30 Haziran 2017
Sayı: KB 2017/25

Kamu emekçileri iş, onur ve gelecek için direniyor
Hukuka ve adalete dair…
Kazanma hedefine kilitli ve kararlı eylem hattı
Nuriye ve Semih’ten mesaj
“Bir adım ileri atılarak direnişler büyütülmeli”
Kamu emekçilerinin İstanbul’daki direnişi sürüyor
“İş Mahkemeleri Kanunu Tasarısı ciddi mücadele verilmesi gereken bir saldırıdır”
Sınıftan haberler...
Madımak’ı tutuşturan kibrit hâlâ ellerinde!
Ateşte semah dönmeye devam edecek
Katliamcılık bu devletin mayasında var
“Bir devletin trajikomik olarak yapabileceği her şeyi yaptılar”
Sınıf mücadelesi ve meslek liseleri
Sınavlar ve gerçekler
Gericiliğin evrimle imtihanı
Suriye’de çocuklar, dünyada insanlık felç geçiriyor!
Suriye ve bölgede son dönem
ABD ile birlikte nereye kadar?
Fransa seçimleri ve sonuçları
Derby işgali 49. yılında yol gösteriyor
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Suriye’de çocuklar, dünyada insanlık felç geçiriyor!

 

İnsanlığın tanık olduğu ve hala yaralarının sarılamadığı iki emperyalist paylaşım savaşının ardından hegemonya savaşları devam ediyor. Bugün emperyalist hegemonya savaşlarının adresi olan Ortadoğu kan gölüne dönmüş bulunuyor. “Özgürlük” ve “demokrasi” yalanları ile Ortadoğu’nun zenginlikleri için girişilen bu amansız kavganın sonucu emperyalistler için daha fazla para ve güç olurken, emekçi halkların payına düşen ise derin bir acı oluyor. Derinliğini tecavüzlerden, işkenceden, salgın hastalıklardan, sürgünden, vahşetten ve ölümden alan bu acı Ortadoğu halkları için gelinen yerde olağanlaşmış durumda.

Suriye’de çocuk felci salgını ciddi boyutta

Emperyalist savaşların yıkıcı sonuçlarının değişmez kurbanları olan kadın ve çocuklar Suriye’de yine acının odak noktasındalar. Topraklarından sürülen Suriyeli çocukların yaşadıklarını, özellikle Türkiye’de karşı karşıya kaldıkları koşullardan yakınen biliyoruz. Mülteci kamplarında tecavüze uğrayan, açlıktan ölen, kuma olarak satılan, fuhuşa zorlanan ya da Avrupa yollarında cansız bedenleri kıyılara vuran çocuklar savaşın bombaları ile değilse bile savaşın yarattığı koşullar ile katledildiler. Suriye’de savaşın orta yerinde ise bombalarla katledilen, tecavüze uğrayan, kaçırılarak seks kölesi yapılan çocukların hayatı bu kez salgın hastalıklarla tehdit altında.

Emperyalist savaş ve saldırganlığın 120 binden fazla can aldığı, yüz binlerce insanın topraklarından sürülerek mülteci kamplarında, insanlık dışı koşullarda yaşama tutunmaya çalıştığı Suriye’de, şimdi de gıda yetmezliğinden kaynaklı salgın hastalıklar hayatları karartıyor.

Bugün Suriye’de iki yaşından küçük en az 150 çocuğun çocuk felcine yakalandığı belirtiliyor. Toplamda 200 çocuğu daha etkilediği söylenen hastalığın Pakistan’dan gelen cihatçı çete üyelerince Suriye topraklarına taşındığı düşünülüyor. Genellikle dışkı karışmış su ve yiyeceklerin tüketilmesiyle yayılan, önlenebilen ancak tedavisinin olmadığı bu hastalık için yapılabilecek tek şey olan aşılama ise, IŞİD kontrolündeki bölgelerde yapılamıyor. Üstelik vakaların çoğu IŞİD kontrolündeki Rakka ve Deyr ez-Zor’daki Mayadin bölgelerinde görüldü. Bu da daha nice çocuğun felç olacağı anlamına geliyor.

Çocuk felci salgınının tek sebebi ise, emperyalist savaş. Dünya Sağlık Örgütü’nün açıkladığı bilgilere göre 2011 yılının Mart ayına kadar Suriyeli çocukların % 91’i aşı olurken bugün sadece %68’i aşı olabiliyor. Birleşmiş Milletler’e dayanan bilgilere göre ise 500 bin çocuk son iki yıldır çocuk felci aşısı olmadı.

İlk değil ama son olsun!

Salgın hastalıklar emperyalist savaşların sonuçlarından biri olarak her daim insanlığı tehdit etti. Özellikle birinci ve ikinci emperyalist paylaşım savaşında tifüs, kolera, veba, verem vb. salgın hastalıklar yüz binlerce can almıştı. Bugün de Yemen ve Suriye, savaşların gölgesinde salgın hastalıkların mekanı haline getirildi. Suriye’de yaşanan çocuk felcinin yanı sıra Yemen’de de yarısını çocukların oluşturduğu kitlesel bir kolera salgını yaşanıyor. Son bir yılda iki kez yaşanan kolera salgını kolayca önlenebilmesine karşın savaşın hüküm sürdüğü bu topraklarda kolera can almaya devam ediyor. Yemen’de görülen bir diğer salgın hastalık ise dang humması. Yüzlerce can alan bu salgın da gıda yetmezliğinden kaynaklanıyor.

Savaş, sadece hüküm sürdüğü topraklarla sınırlı sonuçlar yaratmıyor. Sadece Suriye’de çocukları felç bırakmıyor, tüm dünyada insanlığı felç ediyor. Zulme, vahşete, emperyalist barbarlığa son vermedikçe insanlığın kurtuluşu gerçekleşmeyecek. Zira bataklık kurumadığı sürece sivrisinekler hastalıkları taşımaya devam edecek. Pislik ve hastalık üreten bataklık ise emperyalist sistemin ta kendisi olduğu yerde, insanlığın kurtuluşu ancak emperyalist kapitalizme karşı verilecek mücadele ile olacaktır.

 

 

 

 

Katar krizinde ABD devrede

 

ABD’nin Körfez’deki işbirlikçileri arasında patlak veren krizde taraflar arasındaki görüşmeler ABD’de devam ediyor. Müttefiklerine krizi çözmeleri yönünde çağrılar yapan ABD sözcüleri, taraflarla görüşmelerin bu hafta süreceğini dile getirdi.

27 Haziran’da Katar Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman El Sani, ABD’de mevkidaşı Rex Tillerson ile görüştü. Krizde arabulucu rolü üstlenen Kuveyt’in Başbakan Yardımcısı ve İçişleri Bakanı Şeyh Muhammed El Sabah da Tillerson ile görüşme gerçekleştirdi.

Görüşmenin ardından basına açıklamalarda bulunan Katar Dışişleri Bakanı’nın, Suudi Arabistan, Mısır, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Bahreyn’in sunduğu taleplere ilişkin ABD ile aynı görüşte olduklarını söylemesi dikkat çekti. “Taleplerin mantıklı olması gerektiği yönünde Washington ile aynı düşüncedeyiz” diyen Katar Dışişleri Bakanı El Sani, ortaya konulan taleplerin, “‘talep’ olmadığını, herhangi bir delile dayanmayan iddialar olduğunu” söyledi. Talep sürecinde olmadıklarını söyleyen El Sani, öncelikle ortaya atılan iddialara ilişkin kanıtlar sunulması gerektiğini söyledi.

ABD’nin, görüşmelerini bu hafta boyunca devam ettireceğini belirten ABD Dışişleri Sözcüsü Heather Nauert, taleplerin Katar için “zorlayıcı” olduğunu söyleyerek taraflara, birlikte hareket etme ve sorunu beraber çözme çağrısı yaptıklarını dile getirdi.

Öte yandan Suudi Arabistan ve BAE ise kriz konusundaki sert söylemlerini sürdürüyor. Suudi Dışişleri Bakanı Adil El-Cubeyir, Katar’ın ‘davranışını değiştirmezse’ izole edilmiş olarak kalacağını söyledi.

BAE’nin Rusya Büyükelçisi Omar Ghobash ise Londra’da İngiliz gazetesi The Guardian’a verdiği röportajda Katar’ın tarafını seçmesi gerektiğini dile getirdi.

Yeni yaptırımlar uygulayabileceklerine değinen Ghobash, Körfez İşbirliği Konseyi’nden Katar’ın çıkarılmasının yanı sıra, kendi ticari ortaklarına da Katar ile ilişkilerini kesme çağrısı yapabileceklerini söyledi.

Suudi Arabistan, BAE, Mısır ve Bahreyn tarafından hazırlanan ve Kuveyt aracılığıyla Katar’a ulaştırılan listede; Türkiye’nin Katar’daki askeri varlığının iptali; Müslüman Kardeşler, IŞİD, El Kaide ve Lübnan Hizbullahı’nın terörist ilan edilmesi; İran’la ilişkilerin kesilmesi ve Katar’daki Devrim Muhafızları’nın ülkeden gönderilmesi; El Cezire ve çeşitli medya kuruluşlarının kapatılması maddeleri öne çıkanlar arasında yer alıyordu. Ayrıca “Askeri, politik, sosyal ve ekonomik olarak diğer Körfez ve Arap ülkeleriyle 2014’te Suudi Arabistan’da belirlenen çizgiye gel” maddesi ise Katar’ın Suudi Arabistan ile arasındaki anlaşmazlığa son vermesi çağrısı yapıyordu.

Listenin sonunda ise taleplerin 10 gün içerisinde kabul edilmediği durumda listenin geçersiz olacağı ifade edilirken taleplerin kabul edilmemesi durumunda ne olacağını listenin açıklamadığı belirtilmişti.


 
§