11 Temmuz 2014
Sayı: KB 2014/28

Sınıf hareketi önündeki engellerin kaldırılması için...
Engelleri aşmak için taban inisiyatifleri
İş güvencesi hakkına
sahip çıkmak için birleşik mücadeleye!
Cumhurbaşkanlığı seçimleri üzerine...
Çatı aday kimin adayı?
TKİP hedef gösteriliyor!
İnternette sansüre devam!
Maltepe Belediyesi dava kararından görünenler
Bosch’ta yetki
Türk Metal’e verildi
Ha cam ha soda:
İşçi düşmanı Şişecam!

Sütaş’ta devlet sermayenin hizmetine koştu

İşçiler sessiz sedasız ölüyor

Tanrıverdi’de işçi iradesine patron müdahalesi

Üretimden gelen gücümüzü kullanıyoruz!

Kızıl Bayrak: Tasfiyeciliğe, karanlığa tutulan kızıl bir meşale! - H. Eylül
Direnişçi işçilerden
Kızıl Bayrak’ın 20. yılına...
“Yeni Greif’ler için ileri!”
Ekim Gençliği II. Yaz Kampı
Mülteciler sorunu ve devrimci sorumluluk
İsrail saldırıyor, Filistin direniyor!
Mısır’da yeni yönetimin ilk icraatı
zam furyası
Çocuklar hapishanede, suçlular nerede? - Z. Eylül
Eylül günlerinde acının arabesk hali - K. Ehram
“Müziğimiz mücadeleye devam çağrısı!”
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Tanrıverdi’de işçi iradesine
patron müdahalesi

 

Çorlu’da kurulu olan ve 580 işçinin çalıştığı Tanrıverdi Dokuma Boya Ampre A.Ş - Tanrıverdi Mensucat, perde sektöründe Türkiye ikincisi durumunda. Çatalca, Gürpınar ve Çorlu’da aynı isimli 3 fabrikadan oluşan bir şirket. 120 ülkeye ihracat yapan bölgenin önde gelen fabrikalarından. Dünya firması olmakla övünen firmada 1800’lü yılların çalışma koşulları hüküm sürüyor. İşçiler zorunlu olarak 16 saate varan çalışmaya maruz bırakılıyor, haftanın beş günü yemekte patates çıkıyor, arıtma suyu diye köpek leşi çıkan sulardan içiliyor, fabrikada yoğun iş kazaları yaşanıyor, parmak kopmaları elektrik çarpmaları yaşanıyor.

Kısacası tam bir sömürü cehennemi olan Tanrıverdi Perde’de bu koşullara karşı işçiler DİSK/Tekstil çatısı altında sendikal çalışma yürüttü.

Kasım ayında başlayan bu örgütlenme sürecinde, ocak ayında, sendikal faaliyetlerden kaynaklı olarak 12 işçi işten çıkarıldı. Bu olumsuzluğa rağmen işçiler yılmadan örgütlenme çalışmalarına devam etti. Firmada çoğunluğun elde edilmesine yaklaşılmışken, patron durumdan haberdar oldu ve aynı yola başvurarak 20 işçiyi işten attı.

Bu işten atma saldırısına karşı işçiler fabrika önünde direnişe başladılar. İçeride örgütlenme süreci devam ederken patron direnişi kırmak için TEKSİF Sendikası’na başvurdu.

İşten atma saldırısının hemen akabinde patron Türk-İş’e bağlı TEKSİF’in Çorlu ve İstanbul Şubelerini aradı ve fabrikaya çığırdı. TEKSİF yöneticileri patronla birlikte işçileri tek tek sorgulayarak işçileri sendikadan istifa ettirmeye çalıştı. Hiçbir zaman işçilerin yanına gelmeyen müdürler, işçilerin yanına bölüm sorumluları ve ustalarla gelerek istifa baskısını arttırdılar. İşçilerin üzerinde yoğun bir baskı oluşturuyorlar. Direnişteki işçilerin, özellikle kadın işçilerin ailelerine ulaşılarak işçilerin direnişi bitirmeleri ve DİSK/Tekstil’den istifa etmeleri istendi. Direnişçi işçilerin çevre fabrikalarda çalışan akrabalarının da işten çıkarılması yönlü tehditler savruldu.

Sendikadan istifaya zorlanan işçilerin e-devlet şifreleri alındı ve üç vardiyadaki işçilerin tamamı otobüslere bindirilerek postanelere götürülüp istifaya zorlandı. Yine bu istifalarda özellikle kadın işçiler zorlandı. Aile ve çevre baskısına direnç gösteremeyen işçilerden istifa edenler oldu. Çatalca’da TEKSİF’in örgütlü olduğu aynı fabrikanın başka işletmesinden işçiler getirildi. Çoğunluğu düşürmek için tüm ayak oyunları kullanılıyor.

Bir cephede bunlar yaşanırken tüm olumsuzluklara ve baskılara rağmen sendikalarından istifa etmeyen işçiler de var. Tüm baskı süreçlerinde TEKSİF’e üye olmayan, onların hiçbir hakkından yararlanmak istemeyen, sendikacılara patron yalakası diyerek karşı çıkan kararlı bir işçi kitlesi de mevcut.

Ama Rıdvan Budaklar’ın başında olduğu DİSK Tekstil yönetimi, çoğunluğu sağlayamayınca direnişi bitirdi. Budaklar hukuksal süreci göstererek işçileri ortada bırakmış oldular. Oysa DİSK/Tekstil’in içeride hala da 120 üyesi var. Böylelikle Tanrıverdi’nin mücadeleci işçileri işten atıldıklarıyla kaldılar.

Kızıl Bayrak / Trakya


 

 

 

 

Şeker Bayramı öncesinde şeker grevi!

 

Gebze’de bulunan Kent Şeker A.Ş. ile Tek Gıda-İş Sendikası arasında süren toplu sözleşme görüşmelerinde anlaşma sağlanamadı. 800 işçi adına TİS görüşmelerini sürdüren Tek Gıda-İş, 15 Temmuz’da greve çıkma kararı aldığını açıkladı.

Kent Şeker’in sahibi ABD’li firma Mondelez ile sürüdürülen TİS görüşmelerinde ücret ve sosyal haklarda anlaşma sağlanamadı. Ücretlerde yüzde 25 oranında artış isteyen Tek Gıda-İş, patronun yüzde 14 oranında zam önerisinde ısrarcı olması ve sosyal hakları içeren bazı maddeleri kabul etmemesi üzerine fabrikaya grev kararı astı. Sendika, fabrikaya grev kararını asarken, Kent Şeker yönetimi ise grev kararının asılmasının hemen ardından 14 Temmuz gününe görüşme talebinde bulundu.

Tek Gıda-İş, grevin uygulama tarihi olarak 15 Temmuz’u belirledi.

Kent Gıda A.Ş., ise Toplu İş Sözleşmesi hakkında Kamuyu Aydınlatma Platformu’na bildirimde bulundu. Açıklamada, “Şirketimizin Cumhuriyet Mahallesi, 2253. Sokak, No.11, Gebze-Kocaeli adresinde bulunan işyerimize ilişkin olarak, TEKGIDA-İŞ Sendikası ile yürütülmekte olan Toplu İş Sözleşmesi sürecinin anlaşmazlık ile sonuçlanması üzerine TEKGIDA-İŞ’ in aldığı grev kararı, 04.07.2014 tarihinde şirketimize tebliğ edilmiş olup, buna göre; herhangi bir anlaşma sağlanamadığı takdirde TEKGIDA-İŞ, 15.07.2014 tarihinde grev uygulamasına başlayacaktır.” ifadeleri kullanıldı.

 

 

 

 

Kimberly Clark’ta grev sürüyor

 

DİSK’e bağlı Tümka-İş Sendikası’nın örgütlü olduğu Kimberly Clark’ta, toplu sözleşme görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine işçilerin 25 Haziran’da başlattığı grev sürüyor. İşçiler, ücretler arasındaki farkın kapatılmasını ve ihbar tazminatının hesaplanma süresinin uzatılmasını istiyorlar.

Kimberly Clark’ın 60 ülkede yaklaşık 150 fabrikası bulunuyor. Tümka-İş Sendikası ile patron arasında 7. kez yapılan TİS görüşmelerinde 65 talepten 63’ü kabul edilmiş durumda. Ancak ücret dengesizliğinin giderilmesi ve ihbar tazminatının arttırılması ile ilgili talepler kabul edilmedi.

Fabrikada bebek bezi ve kadın pedi üretiliyor. İşçiler fazla mesailerden, düşük ücretlerden şikayet ederken, ihbar tazminatı ile ilgili taleplerinin iş güvenceleri olduğunu ifade ediyorlar.

 
§