13 Ağustos 2005
Sayı: 2005/32 (32)


  Kızıl Bayrak'tan
  Sermaye düzeni ve devleti Kürt sorunu açmazında
  Sermayenin bölgesel asgari ücret oyunu
   Direnişin kaderi Seydişehir işçisinin elinde
  Erdemir işçileri yağmacıları içeri sokmadı
  "Terörle mücadele" bahanesiyle hak ve özgürlüklere saldırıya devam
Adana'da tutuklama terörü; Baskılar bizi yıldıramaz
Eroğan-aydınlar görüşmesi...
  10 bin emekçi Mamak Kültür ve Sanat Festivali'nde buluştu.
  2. Mamak Kültür ve sanat Festivali başarıyla gerçekleşti... Cüret ettik ve bir kez daha başardık.
  Festivale gelen mesajlardan...
  Güçlü ön hazırlık, başarılı bir festival!
  Sınıf hareketinin ihtiyaçları ve kurultay çalışması (Orta sayfa)
  Tasfiyeciliği örtme ve teorileştirme aracı: Demokratik konfederalizm/2
  İran emperyalist kuşatmaya rest çekti
  Blair hükümeti faşizan yasa hazırlıklarına hız verdi
  ABD'nin gizli hapishanelerinde ortaçağ vahşeti

  Amerikalı savaş karşıtları birleşmeye hazırlanıyor

  Örsan Tekstil'de işçi kıyımı
  Kamuda toplu görüşme süreci başlıyor
  Evleri yıkılan Güzeltepe halkıyla röportaj
  Umutlarımızı bırakıyoruz direnenlere
  Bültenlerden/İMES
  Hiroşima'nın 60. yılı anısına...
  15 Ağustos Atılımı ve güncel görevlerimiz
  Mücadele Postası

Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın


 

2. Mamak Kültür Sanat Festivali başarıyla gerçekleşti...

Cüret ettik ve bir kez daha başardık!

2. Mamak Kültür Sanat Festivali başarıyla gerçekleşti. 3 güne yayılan geniş kapsamlı etkinlik ve başarılı organizasyon, komünistlerin kültür-sanat alanında ortaya koydukları iddianın bir kez daha somutlanması oldu. Diğer yandan doğru politik yönlendiricilik, ısrar ve irade ile ortaya konulan çalışma festivalde kendini hissettirdi.

Festivalin politik platformu ve bunun üzerinden şekillenen ön çalışma aylar öncesinden planlı ve disiplinli bir örgütsel faaliyetin konusu edildi. Tüm festival faaliyeti yoğunlaştırılmış bir kampanya süreci olarak ele alındı. ve bu süreci örgütleyecek belli organizasyonlara gidildi. Öncelikle tüm süreci planlayarak örgütleyen Mamak İşçi Kültür Evleri çalışanlarından oluşan bir Festival Komitesi oluşturuldu. Semtteki ve şehrin toplamındaki ön çalışma gün gün bu örgütlülük tarafından planladı. Festivalin tüm etkinlikleri ‘yoksulluk ve yozlaşma' politik platformuna uygun olarak ve farklı açılardan besleyen ve güçlendiren bir çalışmayla organize edildi. Festival'in 3 günlük programı, teknik, stand, alan güvenliği, sahne ve etkinliklerin organize edilmesi başlıkları üzerinden işbölümlerini ifade eden komiteler oluşturuldu.

Mamak'ta ‘çalınmadık kapı ve yoksulluk-yozlaşma gündemini taşımadığımız emekçi bırakmayacağız' hedefiyle hareket ettik. Tüm güçlerimizi, ilişkilerimizi ve olanaklarımızı bu hedefe uygun olarak seferber ettik. Bunun üzerinden Mamak İşçi Kültür Evi ve Mamak İşçi Gençlik Kültür Evi olarak iki ayrı faaliyet alanı tanımladık. Ege Son Durak'tan Tuzluçayır Mahallesi'ne kadar gidilmedik ev, yüzyüze gelmediğimiz emekçi bırakmadık.

Büyük işler yapmak için açığa çıkan büyük enerji

Festivalin ön hazırlığı olarak değerlendirilmesi gereken süreç bölgedeki kurumsal faaliyetimizin başlangıcından itibaren ele alınmalıdır. Yıllardır bölgede aksatmadan sürdürülen, farklı politik gündemlere, bölgenin yerel sorunlarına müdahale eden politik önderliğin açığa çıkardığı birikim, elde edilen başarının harcı sayılmalıdır.

Bununla birlikte, bu yıl festivalden yaklaşık iki ay önce festivalin duyurusu ve program hazırlığı için ayrıntılı bir plan yapıldı. Şehir merkezindeki sendikalar, DKÖ'ler, aydın ve sanatçıların ziyaret edilmesinden tüm bölgeyi kapsayacak yaygın dağıtım ağına kadar birçok araç ve yöntemle festivali kitlelere duyurma hedefiyle hareket edildi.

Yürütülecek çalışma büyük bir enerji gerektiriyordu. Çalışmayı yürüten herkesin faaliyete katkıda bulunacağı ve pratiğin bire bir çalışma ile sınanacağı bir tarz yaratmalıydık. Elbetteki komünistlerin çalışma tarzı için bu ilkesel bir tutumdu. Bu amaçla ihtiyaç duyulan çalışma alanlarında mevcut politikamız ve festivalden beklentilerimiz üstüne çalışmaya katılan herkesle ortak tartışmalar düzenledik. Netleşen politik bilincin verdiği sorumluluk ve kavrayışla daha inisiyatifli, enerjik, yaratıcı bir çalışma tarzı ortaya çıktı.

Kızılay ve Ulus'taki sendika, meslek örgütü, demokratik kitle örgütleri dolaşıldı. Bu çalışmanın henüz başında elde edilen verilerle çalışmadaki eksiklikler giderildi. Gidilen kurumlarla tek tek görüşerek, çalışmamızın hedefleri ve politik anlamı üzerine ayrıntılı sohbetler gerçekleştirmeye çalıştık. Bu konuda çabamızı olumlu bulan ve hedeflerimiz konusunda bizimle ortaklaşan kurumların tutumu anlamlıydı. Ne var ki yaz döneminde yürüttüğümüz bu çalışma sırasında çok sayıda sendikada yaşanan rehavet havası düşündürücüydü. Sermayenin yıkım saldırılarının, özelleştirmelerin hız kazandığı bir dönemde bu sendikaların içinde bulundukları durum yaşadıkları tıkanıklığın açık bir ifadesiydi. Dahası toplu görüşme döneminin yaklaştığı bir süreçte çalışanları tatile çıkmış sendika temsilcilerinin sorduğu ‘Yazın ortası, herkes tatilde. Siz niye bu çalışmayı yapıyorsunuz'' sorusu düşündürücüydü. Ama cevabımız netti; ‘biz tatile çıkmak değil, evine hava kararmadan gelemeyen milyonların, yorgunluk, yılgınlık, mazeret kabul etmeyen kavgalarını veriyoruz!'

Mamak bölgesinde kendi gücümüzü aşan yoğun bir çalışma ördük. Bölgedeki yaklaşık 10 bin ev tek tek kapısı çalınarak ziyaret edildi. Bu evlere el ilanlarımızı, davetiyelerimizi ulaştırılırken mümkün olduğunca ‘Yoksulluğa mahkum, yozlaşmaya teslim olmayacağız!' şiarlı kampanyamız ve çalışmalarımız üstüne anlamlı sohbetler yapıldı. Geçen yılki festivali hatırlayan ve bizi tanıyan yüzlerce emekçinin ilgisi komünistlerin yıllardır ortaya koyduğu irade ve ısrarın sonucu olarak değerlendirilmelidir.
Bu yoğun ilginin bir göstergesi de tüm festival çalışmasının emekçilerin maddi-manevi desteği üzerinden örülmüş olmasıdır. Festival alanına yemek getiren, 3 gün süresince bize her anlamda desteğini sunan, bir ihtiyacımız olup olmadığını soran Mamaklı emekçilerin katkıları festivalin büyük bir kolektif emeğin ürünü olduğunun kanıtı sayılmalıdır.

Semtlerde tek tek gecekondu, apartman, semt pazarı dolaşıldı. Esnaflara el ilanlarımız ve kartlarımız ulaştırıldı, dükkanların camlarına afişlerimiz asıldı. Bölgede festival havası oluşturmak konusunda önemli adımlardan biri idi bu. İnsanlar haftalarca, evlerinden gittikleri bakkalla kadar her yerde festivalin ilanları, festival üzerine yapılan sohbetlerle karşılaşacaklardı.
Festival el ilanının dağıtıldığı tüm mahallelere gün gün afişlerimiz asıldı.

Kurumumuzun Kadın Komisyonu'nun yürüttüğü çalışmalar da festivale anlamlı bir destek sundu. Festival gündemini kapsayan ve aşan bir çalışma olarak bu faaliyetler ayrıca değerlendirilmelidir.

Çalışmamızın boyutunu geliştirmek ve farklı araçları etkin bir şekilde kullanmak konusunda katıldığımız radyo programları ve radyo aracılığıyla yapılan duyurular da önemliydi. Ziyaret ettiğimiz kimi evlerde insanlar radyodan öğrendikleri festival ve İşçi Kültür Evleri hakkında bizimle konuşmak istediler. Radyo, kültür-sanat faaliyeti içerisinde bizimle benzer niyetler taşıyan ve çaba gösteren dostlarla ve sanatçılarla da bağ kurmamızı sağlayan önemli araçlardan biri oldu.

Amatör bir ruhla profesyonelce yürütülen kültürel üretimler

Festivale bir hafta kala artık dağıtım ve duyuru çalışmamız tamamlanmıştı. Haftalardır süren tiyatro, şiir, müzik, sinevizyon vb. çalışmalarımız daha da yoğunlaştı. Haftalardır pratik faaliyetleri sürdüren yoldaşlarımız yanısıra kültürel çalışmalarını da sergilemeye hazırlanıyorlardı. Bu alternatif bir kültürün yaşama geçirilmesi idi. Günün belli saatlerinde fırça ile afiş yapan eller, aynı günün farklı saatlerinde sazın tellerinde en güzel ezgileri seslendiriyordu. Kültürel çalışmalarımızda titizlik, yaptığımız işi layıkıyla yerine getirme misyonu egemendi. Bütün bu çalışmalar bizim politik ve pratik yoğunluğumuzla anlam buluyor ve bu alanlara anlam katıyordu.

Festival yaklaşırken bu profesyonelce pratiği festivale taşıma hedefine kilitlenildi. Alanda ihtiyaç olan her pratiğe dair ayrıntılı tartışmalar ve planlamalar gerçekleştirildi. Yaşanan tam anlamıyla yoldaşça birlik ve coşku içinde kolektif bir üretimdi. Bir yanda çalışan tiyatro topluluğu, diğer yanda hazırlanan pankartlar, diğer taraftan yükselen müzik ezgileri, gözlerdeki uykuyu tatlı bir duyguya çeviren sıcak çaylar... Bu kurumumuzun alternatif kültür iddiasının karşılığıydı. Bir ağaç gibi zengin ve çalışkan bireylerin yarattığı bir ormanın güzelliğiydi bu.

Şehir dışından yoldaşların gelmesi ile yaşanan coşku daha da arttı. Kendi ürünlerini bizimle paylaşarak binlerce işçi-emekçiyle birlikte harmanlamaya gelmişti yoldaşlarımız.

Festivalin ilk günü, tüm festival çalışanları ile birlikte yapılan ortak toplantı ile başladı. Üç gün boyunca her sabah yapılan bu toplantılar, kolektif çalışmamızı güçlendirirken, zorlukların ve eksikliklerin üstesinden daha kolay gelmemizi sağladı. Böylesi kolektif bir yöntemi işletecek olan katılım konusunda yer yer sorunlar yaşasak da, biz çok ağır bir yük olan böylesi bir organizasyonu kolektif bir emeğe ve ilgiye maledebildik. Yoldaşlık ilişkilerinin geliştirilmesi, kurulan ortak sofralar, her gün birarada yeni bir politik başarıya imza atmış olmak, ortak bir kültür yaratmanın harcı oldu.

Diğer kültür evlerinden yoldaşlarımızın tiyatro-müzik gibi üretimleriyle festivalde yeralmış olması İşçi Kültür Evleri'nin büyük bir ailenin parçası olduğunu gösterdi.

Etkinliklerimiz başlamadan önce son bir defa daha mahalleye yönelen toplu genel duyuru ekiplerimiz bölgede oluşan festival havasını daha da güçlendirdi. İlk gün etkinliklerimiz bir aksama dışında son derece başarılı gerçekleşti. Mamak İşçi Gençlik Kültür Evi Tiyatro Topluluğu'nun sunacağı tiyatro oyunu haftaları bulan yoğun çalışmalara rağmen sahneye çıkacak hazırlığı sağlayamamıştı. Bu oyunu hazırlayan arkadaşlarımızın ortak tespitiydi. Arkadaşlarımızın bütün ısrarlara rağmen bu konuda fikirlerini değiştirmemeleri ve oyunu ileri bir tarihte oynamaya söz vermeleri, yaptıkları işe duydukları saygının ifadesi idi. İlk günün akşam etkinliği yoğun bir ilgi ve coşku ile başladı. Emeklerinin karşılığını binlerle alanda gören festival çalışanlarının heyecanı büyüktü.

Devletin herhangi bir açığı gözleyen provokatif tavrı karşısında güvenlik komitesinin yürüttüğü başarılı pratik yoldaşlarımızın taşıdığı sorumluluk duygusunun ifadesi idi.

Yakalanan başarı katılan işçi-emekçilerin de dikkatini çekmişti. Çalışanlarımıza teşekkür eden insanların yanısıra katılan işçi-emekçiler görevli bandını taşıyan arkadaşlarımıza ellerinden geldiğince yardımcı oldular. Bu sırada ilk günden itibaren standlarımıza yoğun ilgi gösterenlerin yanısıra bire bir standlarda görev olan mahalleden gençlerin ve işçi-emekçilerin desteği son derece anlamlıydı.

Mustafa Özarslan konserinin başlaması ile coşku daha da arttı. Mustafa Özarslan'ın aralarda yaptığı konuşmalar ve etkinlik programının toplamı, alandaki coşku ve politik havanın korunmasını sağladı. İlk günün politik vurgusu, düzenin yoz kültürüne karşı alternatif kültür ortaya koyma ve onu yeniden üretme ve bu üretimin bir aracı olarak İKE'lerin daha yaygın kullanımı yönünde oldu.
Etkinliğin sonuna doğru Bağımsız Devrimci Sınıf Platformu adına yapılan konuşmada işçi-emekçiler sermaye düzeninin artan saldırılarına, faşist baskı ve zulüm dalgasına karşı mücadeleye çağrıldı. Ayakta alkışlanan bu çağrı, Genelkurmay'ın ‘umudu kırma'ya dönük yaptığı açıklamaların nasıl boşa çıkarıldığını, bu umudun söndürülemeyeceğini gösterdi.

İlk günün değerlendirmesi ile başlayan ikinci gün başarıyı tatmanın tatlı yorgunluğuyla başladı. Elbetteki bu yorgunluğun zerresi dahi hep birlikte oturulan kardeş sofrasına yansımamıştı. Bunu açıkça iddia edebiliriz, çünkü sonraki iki gün temposu devam eden coşku ve sürekli giderilen eksikliklerle kusursuzlaşan çalışmamız bu tabloyu yansıttı. Bununla birlikte ilk günkü bir takım teknik eksiklikler teknik komitedeki yoldaşlarımızı bir nebze üzerken, çok daha planlı ve profesyonelce bir çalışma tarzı yakalamanın da vesilesi oldu. Bu, tüm festival süresince olduğu gibi temel umut ve mutluluk kaynağımızdı; hatalarımızdan öğreniyorduk.

İkinci gün öğlen saatlerinden itibaren etkinliklerimizi başlattık. Çalışmamız programı da aşan bir şekilde tüm günü kapsayan bir içeriğe kavuşmuştu. Mahalledeki işçi-emekçiler bizi yine yalnız bırakmadılar, kuruma ve kurumun çevresine toplanmaya başladılar. Kurumdaki yoğunluğu gören kimi esnaf destek sundu.
Gündüz etkinliğimizin ardından, etkinliğe katılan dostlarımızla birlikte Tek Mezar Parkı'na ‘Yoksulluğa mahkum, yozlaşmaya teslim olmayacağız!/Mamak İşçi Kültür Evleri' imzalı pankartımızla yürüyüş düzenledik. Geniş katılımlı kortejimizin mahalleden aldığı destek görülmeye değerdi. Etkinliğimizin politik yönünü güçlendiren bu eylem akşam etkinliğine gösterilen ilgi açısından da son derece olumlu oldu. Park'ta yüzlerce işçi-emekçi yine bizi, etkinliklerin başlamasını, bekliyordu. Şakirpaşa İşçi Kültür Evi Tiyatro Topluluğu'nun yoğun bir ilgiyle izlenen ve alkışlarla kesilen başarılı gösteriminin ardından Kavel Müzik Topluluğu'nun ezgileri ile etkinliğimiz sürdü. Etkinliklere gösterilen ilgiye rağmen dikkatimizi çeken bir eksiklik sahne ile ilgili teknik hazırlıkların yeterli olmadığıydı. Elbetteki ikinci gün sınırlı düzeyde yaşadığımız bu sorunla üçüncü gün hiç karşılaşılmadı. İkinci gün akşam etkinliğimize rengini veren temel vurgu, sermayenin saldırıları ve bu saldırılar karşısında örülmesi gereken birleşik, militan muhalefetin gerekliliği oldu. İkinci gün konuşmaları ile etkinliğe katılan aydın, öğretim görevlisi, sendikacı, emekçi dostlarımız konunun farklı yönlerine vurgu yaptılar. Toplamında zengin bir bileşim sunan konuşmalar işçi ve emekçilerin alkışları ve gösterilen ilgi ile destek aldı. Buna rağmen aynı tarzdaki etkinliklerin ardı ardına verilmemesinin daha başarılı bir tablo sunacağı görüşüne vardık.
Bağımsız Devrimci Sınıf Platformu'nun hazırladığı ‘Birleşik Militan Devrimci  Bir Sınıf Hareketi İçin İleri' adlı belgesel gösteriminin ardından çekilen halaylarla ikinci gün etkinliklerini de coşkulu bir şekilde bitirdik.

Üçüncü gün yine bir önceki günün değerlendirilmesi ile başladı. Teknik hazırlıklara yönelik vurgular bir önceki gün yaşanan sorunları aşma hedefini taşıyordu. Güvenliğe dair son gün etkinliğinin yaşanan yorgunluğa rağmen daha yoğun bir ilgiye konu edilmesi gerektiği konuşulup, planlamalara yeni eklemeler yapıldı. Stand Komitesi'ndeki yoldaşlarımız da son gün etkinliğinde en yüksek verimi ortaya koyabilmek, üç günlük etkinlikler sonrasında ulaşılmadık işçi-emekçi kalmaması hedefini gerçekleştirmek için eksikliklerini ve ihtiyaçlarını vurguladılar. Üçüncü gün gündüz etkinlikleri Kadın Komisyonu Tiyatro Topluluğu'nun gösterimi ile başladı. Bu sırada teknik komitedeki yoldaşlarımız parkta akşam etkinliklerine hazırlıklarını tamamladılar.

Akşam etkinliği ŞİKE Tiyatro Topluluğu'ndan bir yoldaşın tek kişilik oyunu ile başladı. Lümpen bir genci canlandıran yoldaşımızın oyunu o derece başarılı idi ki, öncesindeki tüm uyarılarımıza rağmen seyircilerden oyunu gerçek sanıp yoldaşa parktan çıkması için tepki gösterenler oldu.

Üçüncü gün etkinliğimizin temel vurgusu çeşitli bedeller, zorluklar karşısında korunan devrimci kimlikle bugünlere gelen devrimci değerlerimiz oldu. MİKE Şiir Topluluğu'nun bu konuda hazırladığı ‘Şeyh Bedrettin Destanı' adlı şiir dinletisi yoğun bir ilgi ve coşkuyla dinlendi. Sinevizyon gösterimi ile sunulan dinletide ölüm karşısında tereddütsüzce devrim ve sosyalizm davasına bağlılıklarını haykıran Denizler'in, Mahirler'in, İbolar'ın, Sinanlar'ın görüntülerinin gösterildiği anlar alandaki devrimci coşkunun en yoğun yaşandığı anlar oldu. Daha yükseklere kaldırılmaya çalışılan kızıl bayraklar, zafer işaretleri, alkışlar, yaşlı insanların gözlerinde biriken gözyaşı tanecikleri... Binlerce işçi ve emekçiye bu duyguları bir kez daha yaşatmak, onlara bu değerleri bir kez daha hatırlatmak, bu değerlerin bugünkü taşıyıcısı olarak onların karşısına çıkmak, söylenecek tek söz vardı: Başardık!

Habip, Ümit, Hatice yoldaşların resimleri sırasında okunan şiirler yoğun bir ilgiyle dinlenirken, şiirler herkesin katıldığı sloganlarla kesilmek zorunda kaldı. Bir yoldaşın onları tanıtan konuşmaları alkışlarla karşılandı. Son olarak sermaye düzeninin katliamcı kimliğini ve devrimci direnişi yakın dönemde bir kez daha ortaya koyan 17'lerin resimleri gösterildi ve onlara ithaf edilen bir şiir okundu. Sonrasında marşlar, halaylarla devrimci coşkunun hiç düşmediği etkinliğimiz sürdü. Etkinliğin sonuna doğru neredeyse herkes halaylara girmiş ve halaylar tüm parkı sarmıştı. Etkinliğimizin bitişinde katılan insanlar sunucu arkadaşları öperek, tebrik ve teşekkürlerini sundular.

Alandaki motivasyonu anlatan bir olayı paylaşmak istiyoruz. Bir dostumuz alandaki kitleselliği ve giderek artan coşkuyu görünce, bir yoldaşımıza yaklaşıp ‘Ben sizin devrimi yapacağınıza inandım. Siz bu işi yaparsınız!' dedi. Bizimse gözümüz devrimi yapacak olanlara dönmüştü. Evet onlar yapacaklar! Ellerinde bayrakları, gözlerinde ışıltı ve bu topraklarda günbegün biriken devrimci değerlerin gösterdiği yolda, komünistlerle birlikte yapacaklar bu devrimi.

Etkinliklerden sonra topluca geldiğimiz kurumda bir sürpriz bizi bekliyordu. 100'e yakın bir kitleyle ve yoldaşlarımızla yediğimiz yemeğin ardından ışıklar söndü. Tepsiler içinde pasta geldi ve onlarca komünist aynı anda ayağa kalkalar hep bir ağızdan Enternasyonal'i söylemeye başladı. Bu bir başarının ilanıydı, ayları bulan yoğun emeğin sonucunda elde edilen başarının ilanı. Bu bir savaş ilanıydı; bu umudun, bu çabanın son bulacağını sananlara yükseltilmiş bir savaş ilanı. Bu bir selamdı, Komün barikatlarına, 1917 Ekim'ine uzanan, Karadeniz'in derinliklerinden gelen Ulucanlar'ın duvarlarına vuran bir selam...

Sonuç olarak; komünistler mevcut sınırları aşarak, ideolojik-politik-pratik platformları üzerinden dostta düşmana tok bir yanıt vermiş oldular. Önümüzdeki sürecin işçi sınıfı devrimcilerinin omuzları üzerinden yükseleceğini göstermiş oldular.

Bugünü aşarak geleceği kazanmak için ileri!

Mamak İşçi Kültür Evleri Festival Komitesi

------------------------------------------------------------------------------------------

Festivalden notlar...

* Festival etkinlikleri boyunca okunan sunum metinler oldukça güçlü bir politik içeriğe sahipti.
* Mamak 2. Kültür Sanat Festivali'ne Mamak dışından da ilgi gösteren emekçilerin katılım dikkat çekiciydi.
* Salon etkinlikleri havanın sıcaklığının yarattığı olumsuzluğa ve salonun klimasız olmasına rağmen oldukça iyi geçti.
* Stand bölgesinde sosyalist basına dönük ilginin yoğun olması dikkat çekiciydi.
* Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Mamak Şube, Ankara ‘78 Derneği, Devrimci Demokrasi Gazetesi, Partizan festivalin 2. ve 3. günleri standlarını açan kurumlar oldular.
* Festival süresince politik etkinin bir göstergesi de İşçi Kültür Evleri'nin yayını olan Mamak Türküsü'ne yoğun ilgiydi. 3 gün süresince yaklaşık 1000 adet Mamak Türküsü emekçilere ulaştırıldı.
* 3 gün süresince Mamak İşçi Kültür Evleri'nin çağrısına toplam 10 bin kişiyi aşan bir kitle karşılık verdi
* Etkinliklere katılan dostların devrime ve sosyalizme olan inançları ve devrimcilere güvenlerini tazeleyen güçlü bir devrimci kültür-sanat etkinliği düzenlemenin onuru komünistlerin oldu.