10 Ocak 2014
Sayi: KB 2014/02

Yıkalım bu köhne düzeni!
Çürümüş düzende iktidar ve rant savaşı
Korkularınızı büyüteceğiz!
Gerici kapışma ve TIR olayı
Zam furyası başladı
Hrant Dink davasında 3. duruşma
“Devrim ve sosyalizm mücadelesine dört elle sarılacağız!”
“Yasa geçti, ama mücadelemiz sürecek!”
AKP’yi kurtaran kaynak: Özelleştirme
Feniş işçileri Aloğlu’nun peşinde!
“Hırsız patron, işbirlikçi sendika!”
Limanda eylemli sınıf dayanışması!
Bakanın iftihar tablosu
Sınıf devrimcilerinden mücadele çağrısı
Devrimci temellerde yenilenme ihtiyacı ve KESK genel kurulları / 2
Cenevre-2 Konferansı yaklaşırken çatışmalar şiddetleniyor
Cihatçı tetikçiler savaşı Irak’a taşıdılar
“Tehlikeli Bölge” ilanı ve polis devleti
Düzene karşı devrim!
İzmir’de Ekim Gençliği okurlarına saldırı
Bu daha başlangıç...
Roboski’nin adaleti zamanın ellerinde!
Alevilere dönük yeni asimilasyon hamlesi: Kızılelma
İzmir Gezi Tutsak Aileleri Ankara’daydı!
Devrimci tutsaklardan yeni yıl mesajları...
Yolsuzluk yapanlara ve hırsızlara açık mektup...
Anıları önünde saygıyla eğiliyoruz...
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Alevilere dönük
yeni asimilasyon hamlesi: Kızılelma

 

Kızılelma dizisi üzerinden Alevilere yönelik saldırılar devam ediyor. Geçtiğimiz günlerde HaberTürk kanalı sözde “Kızılelma tarihi” üzerine bir program yayınladı. Programa katılan ekipse birbirini destekleyen gerici güruhtan seçilmişti. Program da Kızılelma gibi Alevilere karşı anti-propaganda ve gericiliğin bir yansıması oldu.

Zaten programın bileşenlerine bakıldığında programın amacı da rahatlıkla anlaşılabiliyor. Milli Gazete yazarı Süleyman Çobanoğlu, eski Kültür Bakanı Namık Kemal Zeybek, Kızılelma dizisinin yönetmeni Osman Sınav ve Devlet Arşivleri eski yöneticisi Necati Gültepe programın bileşeniydi. Hepsi birbirinden gerici, şovenist bu güruh aynı program vesilesiyle Alevilere saldırıda yan yana geldiler.

Programda Kızılelma dizisinin tanıtımı üzerinden yapılan eleştirilere yanıt adı altında Alevileri aşağılamaya kalkan propaganda sahnelendi. “Hz. Ali öğretisi bir Kızılelma sırrı mı?” sorusunu da ekleyen sunumun ardından “Majestelerinin Alevileri”, “Ali’siz Aleviler” gibi tanımlar yapan gerici güruh diziyi eleştirenleri hedef aldı.

Dizi tanıtımı üzerine İngiltere Alevi Kültür Merkezi ve Cemevi Başkanı İsrafil Erbil açıklama yayınlayarak tepki göstermişti. Süleyman Çobanoğlu buna karşılık “ben İngiltere’den gelen eleştiriden haz etmem” diyerek meseleyi çarpıtmaya çalıştı. Çobanoğlu, eleştiri yapan Alevi kurumunun İngiltere’den olmasını “manidar” bulduğunu vurgulayarak gericilerin sıkça başvurduğu “dış güçler”e de gönderme yaptı.

Konuşmacılar Zülfikar’a, Pir Sultan Abdal türküsüne sahip çıkan Alevilere “Mikrobik bir bilinç hastalığı” gibi gerici yorumlarla hakaretler yağdırdı. Değerlere sahip çıkmayı “mikro kabilecilik” gibi ifadelerle hedef alan gerici takımı Zülfikar ve Pir Sultan Abdal türküsünün “herkesin” olduğunu savundu. “Türklük Kürtleri de kapsar” bakışının bir tezahürü olan bu zihniyet Alevileri aşağılayarak kabile diye tanımladı. Dizinin daha yayınlanmamış olmasını kendine savunma yapan gerici takımı, bu programdaki üslup ve yaklaşımlarıyla Alevilerin eleştirilerinin dayanaksız olmadığını da kanıtladılar.

Gericili propagandaya devam

Aleviliğe yönelik gerici propaganda tek elden ve tek yönden gelmiyor. Tek başına gericilerin yok sayan anlayışı dışında bir de Namık Kemal Zeybek gibi faşist düşüncenin temsilciliğini üstlenmiş, devletin 70’lerden beri sadık uşaklığını yapmış isimler de Alevilere karşı propaganda merkezi olarak çalışıyor.

“Diyanet Kurumu içinde (…) Alevi Müslümanlık için bir bölüm açılmalı ve bu bölümde Alevi Müslüman bilginler ve hizmetliler çalışmalıdır” diyerek bugünün “Alevi açılımı” diye sunulan aldatmacayı yıllar önce tarif eden biridir Zeybek. Zeybek, “Alevi Müslüman” terimini üretmekle gurur duyan, bunu Sünnilerin Alevileştirilmesi adı altında aslında Alevi farklılıklarını ortadan kaldırmak için kullanan biridir. Zeybek’in Kültür Bakanı olduğu dönem “Nevruz kutlaması” ile aynı değer tahribatını Kürtler için de hayata geçirdiği düşünülürse bu ismin temsil ettiği Alevi düşmanlığı daha iyi anlaşılacaktır. Zeybek’in formüle ettiği Aleviler için devletin atması gereken adımlar, AKP’nin “Alevi açılımı” adıyla sunduğu planlara paralel ibareler taşır. Ve bu isim de CEM Vakfı övgüsü ile Alevilerin temsiliyetini İzzettin Doğan’a indirger.

Kızılelma ve Öteki Gündem vesilesiyle tartışılan on yıllardır sistematik hale getirilen Alevi düşmanı propagandanın bugün ayyuka çıkmış halidir.

Bu kara propaganda merkezi, yanına Osman Sınav gibi düşmanın televizyoncu-tetikçi ismini de katmış görülüyor. Sakarya Fırat gibi Kürt halkına kin kusan, askerin kirli savaşını “insanları koruyan fedakar askerler” makyajıyla sunan bu isim hala dizinin Alevilere yönelik bir karalamasının olmadığını iddia ediyor.

Kızılelma dizisi üzerinden yürütülen tartışmalar AKP’nin Alevi Açılımı’nın bir izdüşümüdür. “Alevi Açılımı” ise “tarihi adım” denerek Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ tarafından yere göğe sığdırılmayan, Alevileri de kapsadığı iddia edilen “Demokrasi Paketi” projesinin alt ayağıdır.

Düşünün ki şişirilen bu paketin açıklanmasının üzerinden hafta dolmadan yeni paket hazırlandığı söylenerek oyalama çabası güdülüyor. Bozdağ “Alevi açılımı konusundaki çalışmalar devam etmektedir. Bu konu daha sonra kamuoyuna açıklanacaktır. Paket son değildir, yenileri gelecektir” diyerek zaman kazanmaya çalışıyor. Paket, Hacı Bektaş Veli’nin üniversite ismi olarak kabulü dışında, Alevi emekçilerin yaşadığı kuşatmayı genişletmek adına bir milim oynamıyor.

Vaatlerden başka Alevi halkına bir kırıntı dahi sunmayanlar, bu propaganda ile aba altından sopa gösteriyorlar. Çarpıtma ve gerici propaganda altında Aleviler teslim alınmak isteniyor.

Alevileri devletle ilişkilendirmek yeni değil. Bugün Kızılelma dizisinin tartışılmasının bir nedeni de bu. Öteki Gündem programı için Namık Kemal Zeybek gibi bir ismin seçilmesi de tesadüf değil. CEM Vakfı’yla kurumsallaşan devletin Alevileri asimile etme girişimi bugün cami-cemevi ayağıyla devam ettirilirken bunu topluma empoze ettirecek medya ayağı da parça parça örülüyor.

Görünen o ki Kızılelma dizisi karşısında gösterilen erken refleksle bu propaganda rolü boşa düştü.

 
§