2 Eylül 2016
Sayı: KB 2016/33

Sermaye devleti içeride ve dışarıda saldırganlığı tırmandırıyor
Hepsi emekçilere karşıdır!
“Fırat Kalkanı” neye hizmet, kime kısmet?
Osmanlı torunlarından “demokrasi dersleri”
OHAL fırsatçılığı kime yarıyor?
Hurşit Külter’den hala haber alınamıyor
Ford Otosan’da Koç-Türk Metal oyunları
Greif işçisi; patron-sendika işbirliğine karşı uyanık ol!
Yeni metal fırtınaları ve daha güçlü bir MİB için ileri!
Ortak olan soruna temelden farklı yaklaşımlar
Ekim Devrimi deneyimi ışığında devrim ve demokrasi sorunları - V.İ.Lenin
“Göçmen çocuklar cinsel istismara maruz kalıyor”
Kolombiya’da barış: Latin Amerika’nın bir damarı daha kesildi
Kolombiya hükümeti FARC ile “barıştı”
Türkiye’de mülteci kamplarında neler oluyor?
“Meslek liselileri gelişmiş ülkeler gibi sömüreceğiz”
“Yeni dönemde devrimci savaşa hazırlık için ileri!”
Sermaye düzeni ve dinci-gerici çeteler
Emperyalistlerin ve işbirlikçilerinin yüreklerine korku salmaya devam ediyor!
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

2017 TİS sürecine doğru…

Ford Otosan’da Koç-Türk Metal oyunları

 

Türkiye sermayesinin önemli bir kısmını temsil eden Koç Holding son dönemde yaptığı hamlelerle işçi sınıfını, özelde ise işçi sınıfının direngen kesimini sindirmek niyetinde olduğunu gösteriyor. Özellikle de bakım döneminde Tofaş’ta giriştiği kıyım, daha cüretkar adımların habercisi gibidir.

2017 TİS süreci yaklaşırken metal patronları, bir önceki TİS’te görüşme sürecine değil ama sonrasına müdahil olan metal işçisinin bu defa sözleşme görüşmesine dahil olma ihtimalinden rahatsızlık duyuyorlar. Daha önemlisi, patronlar yıllardır satılık ve mecalsiz sendikalarla kurdukları ihanet masasının metal işçisi tarafından devrilebileceği endişesi ile hareket ediyorlar.

Ford Otosan Kocaeli fabrikasında yaşanan gelişmeler ve belli Otosan yöneticilerinin çeşitli süreçlerde yaptıkları ve ifade ettikleri ise bu endişenin derinliğini anlatacak türdendir.

Ford Otosan fabrikasında neler oluyor?

Fabrikada 2010-2012 yıllarında namaz kılarken görüntülenen veya amirleri tarafından fark edilen belli işçilerin işlerine hiçbir şey söylenmeden son veriliyordu. Geçmişte bu yaşananlara karşı Türk Metal suskunluğa bürünüp, bizzat işten atılmalarda rol oynuyordu. Bugün ise Türk Metal Gölcük Şubesi'nin başkanı Mehmet Şenel tarafından, basın eliyle de süslenen bir şekilde, artık işçilerin Cuma namazlarına gidebilecekleri, hatta ileride mescit gibi bir ibadethane yapılması planlarından bahsediliyor.

Türk Metal yöneticilerinin bu gündem üzerine şovları sürerken, 4500 mavi yakalı işçi olmasına rağmen bunlardan sadece üçte birinin saat ücretlerine azımsanmayacak oranda zamlar yapıldı. Zam ise Türk Metal’in işaret ettiği amir, grup lideri, beyaz yakalı ve sendikanın daimi yiyicilerine verildi. Otosan işçisinin zamlardan haberdar olması, İK ve Türk Metal'in çabalarına rağmen çok sürmedi. İşçilerin bu durumu sendikaya sormaları ve sendikanın "bu durumdan haberim yok" tutumu takınması da Ford Otosan yönetimine ve sendikaya yönelik çeşitli tepkilerin yönelmesini geciktirmedi.

Bu gelişmelere bir de Otosan bünyesinde özellikle yaz aylarında sıcaklıkların artması, makinelerin ısısının oluşturduğu boğucu ortam ve işçilerde yarattığı halsizlik eklenince, işçilerin şikayetleri katlanarak devam etti. İşçilerin bir sürü basit iyileştirme önerilerini dikkate alıp çözmeyen yönetim, 15 günlük bakım sürecinde kaynak ve boyahane gibi bölümlerde otomasyonu hayata geçirerek onlarca işçiyi fabrikanın çeşitli yerlerine sürdü.

Son günlerde ise biriken öfke çeşitli biçimlerde kendini dışa vurmaya başladı. Tepkilerin çoğalması ve açıktan dile getirilmeye başlanmasının ardından Koç-Türk Metal ittifakı ile 18 yıllık öncü bir işçi işten çıkarıldı. İşçinin işten çıkartılması bu yüzden tesadüf olmadı. Direnişte ve TOMİS çalışmasında aktif yer alan, herkesin bildiği bir öncü işçinin seçilmesi, tamamen işçinin öfkesine darbe vurmayı amaçlamaktaydı.

Metal işçisinin zaferi için

İşçilere açıktan “Biz Türk Metal ile devam edeceğiz, bunun dışındaki herkesi dışımıza atacağız”, “Hedefimiz otomasyonu 2017’de nihayete erdirmek, 2019’da 3000 kişi ile çalışmak” gibi sözler ifade eden Koç Holding, şimdiden TİS kavgasına başladı. Eskiden ibadet yaptı diye işten atanlar, sırf işçilerin yumuşak karnı diye, itibarı bile olmayan sendikaya itibar kazandırmak için ibadethane yapıp Türk Metal’e devretmeyi düşünüyorlar.

Otomasyonlarla beraber işçi sayısını yarıya indireceklerini, büyük oranda yandaşları ve kadın işçileri makinelerin başına koyacaklarını söyleyerek işçilere korku salıp, kendi düzenlerini sürdürmek niyetindeler. Bunlar, sermayedarlar cephesinden Koç gibi bir sermayedarın çabaları düşünüldüğünde, karşı karşıya kalınacak kavganın şiddeti ve düzeyinin amansız olacağının bir göstergesidir.

Ford Otosan işçisi başta olmak üzere metal ve otomotiv işçileri fırtınanın ardından bir dağılma-demoralizasyon sürecini yaşamış olsa da bu saldırıları püskürtebilecek kudrete sahiptir. Kapsamlı saldırı furyasına ancak metal işçilerinin aylara yayılan direniş sürecinde kurdukları taban örgütlülükleri ve talepleri uğruna fiili-meşru mücadele yolunun tutulması ile karşı konulabilir.

Tabi tek başına birliklerin kurulup, eylemli bir hatla ilerlenmesi kazanmak için yeterli değildir. Öncülerin bilinci duygusallıktan veya kabalıktan arındırılıp, bilimsel bir düzeye çıkartılmalıdır. 2017’nin kısa bir zaman öncesinde olduğumuz süreçte bu amansız olacak kavgada öncü ve mücadeleci işçilerin bilinçlerini bilimsel bir temele oturtarak siyasallaştırmak bu açıdan çok önemlidir. 2017’de siyasal bilinç sahibi bir metal işçisinin zaferi 2015’ten de farklı olacaktır.

Kocaeli’den bir MİB’li

 

 

 

 

Avcılar Belediyesi’nde kıyımla karşılaşan işçiler CHP önüne yürüdü

 

CHP’li Avcılar Belediyesi’nde sendikalaştıkları için işten atılan 43 temizlik işçisinin direnişi devam ederken işten atma saldırısı da kıyım düzeyine ulaştı. Ücretleri ödenmediği için işçilerin yaptığı iş bırakma eylemlerini bahane eden belediye yönetimi 28 Ağustos Pazar gününden itibaren 200’ü aşkın işçiyi daha SMS’lerle işten attı.

Atılan işçiler 31 Ağustos günü Taksim Tünel’de toplanarak Şişhane’deki CHP İstanbul İl Başkanlığı’na yürüdü. Odakule’den sloganlarla Tünel Meydanı’na gelen işçileri burada destekçileri karşıladı. Hep birlikte haykırılan sloganların ardından kortej oluşturularak CHP önüne yüründü.

KESK, DİSK, Türk-İş’e bağlı sendika yöneticilerinin de destek verdiği yürüyüş CHP önünde polis barikatıyla kesilirken açıklama barikat önünde gerçekleştirildi.

İlk olarak Avcılar Direnişiyle Dayanışma Platformu adına okunan basın açıklamasında işçilerin 120 gündür işten atma saldırısına karşı direndikleri hatırlatılarak CHP’nin işçi düşmanı politikaları teşhir edildi.

Belediye-İş 2 No’lu Şube Başkanı Erol Özdemir ise “Sınıf mücadelesinde yitirdiğimiz önderlerimizi CHP’ye kullandırmayacağız” ifadeleriyle CHP’ye tepki göstererek başladığı açıklamasına şöyle devam etti: “Pazartesi günü sorunun yüzde 60’ı üzerinde mutabık kaldık. Bugün SMS gelen işçi sayısı 215. İşten çıkarmalar devam ediyor. Temizlik işçileri ne çalabilir ki 25/2’den işten atılıyor! Bu nasıl bir sosyal demokrat anlayıştır! Emek Büroları kuruyorlar, peki buradakiler kim? Ya göründükleri gibi olacaklar ya oldukları gibi görünecekler. Bu ikiyüzlü politika teşhire muhtaçtır.”

Açıklamaların ardından bir heyet CHP yönetimiyle görüşme yapmaya girdi. Görüşme esnasında işçiler de oturma eylemi ve sloganlarla bekleyişlerini sürdürdüler. Görüşme çıkışında açıklama yapan Erol Özdemir, CHP il yöneticilerine taleplerini ilettiklerini belirterek onların da Avcılar Belediyesi yönetimi ile görüştükten sonra kendilerine döneceklerini belirtti. Ortaya çıkacak sonuç üzerine de kendi eylem süreçlerinin belli olacağını ifade etti.

Açıklamanın ardından işçiler sloganlarla otobüslerinin bulunduğu alana kadar coşkulu bir şekilde yürüdükten sonra direniş alanına döndüler.

 
§