=

3 Haziran 2011
Sayı: SİKB 2011/21

 Kızıl Bayrak'tan
Kitle hareketinde militanlaşma eğilimi
AKP eliyle gerçek olan asalak burjuvazinin hayalleridir
Kürt halkı baskı ve inkara karşı
direnişini sürdürüyor!
Her yer Hopa!
İzmir’de seçim paneli 
İstanbul’da yaygın seçim faaliyeti
Aydınlı’da işçilerin birliği, halkların kardeşliği gecesi
Legrand’da sendikaya rağmen direniş 
Ontex/Canbebe direnişinde 100. gün deklarasyonu
Boykot çağrısı büyüyor...
İşçilerden düzen partilerine oy yok!
Ortadoğu’da halk isyanları emperyalist kıskaç altında
Filistin’de siyonist
abluka parçalanıyor!
Bir köprü kadar uzaktı ve isyan ateşi Cebelitarık’tan geçti
Yunanistan’da kriz derinleşiyor
Avrupa’da sınıf mücadeleleri - Volkan Yaraşır
Almanya’da nükleer
santraller kapatılacak
Douwe Egberts’de greve doğru
“Bologna Süreci”ne de devlet terörüne de teslim olmayacağız!...
Gençlik Yükseköğretim Kongresi’ni sokaklarda karşıladı.
Petrol-İş Sendikası Genel Eğitim ve Örgütlenme Sekreteri Nimetullah Sözen ile Kamu TİS süreci
üzerine. konuştuk.
Sağlıkçılar çok ses çıkaracak
AKP’den Alevilere seçim oyunu
“Onurumuzu savunuyoruz”
Kayıplar mücadelesinde 16 yıl
Mücadele Postası
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Sağlıkçılar çok ses çıkaracak

İstanbul Üniversitesi hastanelerinde çalışan asistan, uzman hekimler, diş hekimliği doktora öğrencileri ve sağlık personeli uzun çalışma saatleri ve performans uygulamasına karşı 1 Haziran günü eylemdeydi.

İstanbul Üniversitesi Asistan Hekimleri İnisiyatifi tarafından örgütlenen eylemde, taleplerin karşılanmaması durumunda iş bırakma uyarısında bulunuldu. Çapa Tıp Fakültesi’ndeki eylemde açıklamayı okuyan Uğur Çıkrıkçılı, 33 saat aralıksız çalışmaya, 5 dakikada bir hasta bakmaya yönlendirilirken hata yapmaya zorlandıklarını ifade etti. Çıkrıkçılı, yaşadıkları sorunların, sağlık sisteminin kendi içindeki çarpıklıklardan kaynaklanan sorunlar olduğunu dile getirdi.

İnsanların hastalanmalarına yol açan koşulların sebebinin hekimler olmadığını vurguladı.

Basın açıklaması şu sözlerle sona erdi: “Bundan sonra sesimiz çıkmayacak zannedenler yanılıyorlar. Çok ses çıkaracağız. Haklarımızı alana ve taleplerimiz gerçekleşene kadar, bu sesi duymayanların duyacağı kadar çok ses çıkaracağız.

Tıpkı Hacettepe, Dokuz Eylül, Trakya, Çukurova ve Akdeniz Tıp Fakülteleri’ndeki arkadaşlarımızla başlayan, asistanların haklarını arama mücadelesinde olduğu gibi.

Taleplerimiz karşılanmadığı takdirde iş bırakmaya kadar varan eylemleri yapacağımızı basına ve kamuoyuna saygıyla duyuruyoruz”

Sağlık emekçilerinden uyarı

İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde ve Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nde çalışan SES üyesi sağlık emekçileri 31 Mayıs günü iş bırakarak performansa dayalı çalışma sisteminini protesto ettiler, özlük haklarını istediler.

İÜ Tıp Fakültesi, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi, Kardiyoloji Enstitüsü, Diş Hekimliği Fakültesi’nde aynı anda iş bırakan SES üyeleri basın açıklamalarıyla da taleplerini duyurdular.

Çapa’da yapılan yürüyüşün ardından basın açıklamasını SES Aksaray Şube Başkanı Ersoy Adıgüzel gerçekleştirdi.

Sağlık emekçilerinin sorunlarının sıralandığı eylemde döner sermayelerin dağıtımında gecikmeler yaşandığı, çalışanlar arasında adaletsiz dağıtım yapıldığı, klinikler arasında farklı ödemeler yapılırken, aynı ünvan ve derecede olan personel arasında dahi uçurum denecek oranda döner sermaye farkı olduğu söylendi. Performansa dayalı çalışmanın yarattığı sıkıntıların da ele alındığı açıklamada “Performans sistemi çalışanlara angarya iş yükü, hastalara ise paran kadar sağlık hizmeti alabilirsin demektir” denildi.

Taleplerin karşılanmaması durumunda 9 Haziran’dan itibaren süresiz eylemlere başlanacağı ifade edilerek Balcalı ve Dokuz Eylül Üniversitesi’ndeki mücadele örnek gösterildi.

 

 

 

Konya Selçuk Üniversitesi’nde
faşist saldırı

31 Mayıs günü Konya Selçuk Üniversitesi Alaaddin Keykubat Kampüsü’nde faşistler yurtsever öğrencilere saldırdı. Fen Edebiyat Fakültesi’nde okuyan Kürt öğrencilere dönük saldırıda Kerim Alp isimli öğrenci kafasına aldığı satır darbesi ile ağır yaralandı.

Faşist güruh tarafından gerçekleştirilen saldırıya bir saati aşkın süre boyunca polislerden herhangi bir müdahalede bulunulmaması, faşist-polis işbirliğini birkez daha gözler önüne serdi. Kürt öğrenci Kerem Alp’ın kafasına aldığı satır darbesiyle yaralanmasının ardından olay yerine gelen polisler, faşistler yerine yurtsever öğrencilere biber gazı ve coplarla saldırdılar. Polis müdahalesinin ardından 6 kişi gözaltına alındı.

Yaralı arkadaşlarını ziyaret etmek için hastaneye giden yurtsever öğrenciler burada da faşist saldırganlarla karşılaştılar. Hastane çevresini sararak ırkçı-şoven sloganlarıyla Kürt halkına dönük kinlerini kusan faşist sürüsünün eylemi nedeniyle 5 Kürt öğrenci binadan çıkış yapamadı. Ülkücüler saldırılarını daha sonra da sürdürdüler.

***

Gaz sakinleştirmek içinmiş

Tayyip Erdoğan’ın, geçtiğimiz yılın aralık ayında İstanbul Dolmabahçe’deki ofisinde rektörlerle gerçekleştireceği toplantıyı protesto amacıyla İstanbul’a giderken polis saldırısına uğrayan öğrencilerin açtığı davayla ilgili İstanbul Valiliği rapor hazırladı. Tuzla-Kurtköy’de polis saldırısına uğrayan Öğrenci Kolektifleri üyesi öğrencilerin açtığı dava ile ilgili olarak Tuzla Savcılığı’nın başlattığı soruşturma kapsamında hazırlanan rapor, polis terörünün aklanmak istendiğini ortaya koydu.

Raporda soruşturma konusu yapılan tek eylem de öğrenci Miraç Ekrem Efe’nin burnunun kırılması oldu. İstanbul Valiliği öğrencilere saldıran 25 polis hakkında soruşturmaya gerek olmadığını belirtirken 23 polis hakkında da ancak kısmi soruşturma izni verdi. Valilik, saldırı sırasında burnu kırılan Miraç Ekrem Efe’nin burnunun nasıl kırıldığını türlü ayak oyunlarıyla örtbas etmeye çalıştı. Raporda, “Efe’yi gözaltına alan iki polisin isimlerinin istendiği ancak İstanbul Emniyeti’nin yüzünde maske olan polislerin isimlerini tespit edemediğini bildirdiği, buna karşılık, iki polisten birinin biber gazı sıkılması için ‘Zet’ olarak tabir edilen silahı taşıdığının görüldüğü, kask ya da sicil numarasının ise gözükmediği” belirtildi.

Raporda, uygulanan polis terörü ise ‘polis gaz bombasını sakinleştirici niyetine kullandı’ ifadeleriyle gerekçelendirildi.


DTCF’de ÖGB saldırısı

22 Mayıs akşamı evinin önünde faşistler tarafından saldırıya uğrayan Haydar İlkay Çelik’le dayanışma amacıyla 26 Mayıs günü gerçekleştirilen eyleme ÖGB saldırdı.

DTCF öğrencilerinin gerçekleştirdiği basın açıklamasının ardından okula girmek isteyen öğrencilere ve Çelik Ailesi’ne ÖGB’ler izin vermedi. Dekan’ın Çelik Ailesi’ne randevu vermesine rağmen Antalya’ya gitmesi üzerine ÖGB aileyi içeri almazken, öğrenciler içeri girmekte ısrarcı oldular. Öğrenciler kapıda bulunan ÖGB barikatına yüklenerek içeri girmeye çalıştı. ÖGB ise biber gazıyla öğrencilere saldırdı. Saldırı sırasında aileden bir kişi ve bir öğrenci fenalık geçirdi.

“Faşizme karşı omuz omuza!” ve “Baskılar bizi yıldıramaz!” sloganları ile okula giren öğrenciler ÖGB’nin elindeki biber gazını alarak okul içerisinde teşhir ettiler.

Bunun ardından dekan yardımcısıyla bir görüşme gerçekleştirildi.

Ekim Gençliği / DTCF


Öğrenci Semih iş cinayeti kurbanı

Amasya Gazi İlköğretim Okulu 8. sınıf öğrencisi Semih Altıok önce okuluna ara verip kapı ve pencere montajcısının yanında çalışmaya başladı. Okul masraflarını ödeyemediği için devamsızlık yaparak çalışmak zorunda kalan Semih, bir daireye kapı takmak için işyeri çalışanlarıyla birlikte Suluova ilçesine gitti. Pencerelere alüminyum doğrama takan montaj ustasına yardım eden Altıok, aşağıdan uzatılan alüminyum doğrama profillerini balkona çekmeye başladı. Bu esnada profillerden birinin binanın yakınından geçen elektrik teline temas etmesi sonucu, profili uzatan 30 yaşındaki Soner Karaca ile Semih Altıok elektrik akımına kapılarak yaralandı.

Suluova Devlet Hastanesi’ne kaldırılan Semih Altınok burada yaşamını yitirdi.