8 Temmuz 2011
Sayı: SİKB 2011/26

 Kızıl Bayrak'tan
İçeride efelik taslayanlar dışarıda uşaklıkta sınır tanımıyor...
Emperyalizmin uşaklarından
halklara dost olmaz!...
Düzenin siyasal krizi ve Kürt sorunu
Katil devlet 18 yıl sonra yine işbaşındaydı!
Madımak'ta insanlık 2. kez utandı
Katliam ülkenin dört bir yanında lanetlendi...
BDSP’nin 2 Temmuz anmalarından
PTT direnişi büyüyo
“Direniyorum öyleyse varım!”
KESK Genel Kurulu sona erdi
Demokratik ve mücadeleci bir sendikal haraket için
On sendikadan güç birliği!
Tunus-Mısır
dersleri - H. Fırat…
Suriye’de durum
karmaşıklığını koruyor
Lübnan direnişini silahsızlandırma
planı tutmayacak!
“Sosyalist Enternasyonal” Atina’da toplandı
Emekçiler ‘grev’ dedi
İşte kapitalizmin futbolu: Para-mafya-şike!
Gerillalar sonsuzluğa uğurlandı
Çorum’u devlet hazırladı itirafı
Nükleer santraller ölümdür,
­izin vermeyelim!
Rakamlar kadının ezilmişliğine
Zilan: Kürt halkının
mücadele ateşi!
Mücadele Postası
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Kızıl Bayrak'tan...

 



Sivas katliamı, başta Sivas olmak üzere birçok kentte lanetlendi. Sayfalarımızda bu amaçla yapılan eylem ve etkinliklerin tablosunu vermeye çalıştık.

Sermaye devletinin bu eylem ve etkinlikler sırasında sergilediği tutum ise bir kez daha katliamcı kimliğini ayyuka çıkardı. Alevi emekçilerin “utanç müzesi olsun” talebini görmezden gelen devlet, Madımak Oteli'ni “bilim ve kültür merkezi” yaptı ve üstüne de bu “merkezde” katillerine özel bir köşe yaptı. Böylelikle bir yandan katliamın izlerini silmeye çalışırken diğer yandan ise katliama arka çıktı. Dahası bu oyunlara prim vermeyen emekçilerin Sivas'ta yapacağı anmaya yasak koydu, olmayınca kente girişleri zorbalıkla engellemeye çalıştı. Engel olamayınca ise bu kez Madımak Oteli'nin önünde gaz bombasına sarıldı. 18 yıl önce onlarca can yakılırken kılını kıpırdatmayan devlet, aynı yerde katliamı lanetlemek isteyenlere yapmadığını bırakmadı. İşte böylelikle bir kez daha suçüstü yakalandı.

Bu devlet işçinin, emekçinin, Kürdün, Alevinin düşmanıdır. Milyonları işsiz ve aç bırakan, dillerini ve kültürlerini inkar edip asimilasyon cenderesi içinde boğmaya çalışan, yetmediğinde zorbalıkla iradesini çiğneyen odur. Hiçbir makyaj onun bu karanlık ve katliamcı yüzünü saklamaya yetmez. Sivas katliamının yıldönümünde bu yüz her haliyle sırıtmıştır.

***

Ülkede gaz bombasına boğulmadık toprak bırakmayan sermaye devleti, emperyalist efendileri karşısında ise uşaklıkta sınır tanımıyor. “Aktif dış politika” gibi söylemlerle cilalanmaya çalışılsa da sefil uşaklık tablosu gizlenemiyor. Sayfalarımızda bu uşak takımının yaptıklarını ele almaya çalıştık. Kuşkusuz ortada duran veriler, gerçekte olan bitenin çok sınırlı bir kısmıdır. Emperyalist stratejiler, karanlık planlar, sefil pazarlıklar ve üstlenilen rollerin ne olduğu konusu yine de büyük ölçüde karanlıktadır. Ancak ne olursa olsun işin özü değişmeyecektir. AKP'nin icracısı olduğu sermaye iktidarı, emperyalizmin ve siyonizmin hizmetinde emekçilere ve kardeş halklara karşı gemi azıya almıştır.

Bu tablo ülkenin ilerici ve devrimci güçlerine büyük sorumluluklar yüklemektedir. Bu sorumluluk en başta, emperyalizme ve suç ortaklarına karşı mücadeleyi yükseltmek demektir. Bunun önümüzdeki ilk adımı ise, 15-16 Temmuz tarihinde İstanbul'da biraraya gelecek olan emperyalistlerle uşaklarının karşısına çıkabilmektir. Bu amaçla hazırlıklarımızı yapmalıyız.

***

Bu sayımızdan itibaren “Ortadoğu'da halk hareketleri/Tunus-Mısır dersleri” başlıklı yazı dizisinin yayınına başlıyoruz. Yazı dizisi H. Fırat tarafından 19 Şubat 2011 tarihinde verilmiş bir konferansın kayıtlarından oluşuyor. Mısır ve Tunus'daki halk ayaklanmalarını, devrimci-marksist bir perspektifle ele alan konferans metinleri, güncelliğinden hiçbir şey kaybetmeden bugüne ve geleceğe ışık tutuyor. Okur ve yoldaşlarımızın ilgiyle takip edeceğini umuyoruz.