24 Nisan'04
Sayı: 2004/08


  Kızıl Bayrak'tan
  1 Mayıs'a doğru belirsizlikler tablosu
  DİE raporunun yeni itirafları ve gizledikleri
  İkinci DEP davası sounçlandı...
  Düzen ordusu nasıl demokratlaştı?!
  NATO: Halklara karşı bir kirli savaş örgütü!
  Ordunun asli görevi burjuva düzenin güvenliğidir!
  Devrimci tutsaklardan açıklama...
  İmzalar KESK MYK'sına ulaştırıldı...
  Liseli gençlik yanıt vermek için 1 Mayıs'ta alanları doldurmalı!
  1 Mayıs'ta alanlara!
  1 Mayıs faaliyetlerinden...
  Uluslararası işçi sınıfı hareketi tarihinde ve Türkiye'de 1 Mayıs
  Bush-Blair çetesinden kasap Şaron'a tam destek...
  İşgalci haydut takımı "Irak batağı"ndan çıkış yolları arıyor!
  BM'de "insan hakları" ikiyüzlülüğü
  Bugün 23 Nisan, neşe dolamıyor insan!
  1 Mayıs ve Kürdistan emekçileri
  İzmir Eğitim-Sen 3 No'lu 1. Olağanüstü Genel Kurulu
  Bültenlerden...
  Bir-Kar 4. Gençlik Kampı başarıyla gerçekleştirildi...
  Ateş saçan Yürekli yoldaş mezarı başında anıldı
  "Plana hayır, önemli olan ortak eylem"
  Mücadele postası

Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın



 
Ateş saçan Yürekli yoldaş
mezarı başında anıldı

“Bizlerde, siyasi kimliğimizi, devrimci kişiliğimizi ve insan onurumuzu teslim almaya dönük bu kapsamlı saldırıya karşı ölümüne bir direnişi başlatmış bulunuyoruz. Devrimci değerlerimizin varoluş nedeni, insanlığın geleceği ve bu barbar sistemden kurtulmak içindir.

“Bu yanıyla emeğe saygı, insana saygı bu direnişe omuz vermeyi gerektiriyor. Sadece kendimiz için değil, yaşamı köleleştirilmiş milyonlarca emekçinin haklı davasını savunmak için direniyoruz. Çünkü saldırı hepimizedir, bizim şahsımızda insanlığın geleceği teslim alınmak istenmektedir” diyerek Ölüm Orucu maratonunda yerini alan Hatice Yürekli yoldaş şehit düşmesinin 3. yılında mezarı başında yoldaşlarıyla buluştu.

Komünistler bu yıl Hatice yoldaşla buluşmalarını 18 Nisan Pazar günü gerçekleştirdiler. Çünkü 18 Nisan aynı zamanda yoldaşımızın doğum tarihiydi. Anma Hatice yoldaş şahsında tüm devrim şehitleri için yapılan saygı duruşuyla başladı. Saygı duruşu esnasında okunan şiirlerin ardından “Hatice yoldaş ölümsüzdür!”, “Devrim şehitleri ölümsüzdür!”, “Habip/Ümit yoldaş ölümsüzdür!” sloganları atıldı. Hatice yoldaşın yaşamını ve örnek devrimci kişiliğini anlatan yazılar okundu. Daha sonra Habip, Ümit ve Hatice yoldaşların devrimci kişiliğinde somutlanan devrime, davaya bağlılığın ve bu uğurda tereddütsüzce ölmenin genç devrimcilerin onurla taşıması gereken bir bayrak, miras olduğunu ifade eden bir konuşma yapıldı. Ardından Hatice yoldaşın kardeşi söz alarak şu anlamlı konuşmayı yaptı:

“Merhaba benim yiğit yoldaşım. Partinin Ateş Saçan Yüreği. Bir yılı daha geride bıraktık. Geride bıraktığımız sadece yıllar oldu. Ama senin sesini, soluğunu ve yüreklerimize saçtığın o devrim ateşini daha da körüklüyerek taşıyoruz. Senin, Ümit’in ve Habip yoldaşın bize örnek olan devrimci kimliğinize ve çok kısa da olsa yaşamış olduğunuz dolu dizgin hayata gıpta ile bakıyoruz.

“Biliyorum ki, hepimizin yaşaması gereken hayat da böyle dolu dizgin olmalı. Çünkü sistem boşluk tanımıyor, durup dinlenmek gibi bir lüksümüz yok. Çünkü insanları yozlaştıran; din, dil, ırk olarak birbirinden ayıran, hemen hemen her gün yüzlerce insanın işsizliğe ve açlığa sürüklendiği, binlerce gencin uyuşturucu ve tiner müptelası olduğu bu kokuşmuş sistemden kendimizi koruyabilmemiz için çok çalışmamız gerekiyor. İnsanı bireysel kurtuluşa inandırmış bu sisteme karşı savaşmamız gerekiyor ve ulaşabildiğimiz her insana bunun yanlış olduğunu, gerçek kurtuluşun işçi sınıfının yapacağı bir devrim olduğuna inandırmamız gerekiyor. Çünkü dünyada ve ülkemizde insanların barış içerisinde ve birbirinden ayrım gözetmeksizin yaşabileceği tek sistem sosyalizmdir. Bu nedenle bilinçli insanlarolarak hepimize bazı görevler düşüyor. Yaşanan zulümlere ve hak ihlallerine karşı insan olarak müdahale etmemiz gerekiyor. Çünkü gün geçtikçe çember daralıyor. Hiçbir şeyi görmemezlikten gelemeyiz. Bu hem insan olarak kendimize, sonra da bu uğurda hayatını kaybeden tüm devrimci insanlara ihanet olur. Çünkü devrimcinin fedakarlığı bir kahramanlık değildir. Bir zorunluluktur. Hayatın bir mridir devrimcinin fedakarlığı... Devrimciysen niçin ölürsün? Hayatı sevdiğin için, her an başkaldırmak üzere içinde uyuklayan yılanı, büyük egoisti, ‘ben’i öldürdüğün ve kendini halk kitlelerinin yerine koyduğun için... Çünkü artık bizim için ‘ben’ diye bir kavram yok, ‘biz’ varız. Biz tam 6 milyarız...”

Okunan şiirler, söylenen marşlar ve atılan sloganların ardından Kaynaklar Mezarlığı’nda bulunan diğer devrim şehitlerinin mezarları ziyaret edildi. Hatice yoldaşın mezarında umudumuzun rengi karanfilleri, inancımızın sesi sloganlarımızı bırakarak ve Hatice yoldaşı da yanımıza alıp ayrıldık. Diğer devrim şehitlerinin mezarlarına kızıl karanfil bırakıp saygı duruşunda bulunarak sloganlarımızı haykırdık.

Kızıl Bayrak/İzmir