09 Temmuz 2005
Sayı: 2005/27 (27)


  Kızıl Bayrak'tan
  G-8 Zirvesi ve “hayalet”in önlenemeyen
yükselişi!
  Telekom’da sermaye sözünü söyledi...
Söz sırası işçi ve emekçilerde!
  Kamu TİS’leri sonuçlandı... Sonucu özeleştirme belirledi
  Tayyip Erdoğan ve hükümeti GOP için
seferberliğe hız veriyor
  Eğitim-Sen 2. Olağanüstü Genel Kurulu
  2 Temmuz Sivas katliamı protestolarından
  Sermaye devleti katliamda sınır
tanımıyor...Topyekûn saldırıya karşı
mücadeleyi yükseltelim!
  Gimas grevi ateşlenmeyi bekliyor
  Sınıf hareketinden...
  Kürt hareketinde İmralı süreci ve Türkiye’de Kürt sorunu (Orta sayfa)
  Dönemin aydıncıkları ve “büyük hizmetleri”
  Katliamlar sürüyor...
Hem de alenen, sokak ortasında ve
kameralar karşısında!

  Devlet partisi CHP’den hükümete “sokak” tehdidi

  Live8 G-8’e karşı mı?
Kapitalizm tarih olmadan
açlık ve sefalet tarih olabilir mi?
  G-8 zirvesi toplandı...
Emperyalist güç odakları çözümün değil
sorunların kaynağıdır
  Yeni hedeflerden biri Azerbaycan... CİA-Soros patentli karşı-devrimler
ve ABD uşakları
  Reklam dünyası ve kadın
  17’lere...
Kan kızıldı toprak!
  Bültenler / OSB-İMES
  Bültenler / Çiğli İB
  Kurtköy Canbazbayır emekçileri barikatları kurdular... Yıkım kararına
karşı direniş kararlılığı!
  Mücadele Postası

Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın


 

17'lere...

Kan kızıldı toprak!

Kızıl bir nehir aktı bugün ellerimizin arasından

“Ölüyorlar ve bir daha doğmuyorlar” diye yazılmıştı satırlara...

Ölüyorlar ve bir daha doğmuyorlardı...

Hani

“Bir çift güvercin havalansa

Yanık yanık koksa karanfil

Değil bu anılacak şey değil

Apansız geliyor aklıma

Neredeyse gün doğacaktı

Herkes gibi kalkacaktınız

Belki daha uykunuz da vardı

Geceniz geliyor aklıma”

Diye yazıyordu bir şair:

“Sevdiğim çiçek adları gibi

Sevdiğim sokak adları gibi

Bütün sevdiklerimizin adları gibi

Adınız geliyor aklıma”

dediğimde de adları geliyor aklıma da sayamıyorum.

17 can, 17 yürek, kavgaya sevdalı 17 emek, 17 yoldaş...

Kızıl bir nehir aktı bugün ellerimizin arasından.

Binlerce elin arasından

Gözler kızıl

Eller kızıl

Yüreğimiz kıpkızıl olmuştu da birbirimizin gözlerinden sakınıp ağlayamadık.

“Ölümü mermilerle karşıladılar” diye yazılmıştı Ulucanlar'ın ardından.

17'ler de ölümü mermilerle karşıladı kendinden önceki binlerce kavga dostu gibi.

Binlerce yürek olduk da sıktık da yumruğumuzu, boğazımız düğüm düğüm, ses öfkelendi, söz öfkelendi, ağıt öfkelendi, zılgıt öfkelendi.

Dün elini sıktığın siper yoldaşların bugün yoktular, dün karşında konuşan, gülümseyen yoldaşların bugün yoktular.

Dün kortejdeydiler, en öndeydiler, omuz omuzaydılar.

Bugün yoklar.

Kızıl bir nehir aktı bugün ellerimizin arasından. Kızıl kanlar içinde bir yürek yatmada toprakta, anası kızıl ağıtlar yakmada, yoldaşları kan kızıl bakmada.

“Güzel insanlar

Güzel atlara binip gitmediler.”

O güzel insanlar ölümsüzlüğe uğurlandılar bugün

Binlerin elleri, sesleri, yürekleri arasında uğurlandılar

“Ölenler dövüşerek öldüler

Güneşe gömüldüler”

Güneşi karşılayanlar, yoldaşlarının sıkılı yumruklarında şimdi!

Güneşi karşılayanlar kavgamızda şimdi!

Genç bir komünist

-----------------------------------------------------------------------------------------

17'ler Alibeyköy'de meşaleli yürüyüşle anıldı...

Mercan şehitleri ölümsüzdür!

Faşist sermaye devleti tarafından Mercan'da katledilen MKP'li devrimciler Alibeyköy'de gerçekleştirilen meşaleli yürüyüş sonrası mahalle içerisinde yapılan bir etkinlikle anıldı. 1 Temmuz akşamı saat 19.30'da Halk Ekmek önünde başlayan yürüyüş Saya Yokuşu sokaklarında devam etti. “Halk savaşçıları ölümsüzdür!” pankartının yanısıra 17 devrimcinin resimlerinin bulunduğu pankartla beraber gerçekleştirilen yürüşe 160 kişi katıldı. Mahalleli tarafından alkışlarla desteklenen yürüyüşte “MKP şehitleri ölümsüzdür!”, “Mercan şehitleri ölümsüzdür!”, “Katil devlet hesap verecek!”, “Bedel ödedik bedel ödeteceğiz!” “Yaşasın devrimci dayanışma!” sloganları atıldı.

Yürüyüş 2000 Ölüm Orucu sürecinde Direniş Evi olarak kullanılan binanın önünde sonlandı. Burada anma etkinliği başladı. Anmanın direniş evinin önünde yapılması özel bir tercihti. Mercan şehitlerinden Aydın Hanbayat aynı süreçte bu direniş evinde kalmış, Ölüm Orucu'nu bu evde sürdürmüştü. Anma Mercan şehitleri şahsında tüm devrim şehitleri adına yapılan saygı duruşu ile başladı. Ardından 17'lerin katliamına ilişkin bir metin okundu. Mercan şehitlerinden Okan Ünsal'ın şiiri bir yoldaşı tarafından okundu ve Grup Munzur marşlarıyla anmayı sürdürdü. Dersim'den cenazeleri alan Aydın Hanbayat'ın babası bir konuşma yaptı ve faşist devletin katliamda sınır tanımadığına değindi.

Anma boyunca gözlerde ve seslerde öfke vardı. Munzur'un türküleri ve ağıtları, Aydın Hanbayat'ın babasının konuşması ve dökülen kanın yerde bırakılmayacağını haykıran sloganlarla 17'lere yaraşır bir etkinlik gerçekleştirilmiş oldu.

Ölüm Orucu direnişçilerinden biri 17'lere dair kendi yazdığı şiiri okudu. Anma 17'lere ilişkin hazırlanan sinevizyon gösterimi ve Aydın Hanbayat ile Ölüm Orucu direnişi sırasında yapılan bir röportajı ile bitirildi.

BDSP/Alibeyköy

-------------------------------------------------------------------------------------------

Adana'da Ovacık şehitleri anıldı...

“17'ler onurumuzdur!”

Dersim'de katledilen 17 devrimci için Adana'da planlanan eylem takviminin son iki gününde şehitler anıldı.

31 Haziran günü Şakirpaşa Mahallesi'nde yapılan eylemde Salı Pazarı girişinden cadde boyunca yapılan yürüyüşte “Katil devlet hesap verecek!”, “Dersim şehitleri ölümsüzdür!”, “Bedel ödedik bedel ödeteceğiz!”, “Faşizmi döktüğü kanda boğacağız!” sloganları haykırıldı. DHP, Partizan, BDSP, ESP, Alınteri, S. Barikat tarafından yapılan eylem söylenen marşların ardından sona erdi.

1 Temmuz günü ise 5 Ocak Meydanı'nda toplanan ve aynı bileşenlerden oluşan kitle İnönü Parkı'na doğru “Devrim şehitleri ölümsüzdür!”, “Faşizme karşı omuz omuza!”, “Mercan/Dersim şehitleri ölümsüzdür!” sloganları ile yürüdü. İnönü Parkı'na gelindiğinde hep birlikte söylenen marşlardan sonra açlık grevinde olan devrimci-demokrat eğitim emekçileri ziyaret edildi. Çekilen halaylarla eylem sona erdi. Eylemlere yaklaşık 50 kişi katıldı.

Kızıl Bayrak/Adana

------------------------------------------------------------------------------------------

Stuttgart'ta Ovacık katliamı protestosu...

“Dersim şehitleri ölümsüzdür!”

Faşist Türk devletinin Dersim'de gerçekleştirdiği katliam Avrupa'nın değişik bölgelerinde protesto ediliyor. Stuttgart'da biraraya gelen ilerici kurum ve kuruluşlar 2 Temmuz günü gerçekleştirdikleri yürüyüşün ardından bir anma toplantısı düzenlediler. Türk Konsolosluğu önünde biraraya gelen 500'ü aşkın kitle coşkulu ve öfkeliydi.

Konsolosluğun önüne Alman polisi barikat kurdu. Sık sık atılan sloganlarla Türk devleti protesto edildi. Okunan ortak açıklamadan sonra kitle ortak pankart arkasında kızıl bayraklarla yürüyüşe geçti. Yürüyüşte “Katil devletten hesap soracağız!”, “Dersim şehitleri ölümsüzdür!” sloganları Türkçe ve Almanca atıldı.

Yol boyunca “17 MKP'li devrimcinin katledilmesini lanetliyoruz!”, “Devrim şehitleri ölümsüzdür!” TKİP YDÖ imzalı bildiriler dağıtıldı. Yürüyüş Markplatz'da yapılan mitingle son buldu.

Yapılan konuşmalarda Ovacık katliamının yanısıra 1 Temmuz günü Adalet Bakanlığı önünde elleri kelepçeli olduğu halde tüm dünyanın gözü önünde devletin terör timleri tarafından kurşunlanan Eyüp Beyaz'ın katledilmesi protesto edildi.

Aynı gün Dersim İnisiyatifi tarafından yapılan 17'leri anma toplantısında biraraya gelen Türkiyeli örgüt ve partiler yaptıkları konuşmalarda 17 yiğit devrimciye sahip çıkarak devrimci dayanışmanın en anlamlı örneğini sergilediler. Daha sonra MKP'li bir arkadaş ölen 17 devrimcinin hayatı ve devrimci kimliği üzerine bir konuşma yaptı.

Kızıl Bayrak/Stuttgart

------------------------------------------------------------------------------------------

17'lere...

Vakitsiz bir hüzündü

Haziran ortasına düşen.

Bundandı

kirpiklerde kalan taze çiğ damlaları.

Gidilecek yerleri vardı henüz

sorulacak hesapları

Nasıl da yüklüydüler

Umudu,

özlemi

ve sevdayı omuzladıklarında.

Bir ömür boyu yaşanmışlığını taşıyorlardı kavganın.

Fakat

ansızın çevirdiler yüzlerini sonsuzluğa

ve harlandı devrimin ateşi

bir kez daha.

Kaç kuşatmanın firarıydılar oysa!

Kaç namlunun hedefi!

Ve kaç çarpışmanın

izleri gizliydi bedenlerinde.

Kimbilir,

hangi kıyımdan kalma ölümdü

son kez yakalandıkları.

Ama yine de çekip gitmediler öylece

usul usul...

Yürüdükleri sokaklarda adları yankılanmakta şimdi.

Kuruldukları yerden suladıkları

toprağın bereketi

yayılmakta kent kent kızıla çalarak.

Ve yeniden omuzlanmakta,

içlerine kendi hatıralarının da eklendiği

sırt çantaları.

Eylül

-------------------------------------------------------------------------------------------

Berlin'de 17'ler anıldı!

Katledilen MKP'li devrimcileri anmak ve faşist sermaye devletinin gerçekleştirdiği vahşi katliamı lanetlemek üzere biraraya gelen Kızıl Bayrak, Devrimci Demokrasi, İşçi Köylü, P. Devrimci Duruş, H. Birliği ve HÖC taraftarları çeşitli eylemler gerçekleştirdiler.

İlk eylem Türk devletinin Berlin Konsolosluğu önünde gerçekleştirildi. 70 civarında kişinin katıldığı eylem başından sonuna kadar devrimci bir coşku içerisinde geçti. İki gün sonra aynı bileşenler Türkiyeliler'in yoğun olarak oturduğu Kreuzberg semtinde bir yürüyüş gerçekleştirdi. Yürüyüşten bir gün önce ve yürüyüşün yapıldığı gün ortaklaşa bildiri dağıtımı gerçekleştirildi. 150 civarında kişinin katıldığı yürüyüş yapılan konuşmaların ve ortaklaşa atılan devrimci sloganların ardından sona erdirildi.

3 Temmuz'da ise yine aynı güçlerin organize ettiği, katılımcı olarak ise Atılım, SEH, KKP ve Kürdistan Devrimci Sosyalistleri'nin destek verdiği bir anma etkinliği gerçekleştirildi. Başından sonuna devrimci bir havanın hakim olduğu anma başta 17 MKP savaşçısı olmak üzere tüm devrim ve sosyalizm davası uğruna şehit düşen devrimcilerin anısına saygı duruşu yapıldı. Ardından MKP'den bir arkadaş parti açıklamasını okudu. Diğer devrimci parti ve örgütlerin etkinliğe sundukları mesajların ardından 17 MKP‘li devrimcinin sinevizyon eşliğinde yaşamları ve mücadeleleri anlatıldı. Okunan şiirlerin ardından etkinlik bitirildi. Anmaya 150 civarında kişi katıldı. Bölgemizde yaz tatilinin başlamış olması eylemlere katılımı etkiledi. Sonuç olarak her yerde olduğu gibi burada da devrimciler siper yoldaşlığına yakışır bir tutum içerisinde oldular.

Katil devlet hesap verecek!

Devrimciler ölmez, devrim davası yenilmez!

Kızıl Bayrak okurları/Berlin