Çiğli İşçi Kültür Sanat Evi'nde film gösterimiÇiğli'de kültür-sanat etkinliklerimiz düzenli devam ediyor. 30 Ekim Pazar günü Ernesto Che Guavera'nın yaşamının belli bir dönemini konu eden bir film gösterimi gerçekleştirdik. Film gösteriminden önce Che'nin yaşam öyküsü ve devrimci kimliğinin anlatıldığı bir yazı okundu. “Motorsiklet Günlüğü” adlı filmde Che'nin politik yaşamından önceki gençlik dönemi ele alınıyor. Film Che'nin bir arkadaşıyla Latin Amerika'yı bir motorsiklet turuyla gezmesi ve edindiği gözlemleri anlatıyor. Bu gezide Che, Latin Amerika'nın sömürülen emekçi köylülerini yakından tanıma fırsatı buluyor. Film Che'nin yaşamından belli bir kesiti anlatırken, taşıdığı erdemleri de iyi bir şekilde yansıtıyor. Çiğli İşçi Kültür Sanat Evi çalışanları ------------------------------------------------------------------------------------------ Kurultaya hazırlanıyorumSömürü sistemi öyle bir işliyor ki, fabrikalarda işçilerin yaşamı çarkların arasında. Bizleri açlığa, yoksulluğa ve sefalete mahkum ediyor, ağır çalışma koşulları, fazla mesailer, sağlıksız çalışma yaşamı dayatıyor. Emeğimizin karşılığını alamıyoruz. Yaşama ve çalışma koşullarımızın “iyileştirilmesi” patronların keyfine kalıyor. Televizyonlardan izlediğimiz o güzel yiyecek ve giyecekleri onlar her gün villalarına götürürken, bizler bir lokma eksik yiyoruz ki bebemiz aç kalmasın. Biz açlık, sefalet çekerken onlar pavyonlarda, barlarda, tatil köylerinde istedikleri gibi gönül eğlendiriyorlar. Bizlerin muhtaçlığını fırsat bilerek istedikleri gibi çalıştırıyorlar. Evet kardeşlerim, ben de sizler gibi bir işçiyim. Bir de bebeğim var dünya tatlısı. Kendim için değil çocuğum için en azından mücadele etmem gerektiğini biliyorum. Bir gün bu yoksulluğun son bulacağına inanıyorum. Bu sorunlar üzerinden bizi biraraya getirecek olan işçi kurultayına şimdiden hazırlanıyorum. Elimden geldiğincede herkesi getirmeye, anlatmaya gayret gösteriyorum. Haydi kurultayda buluşalım, elele verelim! Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz! TEFAŞ'ta çalışan bir metal işçisi ----------------------------------------------------------------------------------------- Selam işçi sınıfının öncü partisine!İşçi sınıfının yoğun saldırılara maruz kaldığı ve en örgütsüz dönemini yaşadığı bu günlerde sınıf savaşını örgütleyecek, yükseltecek ve sosyalizmle taçlandıracak Yeni Ekimler'in Partisi'ne selam olsun. Sermaye iktidarının her türlü saldırısına karşı kesintisiz 18 yıldır devrim ve sosyalizm mücadelesi veren, umudunu işçi sınıfı ve emekçilere taşıyan, devirmeyen darbeler karşısında sürekli güçlenen, Türkiye devrim tarihinde bir kilometre taşı olan Yeni Ekimler'in Partisi'ne şan olsun! 7. mücadele yılında partimizin kızıl bayrağını sermayenin burçlarına dikme iddiasındayız. Marksizm-Leninizm ve parti programımızdan aldığımız güçle partimizin bayrağını bulunduğumuz her alanda dalgalandıracağız. İzmir'den komünistler ---------------------------------------------------------------------------------------- Şehitlerimizle ileri!Bize devrettiğiniz kızıl bayrağı daha fazla yükselterek dalgalandıracağız. Size bir kez daha söz veriyoruz yoldaşlar. Birbirimizi hiç görmemişiz, bir çift söz etmemişiz, fakat sizi o kadar iyi tanıyoruz ki... Aynı anadan doğmuş gibi, hüzün ve sevinçlerimizi bir ömür paylaşmışçasına sizleri o kadar çok seviyoruz ki... Her olay karşısında sizlerden örnek veriyoruz. Yaşam tarzınızla, davaya bağlılığınızla sizleri örnek alıyoruz. Yolumuzu aydınlatan, inancımızı perçinleyen, bize güç verensiniz. Bir bayram sabahında uyanıyorum. Baş ucumdaki şehit yoldaşlarımızın fotoğraflarına bakarak dalıyorum. Dün akşam yoldaşlarla Hatice yoldaşa gitmeyi planlamıştık. Bu görevin bana verilmesi beni onurlandırmıştı. Hızlı adımlarla durağa geldim. Minibüste düşünceye dalmışım. Partimizin 7. mücadele yılına girdiğini ve yine dimdik ayakta olduğumuzu düşündüm. Kaç kere darbe indirmişti düşman partimize... Ancak biz her seferinde filizlenip güçlendik. Bizi yıkamadılar, tam tersine güçlendirdiler. Tohum serpilmişti toprağa. Oysa bizi yoketmeye yeter mi düşmanın gücü! Mezara geldiğimde bir demet kırmızı karanfil alıyorum. Yoldaşın mezarına vardığımda selamlaşıyoruz. Yanımda götürdüğüm suyla yıkıyorum bir güzel mezarı. Yoldaşın resmi gülümsüyor bana. Onların bize devrettiği bayrağı tereddütsüz taşıyacağımıza inanıyorum. Yoldaşın mezarını ziyaret ettikten sonra sanki yeniden doğuyorum. Kendimi o kadar güçlü hissediyorum ki... Şimdi daha güçlüyüz, çünkü fabrika fabrika, hücre hücre büyüyor Partimiz. Yaşamın her alanında varediyoruz onu. Değil bir canımız, bin canımız feda olsun Partimiz'e ve davamıza! İşçiler partiye, devrime, sosyalizme! Şan olsun Yeni Ekimler'in Partisi'ne! Komünist bir işçi/İzmir ---------------------------------------------------------------------------------------- PartiAynı güneşe bakıyoruz ayrı gözlerden Aynı sesleri duyuyoruz ayrı kulaklardan Yüreklerimiz bir çarpıyor ayrı göğüs kafeslerinde Ve yolumuzu aynı meşale aydınlatıyor. İzmir'den bir sıra neferi |
