizin kanı üzerinden kan pazarlığı yapmasına izin vermeyelim! Zirveye ev sahipliği yapmaya hazırlanan sermaye iktidarından hesap soralım!

Savaşsız ve sömürüsüz bir dünya için devrim ve sosyalizm mücadelesini yükseltelim!

NATO’ya-NATO Zirvesi’ne, emperyalist savaş ve saldırganlığa geçit yok!

Emperyalistler Ortadoğu’dan defolsun!

Kahrolsun emperyalizm!

Kahrolsun işbirlikçi sermaye iktidarı!

Yaşasın işçi sınıfının mücadele birliği! Yaşasın halkların kardeşliği!

* Emperyalistlerle açık-gizli tüm antlaşmalar iptal edilsin!
* NATO, AB, AGİT vb. emperyalist kuruluşlarla tüm ilişkiler kesilsin!
* Türkiye’deki tüm askeri üs ve tesislere el konulsun!
* Sınırsız söz, basın, örgütlenme, gösteri ve toplanma özgürlüğü!
* Sıkıyönetim, Olağanüstü Hal, Anti-terör, İller İdaresi vb. tüm faşist yasalar iptal edilsin!
* Açık-gizli tüm faşist-militarist örgütlenmeler dağıtılsın!
* İMF, Dünya Bankası vb. emperyalist mali kuruluşlarla kölece ilişkilere son!

Yaşasın devrim ve sosyalizm!
Yaşasın sosyalist işçi-emekçi iktidarı!

Bağımsız Devrimci Sınıf Platformu
(BDSP)



NATO halkların mücadelesini boğmak için kurulan uluslararası bir terör şebekesidir!

NATO, işçi ve emekçilerin iktidar mücadelesini boğmak için kurulan, resmi ve sivil bir dizi örgütten oluşan bir karşı-devrim örgütüdür! Faşist işgal ve saldırıya uğrayan halkların Sovyet proletaryası öncülüğünde emperyalist savaşa karşı gösterdiği muazzam direniş, faşizme karşı kazanılan zafer ve peşpeşe gelen devrimler, başını ABD’nin çektiği emperyalist-kapitalist ülkeleri, bir karşı-devrim örgütü kurmaya itti. ABD, bunun için savaş suçlusu Nazi subaylarını istihdam etmekten bile çekinmedi. Sözde dünya barışına hizmet etmek için 1949’da kurulan NATO, çok geçmeden tüm dünya emekçilerine ve halklara karşı azgın bir savaş ve saldırı örgütü olduğunu gösterdi. Soğuk savaş dönemi boyunca daha çok kirli savaş yöntemleriyle iş yapan NATO, son 10-1 yıldır uluslararası hukuku da hiçe sayan bir işgal ve yağma çetesi olarak katliamlar yapmaktadır.

NATO, işçi ve emekçilere, halklara boyun eğdirmek için örgütlenen bir savaş ve saldırı örgütüdür!

NATO, Gladyo’dur, kont-gerilladır, özel harp daireleridir, kirli savaştır.

NATO, askeri ve sivil faşist darbeleri tezgahlayan, etnik ve dini temellerde gerici kışkırtmalar ve ayaklanmalar örgütleyen emperyalizmin eli kanlı savaş çetesidir.

NATO, Yugoslavya’nın, Afganistan’ın, Somali’nin, Irak’ın üzerine yağdırılan bombalar, işkence ve insanlık dışı katliamlardır.

NATO, halkların bağımsızlık mücadelesini boğmak için kurulan bir çete, emperyalizmin uluslararası bir terör şebekesidir! NATO, dünya halklarının tepesinde sallanan emperyalizmin kılıcıdır.

NATO, silahlanma yarışını körükleyerek silah tekellerine pazar yaratan kapitalist piyasanın en temel aktörlerinden biridir.

NATO, İMF, DB ve DTÖ gibi emperyalist mali ve ticari örgütlerin silahlı koludur. ABD’nin dizginlerini elinde tuttuğu bu savaş çetesi, emirleri doğrudan emperyalist tekellerden almakta, onların çıkarlarını korumaktadır.

NATO, sermayenin sömürü güvencesidir! NATO sefalet ücretleridir! NATO kölece çalışmayı dayatan iş yasaları, grev yasakları ve özelleştirme talanıdır!

NATO, beynimize doğrultulmuş bir namlu, geleceğimiz üzerindeki bir tehdittir!