25 Haziran 2010
Sayı: SİKB 2010/25

 Kızıl Bayrak'tan
Kürt halkını, ilerici ve devrimci güçleri, işçi ve emekçileri hedef alan saldırılara karşı birleşik militan direniş!
Faşist baskı, terör ve
operasyonlarla Kürt hareketi
tasfiye edilmek isteniyor
Kürt halkına yönelik dizginsiz saldırı ve şoven kudurganlık tırmandırılıyor
Kürt halkına yönelik devlet terörü tırmandırılıyor.../ BİR-KAR
AKP temsilcileri ile TÜSİAD şefleri
Washington’da huzura çıktı!
Sivas’ın katili sermaye devletinden hesap sormak için alanlara!
Hesap sormak için 2 Temmuz’da mücadele alanlarına! / BDSP
UPS işçileri patron-polis işbirliğine
geçit vermiyor!
Esenyurt’ta “sendika” gerginliği
Tersanede iş cinayetleri
hasıraltı ediliyor
15-16 Haziran Direnişi selamlandı
İşçi ve emekçi hareketinden.
Gençliği devrime kazanmak için eksikliklerimizi aşarak, yeni imkanlar yaratarak ileri yürüyelim!
27 Haziran’da Toplu Sözleşme Sempozyumu’na!
Sendikal ihanet çeteleri rant kavgasında!
Haziran bültenlerinden.
Petrol-İş Sendikası Genel Başkanı Mustafa Öztaşkın ile konuştuk
Milyarderler çoğalıyor,
yoksulluk büyüyor.
Emekçiler krizin faturasını
kabul etmiyor
Vatikan’ın Saramago
tahammülsüzlüğü
Kentsel yağmaya düzenleme
Politik irade ve savaş - M.Can Yüce
2 BDSP’linin tutukluluğu
devam ediyor
Mücadele Postası
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Esenyurt’ta “sendika” gerginliği

Son haftalarda, İstanbul’da Esenyurt Belediyesi’nde üyeleri bulunan DİSK’e bağlı Genel-İş Sendikası ile Türk-İş’e bağlı Belediye-İş Sendikası arasında şiddeti gittikçe artan bir gerilim yaşanıyor. En başta Esenyurt Belediyesi’nde çalışan işçilere zarar veren sendikal rekabet iki cepheden yapılan açıklamalarla kızışıyor.

Belediye-İş Sendikası İstanbul 2 No’lu Şube’nin 17 Ağustos 2009 tarihinde Esenyurt Belediyesi’nde yaşanan işten atma saldırısının ardından başlattığı direnişin geçtiğimiz haftalarda sona ermesinin ardından başlayan karşılıklı açıklama ve bilgilendirme trafiği Genel-İş Sendikası Avrupa Yakası 2 No’lu Bölge Başkanlığı’na bağlı İstanbul 2 No’lu Şube’nin sol-sosyalist çizgideki basın yayın organlarıyla düzenlediği toplantıyla devam etti. Esenyurt Belediyesi’nde üyeleri bulunan Genel-İş İstanbul 2 No’lu ve Belediye-İş Sendikası İstanbul 2 No’lu Şube’nin sürece ilişkin kamuoyuna yaptıkları açıklamalara ve ortaya attıkları iddialara geçmeden önce Esenyurt’taki süreçle ilgili birkaç hatırlatma yapmakta fayda var.

29 Mart 2009 yerel seçimlerden önceki süreçte 1996 yılından 2004 yılına kadar Esenyurt Belediyesi’nde örgütlü sendika Genel-İş’ti. 2004 yılında işe alınan yeni işçilerin sayısının fazla olması nedeniyle Genel-İş’in buradaki yetkisi düştü. 29 Mart yerel seçimleriyle birlikte Kıraç ve Yakuplu belediyelerinin Esenyurt Belediyesi’ne bağlanmasının ardından belediyede toplu sözleşme yapma sıkıntısı başladı. Belediyelerin birleşmesinden önce Kıraç Belediyesi’nde çalışan Genel-İş Sendikası üyesi 102 işçi ve Yakuplu Belediyesi’nde çalışan Belediye-İş Sendikası İstanbul 2 No’lu Şube üyesi 38 işçi Esenyurt Belediyesi’ne geçirildi. Esenyurt Belediyesi bünyesinde sendikasız olarak çalışan 92 işçiyle beraber 29 Mart yerel seçimlerinin ardından bu belediye bünyesindeki işçi sayısı 232’ye çıktı. Bu geçiş sürecinden sonra ise belediyede toplu sözleşme için yetkili sendika karmaşası başladı. Böyle bir süreçte belediyede yaşanan sorunlara ve işten atmalara karşı çıkan Belediye-İş İstanbul 2 No’lu Şube belediye binası önünde aylar süren bir direniş başlattı. Bu direniş zaman zaman belediye yönetimi tarafından saldırılara uğradı.

Esenyurt Belediyesi’nde Genel-İş ve Belediye-İş arasındaki gerginlikte iki taraf da açıklamalarda bulundular.

Belediye-İş 2 No’lu Şube’nin iddiaları...

Belediye-İş Sendikası İstanbul Şubeleri arasında ilerici duruşu ile bilinen ve şube başkanlığını Hasan Gülüm’ün yaptığı Belediye-İş Sendikası İstanbul 2 No’lu Şube Esenyurt’taki sürece ilişkin aktarımlarını ve görüşlerini yazılı bir açıklamayla aktarmış bulunuyor. Esenyurt Belediyesi’nde çalışan üyelerinin belediye yönetiminin sendika düşmanlığı sonucunda işten atılmasının ardından Genel-İş 2 No’lu Şube’nin herhangi bir desteğini göremediklerini belirten Hasan Gülüm kendi üyelerinin işçilerin işten atılmasına karşı Genel-İş 2 No’lu Şube’nin herhangi bir tepki göstermediğini ifade ediyor. Belediye-İş Sendikası İstanbul 2 No’lu Şube, Esenyurt’ta yaşanan süreci şöyle anlatıyor:

“Bizler belediye iş sendikası 2 nolu şube olarak 17 ağustosta esenyurt belediyesinde 3 işçi arkadaşımızın işten atılmasıyla direnişe geçtik.

Esenyurt belediyesi 29 Mart 2009 da ilçe oldu. Sendikamızın üyelerine 22 Haziranda bu ilçede iş başı yaptılar. Bazı tarih ve rakamlara dikkatinizi çekmek istiyorum. Üyelerimiz bu ilçeye gelir gelmez sendikamızdan istifaya zorlandılar. İşten atılan süre ile esenyurtta kaldıkları süre arasında yaklaşık 60 gün bulunmaktadır. Bu zaman içinde üyelerimizin yerleri değiştirildi, tehdit edildiler burada yetkili sendika olmadığından sendika olarak bu baskılara müdahale ettik. Aslında ne olduysa bununla başlandı bu müdahale esenyurttaki belediye yönetiminin bize saldırısını artırdı. Genel iş sendikasının üyeleri de kıraçtan geldi. Ve işten atılanlarda bizden önce olmuş. Bizim üyelerimizin yaşadıklarına benzerlerini yaşamışlar. Ancak biz bu durumu kamuoyuna duyurduk. Bunu yaptığımızı gerekçe göstererek 3 işçimiz 17 ağustosta atıldı. Bu nedenle genel işin söylediği gibi değil. bize 3-5 kişi lazım dediklerinde biz esenyurtta işverenle işten çıkarılan işçilerimizin ve sürgünlerin mücadelesini yürütüyorduk. Kaldi ki mücadele edilirken bu gün olduğu gibi iç tartışmalar hep kaybettirmiştir. İtirazımız bunadır dün olduğu gibi bugün de buna itiraz ederiz.

Bizim üye sayımız 38 genel işin 102 sendikasız 92 kiş olmak üzere toplam 232 kişidir. Peki neden bizim üyeleri işten atıldılar. Oysa kıraçtan gelen işçilerden de işten atılanlar olmuş ama genel iş hiç ilgilenmemiş bu işçilerden dava sonucu dönen işçiler bugün çalışmaktalar. Bu nedenle genel işin bizim tavrımızdan dolayı işçilerin atılmasını göstermeleri adeta ihanetçi gibi bir sonuç yaratır ki bunu da esenyurtta atılan ve bugün çalışan genel üyesi dahil tüm işçilere sorarak cevap almalıyız. Aksine genel işten istifalar neyle açıklanır. Aslında genel işten istifalarla asıl sorun başladı.

Çünkü Genel iş sendikasının bize 3-5 kişi lazım derken işçileri sürü gibi gören ama işçilere saldırıları görmeyen bunun için lazım olan direniş dayanışma ve birlikte mücadelede olmayan ama sadece üyeleri sendikalarına örgütlemeyi bunun üzerine kuran bir anlayışla baktıkları için bugün bunu söylemekteler. kaldiki esenyurtta soruna hiç sendikal rekabette bakmadığımız ortadır. Bunu pratiklerimizle herkes bilir.”

Genel-İş 2 No’lu Şube’nin iddiaları...

17 Haziran Perşembe günü Aksaray’daki Genel-İş Avrupa Yakası Bölge Başkanlığı binasında basın toplantısı düzenlendi. Genel-İş yöneticileri örgütlü oldukları Kıraç Belediyesi’nde çalışan üyelerinin Esenyurt Belediyesi’ne geçmelerinin ardından bu belediyede üye sayısı açısından çoğunluk olduklarını ve Belediye-İş 2 No’lu Şube ile yaptıkları görüşmelerde çoğunluk tespitine müraacaat edeceklerini ve yetkili sendika olabilmek için 3-5 üyeye ihtiyaçları olduğunu söylediklerini aktardılar. Belediye-İş İstanbul 2 No’lu Şube Başkanı Hasan Gülüm’ün bu görüşmeler sırasında “Genel-İş Sendikası yetkili olacağına Hizmet-İş Sendikası’nın yetkili olmasını tercih ederim” dediğini iddia eden Genel-İş yöneticileri bakanlığa yaptıkları çoğunluk tespitinin bir kişi eksik çıkması nedeniyle Esenyurt Belediyesi’nde yetki alamadıklarını aktardılar. Esenyurt’ta Belediye-İş Sendikası İstanbul 2 No’lu Şube’nin aylar boyunca süren direnişine destek vermedikleri yönündeki eleştirileri de yanıtlayan Genel-İş İstanbul 2 No’lu Şube Başkanı Hakkı Karabulut ve Genel-İş 2 No’lu Bölge Başkanı Mehmet Karagöz direniş sürecinde destek vermek istediklerini ancak bu desteklerinin Belediye-İş tarafından engellendiğini ifade ettiler. Konuyla ilgili sürecin belediye yönetiminin itirazı sonucu iş mahkemesinde devam ettiğini aktardılar.

***

Genel-İş Avrupa Yakası İstanbul 2 No’lu Şube ve Belediye-İş İstanbul 2 No’lu Şube’nin Esenyurt’taki sürece ilişkin açıklamaları bir yana tüm bu tartışmalar Esenyurt’ta belediye işçilerinin örgütlenmesine ve mücadelesine zarar vermiştir. Esenyurt’ta yaşanan sürece ilişkin asıl kararı Esenyurt belediye işçileri ve bölgedeki ileri ve devrimci kamuoyu verecektir.



DİSK-AR: “Güvencesiz çalışma yaygınlaşıyor”

DİSK Araştırma Dairesi (DİSK-AR), Türkiye İstatistik Kurumu verilerinden yola çıkarak işsizlik sorunu üzerine bir rapor hazırladı. Raporda, işsiz sayısının 2 yılda yüzde 35 arttığı belirtilirken, krizle beraber işçilerin güvencesiz çalışmaya mahkum edildiği söylendi.  

Raporda iflasın eşiğine gelen ve Türkiye’nin “yardım eli” uzatmayı teklif ettiği Yunanistan’da işsizlik oranının Türkiye’ninkinin daha altında olduğuna dikkat çekildi. Yunanistan’da işsizlik oranının yüzde 11,7 iken, Türkiye’de bu oranın yüzde 13,7 olduğu belirtildi.

Küresel ekonomik krizle beraber pek çok işçinin güvencesiz çalışmaya, eksik istihdam biçimlerine mahkum edildiği ifade edilirken Ulusal İstihdam Stratejisi Taslağı’nda işsizliğin yüzde 10’luk kısmının yapısal bir olgu olarak kabul edilmesi eleştirildi. Raporda, bu yaklaşımla yaklaşık 2 milyon 200 bin işsizin “yapısal işsiz” görüldüğü, krizin yarattığı bir olgu olarak açığa çıkan 1 milyon 264 bin işsizin ise “dönemsel bir olgu” kabul edildiği söylendi.

Şubat, Mart, Nisan 2010 dönemini (Mart dönemi) kapsayan Hanehalkı İşgücü Anketi sonuçlarına göre, işsizlik oranının geçen yılın aynı dönemine göre 2,1 puanlık düşüşle yüzde 13,7 düzeyinde bulunduğunun hatırlatıldığı raporda, 2008’de yaklaşık 2,5 milyon olan işsiz sayısının ise son verilere göre 3,5 milyon civarında olduğu belirtildi. Raporda, işsiz sayısının 2 yılda yüzde 35 arttığı kaydedildi. Raporda, işsizlik azalırken güvencesiz çalışmanın yaygınlaştığına dikkat çekildi.

Raporda kronik işsizlik sorunu da ele alındı. Raporda eksik istihdam rakamlarında da artış yaşandığı ifade edilirken esas işinde ve diğer işinde/işlerinde haftada toplam 40 saatten daha az çalışan ve 1 saat çalışmış olsa bile istihdamda sayılanlarla, aynı nedenlerle istihdamda görünen ancak iş arayanların sayısında 154 bin yükselme olduğu belirtildi.

Raporda, bazı çevrelerce işsizliğe çözüm olarak kıdem tazminatlarının kaldırılması, esnek çalışma, kamu emekçilerinin iş güvencesinin kaldırılması, geçici çalışmanın yaygınlaşması, kiralık işçilik uygulamalarının gösterildiği ifade edildi.