1 Ağustos 2014
Sayı: KB 2014/31

Siyasal İslam’ın Filistin riyakarlığı
Emperyalistler siyonist İsrail’i
finanse ediyor
AKP-cemaat çatışması üzerine...
Celal Fırat Kobanê gözlemlerini anlattı
Alaattin Karadağ’ın katili için aileden tazminat isteniyor!
Düzenin yargısı
işine geleni görüyor
Ağıtlar ayrı dillerden olsa da acılar ortak
Köle değil işçiyiz, örgütlüysek güçlüyüz!
İşçi sınıfının gelişen eylemleri üzerine...
“Haklarımızı ancak mücadeleyle kazanabiliriz!”

Bu anlayış metal işçisinin beklentilerini
karşılayacak bir taslak hazırlayabilir mi?

Türk Metal bayram arifesinde satış taslağını açıkladı.

Kent işçisinin kazanması için…

Onların bayramlıkları
grev önlükleri!

“Engels’in adı ve yaşamı her işçi tarafından bilinmelidir!” - V. I. Lenin
Devrimci Gençlik Birliği üzerine... / 2
Yaz kampına ve DGB’ye dair görüşler…
Cumhurbaşkanlığı seçimleri, sol ve devrimci tutum - M. Yılmaz
20 yıla sığacak günler bizi bekliyor! - H. Eylül
Wuppertal’da Filistin ve Rojava ile dayanışma eylemi
Bütün dünya çocuklardan özür dilemelidir!
Yalanlar ve komplolarla çürüyen düzeninizi kurtaramazsınız!
Hiroşima 1945’ten yükselen sesler - K. Ehram
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Alaattin Karadağ’ın katili için aileden tazminat isteniyor!

 

19 Kasım 2009’da katledilen Alaattin Karadağ’ın ailesine, İçişleri Bakanlığı adına tazminat talebiyle açılan davanın tebligatı ulaştı. Hatay Asliye Hukuk Mahkemesi’ne sunulan dava tebligatında Alaattin Karadağ’ın birinci derece tüm akrabaları yargılama kapsamındalar. Dava başvurusunda “fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla” idare zararının 23.12.2013 tarihinden itibaren faiz işletilerek Karadağ ailesinden tazminat alınması isteniyor.

Katil polise tazminat aileden isteniyor!

Türkiye Komünist İşçi Partisi (TKİP) militanı Alaattin Karadağ Esenyurt’ta polisle girdiği çatışmada şehit düşmüştü. Karadağ’la ilk çatışmaya giren ve katledilmesinde rolü olan polislerden Oğuzhan Vural, çatışmada vurulmuştu. Katil polis Oğuzhan Vural, geçtiğimiz yıl 30 Kasım günü Şırnak Devlet Hastanesi’nden yaralandığına ilişkin rapor alarak tazminat için başvurdu.

Nakdi Tazminat Komisyonu, Vural’a bunun üzerine sadece iki ay sonra yaralandığı için 3.647,55 TL ‘tazminat’ ödemesi yaptı. Katil polise ödenen para, katledilen Karadağ’ın ailesinden şimdi geri isteniyor.

Katil aklandı, üstüne para aldı!

Geçtiğimiz yıl 28 Mayıs’taki son duruşmada katil polis Oğuzhan Vural beraat etmişti. 3 yıllık dava sürecinde çelişkili/yanlış ve yalan delillerin Karadağ ailesi avukatları tarafından çürütülmesine karşın, sanık polisin hem kasten adam öldürme suçundan, hem görevini kötüye kullanma suçundan hem de usulsüz tasarruf suçundan beraatine karar verilmişti. Böylece yargısız infazda yer alan katil polislerden tek sanık Oğuzhan Vural ve dava kapsamına dahi alınmayan tüm polisler aklanmıştı.

Polisi savunan tanık Ertuğrul Bal’ın ifadesinin dahi ortada bir müdafaa olmadığının kanıtı olduğu yargılama sürecinde Karadağ’ı katleden 45 cm’den son atışa dair bilgiler de örtbas edilmişti.

Otopsinin Karadağ’ın akrabaları ve hekimi yer almadan hızla yapılması, üst giysilerin uzun süre kayıp olması, MOBESE ve güvenlik kamerası kayıtlarının sadece Terörle Mücadele Şubesi’ne verilmesi ve silinmesi, keşif kararı alınması ve kararın uygulanmadan iptal edilmesi ile dava açık bir aklama operasyonu olmuştu.

Son belgeyle, katil polislerden Vural’ın cezasız kaldığı gibi bir de üzerine “tazminat” adı altında para ödülü aldığı ortaya çıktı.

 

 

 

 

Sarısülük ailesine dava açıldı

Haziran Direnişi sırasında polis kurşunuyla öldürülen Ethem Sarısülük’ün annesi Sayfı Sarısülük Mustafa, Cem ve İkrar Sarısülük hakkında sanık Ahmet Şahbaz’a ve mahkeme heyetine yönelik eylemleri nedeniyle “kasten yaralama ve hakaret” suçundan dava açıldı.

İddianamede davaya bakan Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesi heyeti de “mağdur” sıfatıyla yer aldı. İddianamede, olay günü duruşmada şüphelilerin, sanık polis Ahmet Şahbaz’ın duruşma salonuna gözlüklü ve peruklu olarak getirilmesine tepki gösterdikleri anlatılarak, şöyle denildi: “Şüpheliler mahkeme heyetinden duruşma salonunda bulunan polis memurlarını çıkarılmasını, Ahmet Ş’nin peruk ve gözlüğünün çıkartılmasını talep etmişlerdir. Mahkeme heyetince taleplerinin kabullenmemesi üzerine şüphelilerin mahkeme heyetine hitaben ‘hakim davayı kaça sattın, satılmış köpekler şerefsizler’ şeklinde alenen hakaret ettikleri ve müşteki Ahmet Ş’nin üzerine yürüyerek kendisini yumruk ve tekme ile vurmak suretiyle darp etmişlerdir.”

....“Şüpheli İkrar Sarısülük’ün ise ayrıca Ahmet Ş’yi hakaret ettiği olay nedeniyle müştekinin şüpheliler hakkında şikayetçi olduğu, uzlaşmak istemediği, müştekinin aldırılan doktor raporunda basit tıbbi müdahale ile giderebilecek şekilde yaralandığı belirtilmiştir.”

Duruşma Ekim’de

Hazırlanan iddianameyi kabul eden Ankara 5. Asliye Ceza Mahkemesi, duruşma tarihi olarak da 17 Ekim tarihini belirledi. Ailenin avukatı Kazım Bayraktar yaptığı yazılı açıklamada şunları söyledi: “Sarısülük ailesi, mahkeme heyeti ile Çevik Kuvvet müdür ve amirlerinin, katilin ve avukatlarının ortaklaşa işledikleri bir suçu ve usulsüzlüğü ortaya çıkarmışlar, davadaki haklarının suç işlenerek çiğnenmesine karşı meşru savunma haklarını kullanmışlardır. Katil sanığı, maskesi düşürülerek yargılama usulüne uygun hale getirilmiştir. Hakaret ve yaralama söz konusu olmuşsa bunun sorumluları o provokasyon ortamını hazırlayanlardır.”

 

 

 

 

Abdocan’ın davası da kaçırıldı!

 

Antakya’da Akrep tipi zırhlı araçtan sıkılan gaz bombası fişeğiyle yaşamını yitiren Abdullah Cömert’in dava dosyası “güvenlik” gerekçesiyle nakledildi.

Yargıtay, Cömert’in katledildiği günden beri Antakya’da çalışmaya devam eden katil polisin başvurusunu kabul etti. Katil polis Ahmet Kuş’un avukatının dilekçesi yeterli bulunarak dava nakledildi.

 
§