15 Mart 2013
Sayı: KB 2013/11

 Kızıl Bayrak'tan
Devrimci baharın yüklediği güncel sorumluluklar
PYD gerici muhalefetle anlaştı
Newroz piroz be!
4. Yargı Paketi açıklandı!
18. yılında Gazi Katliamı lanetlendi
DİSK Olağanüstü Genel Kurula gidiyor
Demiryolları özelleştirme kıskacında
Özelleştirme yasasını püskürtebilecek gücümüz var!
Sınıf hareketinden
Daiyang-SK grevi üzerine
İşçilerin birliği halkların kardeşliği için Sınıfa Karşı Sınıf Kurultayları’na hazırlanıyoruz!

Kürt Sorunu Üzerine
Konferanslar... / 2
Kürt açılımının sınırları - H. Fırat

Newroz’da
mücadele alanlarına!
25 yıldan bu yana
Halepçe’nin anıları taze
Devrimci Kadın Kurultayı tebliğlerinden... / 5
8 Mart’ın ardından
8 Mart eylemlerinden
Üçlü gerici cephe
Irak’ta da işbaşında!
Dünyanın sokaklarında grev ve direnişler
Sınav gündemli çalışma ve görevlerimiz
Ankara Üniversitesi’nde
ücretsiz yemek
Seyit, Necati ve Ethem’i saygıyla anıyoruz
Mücadele Postası
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

 

Özelleştirme yasasını püskürtebilecek gücümüz var!

 

Bağımsız Taşımacılık Sendikası (BTS) İzmir Şube Başkanı Bülent Çuhadar’ın, demiryollarının özelleştirilmesi konusunda gazetemiz için kaleme aldığı yazıyı sunuyoruz...

TCDD’nin özelleştirilmesini öngören yasa teklifi TBMM’ye verildi. Uzunca bir süredir tartışması yapılan ve adına “Demiryollarının serbestleştirilmesi” denilen, ancak “özelleştirmeden” başka bir şey olmayan yasa teklifi, TBMM’ye verilerek düğmeye basıldı. Yasa; TCDD’nin kamusal özelliğini ortadan kaldırarak, kamu eliyle yürütülen demiryolu taşımacılığının bundan böyle özel şirketler ve taşeronlar eliyle yapılmasını öngörüyor.

Böylelikle, ekonomik ve kâr getirmeyen hatlarda tren işletmeciliği yapılmayacak, tek elden yürütülen demiryolu işletmeciliği yeni düzenlemeyle birbirinden kopuk ve bağımsız şirketler tarafından yürütülecek. Bu, demiryolu ulaşımının hem eskisinden daha pahalı hem de güvensiz olacağı anlamına gelmektedir. Bunu öngörmek için kahin olmaya gerek yok. Demiryolu sistemini özelleşitiren ülkelere baktığımızda bu çok net görülüyor.

Yasa iş güvencesini kaldırıyor!

Yasa çalışanların iş güvencesini de ortadan kaldıracak, bugüne kadar TCDD personeli olan çalışanlar, yasadan sonra kurulacak olan “TCDD taşımacılık A.Ş.” personeli haline getirilecek. Personel sayısını azaltmak içinse emekliliğe teşvik getirilmiş ve;

-Emekliliğine 5 yıldan fazla kalan personelin, emekli ikramiyesine %40,

-Emekliliğine, 1-5 yıl kalan personelin emekli ikramiyesine %25 ve %30 teşvik getirerek personel sayısını indirmeyi hedeflemektedir.

 Bir başka tehlikeli nokta ise, özel şirketlerin kendi demiryolu ağını oluşturabileceği, kendilerine ait veya kontrollerinde bulunan demiryolu alt yapısının kullanım ücretlerini kendilerinin belirleyeceği hükmüdür.

 Bu yasa ile demiryolu işletmeciliği kamu hizmeti olmaktan çıkarılıp, parası olanın bu hizmetten yararlanabileceği, aynı sağlıkta ve eğitimde olduğu gibi, parası olmayanın hizmetten yararlanamayacağı bir sistem oluşturulmak istenmektedir. Yasa, ucuz-işgüvencesiz bir çalışan kitlesi oluşturmanın ve TCDD’nin tamamen tasfiye edilerek sermayenin talanına sunulmasının önünü açmaktadır.

Özelleştirme yasasını püskürtebilecek gücümüz var!

Bizler, demiryollarında örgütlü sendika ve dernekler olarak, oluşturduğumuz platformda bu yasaya karşı direneceğimizi deklare etmiştik. (Platformda Memur-Sen ve Demiryol-İş bulunmamaktadır). Bu yasayı püskürtebilecek gücümüz var. Ancak, bu yasayı püskürtme görevi sadece demiryolcuların değil, demiryolundan hizmet alan tüm halkımızın, özelleştirmeye, taşeronlaşmaya karşı çıkan, kamu kaynaklarının sermayeye peşkeş çekilmesine rıza göstermeyen herkesin görevi olduğunu düşünüyor, vereceğimiz mücadeleye tüm halkımızın destek vermesini bekliyoruz.

İzmir BTS Şube Başkanı Bülent Çuhadar

 

 

 

 

Subaşı: “Binlerce işçi ve emekçiye ulaşılacak!”

İzmir’de yürütülen kurultay ve beyanname çalışmalarıyla ilgili Kurultay Hazırlık Komitesi Sözcüsü Muharrem Ulaş Subaşı ile konuştuk. Gazetemize değerlendirmede bulunan Subaşı, 16 Mart günü beyanname standlarından ilkini Konak’ta açacaklarını, bu vesileyle bir basın açıklaması gerçekleştireceklerini belirtiyor. Sonrasında ise standların kentin belli merkezlerinde ve özellikle fabrika önlerinde periyodik olarak açılacağını ifade ediliyor.

Çalışmanın esas yürütüleceği alanların ise fabrikalar olacağını belirten Subaşı, komitede yapılan planlamalar doğrultusunda emekçi evlerinin kapısının da çalınacağını, binlerce işçi ve emekçiyle yüz yüze görüşülmesinin hedeflendiğini sözlerine ekliyor.

Kurultaya kadar olan süreç boyunca “birlik ve kardeşlik toplantıları” adı altında fabrika ve ev toplantıları düzenleyeceklerini aktaran kurultay sözcüsü, sendikalar, kitle örgütleri ve yöre derneklerinde sunumlar gerçekleştirmeyi de önlerine koyduklarını kaydediyor.

Fabrika dağıtımları ve ev gezmelerinden önce yapılacak 2 bin afişle beyannamenin İzmir emekçi halkına duyurulacağını sözlerine ekleyen Subaşı, çalışmanın sonuçlarının kurultaya sunulacağını, bu kapsamda bir faaliyet için kurultaya kadar olan sürecin zaman olarak sınırlı kalacağını bildiklerini, beyanname çalışmasının devam edip etmeyeceğine kurultayın karar vereceğini ama işçilerin birliği halkların kardeşliği şiarının kurultaydan 1 Mayıs’a ve sonrasına muhakkak taşınacağının da altını çiziyor.

Subaşı, Kürt halkının Newroz bayramını kutlamayı ve tüm işçi, emekçileri çalışmalara destek olmaya çağırmayı da ihmal etmiyor.

 

 

 

 

Senkromeç işçisi direndi, örgütlendi!

 

İzmir Senkromeç Fabrikası’nda yıllardır süren sendikal örgütlenme faaliyeti sona doğru yaklaşmaya başladı. Şimdiye kadar üç kez sendikal deneyim yaşanan fabrikada her seferinde patronun işten atma saldırısıyla karşılaşılmıştı. 2012 Temmuzu’nda ise yine Senkromeç patronunun örgütlenmeye yönelik tahammülsüzlüğü sonucu işten atma saldırısı olmuştu. Metal İşçileri Birliği çalışanı Muharrem Subaşı işten çıkarılmış ve 75 günlük bir direniş yaşanmıştı. Direnişten sonra aradan geçen zaman içerisinde fabrikada hak kayıpları daha da fazla yaşanarak devam etmişti.

Patron terörüne karşı direniş!

Son iki ay içerisinde de Senkromeç işçileri bir kez daha örgütlenme yolunu seçerek Birleşik Metal-İş Sendikası’yla görüşmelere başladılar. Sendika üyeliklerinin yapılmaya başlanmasıyla birlikte Senkromeç patronu da süreçten bir haberdar oldu ve karşı saldırıya geçti. Dolapları arayarak sahte tutanak tutan patron, hırsızlık gerekçesiyle 60 işçiye 10 Mart akşam saat 19.00’da cep telefonlarına iş akitlerinin sona erdirildiği mesajları çekildi.

Bu onursuz ve ahlaksız saldırıya karşı 11 Mart sabahı işçiler sendikada toplandı ve direniş kararı aldı. Toplantı sonrası Senkromeç fabrikası önüne gelindi ve Çiğli AOSB’deki diğer metal işçilerinin de desteğiyle eyleme geçildi.

Patron, vardiyası biten işçileri içeriye kapattı ancak işçiler tepki göstererek kapıları açtılar. Diğer vardiyadaki sendikalı işçiler de kapı önündekilere destek verdiler.

Kararlılık patronu dize getirdi

Üç saat boyunca işçilerin bu kararlı duruşu sonuç getirdi ve yıllardır sendikanın “S” sine tahammül edemeyen Senkromeç patronu BMİS İzmir Şube Başkanı Ali Çeltek ile fabrika binasında görüşme talep etti. Görüşme sonucunda patron geri adım attığını duyurdu.

Görüşmenin ardından Ali Çeltek ve patron vekili insan kaynakları müdürü Kenan Bekan dışarı çıkarak işçilere açıklamalarda bulundular. Ali Çeltek yaptığı açıklamada sendikanı kabul edildiğini ve atılan işçilerin 10 günlük ücretli izinde sayılacağını duyurdu.

12 Mart sabahı ise İnsan Kaynakları Müdürü işçilerle bir toplantı yaparak sendikayı kabul ettiklerini söyledi. Toplantının ardından 80 işçi daha üye oldu. Üye sayısının şimdiden yetkiyi almak için yeterli olduğu belirtiliyor.

Kızıl Bayrak / Çiğli