27 Mart 2009
Sayı: SİKB 2009/12

  Kızıl Bayrak'tan
  Bahar döneminin birikim, deneyim ve
enerjisiyle devrimci bir 1 Mayıs’a!
  Haramilerin saltanatını yıkacağız, sosyalizmi kuracağız!
Newroz ve Kürt sorununda yeni dönem
Newroz ateşleri ülkenin dört bir yanında harlandı!
İşçi ve emekçi hareketinden…
  TİB-DER 2. Olağan Genel Kurulu gerçekleştirildi…
  İzmir’de “seçimler ve kriz” gündemli toplantılar
  BDSP’nin seçim faaliyetlerinden…
  Devrimci seçim çalışmasından
devrimci 1 Mayıs’a!
  G-U’da yaşananlar üzerine…
  Ekim Gençliği’nin faaliyetlerinden...
  Hüseyin yoldaşın ardından…
  Tetikçi İsrail askerleri suçlarını itiraf ettiler!
  Barack Obama’dan İran’a Newroz mesajı…
  “Kürt Konferansı...”
M. Can Yüce
  Mücadele Postası.
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Devrimci seçim çalışmasından devrimci 1 Mayıs’a!

Tüm devrimci seçim çalışmamız boyunca faaliyetimiz iki alanda yürüdü. Bu alanlardan biri seçim irtibat büromuzun bulunduğu Kurfalı Mahallesi’dir. Diğeri ise Karlıktepe Kartal merkezlidir. Bu iki alanda da ayrı ayrı seçim komisyonları oluşturulmuş ve bu komisyonlar önüne tüm seçim sürecini kapsayacak planlamalar koymuştur. Bu planlamalar, bölgedeki sınıf çalışmamızda derinleşmenin olanaklarını yaratmak, sermaye düzeninin teşhirini güçlü bir ajitasyon-propagandaya konu etmek ve devrimci programımızı kitlelerle buluşturmak üzerinden şekillenmiştir.

Faaliyet yürüttüğümüz bu iki alanda da güçlü bir taraflaşma hâkimdir. Bu taraflaşmada geçmiş seçimlerden farklı olarak kemikleşmiş bir AKP karşıtlığı oldukça yaygındır. Bu da beraberinde şu tepkileri iki alan üzerinden de karşımıza çıkarmıştır: “CHP’nin oylarını bölmemek gerek”, “AKP’ye son vermek gerek”, “Biz de CHP’nin bizim çıkarlarımıza davranmadığını biliyoruz ancak meclis içinde başka alternatif göremiyoruz”vb.

Önceki seçimlerde karşılaştığımız reformist bloğun oylarını böldüğümüze dair tepkiler bu kez neredeyse karşımıza hiç çıkmamıştır. Bu da çalışma yürüttüğümüz bu bölgede sistemin yarattığı taraflaşmanın neredeyse uç noktada olduğunu ve düzen içi hayalleri göstermektedir.

Devrimci seçim faaliyetini yürüttüğümüz bölgenin her iki alanı da, Tuzla-Pendik-Tepeören-Kartal hattında değişik sektörlerde çalışan işçilerin yoğun olduğu yaşam alanlarıdır. Rahatlıkla söyleyebiliriz ki, devrimci seçim faaliyetimiz boyunca bu hatta derinleşmenin birçok olanağını yakalamış bulunmaktayız.

15 Şubat merkezi kriz karşıtı eylemden hemen sonra başlattığımız devrimci seçim faaliyeti boyunca yürüttüğümüz ajitasyon ve propaganda faaliyetinin bölgeyi politik kuşatma altına alabilecek bir düzeyde olduğunu söyleyemeyiz. Çevre güçleri harekete geçirme ve bu süreci bir eğitim süreci haline getirme konusunda belli bir mesafe alsak da, bu henüz yeterli değildir. Yine de, bölgede ardarda gerçekleştirilen dağıtımlar ve yapılan afişlemeler emekçilerin ilgisini çekmiş, belli bir etki yaratmıştır.

Kurfalı Seçim Komisyonu’nun yürüttüğü devrimci seçim faaliyeti oldukça canlı geçmiştir. Bu alandaki çalışmamız her ne kadar yeni olsa da, seçim büromuz mahalledeki işçi ve emekçilerin yoğun olarak gelerek seçimlerle ilgili tartışmalar yürüttüğü bir merkeze dönüşmüştür. Açılış etkinliğinden bu yana alandaki devrimci seçim faaliyetimiz ilgiyle karşılanmıştır. Bu alanda 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü bir etkinliğe konu edilmiş ve ardından alana çağrı yapılmıştır. Seçim bildirgeleri kapı kapı dağıtılmış ve sabah servislerine ulaştırılmıştır. Düzenli gazete satışlarına çıkılmış ve her hafta gazetemizin ulaştırıldığı ev sayısı artmıştır. Ayrıca ev toplantıları örgütlenerek seçimlere yaklaşımımız tartışmaya konu edilmiştir.

Mahallede hemen herkesin tartıştığı bir sorun söz konusudur. O da seçimlerden sonra mahallede yıkımların gerçekleştirilmesinin gündeme gelmesidir. Dolayısıyla tüm mahalle emekçileri seçimlerden sonra CHP’nin herkese tapu vereceğine inanmaktadır. Biz de yıkımlara, işten atılmalara ve krizin faturasının emekçilere ödetilmesine karşı tek seçeneğimizin fabrikalar temelinde örgütlenerek mücadeleyi yükseltmekten geçtiğini vurguluyoruz.

Kartal merkezde ise seçim komisyonumuz bir takım aday tanıtım toplantıları örgütleyerek çalışmasını sürdürmektedir. Son olarak liseli ve işçi gençliğin katılımıyla bir aday tanıtım etkinliği düzenlenmiştir. Bu etkinlik sonrası liseliler gerçekleştirilecek bir etkinliğin ön hazırlığını ve 1 Mayıs’ın ön çalışmasını tartışmak için bir toplantı yapacaklar.

Aday tanıtım etkinliğinin ardından yine adayımızla emekçi ailelerin evleri gezildi. Bu hafta içinde ise geniş bir ev toplantısı gerçekleştirilecek.

Devrimci seçim faaliyetimiz boyunca karşımıza çıkan bir takım olanakları özellikle değerlendirip tartışmaya konu ettik. Bu alanda şimdiden 1 Mayıs ile ilgili fabrika toplantılarını zorlayabilecek olanaklara sahip olduğumuzu söyleyebiliriz. Ayrıca yine bu alanda işten çıkarmaların yaşanacağı bir tekstil fabrikasına “Krizin faturasını kapitalistler ödesin!” başlıklı bildirimizle sesleneceğiz.

İki seçim komisyonumuz da önüne 27 Mart günü gerçekleştirilecek olan etkinlik çalışmasını koymuştur. Etkinlik için iki bin davetiye çıkarıldı. Davetiyeler kapı kapı dolaşılarak dağıtılacak. Yine merkezi yerler ve fabrikalara el ilanları dağıtılacak. Etkinlik Kurfalı seçim büromuzda gerçekleşecek. Bu etkinlik devrimci seçim faaliyetimizin finali olacak.

Etkinliğimizde, devrimci sınıf mücadelesinin komünistler açısından asla seçim faaliyeti ile sınırlandırılmayacağına, önümüzdeki süreçte “Krizin faturasını kapitalistlere ödetelim!” şiarıyla mücadeleyi daha da büyütmek ve 1 Mayıs’a fabrikalar temelinde örgütlü bir katılımı sağlamak için hazırlıkları sürdüreceğimize işaret edeceğiz.

Kartal BDSP


İstanbul Üniversitesi’nde seçim etkinliği...

“Çözüm devrimde, kurtuluş sosyalizmde!”

İstanbul Üniversitesi Ekim Gençliği olarak 25 Mart günü Edebiyat Fakültesi Hergele Meydanı’nda İstanbul Büyükşehir Belediyesi Bağımsız Sosyalist Adayı Melek Altıntaş’ın katılımıyla “Kriz, seçimler ve gençlik” başlıklı etkinlik gerçekleştirdik.

Bu haftanın başından itibaren “Haramilerin saltanatını yıkacağız! Sosyalizmi kuracağız!” şiarlı afişlerimizi okul içerisinde ve dışarıda, öğrencilerin yoğunluklu olarak geçtiği yollarda kullandık. BDSP’nin seçim bildirgesi ile aday bildirilerinin, Fen-Edebiyat Fakültesi, Merkez Kampüs ve İktisat Ek Bina’da anfilerde, yemekhanelerde, kantinde ve bahçede dağıtımını gerçekleştirdik. Etkinliğin çağrısını yapan afişlerimizi ve el ilanlarımızı da yaygın bir şekilde kullandık.

Ayrıca, düzen partilerinin teşhirini yapan, çözümün seçimlerde değil örgütlü mücadelede olduğunu vurgulayan tartışmalar yaptık. Birçok öğrencinin AKP’nin karşısına CHP’yi alternatif olarak koyduğunu, ancak partilerden çok adaylara yönelik ilgilerinin olduğunu öğrendik.

Etkinlik öncesinde ise “Çözüm devrimde, kurtuluş sosyalizmde!” şiarlı pankartı Hergele Meydanı’na astık.

Etkinlik öncesi çalışma yaptığımız sırada, faşistlerin okulda 26 Mart günü yapacağı “Bir destandır Çanakkale” başlıklı etkinliğin bildirilerini, polis ve ÖGB eşliğinde dağıttığını öğrendik. Bizler de polis-faşist-idare işbirliğini ve bir gün önce bir arkadaşımıza yönelik saldırıyı teşhir eden bir bildiri dağıttık.

Yaşanan gerginlikten kaynaklı etkinliğimiz biraz geç başladı. İlk olarak bir arkadaşımız yaptığı konuşmada, kapitalizmin yaşadığı krizi ve bunun öğrenciler için işsizlik ve geleceksizlik demek olduğunu anlattı. Düzen partilerinin seçim propagandasıyla krizin üzerini örtmeye çalıştıklarını ifade etti.

Adayımız Melek Altıntaş konuşmasına BDSP’nin seçim platformunu ortaya koyarak başladı. Türkiye’de şu an iki ayrı tablo yaşandığını söyledi: Bir tarafta düzen partilerinin yaratmış olduğu seçim havası ve buna ayrılan milyon liralık bütçeler. Öteki tarafta ise işçilerin, emekçilerin, gençliğin maruz kaldığı yıkım saldırıları, işsizlik, geleceksizlik ve krizin faturasının işçi ve emekçilere ödetilmeye çalışılması... Seçimlerden sonra IMF ile yapılacak anlaşma sonucu yıkım saldırılarının hayata geçirileceğini belirtti. Bu saldırıların hayata geçirebilmesi için de faşist baskı ve terörün tırmandırılacağını vurguladı. Çözüm olarak seçim sandığın gösterildiğini ancak gerçek çözümün sosyalizmde işçi ve emekçilerin örgütlü mücadelesinde olduğunu vurguladı.

Ardında soru-cevap bölümüne geçildi. Burada CHP “alternatifi”, “Birlikte başarabiliriz Platformu”nun seçimlerdeki tavrı ile Amerika’nın Türkiye üzerindeki politikaları tartışıldı.

Etkinlik, 4 Nisan günü gerçekleşecek NATO karşıtı miting ve 7 Nisan günü Obama’nın Türkiye’ye gelişini protesto eylemine katılma çağrısıyla sona erdi.

İstanbul Üniversitesi Ekim Gençliği