SEKA kıvılcım, TEKEL ateş oldu...
Sendikal ihanet çetelerinin etekleri tutuştu
Son dönem işçi eylemlerinde öne çıktığı gözlenen sloganlardan biri “SEKA kıvılcım, TEKEL ateş olacak” diyor. Yakılan ateş henüz sermayeye geri adım attıracak kadar güçlenmiş değil. Ama daha şimdiden bu ateşin birilerinin eteklerini tutuşturduğu görülüyor. Etekleri tutuşanların başında sendikaların tepesini tutan ihanet çeteleri geliyor.
Sermayenin son aylarda giderek yoğunlaşan saldırılarını eli böğründe izlemekle yetinen Türk-İş bürokratlarını apar topar Başbakan'la görüşmeye zorlayan, sonrasında Başkanlar Kurulu'nu İzmit'te toplamaya ve yetersiz de olsa bazı eylem kararları almaya iten şey bu ateştir.
AKP'nin iktidara gelmesinden bu yana hükümetle ilişkilerini iyice geliştiren, birçok konuda hükümet politikalarının savunuculuğunu üstlenen ve bu uğurda Türk-İş'le kayıkçı dövüşü sürdüren Hak-İş bürokratlarına 4 Mart eylemine destek açıklaması yaptıran bu ateştir.
Daha bir hafta önce Gaziantep'de greve hazırlanan işçilerin karşısına çıkıp, “canım işverenler de haksız sayılmaz, onlar da zor durumda” diyebilen DİSK yönetimini havaya sıçratan, onlara “Başbakan temsilcisi olduğu sermaye sınıfı adına Türkiye işçi sınıfına, emekçilerine, ülkemize sahip çıkan herkese karşı meydan okumuştur. Türkiye işçi sınıfı iktidarın bu meydan okumasına gereken yanıtı en iyi biçimde vermelidir” diye açıklamalar yaptıran bu ateştir.
Bu ateş işçi sınıfının ateşidir. Ve bu ateş yakıldığında karşısında hiçbir gücün duramayacağı bir kez daha somut olarak görülmüştür. Bugün sendikal ihanet çetelerinin eteklerini tutuşturan ateş daha da güçlendirildiğinde; ülkenin her yerinde fabrikalar birer SEKA olduğunda ve mücadele bağımsız sınıf çıkarları temelinde siyasallaşmaya başladığında, hiç kimsenin kuşkusu olmasın, bugün burnundan kıl aldırmayan sermaye sözcülerinin eteklerini de saracaktır.
-------------------------------------------------------------------------------
1 Mart tarihli Türk-İş Başkanlar Kurulu toplantısı sonuç bildirgesinden...
“Başkanlar Kurulumuz, ülkemizin ve çalışma yaşamımızın önemli sorunlarını arttıran, işbaşına geldiğinden bu yana çalışanlar aleyhine IMF politikaları uygulayan hükümet ile sosyal diyalog ve müzakere yoluyla bu sorunların aşılacağı olan inancını yitirmekte ve Hükümetin bu olumsuz yaklaşımını kınamaktadır.
Türk-İş Başkanlar Kurulu, SEKA'nın kapatılma kararının kaldırılmasını ve işyerinde üretimin devam etmesini talep etmekte ve hükümete bu konuda çağrı yapmaktadır.
Türk-İş topluluğu, SEKA işçisiyle dayanışma amacıyla 4 Mart 2005 Cuma günü bir günlük işyerlerini terketmeme eylemini gerçekleştirecek.
Başkanlar Kurulumuz, SEKA İzmit İşletmesi'nde demokratik haklarını kullanarak haklı ve meşru bir direniş gösteren işçilerimize yönelik güvenlik güçlerinin müdahalesine karşı tüm çalışanları, sendikalarımızı ve toplumumuzu duyarlı olmaya çağırmaktadır.
Böyle bir müdahalenin olması halinde Türk-İş topluluğu, tüm çalışanları ile birlikte ülke genelinde en etkin eylemlerle cevap verecektir.
Hükümetin bu konuda geri adım atmaması durumunda, Türk-İş Başkanlar Kurulu olağanüstü toplanacak ve yeni eylem türlerini hayata geçirecektir.”
DİSK'in Türk-İş'e destek açıklamasından...
“Türk-İş Başkanlar Kurulu'nun almış olduğu kararlar bu anlamda önemlidir. Ve eylem kararı Başbakan Erdoğan'ın göstermiş olduğu tepkiden sonra çok daha önem kazanmıştır.
Başbakan temsilcisi olduğu sermaye sınıfı adına Türkiye işçi sınıfına, emekçilerine, ülkemize sahip çıkan herkese karşı meydan okumuştur.
Türkiye işçi sınıfı iktidarın bu meydan okumasına gereken yanıtı en iyi biçimde vermelidir. (...)
DİSK, Türk-İş Başkanlar Kurulu'nun almış olduğu kararı desteklemektedir.
Bu anlamda Konfederasyonumuz daha önce olduğu gibi üzerine düşen sorumluluklar çerçevesinde 4 Mart eylemine katkı vermekte tereddüt etmeyecektir.
DİSK özelleştirme, sosyal güvenlik, çalışma koşulları başta olmak üzere iktidarın başlattığı çok yönlü saldırıya karşı ortak bir mücadelenin örülmesi için tüm birimleriyle hazırlığa başlamıştır.”
KESK Genel Başkanı'nın açıklamasından...
“Türk-İş'in kararını olumlu karşılamaktayız. Bu nedenle sadece Türk-İş değil bütün emek konfederasyonlarının, demokratik kitle örgütlerinin, AKP iktidarının mağdur ettiği bütün sosyal kesimlerin eylemi sahiplenmesi, özelleştirmelere karşı çıkması SEKA işçisinin direnişini büyütecektir. Biz KESK olarak eylemi sahipleniyoruz. 4 Mart'ta alanlarda Türk-İş'le omuz omuza olacağız.”
Hak-İş Başkanı Salim Uslu'nun açıklamasından...
“Bugün SEKA işçilerini yalnız bırakmamak gerekiyor. Bütün işçilerin bu eyleme yoğun olarak katılması SEKA işçilerini de yüreklendirecektir ve siyasal iktidarın kararını gözden geçirmesine yolaçabilecektir. (...) Türk-İş bu konuda bir bilgilendirme ve çağrı yapmadı. Ancak buna rağmen biz yine de sendikal dayanışma adına konuyu değerlendireceğiz.”
----------------------------------------------------------------------------------
Ankara'da üniversite öğrencilerinin destek eylemi...
“Her yer SEKA, her yer direniş!”
SEKA işçilerinin direnişine öğrenci gençlik cephesinden destek sunmak amacıyla Ankara'da üniversite öğrencileri bir eylem gerçekleştirdiler.
Öncesinde bildiri ve afişlerle eyleme çağrı yapıldı. Eylem 3 Mart günü saat 13.00'te Ankara Üniversitesi Cebeci Kampüsü'nden yürüyüşle başladı. Özelleştirme İdaresi önüne yüründükten sonra yapılan basın açıklamasıyla son buldu. Eylem polisin terörize etmeye çalışması nedeniyle oldukça gergin geçti. Polisin sık sık kitlenin önünü keserek terörize etmeye çalışmasıyla nedeniyle eylem oldukça gergin geçti. Eyleme başta Cebeci Kampüsü'nden olmak üzere Ankara'nın çeşitli üniversitelerinden 150 kişilik katılım oldu. Eylemde “SEKA kapatılamaz!” pankartı taşıyan kitle sık sık “SEKA/TEKEL işçisi yalnız değildir!”, “Her yer SEKA her yer direniş!”, “SEKA kıvılcım TEKEL yangın olacak!” sloganları atıldı.
Üniversite Öğrencileri imzasıyla okunan basın açıklamasında şunlar söylendi:
“… Fakat eşyanın doğası gereği zulüm karşısında yine direnişi bulmuştur. Nasıl emperyalist işgal karşısında Irak halkı direniyorsa, nasıl her türlü baskı öğrenci gençliğin mücadelesini engelleyemiyorsa, aynı şekilde işçi sınıfımız da bu çürümüş düzenin kirli oyunlarına karşı direnmektedir. Bugün Deniz İşletmeleri ve TEKEL işçilerinin yanında SEKA işçileri de direnişteler. Bir ayı aşkın süredir kendilerini fabrikaya kapatan SEKA işçilerinin ve ailelerinin onurlu direnişi toplumda büyük bir yankı yaratmış ve geniş ölçüde destek toplamıştır. Bu direniş ezilenlerin tek kurtuluş yolunun mücadele etmek olduğunu, zaferin eninde sonunda direnen emekçilerin olacağını dosta-düşmana göstermiştir.
Bizlerin de bu mücadele karşısında sessiz kalmamız düşünülemez. Öğrenci gençlik antika çağın cahil kölesi değildir. Öğrenci gençlik yıldırılamaz, modern bir sosyal gücün, işçi sınıfının müttefiğidir. Bugün geleceğine sahip çıkan SEKA işçisinin saflarında olmak, kendine ‘insanım' diyen, özgür bir dünya isteyen herkesin görevidir.”
Ekim Gençliği/Ankara |