29 Kasım 2013
Sayı: KB 2013/46

Dinci-gerici iktidarın rant dalaşı kızışırken…
Dış politikada iflas derinleşiyor!
CHP “hizmete” hazırlanıyor...
2014 Bütçesi açıklandı...
Devletin KDK makyajı çabuk döküldü!
ODTÜ yolu, rant ve yerel seçimler!
Sermaye düzenini sel aldı
Öğretmenler Günü hediyesi: Gaz, cop ve tazyikli su!
Petrol-İş Sendikası’nı sorumluluğa davet ediyoruz!
Korozo işçileri: Sendika sendikalığını yapmalı!
MİB MYK Aralık ayı toplantısı...

Kıdem tazminatı sermayenin sofrasında...

Mısır’da “gösteri yasası”na karşı gösteriler
Anlaşma sağlandı!
Baskıcı ve gerici ablukayı dağıtmak için...
Emekçi kadınlar mücadeleyi büyütmeye çağırdı
25 Kasım’da kadınlar şiddete son dedi!
“Polis terörünün emrini verenleri yargılayın!”
İzmir’de Gezi duruşmaları
82 yıl sonra gelen ‘adalet’! 
Çare direniş!
Devlet tutsakları öldürmeye çalışıyor!
“İşçi sınıfının onurlu birliği için...”
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Dış politikada iflas derinleşiyor!

 

AKP iktidarı, genelde dış politikada, özelde Ortadoğu politikasında yakın geçmişe kadar çok iddialı söylemler kullanıyordu. Bunların en bilineni, “komşularla sıfır sorun” politikası diye tabir edilen, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun icat ettiği fanteziydi.

Ortadoğu’da yaptığı “derin sondajlar”a dayalı çözümlemeler gerçekleştiren Davutoğlu, süslü söylemlerini “stratejik derinlik” ile daha da “zenginleştirdi.” Bu süslü söylemler, bazı çevrelerde heyecan yaratmış olabilir, fakat sonuç, utanç verici bir fiyaskodan başka bir şey olmadı.

Komşularla “sıfır sorun” söyleminden, tüm komşularla “maksimum sorun” pratiğine uzanan AKP iktidarı, diplomasideki son şamarı, Kahire’deki büyükelçisinin “istenmeyen kişi” ilan edilmesiyle yedi.

Olayla ilgili açıklamayı yapan Mısır Dışişleri Bakanlığı sözcüsü, Türkiye’nin Kahire Büyükelçisi Hüseyin Avni Botsalı’nın ülkeyi terk etmesini istediklerini belirtti. Bu arada, Tayyip Erdoğan’ın, Mısır’a dil uzatan açıklamalarından dolayı Türkiye’yle diplomatik ilişkilerin derecesini düşürme kararı alan Kahire yönetimi, Ankara Büyükelçisi’ni de geri çağırdı.

AKP iktidarı, son günlerde Macaristan’la da gerilim yaşadı. Türk Dışişleri Bakanlığı’na bağlı Stratejik Araştırmalar Merkezi (SAM) tarafından yayınlanan bir makalede, Macaristan’ın demokratik olmadığı yönünde ifadelerin yer alması, Türkiye- Macaristan ilişkilerinin de gerilmesine sebep oldu. Davutoğlu’nun bakanlığı, “SAM bize bağlı ama resmi bir kurum değil” açıklamasıyla, içine düştüğü rezil durumdan kurtulmaya çalışıyor.

Bu arada tahkim ettiği polis devletine dayanarak, topluma Ortaçağ karanlığını dayatan, gençleri zindanlara kapatan, hatta katleden dinci-Amerikancı AKP iktidarının, Macaristan’ın demokratik olmadığına hükmetmesi, ancak kaba güldürülere konu olabilecek cinsten bir aymazlıktır.

İflasa mahkum politika

AKP iktidarının, “komşularla sıfır sorun” söylemine rağmen neredeyse tüm bölge ülkeleriyle ilişkilerinin gerilimli olması, dış politikadaki iflasın somut göstergesidir. Nitekim düne kadar AKP iktidarına methiye dizen bazı çevreler de dahil, bu konuda artık bir mutabakattan söz etmek mümkün.

Dış politikada yaşanan iflas şaşırtıcı değil. Tersine, bu noktaya varılması kaçınılmazdı. Zira emperyalistler namına “aktif taşeronluk” misyonuna soyunan dinci-Amerikancı iktidar kibirli, saldırgan, mezhepçi, kışkırtıcı, kaba ve “haddini bilmez” bir çizgi tutturdu. Bir dönem “Ortadoğu’nun ağaları biziz” havalarına bürünen AKP şefleri, Davos’taki “one munite” çıkışının Arap sokaklarında yarattığı etkiden başları dönmüştü. O zaman dinci-gerici AKP modelini Arap halklarına yutturabilecekleri vehmine kapılan Tayyip Erdoğan’la müritleri, kirli ellerini, pervasızca bölge ülkelerinin içişlerine uzattılar.

Son üç yılda, içerideki saldırganlığı dışa karşı da kaba bir şekilde yansıtmaya başlayan AKP iktidarı, başta Suriye olmak üzere Irak, Lübnan, Mısır, Tunus, Fas ve Filistin’e doğrudan veya dolaylı bir şekilde müdahale ederek, “dinci-gerici, neo liberal, Amerikancı” çizginin taşıyıcısı olan İhvancı (Müslüman Kardeşler) akımlara destek verdi. Bu arada AKP iktidarının Suriye’deki yıkıcı savaşta, cihatçılardan yana taraf olması, İran ve Rusya ile ilişkileri de gerdi.

Washington-Tel Aviv destekli İhvanlaştırma planı” çöktü

Washington-Tel Aviv destekli “Ortadoğu’yu İhvanlaştırma” girişiminin başarıya ulaşacağını var sayan AKP şefleri, 100 yıl önce tarihin çöplüğüne atılan Osmanlı İmparatorluğu’nu hortlatabileceklerini bile sanmaya başladılar.

Bilindiği gibi bu gerici plan, anavatanı Mısır dahil, İhvancıların hemen tüm ülkelerde hezimete uğramalarıyla boşa düştü. Bu da, AKP iktidarının, Katar hariç bütün bölge ülkeleriyle ilişkilerinin gerilmesine yol açtı.

İçine düştükleri utanç verici durum herkesin malumu olunca, “onurlu yalnızlık” safsatasını icat eden AKP danışmanları, yaşanan utanç verici hezimetin boyutunu gizlemeye soyundular.

Bölge ülkeleriyle ilişkilerde yaşanan iflas, Tayyip Erdoğan-Ahmet Davutoğlu ikilisinin başını çektiği bölge politikasının “stratejik derinlik” değil, “stratejik sığlık” temeli üzerinde inşa edildiğini gözler önüne sermiştir.

“Rahvan atlar” otlağa salınacak…

Bölgesel politikanın iflasına, Haziran’da patlak veren halk hareketi de eklenince, AKP’nin emperyalistler nezdindeki itibarı da dramatik bir şekilde irtifa kaybetti. Bunun kanıtı olan Washington’da “at değiştirme” eğiliminin güçlendiğine dair tartışmalar, Tayyip Erdoğan’la müritlerinin uykularını kaçırmaya başladı.

Ahmet Davutoğlu’nun son günlerde Washington’dan Moskova’ya, Bağdat’tan Tahran’a mekik dokuması, AKP iktidarının iflas eden politikada “tadilat” yapmaya çalıştığına işaret ediyor. Ancak harcanan beyhude çabanın umulan sonucu yaratması olası değil, zira AKP şeflerinin Tahran, Bağdat ve Moskova nezdinde pek bir inandırıcılığı kalmadı. Washington’a gelince, alternatif bulduğu anda AKP’den vazgeçmesi işten bile değil. Zira Washington için dünün “rahvan atları” olan AKP şefleri, artık ahirete hazırlık yapmak için “otlağa salınacak yaşlı atlar” konumundadır.

 
§