10 Ocak 2014
Sayi: KB 2014/02

Yıkalım bu köhne düzeni!
Çürümüş düzende iktidar ve rant savaşı
Korkularınızı büyüteceğiz!
Gerici kapışma ve TIR olayı
Zam furyası başladı
Hrant Dink davasında 3. duruşma
“Devrim ve sosyalizm mücadelesine dört elle sarılacağız!”
“Yasa geçti, ama mücadelemiz sürecek!”
AKP’yi kurtaran kaynak: Özelleştirme
Feniş işçileri Aloğlu’nun peşinde!
“Hırsız patron, işbirlikçi sendika!”
Limanda eylemli sınıf dayanışması!
Bakanın iftihar tablosu
Sınıf devrimcilerinden mücadele çağrısı
Devrimci temellerde yenilenme ihtiyacı ve KESK genel kurulları / 2
Cenevre-2 Konferansı yaklaşırken çatışmalar şiddetleniyor
Cihatçı tetikçiler savaşı Irak’a taşıdılar
“Tehlikeli Bölge” ilanı ve polis devleti
Düzene karşı devrim!
İzmir’de Ekim Gençliği okurlarına saldırı
Bu daha başlangıç...
Roboski’nin adaleti zamanın ellerinde!
Alevilere dönük yeni asimilasyon hamlesi: Kızılelma
İzmir Gezi Tutsak Aileleri Ankara’daydı!
Devrimci tutsaklardan yeni yıl mesajları...
Yolsuzluk yapanlara ve hırsızlara açık mektup...
Anıları önünde saygıyla eğiliyoruz...
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

“Hırsız patron, işbirlikçi sendika!”

 

İşten çıkarılan Elit Çikolata işçileri ile konuştuk...

- Elit Çikolata firmasındaki çalışma koşullarından bahseder misiniz?

Ünal: Haftanın yedi günü 12 saat çalışıyoruz. Üretim genelde yoğun ve tempolu oluyor. Bant usulü çalışılıyor ve makinanın hızına yetişmek zorundasınız. Bunun sağlanması için içerden baskı görüyoruz.

Yenigül: İki vardiya ve çoğunlukla da kadın işçiler çalışıyor. Her gün birkaç arkadaşımız baygınlık geçiriyor. Sonra ayıltıp yine çalıştırıyorlar. Fabrikada doktor gündüzleri haftanın sadece iki günü duruyor, gece ise hiç yok. Hasta olana izin vermiyorlar. Gece rahatsızlananı fabrikada alıkoyuyorlar. İş elbiselerini dahi bizden esirgiyorlar. Verdikleri terlikler son derece rahatsız. Servisler de sorunlu, vaktinden çok erken geliyor. Mesaiye kaldık mı paydoslarda bir tek kaşar-ekmek veriyorlar. Başka bir şey yok. Bu 3-4 yıldır böyle.

Hastayken bile ağır ve zor alanlara veriyorlar bizi. Her raporu kabul etmiyorlar. Rapor götürsek bile keyfi biçimde ücretimizi kesiyorlar. Maaş bordroları anlaşılmıyor, kafalarına göre ücret kesintisi yapıyorlar. Patron herkesi sendikalı yapmıyor. Sendikalı olanların bile, mesela ayakkabı parası yine kendi maaşımızdan kesiliyor. Kısaca maaşımızdan kırptıklarını bize ikramiye diye veriyorlar.

Maaşlarımız normalde ayın beşinde veriliyordu. Ancak giderek sarkıtmaya başladılar. Ayın yirmisinde verilen ikramiyeleri hiçbir şey söylemeden kaldırdılar. Maaşlarımız iki aydır ödenmiyor. Ücretlerin ödeneceğine dair sürekli toplantı yapıyorlar. Söz verip tutmuyorlar. Yüzleri olmadığı için her toplantıda farklı kişi geliyor.

- Maaşlarınızın iki aydır ödenmemesi konusunda, sendikanız Tek Gıda-İş ne gibi bir girişimde bulundu?

Yenigül: Sendika ne bir toplantı yaptı, ne bir açıklamada bulundu. Yalnızca galeyana gelmememizi söylüyorlar. Hakkımızı arayacağına tepkileri dindirmeye çabalıyor. İki aydır maaş alamıyoruz, sendika bize anketle rahatsızlıklarımızın ne olduğunu soruyor. Bunu da rahatsız, duyarlı, bilinçli olan insanları fişlemek amacıyla yapıyor. Sendikanın şube başkanı hemşerilik bağını kullanarak beni kandırmaya çalışıyor.

Ünal: İşe girdiğimde işyerinin sendikalı olduğunu gizlediler. Sendika şube başkanının yüzünü gördüğümüz yok. Sözde işyeri temsilcileri, sendika yönetiminin belirlediği ve patronunu onayladığı kişilerden atanıyor. Hiç işçilerin haberi olmadan. Temsilciler bile bizim üzerimizde baskı kuruyor. Hele masa sorumlusu denilen bölüm idarecileri insanları ağlatana kadar üzerine gidiyor.

- Yaşadığınız son süreci kısaca anlatabilir misiniz?

Yenigül: Sorunlarımızı dile getirdiğimiz için işimize son verdiler. Bunları söylemediğimizde de aynı koşullara mahkum oluyoruz. Bu gerçekten içler acısı bir durum. Sendika işçinin haklarını korumuyor.

Ünal: Ciddi anlamda mağdur edilmiş durumdayız. En başta sendika temsilcileri bize baskı uyguluyor. Patron toplantı düzenleyip bize sahte vaadlerde bulunuyor. Oysa biz isterdik ki sendikamız bizim sorunlarımıza eğilsin. İşçi temsilcileri bizim sendika ile temasımızı engelledi. Tesadüf eseri Şube Başkanı’na fabrikada rastladık. Yaşadığımız sorunları kendisine ilettim. Bu sırada temsilciler bana engel olmak istedi.

2 aydır maaşlarımızı alamıyoruz, ev kirasını, taksitleri, borçları ödeyemiyoruz dedim. Bu mağduriyetimizin biran önce giderilmesini istediğimizi söyledim. Şube Başkanı fabrikanın yaşadığı sıkıntılardan bahsetti. Öyleyse niçin habire işçi alınıyor diye sordum. Alınanların taşeron olduğunu söyleyerek fabrikayı savunmaya çalıştı. Doğrudan onunla muhatap olamayacağımızı söyledi, beni azarladı ve suçladı.

Bu konuşmanın ardından içeriye çağırılıp iş akdim feshedildi. Benimle çalışmak istemedikleri ve performans düşüklüğü sebebiyle çıkarıldığım söylendi. Halbuki 6 ay boyunca hiç böylesi bir eksikliğin sözü edilmemişti. İşin ilginç yanı ben bu şikayetlerimi sendika yöneticisine ilettim, aynı gün içeriye bu haber nasıl gidiyor.

Hafta sonu tatilinde bile bizi zorla çalıştırıyorlardı. İnsanların dinlenmeye hakkı yokmuş gibi davranıyorlar. Daha doğrusu böyle bir hakkı hiç tanımıyorlar. Tüm hayatımızı onlar belirliyor.

- Son olarak Elit Çikolata’da çalışan arkadaşlarınıza ve bu satırları okuyan diğer emekçilere ne söylemek istersiniz?

Ünal: Aynı koşullarla başka yerlerde de karşılaşacağız. Fabrikamızdaki şartları ancak birlikte olursak değiştirebiliriz. Eğer bugün işten çıkarılan arkadaşlarımıza sessiz kalırsak sıranın bize de geleceğini unutmamalıyız. Onun için birlik olalım, örgütlü olalım ve üretimden gelen gücümüzü kullanalım.

Yenigül: Arkadaşlarıma gelin hep beraber yaşam hakkımıza sahip çıkalım diyorum. Kaybedecek birşeyimiz yok. Biz birlikte olursak aşamayacağımız hiçbir güçlük yok. Arkadaşlarımız kendilerini yalnız zannetmesinler. Aslında biz yalnız değil, dağınığız. Sorunlarımızı gücümüzü birleştirerek, patrona karşı koyarak aşabiliriz.

Patronun zenginliğine zenginlik katarken maaşımızı istemek bizim en doğal hakkımız. Patron türlü yalanlar söyleyebilir. Bunlara kanmayalım.

Kızıl Bayrak / Esenyurt

 

 

 

 

Elit Çikolata işçilerinden
fabrika önünde eylem

 

Elit Çikolata’da 2 aydır ücretlerinin ödenmemesine tepki gösterdikleri için işten çıkarılan 2 işçi 2 Ocak’ta fabrika önünde eylem gerçekleştirdi.

Eylemle atılan işçilerin işe geri alınması, ödenmeyen ücretlerin ödenmesi ve gasp edilen hakların verilmesi talepleri ifade edildi. Eylemde İstanbul Sanayi Odası Başkanlığı yapmış Elit patronu Tanıl Küçük’e tepkiler yükselirken, patron işbirlikçiliği yapan Tek Gıda-İş Sendikası İstanbul Avrupa Yakası Şube Başkanı Turgay Koç da öfkenin hedefinde yer aldı.

Hırsız patron, işbirlikçi sendika!”

Cadde girişinde toplanarak sloganlarla Elit fabrikası önüne kadar gerçekleşen yürüyüşte “2 aydır ödenmeyen maaşlarımızı istediğimiz için işten atıldık. İşimizi geri istiyoruz / Elit işçileri” yazılı pankart açıldı. Taşınan dövizlerde ise patron-sendika işbirliği teşhir edildi.

Sloganlarla yürünerek işçilerin vardiya değişiminde Elit fabrikasının önüne gelindi. Elit patronu, eylemden duyduğu korkuyu vardiyadan çıkan işçileri dışarı çıkarmayarak, servislerin dışarı çıkmasını engelleyerek gösterdi. Karalılıkla süren bekleyişte Elit işçileri dışarı çıkarılana kadar eylemin kapı önünde devam edeceği söylendi. Halaylarla, sloganlarla kapı önünde eylem sürdürüldü.

Yaklaşık bir saat sonra kararlı eylem sonuç getirdi ve Elit yönetimi kapıları açarak servisleri dışarı çıkarmak zorunda kaldı.

Gasp edilen haklar için şalteri indirelim!”

Kapı önünde yapılan açıklamada Elit patronu Tanıl Küçük’ün işçilerin emeği üzerinden zengin olduğu, Elit işçilerinin sefalet ücretiyle ağır koşullarda çalıştırıldığı ifade edildi. Tüm bunlar da yetmiyormuş gibi bu sefalet ücretinin de 2 aydır ödenmediği söylendi. Tepkilerden duyulan korkuyla 1 aylık ücretin ödenmesinin mücadele sonucunda kazanıldığı söylenerek Elit işçilerine şalterleri indirme çağrısı yapıldı. Elit patronuna açıklamada şöyle seslenildi: “Ödenmeyen ücretleri, çaldığınız mesai ücretlerini, ödenmeyen ikramiyeleri derhal ödeyin. Atılan işçileri derhal işe geri alın. Yoksa ellerimiz yakanızı bırakmayacak.

Açıklamanın ardından tekrar yürüyüş yapılarak eylem sonlandırıldı. Eyleme Bağımsız Devrimci Sınıf Platformu da destek verdi.

Kızıl Bayrak / Esenyurt

 
§