27 Aralık 2013
Sayı: KB 2013/50

2014: Mücadeleye devam!
AKP, “paralel devlet” ve Kürt hareketi
Yolsuzluk operasyonu üzerine
Aslolan kazançsa gerisi teferruattır”
Toplantı ve yürüyüş hakkı “yasak” kıskacında
Baskı ve işkenceye karşı mücadeleyi yükseltelim!
Yargılayanlar yargılanıyor!
“Asgari ücretlinin payı azalıyor!”
Greif işçileri greve hazır!
Emekçiler grevle alanlara çıktı!
BDSP’den seçim seminerleri
Gebze’de asgari ücret ve yolsuzluklara protesto!
Haziran Direnişi - 2 H.Fırat
Cenevre’ye ortak heyetle gidiyorlar
Dünyadan eylemler
2013: Bu daha başlangıç!
Ali Serkan Eroğlu anıldı
İÜ’de faşist saldırılara karşı eylem
Yargısız infaz düzeni yargı korumasında!
Bir ring sohbetinden yansıyanlar
İtibarımızın iadesine ihtiyacımız yok!
“Devletin elini tutmayacağız!”
(U)mutlu yıllar kadınlar!
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Cenevre’ye ortak heyetle gidiyorlar

 

Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi Başkanı Mesut Barzani, Diyarbakır Milletvekili Leyla Zana ile Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir’in arabuluculuğunda Erbil’de başlayan görüşmeler, beşinci günde üç başlık konusunda varılan anlaşma ile sonuçlandı.

Toplantının ardından ortak basın toplantısı düzenleyen Demokratik Birlik Partisi’nin (PYD) etkili olduğu MGRK Eşbaşkanı Abdulselam Ahmed ile Barzani’nin KDP’sine yakın ENKS temsilcisi Tahir Sifok, üç madde üzerinde anlaştıklarını belirttiler.

Varılan anlaşmaya göre Kürtler, Cenevre-2 Konferansı’na tek bir heyetle katılacak, Semelka Sınır Kapısı açılacak ve ilişkilerin sağlıklı yürütülmesi için 11 kişilik bir araştırma komisyonu kurulacak. Araştırma komisyonunun, Rojava’da yaşanan bazı sorunları da ele alacağı ifade edildi. Bu arada tarafların, tüm siyasi tutukluların serbest bırakılması konusunda da anlaştıkları belirtildi.

MGRK lideri Ahmed, Kürtlerin bir heyet halinde Cenevre-2’ye katılacağını ve uluslararası güçlere Suriye’de en örgütlü gücün Kürtler olduğunun gösterileceğini söyledi. Buna karşın ENKS lideri Sifok ise, konferansa Suriye muhalefetiyle birlikte katılma kararı aldıklarını belirtti. Taraflar, Cenevre’ye tek heyetle katılma kararı almalarına rağmen, oluşturulacak heyetin hangi partilerden seçileceği konusu ise, belirsizliğini koruyor. Heyet üyelerinin netleşmesi, sonraki toplantıya bırakılmış görünüyor.

Anlaşmaya vardıklarını ilan eden Ahmed ile Sifok, henüz çözülmeyen iki konu bulunduğunu da ifade ettiler. Bunlardan birincisi, PYD tarafından ilan edilen geçici yönetim; ikincisi ise, Kürt Yüksek Konseyi’nin yeniden kurulması. Taraflar, bu konuların 15 Ocak’taki ikinci tur görüşmelerde konuşulacağını kaydettiler.

Batı Kürdistan Halk Meclisi (MGRK) ile Suriye Kürtleri Ulusal Meclisi (ENKS) anlaşması, PKK- KDP arasında yapılan görüşmelerin ardından sağlanmış olsa da, halen kırılgan görünüyor. Nitekim MGRK temsilcisi, Cenevre-2 Konferansı’nda Kürtlere yeterli temsil hakkı verilmemesi durumunda, konferansı boykot edeceklerini ifade ederken, ENKS temsilcisi, bileşeni oldukları Suriye muhalefetiyle konferansa katılacaklarını söylüyor. Bu da taraflar arasından halen ciddi görüş ayrılıkları olduğuna işaret ediyor.

Kürt parti ve örgütlerinin Cenevre’ye tek heyetle katılma konusunda anlaşmaları, olumlu bir gelişme. Ancak bu katılımın, -ENKS temsilcisinin ifade ettiği gibi- gerici Suriye muhalefetiyle aynı zeminde buluşmak şeklinde gerçekleşmesi halinde, bu, Kürt halkından çok gerici muhalefetin işine yarayacaktır.

 

 

 

 

Yurtdışında katliam anmaları

 

İsviçre

BİR-KAR, İGİF, İDHF, İABF, FEKAR, ATİK-UPOTUTAK tarafından 22 Aralık günü organize edilen Zürih’teki etkinliğe yaklaşık 200 kişi katıldı.

Anma etkinliği, dünyada ve coğrafyamızda sınıfsız-sömürüsüz bir gelecek mücadelesinde yitirdiklerimizin anısına saygı duruşu ile başladı. Ardından, yitirdiklerimize ve kavgalarına dair bir sinevizyon gösterimi yapıldı. Bunları, etkinliği örgütleyen kurumlar adına açılış konuşması izledi.

Açılış konuşmasından sonra; Avukat Fazıl Ahmet Tamer, Dr. Önder Özkalıpçı, Arzu Torun ve platform adına bir temsilcinin katılımcısı olduğu, “Günümüzde Hapishanelerin Durumu ve Görevlerimiz” başlıklı sempozyuma geçildi. Sunumlar sonrası, dinleyicilerin kısa konuşmaları, sordukları sorulara verilen cevapların ardından sempozyum sona erdirildi.

Köln

Maraş, 19 Aralık zindan ve Roboski katliamlarının hesabını sorma çağrısıyla, 21 Kasım’da Köln’de miting düzenlendi. İçerisinde BİR-KAR’ın da bulunduğu Türkiyeli devrimci- demokratik örgütler ile Kürt ve Alevi kurumlarının ortaklaşa düzenlediği eylemde, Alman polisinin yaklaşan Noel’i bahane ederek yürüyüşe izni vermemesi üzerine sadece miting şeklinde gerçekleştirildi. Açılış konuşmasının ardından, başta Maraş, 19 Aralık ve Roboski’de katledilenler olmak üzere, tüm devrim şehitleri anısına saygı duruşu gerçekleştirildi. Daha sonra Türkçe ve Almanca olarak ortak bildiri okundu. Ardından katılımcı kurumlar adına çeşitli konuşmalar yapıldı. Eylem, Avusturya İşçi Marşı ve Çav Bella’nın hep bir ağızdan söylenmesinin ardından sona erdirildi.

Paris

BİR-KAR, ATİK-UPOTUTAK, ADHK, Yaşanacak Dünya, ÖTDK-Fransa ve ODAK tarafından örgütlenen 19 Aralık anması, Strasbourg’daki St Denis kemeri önünde gerçekleştirildi. Anmaya devrim ve sosyalizm mücadelesinde ölümsüzleşenler anısına saygı duruşuyla başlandı. Ardından Fransızca ve Türkçe olarak ortak metin okundu. Coşkulu sloganların atıldığı eylemde kitle aynı semtte bulunan ACTİT Derneği’ne doğru yürüdü. ACTİT Derneği’nde 19 Aralık sürecini Türkiye’nin değişik hapishanelerinde yaşamış olan devrimci tutsaklar direnişi, anılarını ve düşünceleri paylaştı. Dernekteki sunumun ardından etkinlik bitirildi.

Düsseldorf Reisholz

Reisholz Alevi Kültür Merkezi’nin düzenlediği etkinlik söyleşi biçiminde yapıldı. Etkinlik Maraş Katliamı’nın dehşet verici sahnelerini içeren bir belgesel film gösterimi ile başladı. Ardından, katliamda yaşamını yitirenler ve onların şahsında devrim ve sosyalizm kavgasında ölümsüzleşenler için saygı duruşu yapıldı. Etkinlikte Reisholz Alevi Kültür Merkezi temsilcisi, katliamı birebir yaşayan emekli bir öğretmen ve BİR-KAR temsilcisi söz alarak sunum yaptılar. Son olarak soru cevap bölümüne geçildi. Etkinlik, katliam protestoları duyurusu ve katılım çağrısı yapılmasının ardından sona erdi.

Kızıl Bayrak / İsviçre – Köln – Paris - NRW

 

 

 

 

Filistinli tutsağın direnişi,
özgürlüğü getirdi!

 

Samir el-İssavi’nin 9 ayı aşan açlık grevi eylemi ve dışarda örülen destek eylemleri karşısında Siyonist yönetim geri adım attı. Samir el-İssavi 23 Kasım’da serbest bırakıldı.

İkinci İntifada sırasında silahlı direniş faaliyetleri nedeniyle işgal kuvvetleri tarafından 2001 yılında tutuklanan Filistin Demokratik Kurtuluş Cephesi üyesi Samir İssavi, 2011 yılında Hamas ile İsrail arasındaki esir takasında özgürlüğüne kavuştu. Ancak Kudüs dışına çıkarak takas anlaşmasını ihlal ettiği gerekçesiyle Siyonist İsrail yönetimi tarafından 7 Temmuz 2012’de tekrar tutuklandı ve 26 yıllık cezasını yatmasına karar verildi.

Buna karşılık özgürlüğünü yeniden kazanmak için açlık grevine başlayan Samir, Filistin tarihinin en uzun açlık grevlerinden biri olan ve dokuz ay süren eyleminin sonucunda Siyonist devleti dize getirdi.

23 Nisan’da Siyonist devletle varılan anlaşma neticesinde idari tutukluluk süresinin bitiminde Samir’in sürgüne değil evine dönmesi kabul edildi.

2012 yılı, Siyonist devletin zindanlarındaki Filistinli tutsakların direnişi yükselttikleri yıl oldu. Hadir Adnan’ın bireysel açlık grevi ile başlayan bireysel açlık grevleri, Filistinli Tutsaklar Günü 17 Nisan 2012’de iki bin Filistinli tutsağın katılımıyla bir aya yakın süren kitlesel açlık grevine dönüştü.

 
§