23 Ekim 2009
Sayı: SİKB 2009/41

  Kızıl Bayrak'tan
  İşbirlikçi Türk sermaye devleti, ABD emperyalizminin planları doğrultusunda bölgede aktif saldırganlık rolüne hazırlanıyor
  "Barış grubu" tasfiye sürecinin parçasıdır
Üniformalı bilirkişiler aklıyor
Kıdem tazminatına göz diken ve çanak tutan asalaklara karşı işçi-emekçi barikatlarına
Kadıköy'de binler sağlık hakkı için alanlara çıktı
  İşçi ve emekçi eylemlerinden
  İşçilerle konuştuk...
  Metal işçilerinin boynunda 50 yıldır asılı duran pranga MESS
  25 Kasım uyarı grevi tabanda adım adım örgütlenmelidir
  Gençlikten...
  Mesleki dönüşüm projesi ile avukatlar derin bir sömürü ile karşı karşıya!
  Kızıl Bayrak'a yönelik faşist saldırı İBB önünde protesto edildi
  İMF ve Dünya Bankası İstanbul toplantısı üzerine Korkut Boratav'la konuştuk
  Dünya işçi ve emekçi hareketinden
  BM Tarım örgütüü Raporu dünyadaki açlığı belgeledi
  Katliamcı düzen zindanlarıyla birlikte er ya da geç yıkılacaktır..
  Hasta tutsaklar için eylemler sürüyor
  Yerel işçi bültenlerinden...
  Bir kez daha 10 yıl önce ve 10 yıl sonra - M. Can Yüce
  Devrimci ve Demokratik Yapılar Arasında Diyalog ve Çözüm Platformu'ndan açıklama
  Mücadele Postası.
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Dünya işçi ve emekçi hareketinden...

Petrobras işçilerinden iş yavaşlatma eylemi…

Brezilya’nın dünya devi petrol şirketi Petroleo Brasileiro SA işçileri zam taleplerinin kabul edilmemesi üzerine 16 Ekim günü iş yavaşlatma eylemi başlattılar.

Brezilya’da birçok ünitede yapılan eyleme yaklaşık 10 bin işçi katıldı.

Sendika yöneticisi Edson Munhoz eylem sonucu rafinerilerde üretimin yavaşladığını, 7 eyalette işçilerin eyleme katıldığını söyledi.

Munhoz, işçilerin %16’lık zam talepleri olduğunu, fakat şirketin %4.9’luk artış önerdiğini açıkladı.


Fransa’da grev deniz ulaşımını etkiledi…

Fransa’da Sea France Gemi Acentası’nda 500 işçinin işine son verileceğini öğrenen işçiler grev kararı aldı.

Bunun üzerine SeaFrance şirketi, websitesinde 16 Ekim Cuma günü saat 07.00 ile 17 Ekim Cumartesi saat 08.30 arası vapur seferlerinin yapılamayacağını açıkladı.

Şirket yönetimi, yeniden yapılandırma anlaşmaları yapılmazsa şirketin iflas edeceğini söyleyerek faturayı işçilere keseceğini açıkça ifade etmiş oldu.


Hastane çalışanlarından 1 günlük grev…

ABD’de yüzlerce hemşire ve diğer sağlık çalışanları Providence St. Peter Hospital’da 16 Ekim günü greve çıktı.

Sözleşmeleri Haziran ayında sona eren sağlık çalışanlarının örgütlü olduğu sendikayla hastane arasında 4 aydır görüşmeler yapılıyor.

Sendika, sağlık yardımları, emeklilik ikramiyeleri ve maaş artışlarıyla ilgili görüşmelerin sürdüğünü söyledi.

Hastane sahibi Jamie Groome “Önemli olan sağlık, maaşlar değil. Şu an kendi kızımın sigortasını bile ödeyemiyorum” derken işçiler hastanenin görüşmeler süresince sendika faaliyetlerine ve işçi haklarına yönelik saldırılarını yoğunlaştırdığını dile getirdiler.


Fransa alev alev...

Fransa’da, Sarkozy hükümetinin tarım politikalarını protesto eden çiftçiler Chaps Elysees Bulvarı'nda yolu trafiğe kapatıp getirdikleri saman balyalarını cadde üzerinde ateşe verdiler. Göstericiler devletin üreticilere desteklerini arttırmasını, vergilerde indirime gitmesini talep ettiler.

Çiftçiler, lastik ve balyaları yakarak meydana giden yolları kapattılar.

Çiftçilerin eylemi nedeniyle, başkentte yerli ve yabancı turistlerin başlıca uğrak yerlerinden biri olan meydanda trafik felce uğradı. Tarım ürünleri fiyatlarındaki düşüşle birlikte yaşam koşullarının giderek kötüleştiğini ifade eden çiftçiler, hükümetin gerektiği kadar sübvansiyon sağlamadığını ifade ediyorlar. Çiftçiler, Paris'in yanısıra diğer şehirlerde de protesto gösterileri düzenlediler. Çiftçiler, hükümetten 1,4 milyar avro tutarında sübvansiyon ve vergilerin indirilmesini talep ediyorlar.


Meksika’da yüz binler işten atmalara karşı alanlardaydı!

Meksika hükümeti geçtiğimiz hafta sonu 25 milyon kişiye elektrik enerjisi sağlayan elektrik şirketi LyFC’nin kapatılacağını duyurmuştu.

40 bin işçinin işsiz kalması ve 22 bin emeklinin de etkileneceği anlamına gelen elektrik şirketinin kapatılması yüz binlerce kişi tarafından protesto edildi.

Meksika Elektrik İşçileri Sendikası 350 bini aşkın kişinin eyleme katıldığını açıkladı.

Meksiko City’nin Zocalo Meydanı'na doğru yürüyüşe geçen işçiler Devlet Başkanı Felipe Calderon’u protesto eden dövizler taşıdılar.

Hükümet, şirketi kapatmak zorunda kaldığını, çünkü her yıl 25 milyar peso zarar edildiğini söyledi.

Enerji Bakanı ise daha büyük bir devlet şirketinin hizmet vereceğini belirtti.

Şirket kapatılmadan önce kolluk kuvvetlerini 76 şubeye ve ayrıca 5 santral ve dağıtım merkezine yığan hükümet, atılan işçilere tazminat ödeyeceğini söyleyerek işçilerin eylemini kırmaya çalıştı.

Sendika ise işçilere tazminat teklifini kabul etmemelerini söyledi.

Şirketin kapatılmasıyla birlikte yaşanan elektrik kesintisi Meksiko City’de ve Orta Meksika’da yaşayan on binlerce kişiyi etkiledi.


Porto Riko’da işten atmalara karşı grev!

Geçtiğimiz hafta Porto Riko’nun başkenti San Juan şehrinde Perşembe günü işten atmalara karşı grev yapıldı.

Hükümetin 17 bin kişiyi işten çıkaracağını duyurması üzerine kamu çalışanları ve diğer sektörlerden işçiler grev yaptı.

Hükümet 3.2 milyar dolarlık açığı kapatmak için işten atmaların yapılacağını söylerken Vali Louis Fortuno da ülkenin ekonomik durumunun daha kötüye gitmemesi için işten atmaların gerekli olduğunu söyleyerek faturanın işçi ve emekçilere kesileceğini açıklamış oldu.

 

 

Birleşmiş Milletler Komisyonu Honduras’ta insan hakları ihlallerini araştıracak

Bir Birleşmiş Milletler Komisyonu, Pazar gününden bu yana Honduras’ta bulunuyor ve 28 Haziran darbesinden bugüne ülkede insan hakları açısından durumu inceliyor. 7 Kasım’a kadar Honduras’ta kalacak olan ve üç delegasyondan oluşan komisyon, araştırmasını bitirdiğinde, Birleşmiş Milletler İnsan Hakları yetkilisi Navi Pillay’a ayrıntılı bir rapor sunacak. Komisyon, direniş hareketinin temsilcileri ile görüşmeler yapacağı gibi, darbeyi açıktan destekleyen Honduras insan hakları komseri Ramón Custodio gibi isimlerle de görüşecek. Komisyonun ayrıntılı programı ve komisyonda bulunan kişilerin isimleri ise güvenlik sebebiyle açıklanmıyor.

Honduras İnsan Hakları Komitesi (CODEH), başkanı Andrés Pavón’a göre bu inceleme sonucunda, Honduras’ta bir diktatörlük kurulduğundan başka bir sonuca ulaşılması mümkün değil. Pavón, Küba ajansı Prensa Latina’ya yaptığı açıklamada; “Hazırlanacak olan Birleşmiş Milletler Raporu, bizim Amerika İnsan Hakları Komisyonu’na ve Uluslararası Adalet Divanı’na darbeciler ile ilgili yaptığımız şikayetleri temellendirecektir” dedi.

Darbeciler, ülkede her şey normalleşmiş gibi bir görüntü oluşturmaya çalışsalar da gerçekler bunun tam tersini söylüyor. Geçtiğimiz hafta sonu, darbeci beylerin bir kişinin daha ölümüne sebep oldukları ortaya çıktı. Meslekokulları Enstitüsü Sendikası (SITRAINFOP) yöneticisi Jairo Sánchez, 23 Eylül günü direniş hareketinin organize ettiği pasif direniş eyleminde, yürüyüş kortejinde iken polis ve askerin silahlı saldırısı sonucu yaralanmıştı. Sánchez, aldığı yaralar sebebiyle Cumartesi günü yaşamını yitirdi. Ulusal Direniş Cephesi genel koordinatörü Juan Barahona ve köylü örgütlenmeleri lideri Rafael Alegría, Sánchez’in ölümünün, rejimin, halkın demokrasi için mücadelesini şiddet ile bastırmaya çalışmasının bir sonucu olduğunu, ama direniş hareketinin darbecilerin işledikleri suçlarla durdurulamayacağını söyledi. Direniş hareketinin bildirdiğine göre, darbeden bu yana darbecilerin öldürdüğü kişi sayısı 20’den fazla.

Cumartesi günü ayrıca, darbecilerin emriyle üç radyo programının daha yayını durduruldu. Özel bir radyo olan Radio Cadena Voces’e para ödeyerek yayını sağlanan ve Cumartesi günü yayını durdurulan Kadın Barış Hareketi, Kadın Araştırmaları Merkezi, Kadın Hakları Merkezi programları darbeden bu yana, darbeye karşı net bir tutum sergiliyorlardı. Kadın Barış Hareketi’nden Gladis Lanza, radyo programlarına uygulanan yasağın, Honduras’ta düşünce özgürlüğüne karşı yapılan saldırıların yeni bir adımı olarak değerlendirirken şunları söyledi: “Bunlarla bizi susturabileceklerini sanıyorlar. Ama biz, insan hakları ihlallerini ve keyfi uygulamaları duyurmak için, anayasal düzene dönüş talebimizi yükseltmek için başka yollar bulacağız”. Darbeciler, bundan önce 28 Eylül’de Canal 36 televizyonunun ve Radyo Globo’nun binalarını işgal etmiş ve yayınlarını durdurmuştu.

Zelaya delegasyonu ile darbeciler arasında iki hafta önce başlayan pazarlık görüşmeleri ise darbecilerin, Zelaya’nın görevine geri dönmesini engellemek için her yolu denemeye çabalamaları sonucunda hafta başında kesildi. Darbecilerin göreve getirerek geçiş dönemi devlet başkanı olarak adlandırdıkları Roberto Micheletti, Zelaya’nın göreve dönmesi ile ilgili kararı Honduras Yüksek Adalet Divanı’nın vermesini önerdi. Oysa bu kurum, başından beri darbecileri hukuksal olarak savunmaya çabalıyor. Zelaya ise, parlamentodan kendisinin görevden alınmasına dair verdiği kararı iptal etmesini talep ediyor: “Benim zor yoluyla ülkeden uzaklaştırıldığım gün, meclis toplandı ve benim görevden alınmama karar vererek yeni bir devlet başkanı atadı. Oysa meclisin, devlet başkanını görevinden alma yetkisi yoktur” diyen Zelaya, “Mücadele ülkemizde, adalet, eşitlik, katılımcı demokrasi sağlanana kadar devam edecek” sözleriyle de barışcıl direnişi zafere kadar sürdürme çağrısı yaptı.

André Scheer

20 Ekim tarihli Die Junge Welt’ten kizilbayrak.net için çevrilmiştir