10 Haziran 2016
Sayı: KB 2016/22

Sosyalizm günceldir!
Asgari ücret eriyor!
Kıdem tazminatında sona doğru…
Kıdem Tazminatı Fonu “taşerona kadro müjdesi” ile raflardan indiriliyor
Bizim için her son yeni bir başlangıçtır!
Tekstil TİS’lerinde ihanet sözleşmesi
AVON’da direniş devam ediyor
DEV TEKSTİL Haziran Ayı GMYK Sonuç Bildirgesi
Soyguna yasal düzenleme
CHP “emek”i harcayıp oy arttırma peşinde!
15-16 Haziran büyük işçi direnişine dair - 2
15-16 Haziran’dan Metal Fırtınası’na kadın işçiler!
15-16 Haziran Direnişi’nin yıldönümü öncesi işçiler buluştu
Suriye’de savaştan çıkış arayışları ve farklı hesaplar
Ermeni Soykırımı ve emperyalist pragmatizm
Essen’de İşçilerin Birliği Halkların Kardeşliği Festivali
Dünyadan işçi, emekçi ve gençlik eylemleri
Geleceğiz ve değişecek dünya!
Sistem seri olarak katleder, örgütlülük yaşatır!
Hurşit Külter kaybedilmek isteniyor!
Metin Koşkan’ın anısına…
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Suriye’de savaştan çıkış arayışları ve farklı hesaplar

E. Bahri

 

Altıncı yılına giren Suriye’deki yıkıcı savaşı sona erdirme girişimleri halen Türkiye, Suudi Arabistan, Katar üçlüsü tarafından baltalanıyor. Finans, silah ve tetikçi tedarik ederek cihatçı katil çeteleri ayakta tutan bu rejimler, bölge halklarını etnik, dinsel, mezhepsel temelde parçalama suçunu işlemeye de devam ediyorlar. IŞİD’e destek, PYD ile ilişkiler gibi konularda anlaşmazlığa düşseler de, savaşı körükleme konusunda efendileri ABD ile ortaklaşıyorlar.

Ortaçağ artığı zihniyetlerini Suriye halklarına dayatmayı başaramayan bu ultra gerici rejimler, iflas eden politikalarının sonuçlarıyla yüzleşmeye başladılar. Önümüzdeki süreçte ise daha sarsıcı gelişmelerle karşı karşıya kalmaları da kaçınılmazdır.

“Kırmızı çizgiler” bir kez daha berhava oluyor

PYD/YPG önderliğindeki Demokratik Suriye Güçleri’nin (DSG) Azez-Cerablus hattına girişlerini “kırmızı çizgilerin ihlali” kabul edeceğini ilan eden Türk devleti, bir kez daha ettiği büyük lafların altında kaldı. Bölgeyi kontrol eden IŞİD’e kalkan olan dinci gerici AKP iktidarı, ABD desteğindeki DSG güçlerinin saldırıya geçmesiyle ağız değiştirmeye başladı. Afrika diktatörlerini ziyaret eden kaçak sarayın despotu, DSG güçlerinin çoğunluğunun Araplardan oluştuğunu iddia ederek, IŞİD’in üslerinden biri olan Menbiç’i hedef alan saldırıya itiraz etmeyeceği mesajını verdi.

Bu mesajla Washington’daki efendilerine yaranmaya çalışan AKP şefi, emperyalist efendileri işin içinde olunca tükürdüğünü yalamak zorunda kaldı. IŞİD çetesinin bölgeden kaçışının başladığına dair haberler, ABD desteğindeki DSG’nin Azez-Cerablus hattını IŞİD’den temizlemeye kararlı olduğuna işaret ediyor. Görünen o ki kabadayı havalarında ilan edilen “kırmızı çizgi”ler bir kez daha berhava oluyor.

ABD Rojava’da yoğunlaşıyor

Geçen günlerde ABD destekli DSG güçlerinin IŞİD’in merkez üssü Rakka’ya saldırı başlatacağı ilan edildi, ancak gelişmeler farklı yönde seyretti. Azez-Cerablus hattındaki Menbiç üzerine yürüyen DSG, Kobanê-Afrin hattını birleştirecek süreci ABD desteğiyle başlattı.

Savaş uçaklarının desteğinin yanı sıra 500’ü aşkın askeri danışmanın da çatışma alanında bulunması, ABD’nin Rojava’ya odaklanmaya başladığına işaret ediyor. Kırmızı çizgileri unutan Tayyip Erdoğan’ın ağız değiştirmesi de buna işaret ediyor. Cihatçı çetelerden umduğunu bulamayan ABD, belli ki DSG’yi süreçte etkili olmanın dayanağı haline getirmeye çalışıyor.

İngiliz emperyalizmi de sahaya indi

Suriye’yi hedef alan yıkıcı savaşın suç ortaklarından biri olan İngiltere, savaş karşıtı toplumsal muhalefetten dolayı çatışmalara fiilen katılamıyordu. Geçen hafta Ürdün sınırından Suriye’ye giren İngiliz askerleri, fiilen savaşa dahil oldular. IŞİD’le çatışan “ılımlı” çeteleri destekleyen İngiltere, bu tetikçilere dayanarak Suriye üzerinde söz sahibi olmaya çalışıyor.

ABD gibi İngiltere de Suriye’ye girişini “IŞİD’e karşı savaş”la izah ediyor. Oysa IŞİD vebasının yayılmasının sorumlularından olan İngiliz emperyalizminin derdi başka. İngiliz askerlerinin Suriye’ye girmesinin özünde IŞİD’le bir ilgisi yok. Esas neden, bu kadim sömürgeci gücün yayılmacı emellerinin peşinde koşmasıdır.

Rusya’dan “ılımlı cihatçılar”a; safınızı belirleyin!

İran rejimi ve Lübnan Hizbullah’ı desteğiyle Halep’e saldırı başlatan Suriye ordusu, yaşanan şiddetli çatışmalara rağmen kısa sürede kayda değer bir ilerleme sağlamayı başardı. Halep’i cihatçılardan temizleme hareketi devam ederken Rusya’nın “çatışmasızlık” önerisi gündeme geldi. Esad yönetimi çok istekli görünmese de öneriyi kabul etti. Çatışmaların durması şimdilik cihatçıları rahatlattı, ancak aynı zamanda saflarını net bir şekilde belirleme zorunluluğuyla da karşı karşıya bıraktı.

Türkiye-Suudi Arabistan ikilisi ile Katar emiri tarafından desteklenen cihatçılar ya hem siyasi hem coğrafi olarak El Nusra çetesinden uzaklaşacaklar ya da resmen terörist muamelesi görecekler. Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov’un, “yeterince süre tanıdık, saflarınızı belirleyin” uyarısı, özellikle AKP iktidarı-El Suud ikilisini rahatsız etti. Zira bu ikili her yola başvurarak savaştan çıkış yolu arayışlarını baltalıyor. “Ilımlı” olduklarını iddia ettikleri çeteler artık ortalığı bulandıramayacaklar. Zira ya çatışmasızlık kurallarına uymak ya da El Nusra ile aynı muameleyi kabul etmek zorunda kalacaklar.

Gerçekte bu çetelerin ne IŞİD’den ne El Nusra’dan bir farkları var. Hem şeriatçı/mezhepçiler hem gerçekleştirdikleri vahşi katliamlarla sayısız savaş suçu işlediler/işliyorlar. Çetelerin tercihi doğal olarak Ankara-Riyad hattından gelecek talimatlara bakıyor. Yine de bu çağrının çete saflarında bazı kopuşlara yol açması mümkündür.

Esad yönetimi: “Ülkenin bütün kentlerini kurtaracağız!”

Halep saldırısı şimdilik durdurulsa da Suriye ordusu ile müttefikleri birçok cephede savaşı sürdürüyor. Şam ve Halep kırsallarında bazı kasaba ve köylerin kontrolünü ele geçiren Suriye ordusu, IŞİD’in merkezi Rakka’yı kurtarma harekatı da başlattı. Kısa sürede kente yaklaşan ordu güçleri, kenti IŞİD’den kurtarmaya kararlı olduklarını ifade ediyorlar.

Irak’ın Felluce kenti ile Azez-Cerablus hatlarında sıkışmaya başlayan IŞİD çetesinin Rakka’dan vazgeçmesi kolay olmasa da, Suriye ordusu ile müttefikleri karşısında uzun süre dayanması da olası görünmüyor. Rakka’ya yürüyüş devam ederken, Halep’i kurtarma hareketi de gündeme gelecektir.

Halk savaş yorgunu

Ekonomik, sosyal, siyasal, ruhsal ve diğer açılardan ağır bedeller ödeyen Suriye halkları savaş yorgunu durumuna düşürüldü. Bu koşullarda cihatçı çetelerin cirit atmadığı, savaşın her gün ortalığı yakıp yıkmadığı bir ülkeye duyulan özlem çok büyüktür.

Farklı güçlerin çıkarlarının çatıştığı bir arenaya çevrilen Suriye’de “olağan” hayatın yeniden inşası yazık ki, belli bir zaman alacaktır. Yine de yıkıcı savaşın bitirilmesinden sonra hayatın olağan akışına dönmesi uzun sürmez ve ancak o zaman emekçiler sınıf eksenli mücadeleye yeniden yoğunlaşmanın koşullarına kavuşabilecekler.

 
§