5 Ekim 2012
Sayı: SİKB 2012/07 (40)

 Kızıl Bayrak'tan
Yeni Ekimler için
devrime hazırlanıyoruz
Sermaye devleti savaşa hazırlanıyor!
Sayfalarından kan damlıyor!
AKP’nin 4. Kongresi
Bozuk düzende sağlam çark olmaz
Oslo tartışmaları yerini yine
imha planlarına bıraktı
Ulucanlar şehidi Habip Gül mezarı başında anıldı!
Baraj mizanseni ve tasfiye operasyonu
Elit Çikolata’da işten atma saldırısı
Eylül ayında iş cinayetlerinde 83 ölüm
“Direnmek yaşamaktır!”
GOP’ta işçilerin yeni mevzisi kuruldu!
Alevilik sorunu
4+4+4 sisteminde
özel gereksinimli çocukların durumu
Eğitimin gericileştirilmesine karşı mücadeleye!
Avrupa işçi ve emekçilerin
eylemleriyle çalkalanıyor
Kıtalarda grevler, protestolar...
Alman devletinin “4. zenginlik ve yoksulluk raporu’’ ve yakıcı gerçek
Kapitalizm, işçinin sermayeye
çevrilmiş kanıdır!
Birleşik, kitlesel, devrimci bir
6 Kasım için!
4+4+4, harçlar, dershaneler, sınav sistemi, yeni YÖK Yasası…
Cam fanus içinde metamorfoz
Neşet Ertaş’ın ardından…
Bahçelievler Katliamı
Mücadele Postası
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Bochum’da kriz ve yoksulluk protestosu

 

29 Eylül 2012 tarihinde, on binlerce işçi ve emekçi, Almanya’nın başta Hamburg, Köln, Frankfurt ve Bochum gibi kentleri olmak üzere, pek çok yerleşim biriminde yürüyüşler ve mitingler gerçekleştirdi.

Alman Sol Partisi-Di Linke, Ver.Di sendikası ve Attak adlı inisiyatifin organize ettiği bu gösterilerde, yoksulluğun gelinen boyutlarına, zenginliğin toplumun azınlık bir kesiminin elinde toplanmasına, bu çerçevede servet ve sefalet arasında oluşan uçuruma dikkat çekilerek, zenginliğin adil bölüşülmemesi protesto edildi.

Yaklaşık 6 bin kişinin katıldığı Bochum’daki gösteri için Merkezi Tren İstasyonu’nun önünde toplanıldı. Ardından Massınberg Str’da yapılacak olan miting alanına yüründü. Burada gösteriyi düzenleyen parti ve sendika temsilcileri çeşitli konuşmalar yaptılar. Konuşmalarda, her şeyi emekçilerin ürettiğine, 6 milyon insanın açlık, 12 milyon insanın da yoksulluk sınırında yaşadığına, bunun %70’inin yalnız yaşayan kadınlar ve Hartz V-sosyal yardım ile geçinenlerin oluştuğuna, geriye kalanların ise, çok düşük ücretlerle çalışmak zorunda olduğuna işaret edildi. Göçmen emekçilerin bu tablo içinde %40 gibi oranı oluşturduğuna dikkat çekildi.

Konuşmaların arasında rap tarzı müzik dinletileri yapıldı. Özellikle gösterilerin teması ile uyumlu politik rap söyleyen İspanyol bir müzik gurubunun dinletisi kitle tarafından ilgiyle dinlendi.

Alanda yapılan konuşmaların ardından, tekrar yürüyüşle Şauspielhaus binasının önüne gelindi. Yürüyüş sırasında kriz ve yoksulluk karşıtı sloganlar atıldı. Burada kurulan platform üzerinden yeniden müzik dinletileri ve kısa konuşmalar yapıldı. Buradaki konuşmalarda bir kez daha gelir dağılımındaki büyük adaletsizliğe ve yoksulluğa dikkat çekildi. Gösteri, mücadele çağrılarının ardından sona erdirildi.

Bochum’daki yürüyüş ve mitinge DİDİF ve Özgürlük ve Dayanışma katılım gösterdi. Bir-Kar da yürüyüş ve mitinge, “İşsizliğe, sosyal hak gasplarına ve savaşa karşı” mücadele çağrısı yapan bir pankartla katıldı. Eylemler boyunca yoğun olarak, “Toplumsal zenginliğin gerçekten adil ve eşit biçimde bölüşümü sosyalizmdedir!” başlıklı, Bir-Kar imzalı bildiri dağıtıldı. Ayrıca, Kızıl Bayrak gazetesi satışı gerçekleştirildi.

Bir-Kar / Essen

 

 

 

 

Polis saldırganlığına karşı Basel’de kitlesel yürüyüş

 

İsviçreli devrimci akımlara karşı polisin keyfi ve saldırgan tutumu yasal etkinlikler üzerinde bile kendisini gösteriyor. Bunun son örneği Haziran ayında yapılan yasal bir politik-kültürel etkinliğe karşı polisin gösterdiği saldırganlıktır. Bin kişilik kültürel bir etkinliğin ardından polis onlarca kişiyi gözaltına almış, materyallere el koymuştu. Gözaltına alınan onlarca kişi arasından İsviçre Devrimci İnşa Örgütü aktivisti iki devrimci tutuklanmıştı. Aylardır tutuklu bulunan iki devrimcinin, serbest bırakılması durumunda aynı eylemleri tekrarlayacakları gerekçesiyle tutukluluk süreleri uzatılmakta.

İsviçre Devrimci İnşa Örgütü’nün çağrısıyla oluşturulan, TKİP Basel taraftarlarının da bileşeni olduğu komite, tutuklu devrimcilerin serbest bırakılması ve polis saldırganlığına karşı eylemli bir tepki örgütledi. Yürüyüş öncesi ortak çıkartılan afiş ve çağrı bildirileri yaygın olarak kullanıldı.

Eylem günü olan 29 Eylül’de, saat 13.30’da, kentin merkezi bir alanında kitle toplanmaya başladı. Tutuklu devrimcilerin serbest bırakılmasını talep eden ve polis saldırganlığını teşhir eden pankartın ardında kortej oluşturularak yürüyüşe geçildi. Tutuklu devrimcilerin bulunduğu Cezaevi önüne, kentin en kalabalık merkezi caddelerinden geçerek, uzun bir güzergah boyunca yapılan yürüyüşle gelindi. “Politik tutsaklara özgürlük!’’, “Devrim, devrim, devrim!’’, “Savaşların ve krizin ardında sermaye var, sermayeye karşı mücadelemiz her yerde!’’ sloganlarının sıklıkla ve coşkuyla atıldığı yürüyüş boyunca, teşhir konuşmaları yapıldı. 500 kişinin katıldığı yürüyüş, mücadeleyi yükseltme çağrısıyla sonlandırıldı.

Basel’den TKİP taraftarları

 

 

 

 

Eric Hobsbawm yaşamını yitirdi

 

Marksist tarihçi ve yazar Eric Hobsbawm 95 yaşında yaşamını yitirdi. Ölüm haberi kızı tarafından duyurulan Hobsbawm, Londra’da Royal Free Hospital’de zatürre tedavisi görüyordu.

1917 yılında Yahudi bir ailenin çocuğu olarak Mısır’da doğan Hobsbawm, küçük yaşlardan itibaren ailesiyle birlikte Viyana ve Berlin’de yaşadı. 14 yaşındayken, yükselen faşizme karşı komünist partiye katıldı. 1933 yılında Londra’ya taşınan Hobsbawm, Cambridge ve Birkbeck College’da öğrenimini tamamladı ve akademik yaşantısını sürdürdü.

Hobsbawm, başta milliyetçilik kavramı olmak üzere pek çok konuda önemli eserlere imza attı. Sayılı tarihçiler arasında yer alan Hobsbawm’ın özellikle Devrim Çağı, Sermaye Çağı, İmparatorluklar Çağı, Aşırılıklar Çağı eserleri modern çağı yorumlamak için temel başvuru eserleri arasında kabul edilir. Bununla birlikte yazarın pek çok kitabı Türkçe’ye de çevrilmiştir.