5 Temmuz 2013
Sayı: KB 2013/27

Halkın isyanı karşısında hiçbir güç duramaz!
Halkların direniş kardeşliği ve ortak mücadelesi kazandıracaktır!
Forumlar ve sosyalizm propagandasının önemi
Sermayenin başkentinde Haziran direnişi
Sivas Katliamı protestolarının gösterdikleri
Onbinler haykırdı: “unutMADIMAKlımda”
Feniş’te eylemli tepki
“Haklarımızı isiyoruz!”
Sınıf hareketinden...
Tekstilde “grev kararı”
MİB MYK Temmuz Ayı Toplantısı
Türkiye'de dinsel gericilik - H. Fırat
Nesin ve Aybar’ın ardından...
Suriye’de yıkıcı savaş
ve son durum…
Yurtdışında Sivas Katliamı’na öfke
Direniş dersleri ve
emekçi kadın mücadelesi!
Yaygın ve dinamik çalışma, kitlesel ve nitelikli yaz kampı!

Halk hareketinin ardından...

Direniş forumlarda güçleniyor!
Ethem’in katili korunuyor!
Lice’den alınacak gülümüz var! - T. Kor
“Her yer Lice, her yer direniş!”
Sermaye iktidarı yalana doymuyor!
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Ethem’in katili korunuyor!

 

Ethem Sarısülük’ü katleden polisin davasında soruşturma süreci ilerledikçe bilinen gerçek araştırma sonuçlarına da yansıyor. Son olarak bilirkişi raporu da polis Ahmet Şahbaz’ın ifadelerini çürüterek yapılan infazı belgeledi.

Bilirkişi raporuna göre ne katil polisin idda ettiği gibi düşme var ne de bileğe gelen taş.

Bilirkişi heyeti, polisin ateş ettiği ana ait medya kuruluşlarından, MOBESE kameralarından ve çevredeki işyerlerinden alınan 28 görüntü kaydını inceledi. Bunlardan 3’ünde Sarısülük’ün vurulma anının görüntüsü yer aldı.

Raporla sabit: Kitlenin üstüne yürüdü!

Raporda bilirkişi polisin davranışlarını şöyle aktardı: “Sıkışan polisler telefon kulübesinin üzerinden atlayarak diğer tarafa geçmeye çalıştı. Eylemciler, polisin attığı gazın etkisiyle geri çekildi. Polisler bu sırada sıkıştıkları yerden çıkarak başka bir yöne ilerledi. Sarısülük’ün de bulunduğu eylemciler, çekilen polislerin üzerine doğru ellerinde taşlar ile ilerledi. Bir polis memuru (Ahmet Şahbaz), kalabalıktan ayrılıp üzerlerine gelen eylemciyi uzaklaştırdı ve eylemcinin üzerine doğru yürümeye devam etti. Polis memuru yere düşen eylemciye tekme savurdu. O sırada eylemciler ellerindeki taşları atmaya hazırlandı. Polis silahını havaya doğrultarak ateş etti. Sarısülük polise taş attığı sırada polis ateş ediyordu. Polisin silahı ilk iki ateşlemesinde silahın namlusunun ucu havaya yönelikti. Ancak namlu çok hareketliydi. Son ateşleme öncesinde namlu bir an yere paralel oldu.”

Ahmet Şahbaz, göstericilerin kendisini yere düşürdüğünü ve yerde iken taş atmaya devam ettiklerini, linç edilme korkusu yaşadığını ileri sürmüştü. İncelenen görüntülerin hiçbirinde Ahmet Şahbaz’ın yere düştüğünden bahsedilmedi.

Ahmet Şahbaz, göstericilerin kendilerinin üzerine geldiğini ileri sürmüştü. Ancak atılan gaz bombası nedeniyle göstericiler ve polisler bulundukları yerden geriye çekildi. Polisler geri çekilirken Ahmet Şahbaz onlarla birlikte gitmek yerine onlardan ayrılarak tek başına göstericilerin üzerine doğru ilerledi ve önce tekme savurup sonra ateş açtı.

Daha önce Başbakan Yardımcı Bülent Arınç tarfından “polis memuruna 37 taş geldiği” iddia edilmişti. Oysa bilirkişi raporuna göre, Ahmet Ş.’nin arkadaşlarından ayrılıp ileri fırlamasından ateş etmesine kadar kendisine “10’dan fazla” taş atıldı. Bunların kaçının isabet ettiği ise belli değil.

Ethem’in vuruluşunu gözlerimle gördüm”

Ethem Sarısülük’ün öldürüldüğü sırada orada bulunan direnişçi, polis operasyonları sonrası tutuklanmıştı. Tutuklanan tanık Şahin İ. cezaevinden Radikal’e mektup yazarak şahitliğini kamuoyuna ulaştırdı.

Ethem Sarısülük ’ün ölümüyle ilgili soruşturmada, ailenin gösterdiği tanıklar arasında olan ancak soruşturma kapsamında tutuklanan Şahin İ. cezaevinden gönderdiği mektupta “Ethem’in vuruluşunu gözlerimle gördüm. Biz kimseyi öldürmedik ama polis öldürdü. O polis şimdi dışarıda, biz içerideyiz” dedi.

Bilirkişi raporunun, tanık ifadelerinin ortaya çıktığı süreçte aklama operasyonu da son hız devam ediyordu. Tüm bilimsel veriler polis cinayetini belgelerken yargının tutuksuz yargılama ısrarı devam etti.

Ethem Sarısülük’ün katili polis Ahmet Şahbaz, soruşturmayı yürüten savcı Veli Dalgalı tarafından “meşru müdafaa sınırının aşılması suretiyle ölüme neden olma” suçundan tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edilmişti. Ancak Ankara 13. Sulh Ceza Mahkemesi Hakimi Mustafa Aydın, Ahmet Şahbaz’ın ifadesini aldıktan sonra eylemin “meşru müdafaa” sınırları içinde kaldığı gerekçesiyle katil polisi serbest bırakmıştı. Sarısülük ailesinin avukatları Kazım Bayraktar ve Eylem Hakverdi, 27 Haziran günü karara savcılık aracılığıyla itiraz etmiş ve eylemin meşru müdafaa değil, kasten öldürme olduğunu kaydetmişti.

Yargıda değişen bir şey yok

Savcı Veli Dalgalı, itiraz dilekçesini kararı veren Ankara 13. Sulh Ceza’ya gönderdi. Ancak 13. Sulh Ceza Hakimi Mustafa Aydın’ın izinli olması nedeniyle yerine 14. Sulh Ceza Hakimi Deniz Gül baktı. Hakim Deniz Gül, yerine baktığı mahkemenin polisi serbest bırakma kararında hukuka aykırı bir durum olmadığı gerekçesiyle başvuruyu reddetti. Dosya şimdi üst mahkeme olan Ankara 8. Asliye Ceza Mahkemesi’ne gitti ve son karar bu mahkemeden verilecek. Fakat

Polis Ahmet Şahbaz’ın ‘koruma kalkanı’ sadece yargı kararları ve sermaye hükümeti sözcülerinin savunmalarıyla değil aynı zamanda fiziki olarak güçlendiriliyor. Bilirkişi raporlarına, tanıklara rağmen tutuklanmayan ve hatta hakkında tutuklama da istenmeyecek olan katil polis Ahmet Şahbaz’a polis koruması da verildi.

Dinci-gerici sermaye iktidarı katillerini korumak için her türlü imkanı devreye sokacağını bir kez daha gösterdi.

 

 

 

 

Ethem için karanfiller Gezi Parkı’na...

 

Ethem Sarısülük’ün ailesi 3 Temmuz günü İstanbul’a gelerek direniş şehitleri için Gezi Parkı’na karanfil bırakıp, Berkin Elvan ve Mehmet Ayvalıtaş’ın ailesini ziyaret etti.

Ethem’in annesi ve abisi ilk olarak Berkin Elvan’ın kaldığı hastaneye gittiler. Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde hala yoğun bakımda olan Berkin Elvan’ı ziyaret eden Sarısülük ailesi Berkin’in yakınlarıyla görüşüp geçmiş olsun dileklerini ilettiler.

Sarısülük ailesi saat 15.00 sularında Taksim Gezi Parkı’na geldi. Park hala polis ablukasında olduğu için parka giremedi. Aile parkın merdivenlerine direniş şehitlerinin fotoğraflarını ve kızıl karanfilleri bıraktılar. Anne Sayfı Sarısülük ve abisi Mustafa Sarısülük karanfil bıraktıktan sonra sessizce beklediler. Anne konuşma yapmak istemediğini belirtti. Abi Mustafa Sarısülük de bir sigara yakıp Ethem’in fotoğrafının önüne bıraktı. Sessizce bekledikten sonra aile direniş sürecinde şehit düşen Mehmet Ayvalıtaş’ın ailesine başsağlığı dilemek için alandan ayrıldı. Aileye Partizan Şehit ve Tutsak Aileleri’nden ve İnsan Hakları Derneği’nden de eşlik edenler oldu.

Aile 1 Mayıs Mahallesi’nde oturan Mehmet Ayvalıtaş’ın ailesine gerçekleştirdiği ziyaretle acılarını paylaştıklarını ifade etti. Sayfı Sarısülük, ziyaret sırasında anne olarak dimdik duracağını ve hiçbir zaman boyun eğmeyeceğini ifade ederek “İnadına ağlamayacağım” dedi. Mustafa Sarısülük ise polisin cezalandırılması için mücadelelerini sürdüreceklerini dile getirdi. Ayvalıtaş ailesi de “Her türlü mücadelemizi sürdüreceğiz” dedi.