18 Mart 2011
Sayı: SİKB 2011/11

 Kızıl Bayrak'tan
İşçi sınıfına kurulan tuzakları
boşa çıkaralım!
Çürümüş düzen partileri seçim oyununa hazırlanıyor!
Mücadele kaçkınları soluğu burjuva parlamentosunda alıyor!
Birleşik Metal yönetiminin
önderlik sınavı
Metal greviyle dayanışma iradesi.
“Direnişçi işçilere her türlü desteği vereceğiz!”
BDSP’den blokajla boykota destek
Ontex-Canbebe işçilerinin
boykot çağrısı büyüyor..
Sağlık emekçileri “Çok Ses Tek Yürek” oldu
“Ankara mitingi güçlü bir itirazdı”
Direniş ve mücadele
deneyimleri tartışıldı
İzmir’de kurultay çalışmaları
Arap dünyası halk hareketleriyle sarsılıyo
NATO Bakanları “füze kalkanı” ve “Libya işgali” için toplandı
Yer sallanıyor, kapitalizm öldürüyor!
Güvenilir bir gelecek
sosyalizmle mümkündür!
Almanya’da kitlesel nükleer santral protestoları
G-20 Konferansı yeni saldırılar için İstanbul’da toplanıyor
Dünya Kadın Konferansı sonuç bildirgesi yayınlandı
Avrupa’da 8 Mart eylem ve
etkinlikleri...
16 Mart katliamları lanetlendi
Üniversitelerden...
Katliamın 16. yılında Gazi-Ümraniye şehitleri anıldı
Hüseyin Temiz yoldaş ölümünün ikinci yılında anıldı...
Kaleminden irin damlayan “yaratık”:
Engin Ardıç - B. Aziz
Mücadele Postası
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

NATO Bakanları “füze kalkanı” ve “Libya işgali” için toplandı...

Emperyalist saldırganlığa
geçit vermeyelim!

Emperyalist-kapitalist sistemin savaş aygıtı NATO’nun emperyalist şefleri ve işbirlikçileri, 10-11 Mart günlerinde Brüksel’de toplandı. “NATO Savunma Bakanları Gayri Resmi Toplantısı” adını verdikleri toplantıda, emekçi halkları yakından ilgilendiren birçok konuyla ilgili stratejiler gözden geçirilip yeni sadırı hamleleri planlandı.

Türk sermaye devletini, Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül’ün temsil ettiği toplantının iki temel gündemi vardı: “Libya’ya NATO müdahalesi” ve “füze savunma kalkanı projesi”.

Ana gündemleri halk isyanlarını bastırmak

Yyapılacağı aylar önce açıklanan bu toplantının ana gündemi normal şartlarda füze kalkanı projesiydi. Fakat son süreçte gerçekleşen emekçi halk isyanları, emperyalistlerin Ortadoğu’ya yönelik stratejisinde gedikler açınca gündem farklılaşmış oldu. Çünkü bu koşullarda füze kalkanı projesi de bir bakıma yara aldı. Örneğin bu projeyle İran hareketsiz bırakılmaya çalışılırken, İran savaş gemileri Akdeniz sularına açıldı.

Bu nedenle, NATO Genel Sekreteri Anders Fogh Rasmussen, geçtiğimiz haftalarda üye ülkelerin daimi temsilcileriyle olağanüstü toplantı yaparak Brüksel’deki zirvede “Libya ve Ortadoğu” gündeminin ele alınmasını önermişti. Böylelikle NATO, halkların isyanını kontrol altına almayı öncelikli gündem olarak seçti.

Şu durumda toplantıda da ABD ve İngiltere’nin başını çektiği emperyalistler, Libya’ya yönelik olası NATO işgaline dönük ayrıntılarını ele aldılar.

Toplantının ilk günü sonrasında da Libya’ya yönelik, “Akdeniz hava sahasının gözlemlenmesinin 24 saate çıkarılması” kararı alınmış oldu. Gözlemleme için istihbarat ve gözetleme için kullanılan AWACS uçakları devreye sokulacak.

Toplantıya ilişkin konuşan Rasmussen’in sözleri de hazırlanan saldırganlık planlarının ayrıntılarını ortaya koydu. “Somut talep, yasal dayanak ve bölgesel destek koşullarının oluşması halinde Libya halkına yardıma hazırız” sözlerini kullanan Rasmussen, “işgale hazırız” mesajını da verdi.

“Füze kalkanı” da ele alındı

Brüksel’deki toplantıda emperyalist şefler ve işbirlikçilerinin “füze kalkanı” için son pürüzleri de giderdikleri ifade edildi.

Basına yansıyan bilgilere göre, 19-20 Kasım 2010 tarihindeki Lizbon zirvesinde NATO’nun yeni strateji konsepti ile birlikte kabul edilen proje, NATO Savunma Bakanları tarafından da onaylandı. Böylece, NATO’nun radar sistemini ve füze başlıklarını Türkiye’de konuşlandırmayı düşündüğü projeye ilişkin önemli bir adım daha atılmış oldu.

Ocak ayının son haftasında gerçekleştirilen ve Türk sermaye devleti adına Genelkurmay Başkanı Orgeneral Işık Koşaner’in katıldığı Brüksel’deki NATO Askeri Komite Toplantısı’nda da füze kalkanı projesinin Mart ayındaki Savunma Bakanları toplantısında ayrıntılandırılması karara bağlanmıştı.  Brüksel’de NATO Savunma Bakanları tarafından da onay verilen projenin kalan tüm detaylarının Haziran ayındaki NATO Savunma Bakanları toplantısında şekilleneceği belirtiliyor.

Daha önce basına yansıyan bilgilerde, söz konusu saldırganlık projesinin kademeli olarak devreye sokulacağı ifade edilmişti. Emperyalistlerin ve siyonist İsrail devletinin bölge halklarına dönük sopası olacak bu projenin, 2011’de deniz unsurlarının devreye sokulacağı, ardından ise 2015’te Romanya’ya, 2018’de de Polonya’ya kara unsurlarının yerleştirileceği dile getrilmişti.

Türkiye’nin “payına düşenin” ise ilk aşamada AN/TPY-2 türü radar sistemi olduğu ifade ediliyor. Kısa süre içerisinde füze kalkanının da “uygun” bir noktaya yerleştirileceği belirtiliyor.

Başta AKP hükümeti olmak üzere, partilerinden ordusuna tüm düzen güçleri bu projeye onay vererek emperyalistlere ve siyonist İsrail devletine göbekten bağlı olduklarını bir kez daha göstermiş oldular.

Öte yandan, Brüksel’deki zirve öncesi NATO Genel Sekreteri Anders Fogh Rasmussen ile Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül’ün gerçekleştirdiği görüşmede, NATO’nun “küçülme stratejisi” çerçevesinde kapatmak istediği İzmir’deki Hava Unsur Karargâhı’nın durumunun da ele alındığı ifade ediliyor. Toplantıdan yansıyan bilgilere göre, NATO’nun söz konusu stratejisi çerçevesinde İzmir’deki Hava Unsur Karargâhı’nın kapatılması öngörülüyor. Türk sermaye devleti ise buranın kara üssü olarak kalmasını istiyor.

Anti-emperyalist mücadele büyütülmelidir!

Emperyalistler ve işbirlikçileri Brüksel’de emekçi halkların isyanını bastırmak ve egemenliklerini korumak için saldırı planlarını netleştirip, hamlerini hazırlıyorlar. Bunun için bir yandan emperyalist saldırı ve kölelik planlarını “uluslararası toplum duyarlılığı” yalanlarıyla maskelemeye çalışıyorlar. Diğer yandansa başta Ortadoğu olmak üzere tüm dünya işçi ve emekçilerine açıktan gözdağı veriyorlar.

Ancak “demokrasi” ve “özgürlük” masalı okuyan emperyalist şeflerin ve onların sadık işbirlikçilerinin, bugüne dek dünyanın dört bir yanında gerçekleştirdiği yıkım ve katliamları emekçi halkların hafızalarında tazeleğini koruyor. Emperyalistlerin ve işbirlikçilerinin yeni saldırı planlarını ve sefil oyunlarını bozma görevi, işçi ve emekçiler ile devrimci ve ilerici güçlerin omuzlarında duruyor.

 

 

 

NATO ve Füze Kalkanı
Karşıtı Birlik’ten eylem

NATO’nun emperyalist şeflerinin ve işbirlikçilerinin, 10-11 Mart günlerinde Brüksel’de toplanması vesilesiyle NATO ve Füze Kalkanı Karşıtı Birlik çatısı altında biraraya gelen ilerici ve devrimci kurumlar, 11 Mart akşamı bir eylem gerçekleştirdiler.

Galatasaray Lisesi’nde bir araya gelen birlik bileşenleri “NATO ve füze kalkanına hayır! Emperyalizme ve siyonizme kalkan olmayacağız!” pankartı ile Taksim Meydanı’na yürüdüler. Taksim Tramvay Durağı’na gelindiğinde birlik adına basın açıklaması okundu. Açıklamada füze kalkanının bir saldırı projesi olduğu hatırlatılarak TC’nin emperyalist-siyonist güçlere “kalkan” olacağı belirtildi.

Açıklamada, emperyalistlerin ve işbirlikçilerinin bu toplantıda Ortadoğu ve Kuzey Afrika’daki halk ayaklanmalarının kendileri için yarattığı tehlikeyi değerlendirdikleri vurgulandı. Libya’ya dönük NATO işgalinin konuşulduğu belirtildi. Bunun Libya halkının katledilmesi

Açıklamada ayrıca 8 Şubat günü “NATO’ya ve füze kalkanı projesine hayır!”, “NATO’dan çıkılsın, üsler kapatılsın!”, “Tüm emperyalist anlaşmalar iptal edilsin!” talepleriyle başlayan imza kampanyasının sona erdiği de duyuruldu. Çalışmaların farklı araçlarla sürdürüleceği belirtildi.

Açıklama birleşik mücadele çağrısıyla son buldu.

Kızıl Bayrak / İstanbul