İçindekiler:

1 Temmuz 2024
Sayı: KB 2024/11

Sivas Katliamı'nın 31. yılı.
Bir kez daha halkı ve doğayı ölüme terk ettiler!
Düzen cephesinde "yumuşama" tartışması
Kayyım saldırısına geçit verme!
Yıkım "kararlı adımlarla" devam edecek!
Atanamamanın yeni adı akademi!
"Rezerv" demagojisiyle rant ve talan
Servet ve sefalet kutuplaşması derinleşiyor
"Hak verilmez alınır, zafer sokakta kazanılır!"
"Vergi" soygununa karşı mücadeleye!
Akkuyu NGS'de denetim insanlık dışı!
İşçi-emekçiler dört bir yanda direnişte!
Sınıf hareketi ve sınıf çalışmasının gündemleri
Soykırımcı İsrail rejiminin açmazları derinleşiyor
NATO yeni savaşlara hazırlanıyor
Emperyalist güçlerin "barış" arayışları
Emperyalist rekabetin Asya-Pasifik'teki yansımaları
Bolivya'da bir askeri darbe daha püskürtüldü
Bolivya'da başarısız darbenin ardından...
Avrupa Parlamentosu seçimlerinin ardından.
Assange'ye "özgürlük" basın "özgürlüğüne" pranga
AfD Kongresi'ni yüz bin kirli protesto etti
Kenya'da vergi yasasına karşı eylemler
2023-2024 eğitim döneminin gösterdikleri
Göçmenlere dönük ırkçı saldırıların parçası olmayalım.
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

 

Akkuyu NGS’de çalışan eller prangalı, denetim insanlık dışı!

 

Kim demiş “prangalı kölelik” eski dönemlerde kaldı diye. Artık prangalı ücretli kölelik dönemindeyiz. İşçilerin bileğine takılan saat şeklindeki GPS cihazı ile işe giriş-çıkış saatleri denetleniyor. Nerede uygulanıyor derseniz, Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nde. Her yıl en az bir insanlık dışı çalışma koşulu örneği ile karşımıza çıkan Akkuyu NGS’de çalışan şirketler bir sene içerisinde belli aralıklarla takip sistemini uygulamaya başladı.

2023 yılında Akkuyu Nükleer Güç Santrali (NGS) inşaatında TSM şirketi bünyesinde çalışan işçilerin bileklerine saat şeklinde GPS cihazı takılması zorunluluğu getirilmişti. Bu yılın mayıs ayında IC İÇTAŞ şirketi de işçileri çipli bilekliklerle takip etmeye başladı.

Akkuyu NGS işçileri sürekli takip altında. İşe giriş-çıkış saatleri, çalışıp çalışmadıkları denetleniyor. Ola ki çalışırken elektronik bileklik çıktı veya bir nedenden dolayı işçi tarafından çıkarıldı o günkü ücret kesiliyor. Cihaz bozulmuşsa tamir masrafı işçilerden alınıyor. İnsanlık dışı olduğu gibi onur kırıcı bir uygulamadır söz konusu olan.

Tuvalete girerken kart basma, kaç dakika kaldığına göre ücretin kesilmesi; makine başından ayrılmasına izin verilmediği için bez kullanan işçiler ve daha nice vahşi uygulama birçok fabrikadan, işyerinden biliniyor. Tüm bunlar kapitalizmin modernize edilmiş vahşiliğinin vardığı boyutu gösteriyor. Gelişen teknoloji, otomasyon, yapay zeka gibi imkanlardan yararlanan kapitalistler, bunları işçilerin çalışma hayatını kolaylaştırmak için değil, denetim ve gözetim altında tutmak için kullanıyorlar.

Prangalı ücretli köleliğin reddi ve örgütlenme!

Akkuyu NGS’de ve başka birçok yerdeki vahşi uygulamalar her geçen gün daha pervasız bir hal alıyor, üzerine yeni örnekler ekleniyorsa iki nokta üzerinde durulmalıdır. Biri kapitalistlerin üretim planlaması, ikincisi ise işçilerin bilinç ve örgütlülük düzeyi. Kapitalizmin vahşi uygulamaları hatta kapitalistlerin küstahlaşması sadece sermaye sınıfı ve egemenlerin eseri değil. Bu tabloda işçi sınıfının bilinç ve tarihine uzak kalmış; tepeden tırnağa örgütlü sermaye sınıfının karşısında dağınık, parçalı, hareketsiz kalmış işçi kitlelerinin de payı var.

Eğer sermaye sahibi veya mülkiyet zengini biri değilseniz, kapitalizm koşullarında işgücünü (kol ya da kafa emeğini) satarak hayatını idame ettirmek sizin için zorunlu bir haldir. Beslenmek, barınmak, insani en temel ihtiyaçları karşılamak için ücret karşılığı kapitalistler için çalışmak zorunludur. Ancak insanlık dışı her türlü psikolojik, ekonomik, fiziksel davranışa maruz kalmaya katlanmak gerekmiyor. Vahşi kapitalizmden “modern kapitalizme” gelinmiş olsa da özünde insan olmayı unutturan, insani değerleri yok eden, insanlaşmaya yabancılaştıran bir düzen var. Yani kapitalizm geçmişte de bugün de vahşiydi. Tek tek kapitalistlerin iradesinden bağımsız olarak o vahşi bir düzenidir. Bu düzende en küçük bir hak kazanmak da bu hakkı kullanıp korumak da ancak sınıf mücadelesinin geliştirilmesiyle mümkündür.

Bu koşullarda insanca bir yaşam ve çalışma koşulları için işçilerin, emekçilerin, toplumun tüm ezilenlerinin yapması gereken ilk şey somut veya soyut prangalı ücretli köleliği reddetmektir. Bu vahşi kapitalist sistemin yıkılması ve insanca yaşanabilecek sosyalist bir toplumun inşa edilmesi için ise örgütlü bir işçi sınıfı, örgütlü bir toplum olmayı başarmak gerekiyor. Örgütlü olmak insan olmaya ve insanca yaşamaya yakınlaştıracak gücü hissettirecek, yolu açacaktır.

Z. İnanç

 

İzmir’de krizin faturasını ödememe çağrısı

 

İzmir’de sınıf devrimcilerinin krizin faturasını ödememe çağrısı sürüyor.

Ege İşçi Birliği, DEV TEKSTİL ve TOMİS’in içerisinde yer aldığı mücadeleci sendikalar çeşitli araçlarla işçi ve emekçileri mücadeleye çağırıyor. Sınıf devrimcileri saldırıları teşhir eden konuşmalar yaptı.

“Krizin faturasını kapitalistler ödesin!”

Ege İşçi Birliği “Krizin faturasını kapitalistler ödesin!” üst başlıklı “İşten atmalar yasaklansın!” ve “Asgari ücrete zam istiyoruz!” şiarlı çalışmalarla işçi ve emekçileri birleşmeye, mücadeleye çağırıyor. Çağrılar Aliağa, Menemen, Çiğli, Bayraklı, Bornova, Konak, Buca boyunca yaygın olarak yapılan afişlerle geniş bir alana taşınıyor.

Direnen işçilerle sınıf dayanışması

Kentin bir başka gündemi olan işçi direnişleri ve yoğunlaşan işten atma saldırıları.

İşçi direnişlerini selamlayan yazılamalar Menemen ve Çiğli’de geçiş güzergahlarına yapıldı.

Lezita, CMS, Menemen-İZBB-Çiğli belediye işçilerinin sesi duyuruldu.

Kapitalistlerin krizin faturasını işçi sınıfına yükleme politikası olan işten atma saldırısına karşı “İşten atmalar yasaklansın” yazılamaları birçok noktaya taşındı.

“Temmuz’da zam şart”

DEV TEKSTİL ve TOMİS’in de bileşeni olduğu mücadeleci sendikaların başlattığı ve birçok kentte yürütülen “Temmuz’da zam şart” kampanyası için işçi ve emekçilerin yoğun olduğu alanlarda stantlarda imzalar toplanıyor, bildiriler dağıtılıyor. Torbalı, Konak, Buca, Halkapınar, Karşıyaka, Çiğli, Aliağa’da açılan standlarda yüzlerce imza toplantı, binlerce bildiri işçi ve emekçilere ulaştırıldı. “Temmuzda Zam Şart” yazılamaları ve stickerlar yaygın olarak kullanıldı.

Kızıl Bayrak/İzmir