27 Mart 2009
Sayı: SİKB 2009/12

  Kızıl Bayrak'tan
  Bahar döneminin birikim, deneyim ve
enerjisiyle devrimci bir 1 Mayıs’a!
  Haramilerin saltanatını yıkacağız, sosyalizmi kuracağız!
Newroz ve Kürt sorununda yeni dönem
Newroz ateşleri ülkenin dört bir yanında harlandı!
İşçi ve emekçi hareketinden…
  TİB-DER 2. Olağan Genel Kurulu gerçekleştirildi…
  İzmir’de “seçimler ve kriz” gündemli toplantılar
  BDSP’nin seçim faaliyetlerinden…
  Devrimci seçim çalışmasından
devrimci 1 Mayıs’a!
  G-U’da yaşananlar üzerine…
  Ekim Gençliği’nin faaliyetlerinden...
  Hüseyin yoldaşın ardından…
  Tetikçi İsrail askerleri suçlarını itiraf ettiler!
  Barack Obama’dan İran’a Newroz mesajı…
  “Kürt Konferansı...”
M. Can Yüce
  Mücadele Postası.
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Ekim Gençliği’nin faaliyetlerinden...

EÜ’de çok yönlü faaliyet...

Ege Üniversitesi’ndeki seçim çalışmalarımız çok yönlü devam ediyor. Ekim Gençliği’nin 115. sayısını hedef kitlemize ulaştırmaya başladık. 24 Mart günü öğrenci çarşısında Ekim Gençliği masamızı açtık ve militan satış gerçekleştirdik. Ses yayını da yaptığımız masamız oldukça dikkat çekti.

Devrimci seçim çalışmamızı okulumuza taşımaya devam ediyoruz. Her gün düzenli olarak okulu “Haramilerin saltanatını yıkacağız, sosyalizmi kuracağız!” şiarlı aday afişlerimizle donatıyoruz. Ayrıca Ekim Gençliği masamızda aday bildirilerimizi dağıtıyoruz. Öğrencilerle seçimler üzerine sohbet etme fırsatı yakalıyoruz.

Devrim ve sosyalizm propagandamızın yanı sıra Kızıldere’de şehit olan On’ları anmak için İzmir Ekim Gençliği olarak Ege Üniversitesi Mühendislik Cafe’de bir anma gerçekleştireceğiz. 30 Mart’ta öğlen arası yapacağımız anmanın duyurusunu ozalitlerle yapıyoruz. Ayrıca Kızıldere direnişine dair hazırlamış olduğumuz bildiriyi kullanacağız.

Ege Üniversitesi’nde Genç-Sen çalışmaları da kesintisiz olarak devam ediyor. İmza kampanyası çerçevesinde masalar açıyor ve imza topluyoruz. 27 Mart günü yapmayı planladığımız yürüyüş seçim öncesine denk geldiği ve öğrenciler seçim sebebiyle şehir dışında olacakları için bir hafta ertelendi.

İmza kampanyası sürerken Genç-Sen 25 Mart günü bir kitle toplantısı gereçekleştirecek. İmza toplarken aynı zamanda bu toplantının duyurusu da yapılıyor. 25 Mart günü öğlen saatlerinde Mühendislik Cafe’de gerçekleştirilen toplantıda burslar üzerinden neler yapılabileceği tartışıldı. Bu tartışmalar sonucu bir fanzin çıkarılması ve 1 Mayıs’a dek iki sayı kullanılmasına karar verildi. İlk sayıda Genç-Sen, burslar ve diplomalı işsizlik üzerine yazılar olacak.

31 Mart’tan itibaren taleplerimiz çerçevesinde dönüşümlü açlık grevi başlatacağız. Gezici açlık grevi çadırını bu süreçteki en etkin aracımız olarak belirledik. Ayrıca cafelerde ve çadırın önünde, öğrencileri çalışmaların bir parçası haline getirebilmeyi hedefleyen skeçler sunacağız. Kamuoyu ayağını örebilmek için merkezi yerlere de imza masamızı taşıyacağız.

Ege Üniversitesi Ekim Gençliği


YTÜ’de bahar dönemi çalışmaları

Yeni dönem çalışmalarımız yaklaşan yerel seçimler üzerinden devam ediyor.

BDSP’nin “Yaşanabilir bir kent ve insanca bir yaşam için sosyalizm!”, “Seçim aldatmacası değil devrimci sınıf mücadelesi! Çözüm devrimde kurtuluş sosyalizmde!”, “Haramilerin saltanatanı yıkacağız! Sosyalizmi kuracağız!” şiarlı afişleri üniversitemizin yerel sorunlarını işleyen duvar gazeteleri ile birlikte Tonoz’da, Tonoz önünde kullandığımız panolarda, fakültelerde ve yemekhanede yoğun olarak kullanıyoruz.

Seçim bildirilerini de fakültelerde, yemekhanede ve Tonoz önünde dağıtıyoruz. Ekim Gençliği’nin yeni sayısını hem Tonoz hem de yemekhane önünde açtığımız masalarda öğrencilere ulaştırıyoruz.

Dağıtımlar sırasında yaptığımız konuşmalarla hem öğrencilerin gündemine seçimleri sokuyor, hem de genel gündemleri işliyoruz. Kapitalizmin ekonomik krizini, düzenin çıkmazını teşhir ediyor, çözümün sandıktan değil mücadeleden geçtiğini vurguluyor, gerçek ve kalıcı çözümün sosyalizmle geleceğini propaganda ediyoruz.

Her gün açtığımız Ekim Gençliği masasında ve elden gerçekleştirdiğimiz yayın satışları ile gençliğe bahar gündemlerini de mücadele ekseninde duyuruyoruz. Bugüne kadar 16 Mart Beyazıt ve Halepçe katliamlarını, 19 Mart Irak işgalini, Newroz’u ve yerel seçimleri duvar gazetelerimizde ve afişlerimizde yoğun bir biçimde işledik.

26 Mart günü İstanbul Büyükşehir Bağımsız Sosyalist Belediye Başkan adayı Melek Altıntaş’ın ve direnişteki fabrika ve işyerlerinden temsilcilerin katılımı ile gerçekleştireceğimiz “Kapitalizmin krizi, seçimler ve gençlik mücadelesi” başlıklı panelin çağrısına, afişlerin kullanılması ve el ilanlarının dağıtılması ile başladık.

Yanısıra, üniversitemizde hazırlıkları süren “Savunma Sanayi Günleri”nin AR-GE eksenli etkinliğini ve TGB güdümünde paravan olarak işleyen “Öğrenci Temsilcilikleri Konseyi”nin teşhirlerini gerçekleştirdik.

Yıldız Teknik Üniversitesi Ekim Gençliği


İstanbul Üniversitesi çalışmalarından...

İÜ Ekim Gençliği olarak, okulumuzun açıldığı andan itibaren seçim ve kriz eksenli çalışmalarımız ara vermeden devam ediyor.

İÜ Merkez Kampüs’te ve Fen-Edebiyat Fakültesi’nde seçim afiş ve bildirgelerimizi kullanmaya devam ediyoruz. Yanı sıra 19 Mart Irak işgalinin yıldönümü vesilesiyle hazırladığımız duvar gazetelerini her iki fakülteye astık. “Yoksulların savaşına terörizm, varsılların terörizmine savaş denir” başlığıyla yaptığımız duvar gazetesinde, savaşın çıkışını ve neye hizmet ettiğini anlattık. Savaşa dair karelerin ve şiirlerin bulunduğu duvar gazetesi birçok öğrencinin dikkatini çekti.

Newroz’un yaklaşması nedeniyle konuyu gündemleştirdik. Newroz’un nasıl ortaya çıktığını ve sistemin onu nasıl asimile etmeye çalıştığını kullandığımız afişlerle anlattık.

Bu hafta başından itibaren ise “Kriz ve seçim” başlığıyla anket çalışması yapmaya başladık. Anket çalışmasını, ajitasyon-propagandanın ötesinde öğrencilerle bire bir tartışma imkanı yarattığı için tercih ettik, öğrencilere seçimlerin değil mücadelenin çözüm olduğunu anlattık.

İstanbul Üniversitesi Ekim Gençliği


Ekim Gençliği’nin seçim faaliyetlerinden...

Seçimlerin yaklaşması ile birlikte çalışmamız da yoğunlaşarak devam ediyor.

21 Mart günü Taksim’de yaygın bir şekilde seçim bildirgemiz ile aday bildirgelerimizin dağıtımını gerçekleştirdik. Ayrıca Ekim Gençliği dergimizin dağıtımını yaptık. Dağıtım sırasında yaptığımız ajitasyon konuşmalarında, gerçek çözümün seçimlerde ve mecliste değil devrimci sınıf mücadelesinde olduğu vurgusunu yaparak, düzen partilerini teşhir ettik.

BDSP’nin “Yaşanabilir bir kent ve insanca bir yaşam için sosyalizm!”, “Seçim aldatmacası değil devrimci sınıf mücadelesi!” şiarlı afişlerini ve bildirgelerini kullanarak sürdürdüğümüz propaganda faaliyeti 22 Mart günü Kadıköy ve Taksim’de devam etti. Seçim afişlerimizi Taksim ve Kadıköy’ün yoğun bölgelerinde kullandık.

Bu hafta içinde İstanbul Ekim Gençliği olarak gerçekleştireceğimiz seçim ve ekonomik kriz gündemli panel ve öğrencilerin kullandıkları güzergâhlarda kullanacağımız aday afişlerimizle faaliyetimizi sürdüreceğiz.

İstanbul Ekim Gençliği


DEÜ’de ÖGB terörü!

Yürüttüğümüz devrimci seçim faaliyeti, birçok yerelde olduğu gibi Dokuz Eylül Üniversitesi’nde de engellenmeye çalışılıyor.

23 Mart günü astığımız BDSP imzalı afişlerin ÖGB’ler tarafından sökülmesi üzerine faaliyetimize ara vermeden devam ettik. Aday tanıtım afişlerimiz ile “reklâm yapıldığı” gerekçesiyle afişleri ikinci kez yırtmaya çalıştılar. Olayın gerçekleştiği Denge Kafe önünde bir yandan afişlerimizi korumaya çalışırken diğer yandan da devrimci seçim faaliyetine yönelik bu tutumu teşhir ettik. Bu arbede sırasında Öğrenci Kolektifleri’nden bir arkadaşla birlikte ajitasyon konuşmaları gerçekleştirdik. Okulumuzu tekrar afişlerimizle donatarak, bizlerin baskı ve zorla yıldırılamayacağını ortaya koyduk.

ÖGB’ler 24 Mart günü de devrimci faaliyetimizi engellemeye çalıştılar. Saat 08.30’da yaklaşık 20-25 ÖGB’nin yaptığımız afişleri arkamızdan söktüğünü fark edince derhal müdahale ettik. Arbedeye rağmen afişlerimizi tekrar tekrar astık. Özel güvenlik zor kullanmaya devam etti, afişlerimize ve yoldaşlarımıza saldırdı. Yaklaşık 40 dakika süren saldırı sırasında çevredeki gençlik kitlesi bizi sahiplendi, slogan atarak destek verenler oldu.

Öğrenciler görevlilerle tartışarak afişlerimizi bizimle birlikte yapmaya başladılar. ÖGB’ler yapılan afişlerin “yasadışı” olduğunu söylese de öğrenciler bu oyuna gelmedi. Uzun süren arbedeye rağmen devrimci faaliyetimize devam ettik.

Dün olduğu gibi bugün de devrimci faaliyetimize sahip çıktık, irade savaşını biz kazandık. Bir kez daha ilan ediyoruz: Baskılar bizi yıldıramaz, devrimci faaliyetimiz engellenemez!

Ekim Gençliği / DEÜ


Gençlik hareketinden…

YTÜ’de Newroz kutlaması

Yaklaşık bir haftadır Newroz’a ilişkin hazırladığımız duvar gazetelerini ve afişlerini Ekim Gençliği panolarında, üniversitemizin fakültelerinde ve yemekhanesinde kullandık. Hergün açtığımız Ekim Gençliği masasından gerçekleştirdiğimiz yayın satışı ile birlikte Newroz gündemini işledik, Kürt halkının Demirci Kawa ile de simgeleşen özgürlük başkaldırısını yerelimize taşımaya çalıştık. Kürt halkının özgürlük taleplerini çalışma konusu ettik.

Geçen süreçte yerelimizde çalışma yürüten yapılar ile ortak bir çalışma örgütlenemedi. YDG-M 20 Mart günü İstanbul merkezli bir etkinlik gerçekleştirdi. Ekim Gençliği YTÜ olarak biz de bu etkinliğe destek sunduk.

Tonoz Kafe önünde simgesel bir Newroz ateşi yakıldı. Sloganlarla toplanan öğrenciler Newroz’un tarihçesine ilişkin yapılan bir konuşma ile kutlamaya başladılar. Halaylarla süren kutlamada “Bîji Newroz!”, “Newroz’u yaratan şehitlere bin selam!”, “Kürt halkına imha dayatılamaz!” vb. sloganlar atıldı.

Devrimci, demokrat ve yurtsever öğrencilerin desteklediği kutlama, ÖGB, sivil polis ve çevik kuvvetten oluşan kolluk güçlerinin okula almadığı onlarca yurtsevere rağmen, yaklaşık 200 öğrencinin katılımı ile güçlü bir şekilde gerçekleştirildi. Yaklaşık bir saat boyunca halaylarla süren kutlama “Herne Peş” marşının okunması ile sonlandı.

Ekim Gençliği / YTÜ


CHP/DİSK mitinginde burs protestosu

18 Mart günü DİSK, İzmir’de Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun katıldığı bir miting düzenledi. DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi’nin de katıldığı mitingte, Aziz Kocaoğlu’nun işçilerin dostu olduğu, adaletten yana bir sosyal demokrat olduğu gibi temelsiz iddialarla işçiler düzen partisi CHP’ye yedeklenmeye çalışıldılar.

İzmir Genç-Sen olarak kesilen belediye burslarımızı geri istemek için miting alanına gittik. “Krizin faturasını ödemeyeceğiz! Burslarımızı geri istiyoruz! / İzmir Genç-Sen” şiarlı pankartımızı açtık. Pankartımızı gören DİSK bürokratları ve Kocaoğlu, birilerini yollayarak, burslarımızın geri verileceğini, alanı terk etmemizi söylediler.

Kocaoğlu konuşmasına başlayınca sloganlarımızı atmaya başladık. Bazı işçiler, burslarımızın kesilmesinin AKP yüzünden olduğunu, CHP mitinginin bu eylem için doğru bir yer olmadığını söylediler. Biz de, ikisinin de tek amacının her alan gibi eğitimi de paralılaştırmak olduğunu söyledik.

Kocaoğlu, taşeron sistemini kaldıracağını ve sendikal örgütlenmenin önünü açacağını söyleyince, 70 günü aşkın bir süredir açlık grevinde olan, taşeron park bahçe işçilerini hatırlatmak için “Park bahçe işçisi yalnız değildir!” sloganı attık. Kürsüden duymazdan gelinen sloganımız bazı işçiler tarafından desteklendi. Megafondan, Kocaoğlu’nun bizi neden duymazdan geldiğini, burslarımızı neden vermediğini sorduk ancak herhangi bir cevap alamadık.

İzmir Genç-Sen olarak burslarımızın kesilmesine karşı eylemliliklere devam edeceğiz. 28 Mart günü bursların kesilmesine karşı topladığımız imzalarla Ege Üniversitesi kampüsü içinde yürüyüş yapacağız ve İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne giderek imzaları teslim edeceğiz.

Ekim Gençliği / İzmir

DEÜ Genç-Sen: “Krizdeyiz, bedelini ödemiyoruz!”

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin vermiş olduğu bursların kesilmesi üzerine İzmir Genç-Sen olarak örgütlenen imza kampanyası 20 Mart günü kamuoyuna deklara edildi.

Dokuz Çeşmeler Yerleşkesi Denge Kafe önünde toplanan kitle “Krizin bedelini ö-de-mi-yo-ruz! / Burslarımızı geri istiyoruz!” yazılı pankartın arkasında ajitasyon konuşmaları, alkışlar, sloganlar eşliğinde yürüyüşe başladı. Yabancı Diller Yüksekokulu önüne kadar yürüyen kitle burada basın açıklamasını gerçekleştirdi.

Açıklamada, tüm dünyayı etkisi altına alan küresel krizin ülkemizi “teğet” geçmediğine, yüzbinlerce işçi ve emekçinin işsiz kalmasına değinildi. Yemekhane zamları ve belediye burslarının kesilmiş olmasının da küresel krizin bir başka boyutu olduğu vurgulandı.

Açıklama şu çağrıyla sona erdi: “27 Mart’a kadar Ege Genç-Sen ile birlikte toplayacağımız imzaları meclise göndermek üzere belediyeye yürüyeceğiz. Bu süreç boyunca sizleri kampanyamıza destek vermeye, temek haklarımıza birlikte sahip çıkmaya ve sorumlusu olmadığımız krizin bedelini ödememeye çağırıyoruz.”

“Genç-Sen haykır, burs haktır!”, “Sermaye elini yemeğimden çek!”, “Parasız eğitim, parasız sağlık!”, “Diplomalı işsiz olmayacağız!” sloganlarının sık sık atıldığı eyleme 35 kişi katıldı.

Ekim Gençliği / DEÜ


AÜ’de faşist saldırganlık teşhir edildi

18 Mart günü Eskişehir Anadolu Üniversitesi’nde yaşanan gözaltı terörü ve aynı günün akşamı emniyet önünde yaşanan sivil faşist ve polis saldırısının ardından 19 Mart günü üniversitede bir eylem gerçekleştirildi. Sabah 8.30’dan eylemin başlayacağı saate kadar üniversitede bildiri dağıtımı ve ajitasyon konuşmaları yapıldı.

Yunus Emre Yurdu önünde toplanılarak hazırlık öğrencilerinin çıkış saatinde saldırıların teşhiri yapıldı. Aynı yerde aynı saatte olacağı bilinen “18 Mart Çanakkale Şehitleri yürüyüşü” ise gerçekleştirilmedi. Yurdun önünde sloganlarla bir süre beklendikten sonra yemekhane önüne doğru yürüyüşe geçildi. Yemekhane önünde basın açıklaması okundu.

Açıklamada, son dönemde ülke genelinde devrimci, demokrat, ilerici güçlere olan tahammülsüzlüğün Anadolu Üniversitesi’nde pervasız bir saldırıyla kendini gösterdiği, üniversite yönetiminin de desteğiyle üniversite içinde çalışma yapan ülkücü faşistlerin bu yıl da geçen seneden tanıdık olduğumuz senaryoyu, polis-rektörlük işbirliğiyle daha da profesyonelce oynadığı,74 arkadaşımızın gözaltına alındığı, 19 kişinin de halen gözaltında tutulduğu belirtildi.

Öğrenci konseylerini ve kulüpleri de kullanılarak daha önceki senelerde yüzlerce üniversite öğrencisinin 18 Mart gündemi etrafında bir araya getirildiği, öğrenci bile olmayan ülkücü faşistlerin öncülüğünde yürüyüşler gerçekleştirildiği ve bunun finansmanının da bizzat rektörlük tarafından yapıldığı vurgulandı. Üniversitede ve emniyet önünde gerçekleştirilen saldırılar anlatılarak, polis, üniversite, sivil faşist işbirliği ile hazırlanan bu senaryoların devlet politikası olduğu ve devrimci mücadeleyi boğmak, sindirmek amacı güttüğü belirtildi.

Yaklaşık 150 kişinin katıldığı açıklamanın ardından toplu bir şekilde eğitim, edebiyat ve fen fakültelerine gidildi. Bir grup öğrenci kantinleri ve sınıfları dolaşarak bildiri dağıtımı ve ajitasyon konuşmaları gerçekleştirdi. Diğer grup ise fakülte önlerinde halaylarla, türkülerle, marşlarla bekledi. Tüm üniversite etkinlik alanına dönüştürüldü. Birkaç yerde faşistlerin provokasyon girişimleri boşa çıkarıldı. Ajitasyon konuşmaları ilgiyle dinlendi ve alkışlarla karşılandı.

Eylemden sonra bir grup adliye önüne giderek, mahkemeye çıkarılan arkadaşlarımızı bekledi. Akşam saatlerinde gözaltındaki 19 arkadaşımız serbest bırakıldı.

Ekim Gençliği / Anadolu Üniversitesi


Trakya’da soruşturma terörü!

5 Kasım ‘08 tarihinde Trakya Üniversitesi Güllapoğlu Yerleşkesi’nde, YÖK’ün yıldönümü nedeniyle protesto eylemi gerçekleştiren öğrencilere Trakya Üniversitesi Rektörlüğü tarafından soruşturma başlatıldı. Trakya Üniversitesi Öğrencileri’nin düzenlediği 6 Kasım protestosunun sonrasında Fen-Edebiyat Fakültesi öğrencisi yaklaşık 80 öğrenciye sözlü uyarıda bulunuldu.

Hemen ardından ise Tunca Meslek Yüksek Okulu’nda okuyan ve basın açıklamasına katılan bazı öğrencilere dönük soruşturmalar başlatıldı.

Tunca MYO idaresi tarafından bu öğrencilere birer ay okuldan uzaklaştırma cezası verildi. Eğitim Fakültesi’nde okuyan iki öğrenciye ise, 5 Kasım’da yapılan basın açıklamasına öğrencileri katma amacıyla bildiri dağıttıkları ve Ahmet T. Karadeniz Yerleşkesi’nde çıkan kavgaya karıştıkları gerekçesiyle iki yarı yıl okuldan uzaklaştırma cezası verildi.

Soruşturma saldırısına maruz kalan öğrenciler Bölge İdare Mahkemesi’ne başvurarak hukuki süreç başlattılar. Hukuki süreç sürerken, Trakya Üniversitesi Eğitim Fakültesi’nde aralarında ceza alan iki öğrencinin de bulunduğu toplam 10 kişiye, 6 Kasım’da gerçekleştirilen basın açıklamasına katılmak, eşit, parasız, bilimsel, anadilde eğitim talebinde bulunmak, Kürtçe slogan atmak gerekçesiyle soruşturmalar açıldı.

Trakya Üniversitesi Öğrencileri soruşturma saldırısına ilişkin yaptıkları açıklamada, yaşanan olaylar çerçevesinde fakülteler arasında yaşanan farklılıkların fakülte yönetimlerinin hukuksuz ve keyfi davranışlarının açık bir göstergesi olduğuna işaret ettiler. Saldırıların muhalif öğrencileri yıldırma amacı taşıdığını vurguladılar.

Ekim Gençliği / Trakya Üniversitesi