27 Şubat 2009
Sayı: SİKB 2009/08

  Kızıl Bayrak'tan
  Devrim ve sosyalizm mücadelesini büyüten bir faaliyet!
  Yolsuzlukların temeli kapitalist sistemdir!
Reformist solun seçim bataklığı - U. Taner
ATV-Sabah greviyle dayanışma büyüyor…
İşçi ve emekçi hareketinden…
BDSP’nin bağımsız sosyalist belediye başkan adayları ile konuştuk...
“Çözüm devrimde, kurtuluş sosyalizmde!”
  BDSP’nin seçim çalışmalarından…
  Grevdeki Asil Çelik işçileriyle konuştuk...
  Metal işçileri toplantısı…
  Kapitalizm, kent ve insan
  Mamak’ta coşkulu etkinlik…
  Ludizm ve sabotaj üzerine...
  Türkiye siyonist İsrail’den istihbarat sistemi alıyor...
  Dünyadan...
  Bültenlerden...
  Mücadele Postası.
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

ATV-Sabah greviyle dayanışma büyüyor…

“Basın emekçisi yalnız değildir!”

Türk-İş’e bağlı Türkiye Gazeteciler Sendikası’nda (TGS) örgütlü basın emekçilerinin Turkuvaz Grubu’na bağlı ATV-Sabah’ta 13 Şubat günü başlattığı grevle dayanışma büyüyor.

Grevin 7. gününde (19 Şubat), DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi, DİSK’e bağlı sendikaların yöneticileri ile greve destek ziyaretinde bulundu. Çelebi yaptığı konuşmada, ülkedeki basın sektöründeki örgütlenme özgürlüğü açısından bu grevin önemli olduğunu söyledi. Grevin başarıya ulaşması için daha çok güç birliğine ihtiyaç olduğunu belirtti.

Ardından Türkiye Yazarlar Sendikası yöneticileri gerçekleştirdikleri ziyarette basın emekçilerine erzak ve kitap getirdiler. Düşüncelerini ifade ettikten sonra ziyaretçi defterine duygu ve düşüncelerini yazdılar.

21 Şubat akşamı Taksim Tramvay Durağı’nda toplanan TGS üyeleri ve destek veren kurumlar Galatasaray Lisesi’ne kadar meşaleler ve sloganlarla yürüdüler. “Grev gözcüsü” yazılı sendika önlüklerinin destek veren basın emekçileri ve kurum temsilcileri tarafından da giyilerek sahiplenildiği yürüyüş boyunca coşkulu sloganlar atıldı. Basın emekçilerinin grevlerinin sesini duyurmak amacıyla çıkarttıkları “Grev gazetesi” yürüyüş boyunca dağıtıldı. Sabah gazetesinin grevi sansürleyen tutumu teşhir edildi.

Kızıl Bayrak ve Alınteri gazetelerinin yanısıra Eğitim Emekçileri Derneği, Deri-İş Sendikası, DİSK / Emekli-Sen, EHP ve TKP’nin destek verdiği yürüyüş Galatasaray Lisesi önünde gerçekleştirilen basın açıklamasıyla son buldu.

Eylemde TGS işyeri temsilcisi tarafından yapılan açıklamada, sendikal örgütlenme sürecine değinildi. Patronun şirkete sendikayı sokmak istemediği, sendikanın taleplerine karşılık hiçbir öneri getirmediği, böylece başka yol bırakmadığı için greve çıkıldığı söylendi.

25 Şubat günü ise devrimci ve sosyalist basın çalışanlar tarafından bir dayanışma ziyareti gerçekleştirildi. Atılım, Devrimci Demokrasi, İşçi Köylü, Kaldıraç, Kızıl Bayrak, Odak ve Sosyalist Barikat tarafından örgütlenen ziyarete Yürüyüş çalışanları da destek verdi. Balmumcu Shell önünde biraraya gelen devrimci basın çalışanları, buradan sloganlar eşliğinde “Basın emekçisi yalnız değildir!” pankartıyla ATV-Sabah’ın önüne yürüdüler.

Grev alanında devrimci sosyalist basın adına yapılan konuşmada ATV-Sabah grevi selamlandı. Dünya genelinde yaşanan kapitalist krize ve bu krizin faturasının işçi ve emekçilere kesilmesine değinildi ve sınıfın bu saldırılara direnişlerle yanıt verdiği belirtildi. Sinter, Gürsaş, DESA direnişlerinin hatırlatıldığı konuşmada, ATV-Sabah işçilerinin de aynı kararlılıkla yollarına devam edecekleri vurgulandı.

Devrimci basın çalışanlarının ardından Genç-Sen’liler ve TKP’liler ziyaret gerçekleştirdiler. Grevi selamladılar, grevci işçilerle dayanışmanın temel bir sorumlulukları olduğunu belirttiler.

Tez Koop-İş’te örgütlenme faaliyeti yürüten IBM çalışanları da gerçekleştirdikleri ziyarette, bundan böyle her Çarşamba Plaza önünde düzenledikleri eylemlerini ATV-Sabah önünde sürdüreceklerini duyurdular.

Konuşmaların ardından söz alan TGS Genel Başkanı Ercan İpekçi, grev süresince gösterilen sınıf dayanışmasından duydukları memnuniyeti ifade etti.

İnternet üzerinden başlatılan grevle dayanışma kampanyasına birçok kurum ve kişiden destek geliyor. “Bu haberi Sabah’ta okuyamazsınız. Çünkü Sabah’ta grev var. Biz Sabah okumuyoruz!” başlıklı kampanyanın duyurusu bizsabahokumuyoruz.com adresi üzerinden yapılıyor.

DİSK’e bağlı Genel-İş Sendikası İstanbul Anadolu Yakası Bölge Başkanlığı’na bağlı şubeler de ATV-Sabah emekçilerinin sürdürdüğü greve destek amacıyla Turkuvaz Grubu’nu boykot çağrısı yaptı. Yapılan açıklamada, basın emekçilerinin talepleri karşılanana kadar Genel-İş üyelerinin ATV kanalını izlemeyeceği, Sabah gazetesini okumayacağı duyuruldu.

Kızıl Bayrak / İstanbul

 

Posta çalışanlarının Ankara yürüyüşü başladı…

“Köle değil emekçiyiz!”

Haber-Sen üyesi posta emekçileri, yaşadıkları sorunlara karşı 25 Şubat günü İstanbul ve Diyarbakır olmak üzere iki koldan Ankara’ya yürüyüşe başladılar. İstanbul’da Haber-Sen üyeleri 25 Şubat günü AVPİM (Avrupa Yakası Posta İşleme Merkezi Müdürlüğü) önünde eylem gerçekleştirerek, Ankara yürüyüşü eyleminin startını verdiler.

AVPİM önünde saat 09.00’da toplanmaya başlayan posta emekçileri, taleplerini sıralayan pankart ve KESK flamaları taşıdılar. Okunan açıklamada posta emekçilerinin talepleri sıralandı.

Posta çalışanları öğlen saat 12.30’da ise Sirkeci Postanesi önünde bir eylem gerçekleştirdiler. Taleplerin yer aldığı pankartın açıldığı eylemde, “Köle değil, emekçiyiz”, “Özelleştirmeye, taşeronlaştırmaya son!”, “Kefalet sandığındaki paralarımız ödensin!”, “Saatte 110 kuruşa kendiniz çalışın!”, “İşbirlikçi sarı sendikaya hayır!”, “Bak postacı geliyor, haklarını istiyor!” ve “Can güvenliği istiyoruz!” dövizleri taşındı.

Eylemde Haber-Sen MYK üyesi Mehmet Demir’in yaptığı konuşmanın ardından KESK Genel Başkanı Sami Evren bir konuşma yaptı. Siyasi iktidarın emekçileri görmemeyi, haykırışlarını duymamayı, sorunlarını bilmezden gelmeyi temel bir politika haline getirdiğini ifade etti. AKP’nin amacının temel kamusal hizmetlerden birisi olan posta hizmetini özelleştirmek olduğunu vurgulayarak, “Posta emekçilerinin hem söyleyecek sözü, hemde söylemeye yüzü vardır. Dinlemeye yüzü olanları dinlemeye çağırıyoruz.” dedi.

Ardından Haber-Sen 9 No’lu Şube Başkanı basın açıklamasını gerçekleştirdi. Posta çalışanlarının talepleri sıralanırken, PTT Genel Müdürlüğü Personel Dairesi Başkanı’nın yürüyüşü engellemeye çalıştığı ifade edildi.

Eylemlerde, “Direne direne kazanacağız!”, “Yaşasın örgütlü mücadelemiz!”, “Köle değil, emekçiyiz!” ve “Kefalet hakkımız söke söke alırız!”, “Kahrolsun sendika ağaları!”, “Sadaka değil, toplusözleşme!”, “İnsanca yaşamak istiyoruz!”, “Yaşasın grev, yaşasın toplusözleşme!”, “Direne direne kazanacağız!”, “Zafer direnen emekçinin olacak!”, “Devlet güdümlü sendikaya hayır!” sloganları atıldı.

Posta emekçileri eylemin ardından pankart açarak, sloganlarla ve bildiri dağıtarak Kadıköy İskelesi’ne kadar yürüdüler.

Kızıl Bayrak / İstanbul

Tersanelerde 120. cinayet!..

Tuzla tersaneler cehenneminde kapitalist krizle birlikte hız kazanan işçi ölümlerine bir yenisi daha eklendi. Tersane patronlarının dayattığı kuralsızlık 120. cinayeti beraberinde getirdi.

Çiçek Tersanesi Elta Gemi taşeronunda çalışan Cemil Akgül isimli tersane işçisi elektrik çarpması sonucu yaşamını yitirdi. Tersane İşçileri Birliği Derneği (TİB-DER), tersanelerdeki 120. ölüm üzerine yaptığı yazılı açıklamada şunları söyledi:

“Selim Sevgili’nin iş cinayetinde yaşamını yitirmesinin ardından Ulaştırma Bakanı Binalı Yıldırım yaşanan iş cinayetinin sorumlusu olan tersane patronunu savunmuştu. Aradan 10 gün geçti ve bu seferki iş cinayeti haberi Çiçek Tersanesi’nden geldi.

Çiçek Tersanesi’nde (Elta Gemi taşeronu) çalışan İzmit nüfusuna kayıtlı 28 yaşındaki Cemil Akgül isimli tersane işçisi elektrik çarpması sonucu yaşamını yitirdi. Böylelikle tersaneler havzasındaki 120. ölüm oldu.

Bundan önce yaşanan iş cinayetlerinde olduğu gibi bir kez daha sorumluluk ölen işçi arkadaşımıza yüklenecek ve tersane patronları aklanacaktır. Devletin tüm yetkilileri bir kez daha Çiçek Tersanesi patronunun arkasında olduklarını ilan edecek ve onu aklamaya dönük açıklamalar yapacaklar.

Asıl sorun, insanı merkeze koymayan tersane patronlarının aşırı kar hırsıdır. İşte bu kar hırsı yeni ölümlerin önünü açıyor. Tüm bu yaşananlara son verecek olan tersane işçilerinin örgütlü gücüdür.”