7 Kasım 2008 Sayı: SİKB 2008/44

  Kızıl Bayrak'tan
   Kürt sorununda çözümsüzlük, Kürt halkında öfke büyüyor!
  Krizin faturası kapitalistlere!
İMF ile yeni anlaşma yolda...
İÜ’de faşist provokasyon ve saldırı…

Emek dünyası sahte tasarıyı onaylamıyor!

İşçi ve emekçi hareketinden…
  Krize karşı birleşme ve mücadele çağrısı
  TKİP’nin kitlesel ve coşkulu 10. Yıl etkinliği...
  “Parti, Sınıf, Devrim, Sosyalizm Gecesi”nde yapılan konuşma...
  TKİP İstanbul İl Komitesi’nin mesajı:
  TKİP 10. Yılında!
10. Yıl Bildirgesi
  İstanbul Parti örgütlerinden 10. Yıl etkinliğine:
  TKİP 10. Yıl etkinliğine öteki kentlerden gelen mesajlar....
  TKİP’nin 10. Yıl etkinliğine devrimci parti ve örgütlerden mesajlar...
  TKİP’nin 10. Yıl etkinliğine enternasyonal mesajlar...
  Genç Komünistlerden TKİP’nin 10. Yıl etkinliğine...
  Gençliğin faaliyetlerinden…
  “25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü”...
  Hüseyin Üzmez buzdağının yalnızca görünen yüzüdür...
  Ekim’in Kasım 2008 tarihli 254. sayısı
  Mücadele Postası.
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Sağlık emekçilerinden eylem!

Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Aksaray Şubesi, döner sermaye katkı paylarının adil dağıtılması talebiyle 30 Ekim günü İstanbul Üniversitesi Çapa Tıp Fakültesi Hastanesi Mono Blok önünde eylem gerçekleştirdi. 

“Dönerler arttırılsın adil dağılsın! /SES Aksaray Şube” pankartı ve “Krizi biz yaratmadık yaratanlar ödesin!”, “Döner sermaye arttırılsın, adil dağıtılsın!”, “Krizin faturasını patronlar ödemelidir!” dövizlerinin açıldığı eyleme yaklaşık 300 kişi katıldı.

Mono Blok önünde bir araya gelen sağlık emekçileri ve eyleme destek veren direnişteki Çapa temizlik işçileri hastane bahçesini sloganlarla dolaştılar.

Yürüyüş ve eylem boyunca “Adalet, eşitlik istiyoruz!”, “Döner sermaye adil dağıtılsın!”, “Kölelik düzeni istemiyoruz!”, “Zafer direnen emekçinin olacak!”, “Herkese eşit, ücretsiz sağlık!”, “Savaşa değil, eğitime bütçe!”, “Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz!” vb. sloganlar atan sağlık emekçileri rektörlük ve dekanlığı protesto ettiler.

Dekanlık önünde konuşan SES Aksaray Şube Başkanı taleplerini ve eylem programını şu sözlerle özetledi: “Yok sayılan emeğimiz ve sağlık ekibinin öğretim üyesi dışındaki üyeleri olmazsa, hizmetin nasıl verilebileceğinin görülmesi için; yarın 31 Ekim Cuma günü sabah saat 08.00 ile 10.00 arasında iş bırakacağız. Uyarılarımız dikkate alınmaz ise, eylemlerimizi diğer fakültelere de yaygınlaştırarak, daha uzun süreli iş bırakmalara hazırlanacağız.”

Açıklama şu sözlerle sona erdi:

Hükümeti uyarıyoruz. Krizin faturasını onu yaratan patronlar ödesin. Kamu emekçilerinin maaşları, insanca yaşanır düzeye yükseltilsin. Tüketim maddelerine yapılan zamlar geri alınsın. Özelleştirmeler durdurulsun. Sağlığı paralı, emekliliği hayal haline getiren SSGSS yasası iptal edilsin. İşsizlere iş verilsin. IMF ile yapılan anlaşmalar iptal edilsin. Halk için ekonomi programı uygulansın. Aksi takdirde, bizler sessiz kalmayacağız. Faturayı patronlara ödetmek için, grev dahil her türlü mücadeleye hazır olacağız.” 

Kızıl Bayrak / İstanbul


Çapa 2 saat işbıraktı!

Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Aksaray Şubesi, döner sermaye katkı paylarının adil dağıtılması talebiyle gerçekleştirdikleri kitlesel ve coşkulu eylemlerden sonra, 31 Ekim günü sabah 08.00-10.00 saatleri arasında iş bıraktı.

Saat 08.00’de Mono Blok önünde bir araya gelen sağlık emekçileri saat 08.30’a kadar alkış ve sloganlarla rektörlüğü protesto ettiler. “Dönerler arttırılsın adil dağılsın! / SES Aksaray Şube” pankartı ve “Krizi biz yaratmadık, yaratanlar ödesin!”, “Döner sermaye arttırılsın, adil dağıtılsın!”, “Krizin faturasını patronlar ödemelidir!” dövizlerini taşıdılar.

08.30’da pankart ve dövizler açarak hastane bahçesinde yürüyen sağlık emekçileri, yürüyüş ve eylem boyunca, “Adalet, eşitlik istiyoruz!”, “Döner sermaye adil dağıtılsın!”, “Kölelik düzeni istemiyoruz!”, “İnsanca yaşamak istiyoruz!”, “Herkese eşit, ücretsiz sağlık!”, “Savaşa değil, eğitime bütçe!”, “IMF defol bu memleket bizim! , “Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz!” vb. sloganları attılar.

Monoblok önünde saat 08.50’ye kadar oturma eylemi gerçekleştiren sağlık emekçilerine SES Çapa Tıp Fakültesi Temsilcisi Turan Karabağ seslendi: “Hakkaniyetin ve iş barışının sağlanması için, öğretim üyelerine olduğu gibi, diğer çalışanlara da, yasada belirlenen üst sınır üzerinden döner sermaye dağıtılmasını talep ediyor ve Rektörlüğü uyarıyoruz. Fakültemizde yalnızca öğretim üyesi çalışmadığını hatırlatıyoruz. Yok sayılan emeğimiz ve sağlık ekibinin öğretim üyesi dışındaki üyeleri olmazsa, hizmetin nasıl verilebileceğinin görülmesi için; bugün 08.00 ile 10.00  saatleri arasında aciller dışında sağlık hizmeti vermedik. Uyarılarımız dikkate alınmaz ise, eylemlerimizi diğer fakültelere de yaygınlaştırarak, daha uzun süreli iş bırakmalara hazırlanacağız.”

Açıklamadan sonra iki saatlik iş bırakma eylemi sona erdi. Eyleme 350’ye yakın sağlık çalışanı katıldı. Çapa’da acil servis dışında hizmet verilmedi.

Kızıl Bayrak / İstanbul


Tadal işçileri iş bıraktılar!

Tadal şirketine bağlı olarak Ankara Üniversitesi’nde çalışan yemekhane işçileri haklarını elde etmek için boykot gerçekleştirmişlerdi. Verilen sözler tutulmadığı için 3 Kasım günü yeniden iş bıraktılar. Rektörlük ‘bütün talepleriniz yerine getirilecek’ demesine rağmen işçilere verdiği sözü tutmadı. İşten çıkartılan işçiler işe alındı, ancak verilen diğer sözlerin hiçbirisi gerçekleşmedi.

İki haftadır işçilerin ücretleri ödenmiyor. İşçilerden bazıları iki, bazıları üç aydır ücretlerini almıyorlar. Taşeron şirket ücretleri ödeyemeyeceğini, rektörlüğün ödeyeceğini söylüyor. Rektörlük ise çeşitli gerekçelerle işçileri oyalıyor ve ücretleri ödemiyor. 3 Kasım günü iş bırakan işçiler, ücretleri alana kadar mücadele etmeye devam edeceklerini söylüyorlar.

Kızıl Bayrak / Ankara


Sözleşmeli öğretmenliğe protesto!

Eğitim-Sen Bursa Şubesi 1 Kasım günü Heykel-Orhangazi Parkında yaptığı eylemle sözleşmeli öğretmenlik uygulamasını protesto etti. Şube Sekreteri tarafından yapılan açıklamada, 5 Kasım günü Milli Eğitim Bakanlığı’nın 13 bin sözleşmeli öğretmen alacağı belirtilerek, sözleşmeli istihdamın bakanlığın temel politikası haline geldiği ve şov malzemesi haline getirildiği ifade edildi.

İş güvencesiz, düşük ücretle çalışma anlamına gelen sözleşmeli, ücretli istihdam uygulamalarından vazgeçilmesinin talep edildiği eylemde, sözleşmeli öğretmenlere mücadele ve örgütlenme çağrısı yapıldı. “Sözleşmeli köle olmayacağız!”, “Rantiyeye değil eğitime bütçe!” sloganlarının atıldığı eyleme yaklaşık 50 kişi katıldı.

Kızıl Bayrak / Bursa


Özbucak’ta mücadele isteği

Adana’da tekstil sektöründe faaliyet gösteren Özbucak Tekstil’de son 6 aydır ücret ödemeleri düzenli gerçekleşmiyor. Ekim ayı da dahil olmak üzere ücretlerini alamayan işçiler patron tarafından ücretsiz izne çıkartıldılar.

TEKSİF Sendikası’nın örgütlü olduğu Özbucak Tekstil’de patronun elektrik kesintisi bahanesiyle başlattığı ücretsiz izin uygulaması işçilerin tepkisiyle karşılandı.

İşçilerin sendikaya durumu iletmesi üzerine işyerine gelen TEKSİF Şube Başkanı, patronla gerçekleştirdiği görüşme sonrasında işçilerden daha fazla fedakarlık beklendiğini dile getirmişti.

Yapılan görüşmede, üç maaş tutarında ücret ödeme sözü veren Özbucak patronu bu sözünü de yerine getirmeyerek sadece bir aylık ücret ödemesi yaptı. Ardından yalan ve baskılarla işyerindeki sendikal örgütlülüğü dağıtma çabalarına girişti.

İşçilerin ücretsiz izne çıkarılmasının ardından geçen hafta TEKSİF Sendikası’nda yapılan toplantıda işçiler artık bir çözüm istediklerini, yapılması gereken ne varsa yapmak istediklerini dile getirdiler. Sendikayı işyerinde yaşanan sorunlara karşı pasif olmakla eleştiren işçiler, evlerinde beklemek istemediklerini söyleyerek, son iki yıldır katlandıkları işten atma ve ücret gasplarına artık tahammül edemeyeceklerini belirttiler.

Kızıl Bayrak / Adana


Renault’ta üretime ara veriliyor!

Bursa’daki Oyak Renault fabrikası 3-11 Kasım tarihleri arasında “küresel kriz” gerekçesiyle üretime ara veriyor. Yapılan açıklamada Karoseri-Montaj fabrikasında üretim dururken, Mekanik ve Şasi fabrikasında motor, şasi ve vites kutusu üretiminin devam edeceği belirtildi. Üretimin durdurulmasının ardından işçilere sendika tarafından yapılan açıklamada ücretlerinin %67’sinin ödeneceği bildirildi. Fabrikada askere gitmeyenlerle birlikte sözleşmeli işçilerin bir kısmının işten çıkarıldığı belirtiliyor.

Daha önce TOFAŞ’tan da 1500 civarında işçi çıkarılmıştı. BOSCH ve diğer metal fabrikalarından da işçi çıkarıldığı ve üretime ara verildiği haberleri geliyor.


Sözleşmeli köle olmayacağız!”

Eğitim-Sen İstanbul Şubeleri, “Sözleşmeli değil, kadrolu çalışma” talebiyle 5 Kasım günü İl Milli Eğitim Müdürlüğü önünde basın açıklaması gerçekleştirdi.

Sözleşmeli değil kadrolu çalışmak istiyoruz. 100.000 öğretmen açığı kapatılsın/ Eğitim-Sen İstanbul Şubeleri”  pankartı ve “Eğitim hakkı engellenemez”, “Ücretli köle olmayacağız” dövizlerinin açıldığı eylemde Eğitim-Sen 1 Nolu Şube Başkanı Yunus Öztürk kısa bir konuşma yaptıktan sonra basın açıklamasını İstanbul Eğitim-Sen 2 No’lu Şube Başkanı Mustafa Kovanlık gerçekleştirdi.

5 Kasım’da yapılan “sözleşmeli öğretmen” atamalarının 2008-2009 öğretim yılının başlamasının ardından yapılmış olmasına dikkat çeken Kovanlık, eğitim yılının başından bu yana okullarda derslerin boş geçmesinin bakanlığın umrunda olmadığını söyledi. Eğitimde iş güvenceli ve kadrolu istihdam için güvencesiz eğitim emekçileri ve işsiz öğretmen adayları ile birlikte mücadeleyi sürdüreceklerini ifade etti.

Kızıl Bayrak / İstanbul

Eskişehir’de metal işçileri buluştu!

“İşçilerin birliği sermayeyi yenecek!”

Birleşik Metal-İş Sendikası’nın TİS süreci nedeniyle düzenlemiş olduğu bölgesel toplantılarının üçüncüsü 4 Kasım günü Eskişehir’de gerçekleşti.

Çeşitli fabrikalardan BMİS’te örgütlü yaklaşık 300 metal işçisinin katılım sağladığı toplantı BMİS Eskişehir Şube Başkanı Bayram Kavak’ın konuşmasıyla başladı. Ardından BMİS Genel Başkanı Adnan Serdaroğlu söz aldı.

Serdaroğlu, bu toplantıların kriz ve TİS sürecinde ortaya çıkan gelişmelerin paylaşılması için düzenlendiğini açıkladı. Krizin nedenleri ve yansımalarından bahsederek, kapitalizmin bugün işçilere dayattığı ve krizle birlikte daha da ön plana çıkarılan esnek ve kuralsız çalıştırmaya değindi. Serdaroğlu şunları söyledi:

“TİS süreci başlamıştır. Bu süreç sadece metal işkolunu ilgilendirmiyor ama metal işkolu amiral gemi konumundadır. Burada yapılacak çalışmalar birçok sektörü dolaysız bir şekilde etkileyecektir. Tek sorun metal işçilerinin birlikte hareket etme sorunudur. Bu yüzden 100 bin metal işçisine çağrı yaptık. İşçilerin bilinçli bir şekilde müdahil olabilmesi için eğitim çalışmaları ve seminerler yapıyoruz.”

MESS’in teklifinin krizin de bahane edilmesiyle tamamen sermayenin çıkarları doğrultusunda olduğunu, ayrıca sermayenin en kazançlı döneminde bile işçiyi sömürdüğünü ifade etti. Bugün işverenin en önemli sorununun sosyal hakları üzerinden atmak istemesi olduğunu belirterek, bunun için esnek çalışmayı dayattığını söyledi. Esnek çalışmanın işçilerin hayatlarını esir almaya dönük bir saldırı olduğunu ve bugün işçilerin en yakıcı sorunlarından biri olduğunu vurguladı.

Serdaroğlu, “Eylemler, Cuma yürüyüşleri, büyük bölge toplantıları, mitingler yapacağız. Bu süreci kazanacağız, çünkü haklıyız. Fakat bu mücadelenin başarıyla sonuçlanması sınıf bilinciyle hareket etmeye bağlıdır.” sözleriyle konuşmasını sonlandırdı.

Salonda “ MESS dayatmalarına hayır!”, “Hak yoksa barış da yok!”, “Alınterimizin hakkını istiyoruz!”, “Haydi metal işçileri, ortak talepler için ortak mücadeleye!” şiarlı pankartlar asılıydı. Sık sık “İşçilerin birliği sermayeyi yenecek!”, “Direne direne kazanacağız!”, “Yaşasın örgütlü mücadelemiz!” sloganları coşkulu bir şekilde atıldı.

Toplantının sonunda Metal İşçileri Bülteni dağıtıldı.

Kızıl Bayrak / Eskişehir


 

Metal işçilerinin eylemleri sürüyor!

“MESS dayatmalarının adı grevdir, greve hazırız!”

 Uyuşmazlıkla sonuçlanan 2008-2010 Metal Grup Toplu İş Sözleşmesi görüşmelerinde metal patronlarının esneklik ve düşük ücret dayatmalarına karşı Cuma eylemleri başlatan Birleşik Metal-İş Sendikası, örgütlü olduğu fabrikalardaki TİS eylemlerinin 3. turunu 31 Ekim sabahı gerçekleştirdi.


Gebze’de metal işçileri yine eylemdeydi!

Gebze’de Saat 07.00’den itibaren Fen-İş Köprüsü’nde servislerden inen Birleşik Metal üyesi Sarkuysan işçileri fabrika önüne kadar yürüyüş gerçekleştirdiler.

“İşçilerin birliği sermayeyi yenecek!”, “MESS, MESS şaşırma sabrımızı taşırma!”, “Metal işçisi köle değildir!”, “Direne direne kazanacağız!”, “Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz!” sloganlarını attılar.

Gece vardiyasından çıkan Sarkuysan işçileri yürüyerek gelen arkadaşlarını alkış ve sloganlarla karşıladılar. Sarkuysan önünde metal işçilerine seslenen BMİS Genel Sekreteri Selçuk Göktaş, MESS patronlarının kölelik dayatmalarını geri çekmemekte diretmeleri halinde “Bunun adı grevdir. Metal işçisi greve hazırdır” dedi.

Göktaş konuşmasına şu sözlerle devam etti: “Bizi köle yerine koymak isteyenlere buradan bir kez daha sesleniyoruz. Biz köle değiliz, MESS’in kölesi hiç değiliz. Kriz gerekçesiyle üzerimize gelmeyin. Yoksa bu otobanlar da arayollar da kesilir.” Göktaş konuşmasında ayrıca Türk Metal üyesi metal işçilerinin de mücadele sürecine katılması gerektiğini söyledi. Sarkuysan’la beraber Çayırova Boru işçileri de eylem gerçekleştirdiler.

Yine Sarkuysan ve Çayırova Boru ile aynı bölgede yer alan Kroman Çelik’te de yürüyüş gerçekleştirildi. Saat 07.45-08.00 arasında Sarkuysan’ın karşısında bulunan fabrikalarına yürüyen Kroman Çelik işçileri slogan ve ıslıklarla eylemlerini sonlandırdılar.

Sabah saatlerindeki eylem zinciri Akkardan ve Makina Takım işçilerinin gerçekleştirdiği yürüyüşle devam etti. Sendika flamaları ve “MESS dayatmalarına hayır!/BMİS” pankartıyla yürüyen Akkardan ve Makina Takım işçileri sloganlar eşliğinde Akkardan önünde toplandılar.

Eylemlerin gerçekleştirildiği bir diğer yer ise Areva ve Poly Metal’di. Birleşik Metal-İş üyeleri bu fabrikalarda da yürüyüşlerle işbaşı yaptılar.


ABB işçileri: “Hak yoksa, barış da yok!”

Dudullu ABB işçileri ise OSB dörtyolda toplandılar. Burada ,“Hak yoksa barışta yok! Alınterimizin hakkını istiyoruz!” pankartını açan ABB işçileri, fabrikaya doğru yürüyüş gerçekleştirdiler. Yürüyüş boyunca “ABB işçisi direnişin simgesi!”, “Direne direne kazanacağız!”, “Zafer direnen emekçinin olacak!”, “Metal işçisi köle değildir!”, “Krizin yükünü patronlar ödesin!”, “MESS, MESS şaşırma sabrımızı şaşırma!” sloganlarını atan ABB işçilerini çevre fabrikalardan işçiler de ilgiyle izlediler. Gece vardiyasında çalışan işçilerin bir bölümünün de bahçeye çıkarak alkışlarla karşıladığı 80 kişilik yürüyüş kitlesinin işbaşı yapmak üzere fabrikaya girmesiyle eylem son buldu.


Paksan: “Son sözü grev meydanında söyleyeceğiz!”

Birleşik Metal İş Sendikası İstanbul 2 No’lu Şube’de örgütlü olan Paksan fabrikasında sabah 07.30-08.00 arasında yürüyüş gerçekleştirildi. İşçilerin artan coşkusu ve katılımı dikkat çekiciydi. Yürüyüş boyunca “Sözleşme hakkımız, söke söke alırız!”, “Yaşasın sınıf dayanışması!”, “MESS, MESS şaşırma sabrımızı taşırma!”, “Kahrolsun ücretli kölelik düzeni”, “İş ekmek yoksa, barış da yok”, “Esnek çalışmaya hayır!”, “Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz!” sloganları atıldı.

Eyleme Bağımsız Devrimci Sınıf Platformu da destek verdi. İşçiler fabrika önünde BDSP imzalı “Metal sözleşmelerinde son sözü grev meydanlarında söyleyelim!” şiarlı ozalitle karşılandı.

İşe giriş öncesinde Şube Başkanı Yılmaz Bayram bir konuşma yaptı. Konuşmasına, eylemlerini her defasında destekleyen sınıf dostlarına teşekkür ederek başladı. Bayram, artık işin sözden çıktığını, bundan sonra fiili eylemlerin süreci belirleyeceğini  söyledi. Yaşanılan sorunlara karşı boyun eğilmeyeceğini, diğer sarı sendikalar gibi süreci sessizlikle karşılamayacaklarını ifade etti. Bundan sonra iş yavaşlatmaların başlayacağını, işe geç başlamaların yaşanacağını belirtti. “İstediklerimiz kabul edilmezse son sözü grev meydanlarında söyleyeceğiz” dedi.


Metal İşçileri Bülteni metal işçileriyle buluşuyor!

Metal Grup Toplu İş Sözleşmesi görüşmelerinin başından itibaren sürece etkin müdahaleyi önüne koyan, çalışma yürüttükleri sanayi havzalarında metal işçilerine seslenen BDSP’li Metal İşçileri Gebze, Ümraniye ve Küçükçekmece’deki eylemlerde “Metal İşçileri Bülteni”nin dağıtımını gerçekleştirdiler. Metal İşçileri Bülteni ilgiyle karşıladılar.


Bursa’da metal işçileri yürüyor!

Birleşik Metal-İş Sendikası Bursa Şubesi’nin örgütlü olduğu Prsymian fabrikası işçileri sabah vardiyasında yaptıkları eylemle “MESS dayatmalarına hayır” dediler. Bursa’dan gelen işçiler Mudanya Burgaz sapağında servislerden inerek, Mudanya’dan gelen işçiler ise Mudanya Gümrük binası önünden başlayarak fabrika önüne kadar alkış ve sloganlarla yürüdüler. Birleşik Metal-İş Sendikası Bursa Şube Başkanı Ayhan Ekinci eylemde yaptığı konuşmada, MESS’in kriz fırsatçılığı yaparak krizin faturasını işçilere yüklemeye çalıştığını belirtti.“Bu tutumları, MESS Genel Sekreteri İsmet Sipahi’nin TİS toplantılarında kriz tellallığı yaptığından belli olmaktadır. Tüm bunlara rağmen metal işçileri hiçbir sendika gözetmeksizin aynı çatı altında toplanıp AKP hükümetinin sermaye yanlısı tutumuna ve MESS’e karşı birleşme çağrımızı yineliyoruz.” diyerek metal işçilerine mücadele çağrısı yaptı.

Asil Çelik işçileri de vardiya çıkışlarında eylemlerine devam ediyorlar. Konuyla ilgili açıklama yapan Birleşik Metal-İş Sendikası Bursa Şube Sekreteri Erol Bektaş, “Sendikamızın kapsamlı araştırmasında görüldüğü gibi metal işçileri olarak her geçen gün daha da yoksullaşıyoruz. Asil Çelik işçileri insanca çalışıp yaşamak istiyor. Ne hikmetse Asil Çelik patronları her dönem bu tür tutumlarını sürdürüyorlar. İşçi söz konusu olduğu zaman MESS’in kriz çığırtkanlığını önümüze getiriyorlar.” dedi.

 

Metal patronlarının korkusu

Uzlaşmazlıkla sonuçlanan TİS süreci eylemli bir süreçle devam ediyor. Sürece yönelik müdahalemizi yoğunlaştırarak sürdürüyoruz.

Bölgemizde bulunan fabrikaların etrafına TİS sürecinde metal işçilerini taraf olmaya çağıran, örgütlü mücadeleyi yükseltmeye çağıran ozalitleri yapıştırdık. Faaliyetimizden rahatsız olan patronlar, ozalitleri yırttırarak metal işçilerinin sürece olan duyarlılıklarını kırmaya çalıştılar.

Yeni sayısı çıkan “Metal İşçileri Bülteni”ni ise bölgedeki fabrikalarda yaygın olarak kullanıyoruz. Merkezi yayınların yanısıra yerelden fabrikalar ve genel gündemler üzerinden işçilere seslenen bildiriler kaleme alıp bölgedeki fabrikalarda kullandık. Bildirilerde dünya çapında yaşanan ve ülkemizde de her geçen gün yansımaları artan ekonomik krize, bu kriz sonucunda yaşanacak hak gasplarına, işten atmalara, esneklik ve kölelik dayatmalarına değindik. Bildirilerden biri özel olarak Türk Metal’i hedefliyordu. Bu bildiriyi Türk Metal’de örgütlü olan üç fabrikaya dağıttık.

Bildiriler ve yayınlar işçiler tarafından ilgiyle karşılandı. Faaliyetlerimiz önümüzdeki süreçte de devam edecek.

Küçükçekmece’den BDSP’li metal işçileri