15 Ocak 2010
Sayı: SİKB 2010/03

 Kızıl Bayrak'tan
Amerikancı rejim toplumsal dinamikleri şiddetle bastırmaya çalışıyor.
TEKEL direnişi ve
gündeme getirdiği sorular...
Sermaye yeni saldırılara hazırlanıyor!
TEKEL’de direniş günlüğü.
Binler TEKEL direnişiyle dayanışma için eylemdeydi
TEKEL, itfaiye ve Esenyurt işçileriyle sınıf dayanışması büyüyor.....
Direnişe omuz vermek için 17 Ocak'ta Ankara'ya!.
Asemat işçisinin kaleminden grev süreci.
Sİ-DER’den Adana sanayi işçilerine çağrı..
Entes’te direniş güncesinden..
Sınıf hareketinden.
TKİP III. Kongresi
Açılış Konuşması…
Sermaye düzeni katletmeye devam ediyor!
Dreyfus’tan Sabra’ya, burjuva hukuku iktidarın dolaysız bekçisidir!
2010 polis terörü ve linç girişimleri ile başladı.
Devlet terörüne karşı dayanışma
Gençlik eylem ve etkinliklerinden
Korkularını kabusa çevireceğiz!.
On binlerce kişi Rosa Luxemburg ve Karl Liebnecht’i mezarları başında andı
Blackwater şirketi yeni ihale peşinde
Ulusal soruna
devrimci yaklaşımın paradoksları - 5
KENT AŞ. direnişi üzerine.
Polis katletti, yargı temize çıkardı 
Mücadele Postası
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 


Korkularını kabusa çevireceğiz!

Bizler liseliyiz!

Bizler “ağaç yaş iken eğilir” anlayışınızın sistem içerisinde öğütmek istediği, başarılı biri olabilmek için sıra arkadaşımızla yarıştırdığınız, suskun, tepkisiz bir toplumun parçası olarak daha yaşama adım atar atmaz baskılarınıza maruz bıraktığınız liseli gençliğiz! Ve elbette geleceğiz!

Eşit olmayan bir düzende bu düzenin sınırları dışında eşit eğitim isteyen liselileriz!

Her şeyin paraya dönüştüğü bataklığınızda en temel hakkımız olan eğitimi parasız alabilmek için mücadele eden liselileriz!

Biliminizin sadece sermayedarların yararına, daha fazla sömürüye, paraya hizmet edeceğini bilen bu yüzden de bilimi ve bilimsel eğitimi insan odaklı bir sistemde isteyen liselileriz!

Anadilinde düşünen bir bireyin başka bir dilde eğitim almasının zorunlu olmadığı, herkesin anadilinde eğitim alması gerektiğinin farkında olan ve bunun mücadelesini veren liselileriz!

Tüm bunlarla yetinmeyen eşit, parasız, bilimsel, anadilde eğitim isteyen liseliler olarak sadece kendi sorumluluğumuzu değil tüm insanlığın sorumluluğunu hissettiğimiz için içerisinde bulunduğumuz sistemi sorgulayan, sorgulamakla yetinmeyen, bu sistemin alternatifi olan sosyalizm için mücadele eden devrimci liselileriz!

Dünyaya gözlerimizi açtığımız andan itibaren bir varoluş savaşıydı bu. Çünkü birileri yiyor birileri ise ölümüne çalışıyordu ve hatta ölüyordu. Çünkü birileri küçük bir azınlık olmasına rağmen büyük bir çoğunluğun üzerinden kendisini var ediyor, servetine servet katıyordu. Tercih belliydi insan olduğumuz için, insanlığımızı yitirmediğimiz için tarafımızı bilincimize çıkarmamız gerekiyordu! Ya onların zenginliğine zenginlik katmak için çalışacak, ölecek ve öldürecektik. Yeri gelecek önümüze koyulan eleme sınavlarında elenmemek için sıra arkadaşımızı eleyecek, yeri gelecek ailemizin ‘sen karışma çocuğum’u ile farkında olsak bile susacak, yeri gelecek 4 yıl okuyup atanamamış bir eğitimci, 6 yıl tıp okuyup TUS’u geçememiş bir doktor, 4 yıl hukuk okuyup avukatlık sınavını geçememiş bir hukukçu, yeri gelecek ölen 133. tersane işçisi, Bursa’da katledilen 20. işçi olacağız! Ama yeri hep onlara göre gelince şekillenecek, insan yerine dahi konulmayacak birer ‘şey’ olacağız! Ya olan durumu benimseyip -ki benimsemek parçası olmaktır- bu düzen böyle diyen insanlığını yitirmişlere katılacaktık ya da kurtuluşumuzu işçi sınıfının kurtuluş mücadelesine yani tüm insanlığın kurtuluşuna adayacaktık! Tüm bunları bildiğimiz için bizler devrimciyiz!

Bu düzen umudun düşmanıdır. Değişime, dönüşüme, geleceğe dair olan umudumuzun düşmanıdır. Ve bu iradeyi koymadığımız her alanda düzen kazanmaktadır. Bizlerin dolduramadığı boşluğu düzen tüm kolları ile doldurmaktadır. Bu tablonun gerçekliğinin farkında olan devrimci liseliler, sesinin-soluğunun yetiştiği her alana bu umudu taşımakta, yaymakta, örgütlemektedirler. Herkese düzenin, eğitim sisteminin çürümüş çarkları arasında yok olmayı kabul etmeyen liselilerin olduğunu göstermektedirler.

Sistem azgınca saldırılarını toplumun tüm kesimleri üzerinde arttırarak sürdürüyor. Haklarını isteyen TEKEL işçilerine, demiryolu işçilerine, itfaiye işçilerine saldırıyor. Sadece polisiyle, ordusuyla ya da fiili saldırıları ile yapmıyor bunu soruşturuyor, cezalandırıyor, eğitim hakkımızı elimizden alıyor ve korku salıyor. İşçilere emekçilere ve Kürt halkına yönelik saldırıların tırmandırıldığı, yargısız infazların, polis devleti uygulamalarının hız kazandığı bu dönemde saldırılardan payını devrimci lise faaliyeti yürüten gençlik güçleri de fazlasıyla alıyor. Devrimci Liseliler Birliği çalışanları sıklıkla gözaltına alınıyor, polis saldırıları ve tacizleriyle karşılaşıyor. Faaliyeti yürüten güçler sokakta yürürken dahi polis tarafından taciz edilerek gözaltına alınıyor, baskı ve terörle devrimci mücadele boğulmak isteniyor. Saldırının yoğunlaştığı alan mücadele eden liseliler üzerindedir. Son bir ay içerisinde lise çalışması yapan güçlere yönelik saldırıların artması liselerde mücadelenin yükselmesinden duyulan rahatsızlığın ifadesidir. Kocaeli’nde, Esenyurt’ta, İzmir’de çalışmamıza yapılan saldırılar duydukları derin korkunun izdüşümüdür.

Elbette bu saldırıların arkasında kendi sonuna dair duyduğu korku var. Çürümüşlüğünden yükselen küf kokularını gizleme telaşı var. Bunların farkında olan liseliler mücadelenin çetin koşullarına da kendilerini hazırlamışlardır. Nasıl ki tüm katliamlarınıza rağmen bu coğrafyada devrimci mücadele sürmekte ise tüm baskılarınıza rağmen mücadelemiz sürecektir. Korkularınızı kâbusa çevirinceye, sınıfsız ve sömürüsüz dünya özlemimiz gerçekleşinceye dek mücadelemiz sürecek!

Devrimci Liseliler Birliği



DLB çalışmalarından...

DLB: “F tipi lise istemiyoruz”

İstanbul Devrimci Liseliler Birliği (DLB), 9 Ocak Cumartesi günü, Taksim Tramvay Durağı’nda bir eylem gerçekleştirdi. Eylemde DLB’lilerin Mart ayında yapacakları lise kurultayı deklare edildi. Ayrıca son dönemde DLB çalışanlarının karşılaştıkları saldırılar ve baskılar da teşhir edildi.

DLB adına yapılan açıklamada, bu düzenin değişime, dönüşüme ve geleceğe dair olan umutlara düşman olduğu ifade edildi. İrade konulmayan her alanda düzenin kazandığı ve doldurulamayan tüm boşlukları düzenin doldurduğu belirtilerek DLB’lilerin bu gerçeğin farkında olarak ortaya mücadele kararlılığı koydukları vurgulandı. Açıklama kurultaya çağrıyla son buldu.

Kızıl Bayrak / İstanbul


Tuzla’da DLB faaliyetleri…

Tuzla DLB Nuh Çimento Lisesi’nin çıkışında gerçekleştirdiği Liselilerin Sesi satışıyla paralı eğitime karşı birlik olma çağrısını yükseltti. Liselilerin ilgi gösterdiği satışa önce bir öğretmen ve ardıdan da okul güvenliği müdahale etti. Öğrencilerin alkışlarla destek verdiği faaliyete son olarak polis saldırdı. Polisin kimlik ve üst arama dayatmalarına karşı da kararlı bir tutum alan DLB’liler keyfi olarak 1 saate yakın bekletildiler. Nuh Çimento’ya ilk kez ulaştırılan Liselilerin Sesi’nden 14 adet satıldı.

Tuzla Devrimci Liseliler Birliği


Ankara DLB faaliyetleri

Ankara DLB gerçekleştirdiği yaygın ajitasyon ve propaganda faaliyeti ile liseli gençliği mücadeleye çağırıyor. Tuzluçayır, Şahintepe ve Tek Mezar’da DLB afişleri yoğun bir biçimde yapıldı. Bunun yanısıra DLB pulları Çağrıbey, Tuzluçayır, Ege ve Suzan Mehmet Gönç Liseleri çevresinde yaygın bir şekilde kullanıldı. Ankara merkezi olan Selanik, Konur, Karanfil Sokak ve çevreleri de pullarla donatıldı. Ankara DLB ayrıca TEKEL Direnişiyle Dayanışma Komitesi faaliyetlerine de katılıyor.

Devrimci Liseliler Birliği / Ankara


EG ve DLB’nin kampanya çalışmaları sürüyor

Adana’da Ekim Gençliği ve DLB’nin başlattığı “GEÇİT YOK” şiarlı kampanya çalışmaları sürüyor. “Geçit yok!” şiarlı DLB ve Ekim Gençliği afişleri ve DLB pulları yaygın olarak kullanılıyor.

Ekim Gençliği - Devrimci Liseliler Birliği /Adana