14 Ağustos 2009
Sayı: SİKB 2009/31

  Kızıl Bayrak'tan
  Amerikancı çözüm planı çözümsüzlük ve daha ağır sorunlar demektir
  Düzenin gerici güçleri “Kürt açılımı” üzerinden kapışıyor
  3. Ergenekon iddianamesinde olanlar, olmayanlar
Mamak 6. Kültür ve Sanat Festivali başarıyla gerçekleştirildi.
Güler Zere’ye özgürlük
eylemlerinden.
Eğitimin ticarileştirilmesi
öğretmenleri vuruyor!.
  Toplu görüşme süreci ve devrimci sorumluluklar
  İşçi ve emekçi hareketinden
  10 yıl sonra 17 Ağustos depremi
  Har(a)ç protestolarında
  Parasız eğitim için mücadeleye.
  Devrimci sınıf çalışmalarımızdan.
  Grevdeki Halkalı Kağıt fabrikası işçileriyle konuştuk.
  TMMOB’un gerçekleştireceği kurultay üzerine Ahmet Öncü ile konuştuk
  Sağlıkta yeni hak gaspları gündemde!
  Dünyadan
  El Fetih, 20 yıl sonra 6. kongresini gerçekleştirdi..
  Patron/devlet zorbalığına karşı 77 günlük militan direniş..
  Devlet terörüne boyun eğmeyelim!
  Mücadele Postası.
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

İşçi ve emekçi hareketinden

İzbeton’da grev kararı asıldı!

Belediye-İş Sendikası İzmir 6 No’lu Şube ile İzmir Büyükşehir Belediyesi (İBB) şirketi olan İzbeton arasında 1125 işçiyi kapsayan TİS görüşmelerinde 78 maddeden 13’ünde anlaşma sağlanamadı. İBB, yevmiyeler dahil tüm parasal maddelere yıllık %7 zam dayatmasında bulunuyor. Ama sendika birinci altı ayda %18 ile %23 arasında zam talep ediyor.

Bu koşullarda anlaşma olmadığı için alınan grev kararı 3 Ağustos 2009 tarihinde işyerine asıldı. Grev kararının asılması sırasında yapılan açıklamada, İzbeton işçilerinin aynı işi yapan diğer belediye çalışanları ile eşit koşullarda çalışması gerektiği belirtildi. İzbeton işçilerinin ücretinin diğer iki büyük belediye şirketinin çok altında kaldığı ifade edildi. Sendika olarak TİS’i masa başında ve barışçıl yollarla çözmek istedikleri belirtildi.

Eylem işyerine grev kararının asılmasıyla bitirildi.

Kızıl Bayrak / İzmir


TOKİ işçilerine gözaltı!

Kırklareli’ndeki TOKİ konutları inşaatında çalışan ve paralarını alamadıkları için eylem hazırlığında oldukları söylenen 7 işçi, 10 Ağustos sabahı saat 06.15’de şantiye alanına gelen çok sayıda polis tarafından yataklarından uyandırılarak gözaltına alındı.

456 konutlu TOKİ konutlarını yapan yüklenici firmanın iflasını açıklamasının ardından ortada kalan çok sayıda işçi, şantiyeyi terk etmiş, bazıları ise yakın çevredeki başka inşaatlarda çalışmaya başlamıştı. 7 işçi ise paraları olmadığı için şantiyedeki yatakhanede kalmayı sürdürdü.

Kırklareli’nin Lüleburgaz İlçesi’ndeki TOKİ işçilerinin geçen hafta konutların çatısına çıkarak eylem yapmasının ardından, aynı eylemi Kofçaz yolundaki Kırklareli TOKİ konutlarında çalışan işçilerin de yapacağı yönünde ihbar aldığını iddia eden robocop kıyafetli 70 kişiden oluşan polis ekibi, işçilerin kaldığı konutlara operasyon düzenledi. Burada çevik kuvvet polisleri, yatakhanedeki işçileri uyandırarak 7 işçiyi gözaltına aldı. İşçiler, Hayrettin Yesin Karakolu’na götürüldü.


BATİS’te Genel Kurul

Bağımsız Tekstil İşçileri Sendikası’nın (BATİS) 4. Olağan Genel Kurulu 9 Ağustos günü Ördekli Kültür Merkezi’nde yapıldı. İşçi sınıfı mücadelesinde şehit düşünler için yapılan saygı duruşunun ardından BATİS Genel Başkanı Metin Burak’ın konuşmasıyla genel kurul başladı. Burak, sermayenin özel istihdam büroları ve kıdem tazminatının kaldırılmasına dönük saldırılarına karşı mücadeleye çağırdı, sendikal mücadelenin önündeki engellere rağmen mücadele ettiklerini belirtti. 525 işyerinde 7500 işçinin BATİS’e üye olduğunu ve 342 işyerinde sigortalı çalışma, ücretlerin ödenmesi gibi temel hakları aldıklarını ifade etti.

Divan seçimi ve mesajların okunmasının ardından faaliyet raporunun ve bütçenin onaylanmasıyla genel kurul devam etti. Güvencesiz ve evde çalışanların örgütlenmesine yönelik tüzük değişikliği de genel kurulda kabul edildi.

Ardından yapılan serbest kürsüde işçiler söz alarak görüşlerini ifade ettiler. Serbest kürsüde BDSP adına da bir konuşma gerçekleştirildi. Verilen aranın ardından yapılan seçimlerde Metin Burak başkanlığındaki tek liste seçimi kazandı.

Kızıl Bayrak / Bursa

 

ATV-Sabah grevcileri: “Vardık, varız, varolacağız!”

8 Ağustos Cumartesi günü Taksim Tramvay Durağı’ında toplanan ATV-Sabah grevcileri, 25 gündür grevde olan Selüloz-İş üyesi Halkalı Kağıt işçileri, DESA direnişçisi Emine Arslan, MEHA direnişçisi Saliha Gümüş, Entes direnişçisi Gülistan Kobatan, Genç-Sen üyesi öğrenciler, Küçükçekmece İşçi Platformu, Topkapı İşçi Derneği, Barış İçin Kadın İnisiyatifi’nden kadınlar, “G-R-E-V S-Ü-R-Ü-Y-O-R” dövizleri ile sloganlar eşliğinde Galatasaray Lisesi’ne doğru yürüyüşe geçtiler.

Galatasaray Lisesi önünde ATV-Sabah grevinden Uğur Güç basın açıklamasını gerçekleştirdi. Güç açıklamada, yürüyüşün, örgütlenme hakları gaspedilen, emekleri sömürülen, kriz var denilerek sokağa atılan işçilerin, baskılara direndikleri için okullarından uzaklaştırılan öğrencilerin, özgürlük ve demokrasi mücadelesi veren her kesimin sesine ses kattığı bir platform haline geldiğini ifade etti.

Mahkeme kararı ile grevin durdurulmasının ardından, sürdürdükleri mücadelenin sınıf dayanışmasıyla yeniden canlandığını vurgulayan Güç şunları söyledi: “Şimdi geldiğimiz yerden dünya daha başka görünüyor. Onların kurduğu medya düzeninin kum üzerine yazılı olduğunu gördük. Onları dehşet içinde bırakan kalabalığımıza bakıp bundan 90 yıl önce, 19 Ocak 1919’da öldürülen Rosa Luxembourg’un işkencecilerine söylediği bir söz kulaklarımızı dolduruyor, yolumuzu aydınlatıyor, ‘Sizi budala zaptiyeler, vardık, varız, varolacağız!‘”

“Vardık, varız, var olacağız!” sloganıyla biten açıklamanın ardından Halkalı Kağıt işçileri adına söz alan Selüloz-İş İstanbul Şube Başkanı Aydın Parlakkılıç, TİS görüşmelerinde işverenin “0” zam dayatmasına karşı köleliğe hayır dediklerini ve 25 gündür grevde olduklarını belirtti.

Kızıl Bayrak / İstanbul


İGDAŞ’ta iş bırakma!

İstanbul Gaz Dağıtım Anonim Şirketi (İGDAŞ) bünyesinde 14 aydır faaliyet gösteren Beypınarlılar Limited adlı taşeron şirkette çalışan enerji işçilerinin Haziran-Temmuz 2009 ayı maaşları gaspedildi.

2009 yılının Eylül ayında İGDAŞ’la olan anlaşması sona erecek olan firma bünyesinde çalışan ve ortalama 2 bin TL tutarındaki 2 aylık maaşlarını alamayan işçiler haklarının gaspedilmesine izin vermeyeceklerini söylediler.

İGDAŞ’la olan anlaşmasının bitmesine kısa bir süre kala doğalgaz sayaç okuma işinde çalışan işçilerin haklarını gaspetmeye yeltenen Beypınarlılar ve İGDAŞ’ı Çalışma Bölge Müdürlüğü’ne verdikleri dilekçeyle şikayet eden işçiler iş bırakarak taşeron şirket ve İGDAŞ’la görüşmeler yapmaya başladılar.

Enerji işkolunda yaşanan hak gasplarına maruz kalan işçilerle de mücadelelerini birleştirmek isteyen İGDAŞ çalışanları alacakları yeni kararlar doğrultusunda mücadeleyi büyütmeye hazırlanıyorlar.

Kızıl Bayrak / İstanbul


Direniş Platformu’nun destek ziyaretleri sürüyor...

Direniş Platformu 7 Ağustos Cuma günü Halkalı Kağıt grevine destek ziyareti gerçekleştirdi. Grevlerinin 22. gününde olan Türk-İş’e bağlı Selüloz-İş Sendikası üyesi Halkalı Kağıt işçileri ile Direniş Platformu ve Halkalı Kağıt grev süreci üzerine sohbet edildi. Direniş Platformu adına yapılan konuşmalarda platformun kuruluş amacı, bileşenleri ve hedefleri üzerine bilgi verildi ve Halkalı Kağıt işçilerine platformun bir parçası olmaları için çağrı yapıldı.

Halkalı Kağıt işçileri adına konuşan ve grev sürecini aktaran Selüloz-İş Sendikası Başkanı işçilerin, haklarını kazanana kadar kararlılıkla grevlerini sürdüreceklerini belirtti.

İşçiler ise, Halkalı Kağıt patronlarının işçilerin greve çıkma kararlılığını gösteremeyeceğini düşündüklerini, bu yüzden de sendikanın talep ettiği zammı yapmadıklarını anlattılar. Patronları da şaşırtarak greve çıktıklarını, sürdürmekte de kararlı olduklarını vurguladılar.

Direniş Platformu Halkalı Kağıt ziyaretinin yanısıra bu hafta içerisinde bir dizi eyleme de katıldı. 5 Ağustos’ta Taksim Meydanı’ndan Galatasaray Lisesi önüne gerçekleştirilen Sinter Metal işçilerinin yürüyüşü ve 6 Ağustos tarihinde harç zammına karşı Genç-Sen’in Taksim Tünel’den Taksim Meydanı arasındaki yürüyüşü Direniş Platformu’nun destek verdiği eylemler arasında yer aldı.

Kızıl Bayrak / İstanbul


 

 

Polis Cevat Durak’ın emriyle Kent A.Ş. direnişine saldırdı, sendika ise suskunluğunu koruyor...

Kazanmanın tek yolu
sokak, eylem, mücadele!

Direnişteki Kent AŞ işçilerine direnişin 100. gününde polis saldırdı. 7 Ağustos sabahı saat 06.00’da direniş yerine 300 metre ilerideki otobüs durağı çevresinde yığınak yapan 500 kadar çevik kuvvet polisi, TMŞ ve Asayiş Şube ekipleri eşliğinde direniş alanını çembere alarak kuşattılar.

Bu sırada işçiler çöp konteynırlarını devirerek barikat kurmaya çalıştılar, ancak bu barikat etkisiz kaldı ve polis tüm işçi ve ailelerini çembere almayı başardı. Sendikanın hazırlıksız olduğu görüldü ve şantiyedeki araçlar çıkarılırken barikata herhangi bir yüklenme olmadı. Sendika burada izleyici durumunda kaldı. Cevat Durak’ın polis eşliğinde gönderdiği şoförler şantiyedeki birkaç kamyon hariç tüm araçları çıkardılar. Bir saatten fazla çemberde kalan işçiler tepkilerini alkışlarla ifade ettiler.

Saldırı öncesi hazırlık yapılmadı!

Önceki gece saat 02.30’da, şantiyeye sabah baskın olacağı yönünde bilgi direniş yerine ulaştı. Ancak bu imkana rağmen sendika herhangi bir hazırlık içine girmedi ve beklemeci tavrını sürdürdü. Genel-İş 5 Nolu Şube Mali Sekreteri dışında direniş yerinde sendikacılardan kimse yoktu. Sendikanın hareketsizliği üzerine işçilerin yapabildiği tek hazırlık diğer direnişçilere de haber vererek şantiyeye çağırmak oldu.

Baskından 8-10 saat önce ise sendikacılar direnişin kesin olarak çözüleceğini, Aziz Kocaoğlu ile bu zamana kadarki en ciddi ve olumlu görüşmenin yapıldığını söyleyip beklemeci bir hava yarattılar. Verilen bilgiye göre, direnişçi işçiler Büyükşehir ve İlçe Belediyeleri’nde işbaşı yaptırılacaktı. Bu iyimser tablo işçileri beklentiye soktu. Açıkçası işçiler şu dönem için bir baskın olacağını düşünmüyorlardı.

Beklemeci tutum saldırıdan sonra da sürdü!

Araçlar çıkarıldıktan sonra polisler şantiyeyi terk edene kadar işçiler kapıdan ayrılmadı. İşçiler, polisleri alkış ve yuhalamalarla protesto ederek gönderdiler. Bir saat kadar süren bekleyişten sonra işçiler “bu kadar bekleyiş yeter!” diyerek sendikacıların çadırlarına gittiler, bu sırada Kani Beko, Örgütlenme Dairesi sorumlusu ve Genel İş 5 Nolu şube başkanı Mehmet Çınar da çadıra gelmişti. Oldukça gergin olan işçiler, 100 gün boyunca söyleyemedikleri direnişle ilgili bütün düşüncelerini ifade ettiler. Önerilerini sundular.

İşçilerin ifadeleri şöyleydi: “Bu güne kadar niye hep bekledik? Hep ricacı olduk, artık bu saatten sonra sözün bittiği yerdir, vuracaksak vuralım, kıracaksak kıralım, ne olacaksa olsun. Ankara’ya yürüyelim, açlık grevi yapalım, ölüm orucuna yatalım, direniş çadırını Karşıyaka sahiline kuralım. Sokaklara inelim, çöp toplatmayalım. Biz merkezin şubemizi yalnız bıraktığını düşünüyoruz. Daha önceki direniş sürecinde sendikanın tutumu daha militandı. Şu an aynı militanlığı göremiyoruz. Artık bu çadırlarda kalmak anlamsızlaşmıştır, çadırlarda kalmak istemiyoruz. Direniş sokağa taşınmalıdır.”

Daha sonra sendika yöneticileri 5 dakika ara verip kendi aralarında görüşme aldılar. Görüşmeden sonra çadıra döndüler ve sendika üyesi olmayanların (devrimcilerin) toplantı çadırını terk etmesini istediler. 100 gündür sürekli direniş yerinde olduğumuzu, direnişe destek verdiğimizi, neden böyle bir tavır aldıklarını sorduğumuzda; sendikaya dönük devrimci yayınlarda yer alan olumsuz eleştiriler olduğunu ifade ettiler. İşçiler bir gerginlik olmaması için bizden ricada bulundular, bunun üzerine toplantıya katılmadık. Toplantıda ise, sendikacılar işçilere 15 gün daha beklemelerini bu arada bazı basın açıklamaları yapacaklarını söyleyip toplantıyı bitirdiler.

Gerek gerçekleşen bu toplantı, gerekse yaşanan baskın direnişçi işçiler üzerinde moral bozukluğuna sebep oldu. Oysa işçiler, 3 Ağustos’ta gerçekleştirilen polis baskınında polise karşı direnip çatıştıkları için büyük bir moral kazanmışlardı.

Bu arada zabıtanın çadırların sökülmesi için gelecekleri söylentisi var. İşçiler ise bu saatten sonra çadırları savunmak için bir çaba harcamayacaklarını, bugüne kadar araçları beklediklerini ifade ediyorlar.

Direnişin şuan nasıl bir seyir izleyeceği net değil. Sendika belirli bir mücadele, eylem takvimi, yol ve yöntemi açıklamış değil. Bu beklemeci tavırla direnişin olumlu bir sonuç elde etmesi mümkün görünmüyor. İşçilerin dediği gibi, kazanmanın tek yolu sokak, eylem, mücadele!

Kızıl Bayrak / İzmir 

 

 


Entes direnişinden...

Direnişin 85. günü…

(...) “Entes’te Direnişin Sesi” adlı bültenimizin 2. sayısı bugün OSİM-DER çalışanları tarafından Entes işçilerine ulaştırıldı. Ben ise, Direniş Platformu bileşenleriyle birlikte Genç-Sen’in Taksim’de harç zamlarına karşı yapacağı eyleme katılmak için direniş yerini erken terk etmek zorunda kaldım.


Direnişin 86. günü….

Direniş Platformu olarak 22 gündür grevde olan Selüloz-İş Sendikası’na üye Halkalı Kağıt işçilerini ziyarete gittik. Ziyaretin amacını aktardık ve platformun önemine dikkat çektik. Sendika başkanı bizlere yaşanan süreci kısaca aktardı ve sonuna kadar kararlı olduklarını belirtti. (...)


Direnişin 87. günü…

177. gününde olan Atv-Sabah grevcilerinin her cumartesi yaptığı eyleme katıldım. Halkalı Kâğıt işçileri de bir gün önce Direniş Platformu olarak gittiğimiz ziyarette söz verdikleri gibi eylemde yerlerini aldı. Coşkulu bir yürüyüşün ardından Galatasaray Lisesi önüne geldiğimizde önce Atv-Sabah işçileri ardından da Halkalı Kağıt işçileri adına bağlı oldukları sendikanın başkanı konuşma yaptı. (...)

 

Direnişin 88. günü…

Ümraniye’deki metal işçileri olarak bir piknik gerçekleştirdik. Kurultayın gündemleri üzerine tartıştık. Metal işçileri olarak neler yapabilirizin tartışıldığı bir toplantı gerçekleştirdik. 20 kişilik katılımla gerçekleşen piknik marşlar ve halaylarla renklendi. Mücadele programı hazırlamak için tekrar bir araya geleceğimiz başka bir toplantı tarihi belirlendi. Bu çerçevede 16 Ağustos tarihinde metal işçileriyle tekrar bir araya geleceğiz.


Direnişin 90. günü...

Fabrika önünde bekleyişimin ardından Birgün gazetesi muhabiri ile Entes’in 100. gününün yaklaşması vesilesi ile röportaj gerçekleştirdik. Röportajdan sonra Ankara’da her sene düzenlenen Mamak Kültür Sanat Festivali’nin ardından festivali düzenleyen Mamak İşçi Kültür Evi’ne baskın yapıldığı ve iki kişinin gözaltına alındığı haberini aldım. Bu devlet terörünü protesto etmek için Taksim Tramvay Durağı’nda basın açıklaması gerçekleştirdik. (...)


Direnişin 91. günü…

Bağımsız Devrimci Sınıf Platformu’nun Halkalı Kağıt grevine gerçekleştirdiği ziyarete gittim. Sloganlarla fabrika önüne geldiğimizde kağıt işçilerinin alkış ve sloganlarıyla karşılandık. Kâğıt işçilerine elimizden gelen her türlü desteği vereceğimizi söyledik. Hangi konuda yardım istediklerini belirtmelerinin yeterli olacağını dillendirdik. Küçükçekmece İşçi Platformu çalışanlarının yapmış olduğu ozalitleri gören kâğıt işçisinin duygularını ifade etmesi ve teşekkürlerini iletmesi görülmeye değerdi. (...)

Entes direnişçisi
Gülistan Kobatan