23 Aralık 2011
Sayı: SYKB 2011/48

 Kızıl Bayrak'tan
Emperyalist/siyonist güçler adına “harbe hazırlık”
Sert ve zorlu bir
mücadele dönemi
Zulüm dağlarınızın altında kalacaksınız!
“Özgür basın susturulamaz!”
Emekçiler hakları ve gelecekleri için grevdeydi
“Haklarımıza sahip çıkıyoruz!”
Esnek çalışma saldırısı hız kazanıyor
Maltepe Belediyesi'nde direniş
Bütçe: Sermayeye yağma ve talan, emekçiye yıkım!.
Birleşik Metal Merkez Genel Kurulu gerçekleşti
Partide çalışma tarzı sorunları
Nerden baksan ikiyüzlülük,
nerden baksan katliamcılık!
19 Aralık katliamı lanetlendi, direniş selamlandı!
Gençliğin 19 Aralık etkinliklerinden
İnsanca yaşanacak ücretsiz yurtlar istiyoruz!
İşkence ve ihlaller sürüyor...
“Katil devlet” itirafı
Tahrir’de direniş sürüyor
Irak’ta emperyalizmin bayrağı dalgalanıyor!
“Karanlığa ışık tut”
TMMOB 2. Kadın Kurultayı gerçekleşti
Enternasyonal yara: Kayıplar
Mücadele Postası
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

ABD Bağdat’taki bayrağını indirdi...

Irak’ta emperyalizmin bayrağı dalgalanıyor!

ABD, 2003 yılında Saddam rejiminin “kitle imha silahı” bulundurduğunu iddia ederek Irak’ı işgal etmişti. Fakat ülke yakılıp yıkılsa da işgalciler tam bir batağa saplanmıştı. Yıllar süren işgal sırasında ise nice katliama imza atmış, koca bir ülkeyi baştan aşağı yakıp yıkarak yeniden yapılandırma adı altında yağmaya açmıştı.

İşgali sonlandırmayı en büyük seçim vaadi yapan Obama’nın başkanlığa gelmesi ile birlikte Irak’taki Amerikan askerleri parça parça çekilmeye başlandı. Geçtiğimiz hafta yapılan bir seremoni ile de ABD, Irak’ın başkenti Bağdat’taki bayrağını indirmiş, son kalan askerlerinin büyük bir bölümünü de geri çekmiş oldu. Askeri literatüre göre işgalin bittiği anlamına gelen bayrak indirme töreninin ardından, kalan Amerikan askerlerinin de yakın zamanda çekileceği bildiriliyor.

“Yeni sömürge”

3 Aralık günü Türkiye Başbakanı’nı evinde ziyaret eden ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden, Irak’ın geleceği konusunda oldukça önemli ipuçları vermişti. Askeri varlıklarını geri çekseler de ABD’nin Irak ile olan bağlarının kopmadığını, aksine bundan sonra iki ülke arasındaki bağların daha sıkı olacağını ifade etti. Yeni dönemde farklı olan tek şeyin “Irak ile ilişkilerde ordu önderliğinden sivil önderliğe geçilmesi” olduğunu belirtti.

Bağdat’ta yapılan bayrak indirme seremonisinin ardından ülkelerine geri dönen ABD askerleri için gerçekleştirilen karşılama töreninde konuşan Obama da Biden’in haftalar önce söylediklerini tekrarladı. ABD’nin en büyük üslerinden biri olan Kuzey Carolina’daki Fort Bragg askeri tesislerinde yapılan törende “işgalin bitmesini” tarihi bir an olarak niteleyen Obama, Irak’taki tüm Amerikan askerlerinin çekilmesinin ardından da ülkeye “yardımlarının” devam edeceğini belirtti. Bu sözler bayrağın indirilmesine rağmen Irak’taki ABD egemenliğinin süreceğinin itirafıdır. Sonuçta “demokrasi” ve “özgürlük” vaadiyle Irak’ı işgal eden ABD’nin amacı bu ülkenin başına işbirlikçi bir yönetim getirmek ve bu yolla ülke kaynaklarını sınırsızca sömürmekti. Şu halde ABD askerleri çekilirken, Irak dünyanın birçok ülkesinde olduğu gibi ABD’nin siyasal ve ekonomik işgali altındadır.

Öyle ki, başta petrol olmak üzere Irak’ın yeraltı kaynaklarının kullanımı da emperyalizmin tekelinde kalmaya devam etmektedir.

Sonuç olarak, Irak’ta özü itibarıyla değişen bir şey yoktur. ABD, Irak’ta askeri olarak varlığını çekiyor, bunu göstermek için de bayrağını indiriyor, fakat Irak’ta dalgalanan bayrak gerçekte emperyalizmin bayrağıdır.

 

Binlerce Saddam yarattılar

Sünni ve Şii Arapların yanı sıra, Hristiyan Araplar, Kürtler ve Türkmenler gibi çeşitli etnik, dini ve mezhepsel grupları içinde barındıran Irak, işgalle beraber bir anda kendini önlenemez bir şiddet dalgasının içinde buldu. Bu durumu en iyi açıklayan ise, bayrak indirme töreninin gerçekleştiği gün, kendisine mikrofon uzatılan bir Iraklı oldu: ‘Bizi Saddam’dan kurtarmak için geldiler. Binlerce Saddam yaratıp gittiler. Eskiden kim Şii kim Sünni bilmezdik. Mezhep farkı gözetmeden birlikte yaşıyorduk...


Rakamlarla ‘özgür’ Irak:

1 milyon sivil öldürüldü. 2 milyon Iraklı mülteci durumuna düştü. 7 bin Iraklı hapse atıldı. 16 bin sivil kayıp. 34 bin doktor ülkeden kaçtı. 2 bin doktor öldürüldü, 250 doktor kaçırıldı. İşsizlik yüzde 70’e çıktı. 4 milyon Iraklı açlığa mahkum yaşıyor. Ülkenin yarıdan fazlasında temiz içme suyu bulunamıyor. Ülkenin yarısından fazlasına hala elektrik verilemiyor. İşgalle geçen yıllar boyunca 4500 ABD askeri de öldü.

 

 

 

“Iraklılar bölündü”

ABD’nin yıllardır işgal altında tuttuğu Irak’tan askeri olarak çekildiği şu günlerde yapılan bir araştırmaya göre “Iraklılar bölündü.” ABD’nin önemli araştırma şirketlerinden biri olan Zogby’nin yaptığı yeni bir ankete göre, 9 yıllık işgalin ardından Iraklılar’ın bölündüğü ve derin anlaşmazlıkların ortaya çıktığı belirtildi.

Araştırmanın sonuçlarından, özellikle “siyasi özgürlük, işsizlik ve bireylerin güvenliği” alanlarında Iraklı emekçilerin hayat şartlarının daha da kötüleştiği görülüyor. Iraklı emekçilere göre işgal kendilerine yaramadı, işgalden tek yarar sağlayan ise İran, Türkiye ve Irak’ın zenginleri oldu. Amerikalılara göre ise işgal hiç kimseye yaramadı.

“ABD’nin bayrağı indirdiği ve işgalin bittiği” propagandalarının yapıldığı şu günlerde sonuçları açıklanan söz konusu anket, emperyalizmin klasik “böl-yönet” taktiğinin bir kez daha hatırlanmasına vesile oldu.

 

 

 

İşkenceye karşı sokağa çıktılar

Mısır’da polis tarafından gözaltına alınan bir eylemcinin işkence gördüğünü gösteren videoların internette yayınlanmasının ardından emekçiler sokağa döküldü. Mübarek’in devrilmesinden sonra iktidarı alan askeri yönetimin yerini sivillere devretmesi için eylemlerini sürdüren emekçilerin öfkesi devlet terörünün ardından daha da arttı.

16 Aralık günü, işkenceye tepki gösteren kitle polisle çatıştı. Polis havaya ateş açarak ve basınçlı su kullanarak eylemcileri dağıtmaya çalışırken, kitle de polise taşlarla karşılık verdi. Çatışmalarda çok sayıda gösterici gözaltına alındı, onlarcası da yaralandı.

Eylemciler halkı devlet terörüne karşı yeniden Tahrir Meydanı’na çıkmaya çağırdılar.

Bununla beraber, “Baltacılar” olarak bilinen çapulcular hükümetin istifa etmesi talebiyle geçen ayın sonundan bu yana kabine binasının önünde oturma eylemi yapan protestoculara saldırdı. Rejim eliyle sokağa salınan Baltacılar Başbakanlık binasından muhaliflere taş atarken, askerler de ateş açtı.

Yaşlıların ve kadınların da sert saldırılara uğraması üzerine çatışmalar daha da şiddetlendi.

Çatışmalar üzerine 18 Aralık günü açıklama yapan Mısır Sağlık Bakanlığı, 2’si çocuk 10 kişinin öldüğünü, 441 kişinin de yaralandığını duyurdu.

Mısır’ın yeni başbakanı Kemal Ganzuri ise çatışmalardan eylemcileri sorumlu tuttu. Eylemleri “karşı-devrim” olarak niteleyen Ganzuri, “asker değil mermi, sözlü şiddet bile kullanmıyor” diyerek askerlerin çatışmalarda gerçek mermi kullandığı iddialarını ikiyüzlüce yalanladı. Kurşunlarla ölen ya da yararlanan eylemcilerden ise söz etmedi.