İçindekiler:

5 Haziran 2023
Sayı: KB 2023/08

2023 seçimlerinin ardından...
Erdoğan "seçildi", emperyalistler "rahat nefes aldı"
Modern köleliğin temsilcisi...
Seçimlerin ikinci perdesi
Düzenin siyaset sahnesi
Seçimler, reformizm ve hayal kırıklıkları
Edilgenlik kırılmadan, gericiliğin gücü kırılamaz!
İnsanca bir yaşam için seçimimiz mücadele!
Değişimin yolu mücadeledir!
İşçi sınıfı "oy rezervi" değildir
"Sermayenin, örgütlü işçi sınıfından korktuğunu görüyoruz"
İşçi ve emekçi eylemlerinden...
İnisiyatifli ve yaratıcı yerel çalışma
Engels eylemi davalarından ikincisi görüldü
Proletaryanın ayak sesleri
Çin yönetiminden G7 kararlarına tepki
Savaş kundakçılarının G7 zirvesi
NATO'dan "Rusya'ya tehdit" tatbikatı
Esad yeniden Arap Birliği Zirvesi'nde
Lutte Ouvrière festivali başladı!
"Üretken yapay zeka" ve asalak emperyalizm
Burjuva siyaset sahnesinde akan pislik
Çocuklar için mücadeleye!
Sinanlar'ın yaktığı meşalenin izinden ileriye!
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

 

Engels eylemi davalarından ikincisi görüldü

 

Bilimsel sosyalizmin kurucularından Friedrich Engels’i anmak üzere 2021’de Wuppertal’da düzenlenen eyleme katılanlara açılan davalardan ikincisi dün görüldü. Wuppertal’daki mahkeme salonunda saat 13.30’da başlayan davaya, kalabalık dinleyici grubu da katıldı.

Duruşmada yargılanan sınıf devrimcisine yönelik suçlamanın savcı tarafından okunmasının ardından, söz savunmaya verildi. Eyleme saldırı günü yaşananları baştan sona anlatan sınıf devrimcisi, iki buçuk milyondan fazla şehir arasında Wuppertal’in dünyada bilinmesini sağlayan belki de tek değer olan devrimci düşünür ve önder Friedrich Engels’in 2015’ten itibaren yapılan tüm anmalarına katıldığını, eylemlerin 2020’e kadar sorunsuz geçtiğini söyledi. 2020’deki anmada da gerginlik çıkaran polislerin, 2021’de aslında en baştan itibaren eylemi engellemeye yönelik bir yaklaşımla hareket ettiklerini, somut bazı belirtilerden gördüklerini dile getirdi.

Sınıf devrimcisi, kendilerinin o gün orada anayasal ve yasal haklarını kullandıklarını, işin başındaki polis ekibinin ise üniformanın gücünü ve kamu kaynaklarını kullanarak yasaları alenen çiğnediğini, tüm gün boyunca gangsterce davrandıklarını, su ve tuvalet gibi ihtiyaçları bile işkenceye dönüştürdüklerini vurguladı. Kendisi de dahil çoğu arkadaşının ayakta gözaltı işlemleri için alınma anında aktif bir karşı koyma veya şiddet sergilemedikleri halde, polisin işkenceye varan bir zor kullandığını, bunun doktor raporunda da görülebileceğini aktardı. Eylem günü baştan beri anayasa ve yasaları çiğneyerek zorbalık yapanlara karşı kendilerinin insan onur ve haysiyetini koruduklarını, bunun aynı zamanda topluma karşı bir sorumluluk olduğunu, suç işleyenlerin ve yargılanması gerekenin kendileri değil, işin başındaki polis ekibi olduğunu, onlar hakkında mahkeme huzurunda suç duyurusunda bulunduğunu açıkladı.

Hakim ve savcının eylem günü yüzünü gizlemek amacıyla kapatıp kapatmadığı gibi sorulara, olay anlatımı içindeki gerçekleri tekrarlayarak yanıtlar vermesinin ardından, savcılık tarafından tanık gösterilen bir polis çağrıldı. Saldırı günü faşist tutumlarıyla öne çıkan baştaki ekibin içinde yer alan polis, yalan ve çarpıtmaya dayalı bir aktarım yaptı. Savcının soruları dahi polisin güvenilmez olduğunu açığa çıkardı. Savunma avukatı ise polisin görünür bir şekilde renkten renge girmesini ve serseme dönmesini sağlayan bir sorgulama yaptı. Hakimin polisi kollama müdahalelerini ise sert bir şekilde engelledi.

Ardından savcı sanığa herhangi bir suçlamada bulunamayacağını dile getirip, aslında beraatten yana bir eğilim sergilediği halde, hakim tarafından davanın avukat masrafları da dahil tüm giderlerinin devlet tarafından karşılanması koşuluyla davayı kapatmak ya da diğer tanıkları dinlemek üzere ikinci bir duruşma seçeneği sundu. Avukatın isteği üzerine dışarda yapılan bir durum değerlendirmesinden sonra, sınıf devrimcisi kendilerinin hiçbir suç işlemediğini, davayı sonuna kadar götürmek istediklerini, bunun dava sonucunda kesinleşeceğini açıklayarak, kapatma önerisini reddettiğini söyledi.

Hakimin kapatma önerisi esasen Alman devletinin kural haline gelmiş sinsi bir yaklaşımının ürünü. Bunun arka planında, polisi korumak ve “devlete leke sürdürmemek” politikasının yattığı, sadece Engels anması davalarındaki örneklerden bile görülüyor.

Kapatma teklifinin reddinden sonra, ikinci duruşma için 2 Haziran 2023 (saat 11.30) tarihi belirlenerek, ilk duruşmaya son verildi.

Duruşmanın ardından mahkeme binası önünde kısa bir basın açıklaması düzenlendi. Duruşmaya ve eyleme BİR-KAR ve RJ’liler dışında Linkes Forum ve Young Struggle’den birer kişi katıldı. “Wuppertal emniyeti içindeki ırkçı polis grubunun baskılarına boyun eğmiyoruz! Eylem hakkını savunalım!” BİR-KAR ve RJ pankartının açıldığı eylemde, davası görülen sınıf devrimcisi tarafından kısa bir konuşma yapıldı. Konuşmada demokratik hak ve özgürlükler mücadelesinin eylem günü olduğu gibi yargı alanında da sürdürüleceği, mücadelenin devrimci dayanışmayla kazanılacağı dile getirilerek, tüm katılımcılara teşekkür edildi. Açıklama 2 Haziran’daki duruşmada buluşmak çağrısıyla sonlandırıldı.

Kızıl Bayrak / Wuppertal

 

 

 

Almanya’da çevre hareketine operasyon

 

Almanya’da “Son Kuşak” (Letzte Generation) isimli çevre hareketine yönelik polis operasyonu düzenlendi. Bavyera eyaletinin başkenti Münih’teki Başsavcılık ve Kriminal Daire tarafından yapılan açıklamada, yedi eyalette “Son Kuşak”a ait 15 adreste aramaların yapıldığı ve söz konusu soruşturma kapsamında iki banka hesabına el konulduğu belirtildi.

AA’nın aktardığına göre, 22 ila 28 yaş arasında yedi “Son Kuşak” üyesi hakkında soruşturma başlatıldığı ifade edilerek, bu kişilerin “suç örgütü kurmak ve suç örgütüne yardım etmek” ile suçlandığı kaydedildi.

Konuya dair yapılan açıklamada gözaltına alınanların söz konusu çevre hareketi için “yeni suç eylemlerini finanse etmek amacıyla bağış kampanyası düzenlediği” aktarıldı, bu bağlamda en az 1,4 milyon Euro toplandığı bilgisi paylaşıldı. Açıklamada, iki kişinin ayrıca İngolstadt’a bir petrol boru hattına sabotaj yapmakla suçlandığı da iddia edildi.

Hessen, Hamburg, Saksonya-Anhalt, Saskonya, Bavyera, Berlin ve Schleswig-Holstein eyaletlerinde düzenlenen operasyonlarda yaklaşık 170 polisin görev aldığı kaydedildi.

Almanya’da “Son Kuşak” (Letzte Generation) adlı çevre hareketi iklim krizine dikkat çekmek amacıyla ülkenin çeşitli kentlerinde ellerini caddelere yapıştırarak protesto gösterileri düzenliyor. Aktivistler daha önce de müzelerde sergilenen eserlere ellerini yapıştırmış, tablolara domates çorbası ve patates püresi fırlatmıştı.