30 Haziran 2017
Sayı: KB 2017/25

Kamu emekçileri iş, onur ve gelecek için direniyor
Hukuka ve adalete dair…
Kazanma hedefine kilitli ve kararlı eylem hattı
Nuriye ve Semih’ten mesaj
“Bir adım ileri atılarak direnişler büyütülmeli”
Kamu emekçilerinin İstanbul’daki direnişi sürüyor
“İş Mahkemeleri Kanunu Tasarısı ciddi mücadele verilmesi gereken bir saldırıdır”
Sınıftan haberler...
Madımak’ı tutuşturan kibrit hâlâ ellerinde!
Ateşte semah dönmeye devam edecek
Katliamcılık bu devletin mayasında var
“Bir devletin trajikomik olarak yapabileceği her şeyi yaptılar”
Sınıf mücadelesi ve meslek liseleri
Sınavlar ve gerçekler
Gericiliğin evrimle imtihanı
Suriye’de çocuklar, dünyada insanlık felç geçiriyor!
Suriye ve bölgede son dönem
ABD ile birlikte nereye kadar?
Fransa seçimleri ve sonuçları
Derby işgali 49. yılında yol gösteriyor
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Kamu emekçilerinin İstanbul’daki direnişi sürüyor

 

KHK ile ihraç edilen kamu emekçilerinin İstanbul’daki direnişleri, Kadıköy ve Bakırköy’deki eylemleriyle devam ediyor. Direnişçiler Pazartesi ve Çarşamba günleri 15.00-19.00 arası, Cumartesi günleri ise 14.00-16.00 arasında oturma eylemleri gerçekleştiriyor. Çevredekilere seslenen direnişçiler imza toplarken mücadele çağrısı yapıyorlar.

24 Haziran günü Kadıköy Altıyol’daki direnişe, Yüksel direnişçisi Veli Saçılık da katıldı. Saçılık konuşmasında, İnsan Hakları Anıtı’nın polis bariyerleriyle ablukaya alınmasına dikkat çekerek “Biz oraya insan hakları hapishanesi diyoruz” ifadelerini kullandı. AKP’nin direnişçilerden, onların yaratacağı etkiden ne kadar korktuğunu; her gün polisleri eliyle yaptıkları saldırıların ortaya serdiğini söyleyen Saçılık, Nuriye ve Semih’in de bu nedenle tutsak edildiklerini ifade etti. Bakırköy Özgürlük Meydanı’ndaki oturma eyleminde çevreye seslenen direnişçiler de işlerine geri dönene kadar direnmeye devam edeceklerini söyledi.

Eylemlerin sürdüğü 26 Haziran günü Bakırköy Özgürlük Meydanı’nda konuşan emekçiler “En güzel bayram emekçinin hakkını aldığı gündür” diyerek adaletsizlik ve hukuksuzluğa karşı mücadele çağrısı yaptı. “Gerçek bayramlara ulaşmak için daha büyük direnişlere ihtiyacımız var” diyen direnişçiler “birlikte direnelim” vurguları yaptı. Bu haftaki eylemde sivil polislerin yanı sıra alanda bir adet de zırhlı araç olması dikkat çekti. Kadıköy Altıyol’da ise açıklama yapan direnişçiler darbe girişimi bahanesiyle tek adam rejiminin inşa edildiğine dikkat çekti. Emekçilerin kazanılmış haklarının gasp edildiğini belirten direnişçiler gözaltı ve tutuklama terörüne değindi. Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın açlık grevine dikkat çeken direnişçiler, muhalif kimliklerinden dolayı ihraç edildiklerini dile getirdi. İktidarın cemaatçileri sınavsız olarak memur yaptığını hatırlatan direnişçiler, kendilerininse hak ederek memur olduklarının altını çizdi.

28 Haziran günü Kadıköy Altıyol’da Sivas Katliamı’nda yaşamını yitirenleri anan direnişçilerin eylemine Pir Sultan Abdal Kültür Derneği de (PSAKD) katıldı. OHAL/KHK saldırılarını teşhir eden direnişçiler haklı ve meşru mücadelelerine devam edeceklerini vurguladı. Gülmen ve Özakça’yı selamlayarak taleplerin kabul edilmesi istendi.

Ardından direnişçi emekçilerden, PSAKD Eğitim Sekreteri Songül Tunçdemir Sivas Katliamı’na ilişkin açıklama yaptı. Sivas’taki katliamı ve katliamda devletin sorumluluğunu teşhir eden Tunçdemir, katillerin korunmasına ve davaların zaman aşımına uğratılmasına tepki gösterdi. Aynı zihniyetin bugün Gezi’de, Suruç’ta, Ankara’da katliamlarını sürdürdüğünü, toplumu baskı altına almaya çalıştığını ve kamu emekçilerini haksız, hukuksuz bir şekilde ihraç ettiğini söyledi.

Sivas’ta katledilenleri unutmayacaklarını ve onları koruyanlardan hesap sormak için mücadelenin süreceğini ifade etti. Sivas şehitleri şahsında mücadelede ölümsüzleşenler için yapılan saygı duruşunun sonrasında PSAKD’nin sunduğu semah gösterisi izlendi.

Semah gösterisinin ardından Sivas’ta katledilen şairlerin, ozanların şiirleri ve türküleri söylenen anma boyunca Sivas’ta katledilenlerin isimleri tek tek sayılırken “Sivas’ı unutma unutturma!”, “Sivas şehitleri ölümsüzdür!” sloganları atıldı. Bakırköy Özgürlük Meydanı’ndaki oturma eylemi de imza toplanarak, sloganlar ve müzik yayınıyla sürdü.

 

 

 

 

Yüksel Caddesi’nde direniş

 

KHK ile ihraç edilen kamu emekçilerinin başlattığı Yüksel direnişi saldırılara rağmen sürüyor. Emekçiler her gün 13.30 ve 18.00’de Yüksel Caddesi’ndeki İnsan Hakları Anıtı önünde eylem yapmak isterken polis saldırıları yaşanıyor.

Direnişin 226. günü olan 22 Haziran günü 13.30’da Karanfil Sokak’ta bir araya gelen direnişçiler açıklama yapmak isteyince çevik kuvvet polisinin saldırısına maruz kaldı. Akşam da alana gelen direnişçiler polisin “dağılın” dayatmasına rağmen açıklama yaparak eylem gerçekleştirdiler. 23 Haziran günü öğle açıklamalarında saldırıya uğrayan direnişçiler polis saldırılarını teşhir ederek Gülmen ve Özakça’nın açlık grevine dikkat çektiler. Akşam da polis barikatı önünde açıklama yapılarak eylem sonlandırıldı. 24 Haziran günü direnişçilerin oturma eylemi yapmak istemesi üzerine polis tekrar saldırıya geçerek direnişçileri ve çekim yapanları alandan uzaklaştırdı. 25 Haziran günü de direniş sürerken 26 Haziran günü öğlen açıklamasında polis darp ederek ve biber gazıyla 4 kişiyi gözaltına aldı. Akşam açıklamasında tekrar polis saldırısı gerçekleşirken polis direnişe dair fotoğraf sergisine de saldırdı. 27 Haziran günü öğlen açıklamasına polis biber gazıyla saldırırken en az iki kişi gözaltına alındı. Akşam açıklamasında ise Süleyman Soylu’nun “terör” demagojisi teşhir edildi. 28 Haziran günü de İnsan Hakları Anıtı önüne gitmek isteyen direnişçilerin önü çevik kuvvet tarafından kesildi. Bunun üzerine eylem polis barikatı önünde gerçekleştirildi.




AYM’den Gülmen ve Özakça’nın tahliye talebine ret

 

Nuriye Gülmen ve Semih Özakça 22 Haziran tarihinde AYM’ye başvurarak sağlık durumlarının kötü olduğu gerekçesiyle tedbir kararıyla derhal tahliye talebinde bulunmuştu. AYM, üyelerin oybirliğiyle başvuruyu reddetti. AYM’nin kararında; Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’ya sağlık hizmetleri sağlandığı öne sürülerek tutukluluklarının, sağlık durumlarında derhal tedbir kararı verilmesini gerektirecek bir tehlike oluşturmadığı iddia edildi.

 

 

 

 

Aydın ve sanatçılardan Gülmen ve Özakça için çağrı

 

Gülmen ve Özakça’nın açlık grevinin 111. günü olan 27 Haziran’da, serbest bırakılmaları ve işlerine iade edilmeleri için aydın, sanatçı, milletvekili ve insan hakları savunucuları ortak bir açıklama yayınladı.

Hükümete seslenilen açıklamada, Gülmen ve Özakça’nın hayatlarına devam edebilmesi için gereken adımların atılması istendi. Açıklamada şu ifadelere yer verildi:

Nuriye Gülmen ve Semih Özakça, OHAL kararnamesi ile işten atılan beş bin akademisyen, elli bin öğretmen ve yüz elli bin çalışandan yalnızca ikisi. İşe geri dönme talebiyle açlık grevine gittikleri için cezaevine atıldılar 111 gündür açlar. Nuriye ve Semih ölmesin. Çalışma hakları geri verilsin. Okullarına dönebilmeleri ve hayatlarına devam edebilmeleri için devletin gereken adımları atmasını istiyoruz. Adalet ve demokrasi bunu gerektirir.”

Öte yandan, Avrupa Konseyi Genel Sekreteri Thorbjorn Jagland, Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi (AKPM) üyelerine konuyla ilgili açıklama yaptı. Gülmen ve Özakça için devreye gireceğini belirten Jagland, Başbakan Binali Yıldırım’ı arayacağını söyledi. Jagland ayrıca, OHAL Komisyonu’nun bir an önce çalışmasına yönelik beklentisini dile getirerek, “Komisyon şimdi çalışmaya başlamalı” diye konuştu.


 
§