Emek Platformu İzmir toplantısı...
İşçiler Emek Platformu'nu uyardı: ‘Söz bitti, sıra eylemde!'
Emek Platformu'nun İzmir'deki bölge toplantısı 6 Şubat Pazar günü yapıldı. Başlangıçta toplantıya katılım 600'ün üzerinde iken, ilerleyen saatlerde bu sayı giderek azaldı. Toplantıya işçi ve emekçi katılımı İzmir'deki sendikal örgütlülük dikkate alındığında zayıftı. Fakat sendika yönetimleri tarafından hiçbir ciddi ön hazırlığın yapılmadığı ve Emek Platformu'na olan güvensizlik dikkate alındığında, işçi ve emekçilerin herşeye rağmen anlamlı bir katılım sağladıkları söylenebilir. KESK'in katılımı ise temsili düzeyde idi.
SEKA işçilerini destekleyen sloganların atıldığı toplantıda birçok konuşmacı sözaldı ve kürsüden eleştirilerini dile getirdi. KESK dönem sözcüsü, Türk-İş Teşkilatlandırma Sekreteri, TTB temsilcisi, Petrol İş Aliağa Şubesi Başkanı, Genel-İş Genel Sekreteri, SES Şube Başkanı gibi birçok şube yöneticisi, işyeri temsilcisi ve işçi konuşma yaptı.
İşçi ve emekçilerin beklentilerini karşılamaktan uzak kalan toplantının ilk konuşmacısı Türk-İş Teşkilatlandırma Sekreteri Çetin Altun'du. SEKA'daki direnişten sözeden Altun, ‘Konfederasyonumuz fabrikadaki direnişleri sokağa taşıyacak, artık gücümüzü göstermemiz gerek' dediğinde, salondan ‘Genel grev-genel direniş!'. ‘Söz bitti, sıra eylemde!' sloganları yükseldi. Altun'un konuşmasını yaptıktan sonra salondan ayrılması tepkilere neden oldu.
DİSK adına kürsüye çıkan Kani Beko'nun konuşması da dinleyicilerden benzer tepkiler aldı. 16 Şubat'a sağlam hazırlanmak gerektiğini söyleyince, işçiler ne hazırlık yapıldığını ve eylemin nasıl olacağını sordular.
16 Şubat'ta bir gün hastaneleri terketmeme kararı aldıklarını açıklayan İzmir Tabip Odası ve SES İzmir Şubesi, Basmahane AKP binası önünde basın açıklaması yapılarak oradan da Tepecik Hastanesi'ne kadar yürünmesi önerisini sundu.
Direnişteki SEKA işçilerinden Aykut Çalışkur, ‘Hükümet 17 Ocak'ta SEKA'yı kapatma kararı aldı. Bu karar bizleri aşımızdan, işimizden yoksun etmektir. Bunun anlamı emeğe saldırıdır, sizlere direnen 754 arkadaşımın selamını getirdim' diye konuştu.
Toplantıda yapılan diğer konuşmalarda ciddi eleştiriler ortaya konuldu. 16 Şubat'ta yapılacak eylemin biçiminin tanımlanmadığı, ciddi bir hazırlık yapılmadığı, eylemlerin örgütlenmesi sürecinde Emek Platformu ve konfederasyon yönetimlerinin samimi tutumlar içinde olmadıkları, ciddiyetle yaklaşmadıkları ifade edildi. Hak alıcı eylemler yerine göstermelik eylemlerin yapılması eleştiri konusu edilerek, Emek Platformu'nun tekrar gözden geçirilmesi ve yeniden sorgulanması gerektiği söylendi. Saldırıları püskürtmek için genel grevin örgütlenmesi gerektiği, bunun için inisiyatifin yerel güçlere düştüğü vurgulandı.
Kızıl Bayrak/İzmir
-----------------------------------------------------------------
Konuşmalardan... ‘Tüm konfederasyonlar yıllardır bizi aldatıyorlar'
Yol İş 1 No'lu Şube Başkanı Bülent Zenginobuz: Salon toplantılarının çok sağlıklı geçmediğine inanıyorum. Görüyorsunuz, Çetin Altun geldi, konuşmasını yaptı ve çekip gitti. Eylem türünün ne olduğu bile belli değil. Bu toplantıların sonuçlarını değerlendirecekler, 16 Şubat'a bir gün kala bir saatlik bir eylem açıklayacaklar. Bu eylem de lokal olmaktan öteye gitmeyecek.
Belediye-İş 6 No ‘lu Şube Başkanı Atilla Pasin: Samimi ve ciddi değiller. Sen Ankara eylemini yap, sonra geri adım at. Onurumuzu SEKA ve Aliağa gibi yerlerdeki direnişler kurtarıyor. Bu direnişler de lokal kalıyor.
Bir DSİ işçi: Emek Platformu cılız eylemler yaparak günü kurtarmaya çalışmaktadır. Hükümetin bu türden toplantıları dikkate aldığı yok. Çünkü teoriler pratiğe geçmiyor. Tüm konfederasyonlar yıllardır bizi aldatıyorlar.
DSİ işyeri temsilcisi: İşçi sınıfı eğitimden geçmeli. Sendikalar ise işçi sınıfının okulu olmalı. Eğer bu yöneticiler en yüksek işçi maaşı kadar para alsalardı, sendikacılığı seçmezlerdi.
|