Kızıl Bayrak'tan...
Devrimci basın yine saldırı haberleri, protesto metinleri vb. ile dolup taşmaya başladı. Saldırı sadece toptan ‘terörist' ilan edilen devrimci harekete yönelik değil. Tüm ilerici-demokratik hareketi hedefliyor. Sınıf hareketini hedefliyor.
Saldırı sadece devlet eliyle ve kolluk güçleri tarafından yürütülmüyor. Bunlar başta geliyor ama yanısıra faşist beslemeleri bir kez daha harekete geçirip üstümüze salıyorlar. Halkı kışkırtıyor, en barışçı eylemleri sabote etmeye çalışıyorlar. Aydınları sıkıştırıyor, halkın karşısına geçirmeye çalışıyorlar. Cezaevlerindeki devrimci tutsaklar üzerinde faşist baskı ve terörü artırıyorlar. Ceza yasalarını değiştiriyor, ağırlaştırıyorlar.
Saldırının kapsamı işçi sınıfına yönelik iktisadi, sosyal saldırılarla, işsizleştirme, yoksullaştırma, evsizleştirme yıkımlarıyla genişletiliyor. Kendi araştırmalarıyla ortaya çıkan işsiz sayısından duydukları korkuyla aldıkları tedbirlerin, işsiz sayısını daha da artırmaktan başka bir sonuç üretmeyeceğini göre göre, bile bile yürütüyorlar saldırılarını.
Devrimci basına tek yansıyan saldırılar ve yeni saldırı hazırlıkları değil elbette. Sınıfın ve devrimcilerin bu saldırılarla yıldırılamadığını, yıldırılamayacağını gösteren gelişmeler de var. İnsanlarımız her alanda direnmeye, saldırılara göğüs germeye, püskürtmeye çalışıyor. Tüm saldırılara, katliamlara, gözdağı vermelere rağmen devrimci faaliyet hız kesmiyor. Gecekondu yıkımları polis terörü eşliğinde gerçekleştirilmesine rağmen, her seferinde, her yeni yıkım bölgesinde emekçi halk yıkım güçlerinin karşısına dikiliyor. Gücü yettiği yere kadar direnmeyi sürdürüyor. Özelleştirme saldırısına karşı Erdemir'de, Petkim'de yükseliyor direniş.
Ancak bu tür mevzi direnişlerin topyekûn saldırıyı püskürtemeyeceği açıktır. Örgütlü saldırılara karşı örgütlü bir direniş gerekmektedir. Halk düşmanlarının seferberlik çağrısına olsa olsa üç-beş ödlek yanıt verebilir. Halkı topyekûn direnişe hazırlayacak olansa devrimci harekettir. Çalışmalar bu yeni gelişmelerin bilincinde olarak yoğunlaştırılmalıdır.
***
Mamak İşçi Kültür Evleri'nin düzenlediği Mamak 2. Kültür-Sanat Festivali 5-7 Ağustos tarihleri arasında gerçekleşti. Ortaya çıkan tablo, sınıf devrimcilerinin kültür-sanat cephesinde yürüttükleri çalışmaların geldiği düzeyi ve birikimi göstermesi bakımından oldukça anlamlı ve umut vericidir. Festivalle ortaya konulan bu düzey ve başarı gelecek açısından bu cepheden yürünecek yolu göstermiştir. Bu birikimi ve deneyimi ilerletmenin ve daha nitelikli bir güce dönüştürmenin imkanlarını, güçlerini ve dinamiklerini yaratmayı artık başarmışlardır. Bu tablo yol gösterici olmalıdır.
|