19Kasım 2005 Sayı: 2005/45 (45)

  Kızıl Bayrak'tan
  Tırmanan kirli savaşa karşı Kürt halkıyla dayanışmayı yükseltelim!
  Haklı ve meşru talepleri için direnen Kürt halkının yanındayız/BDSP
  Şemdinli protesto ve destek eylemlerinden
  Şemdinli ve devrimci görevler
  Asgari ücret gündemi ve yerel işçi kurultayları
Sefalet ücretine karşı çıkalım/ Kurultay Hazırlık Komiteleri
2006 Bütçesi; Sermayeye kaynak emekçiye sefalet!
  Türban kutuplaşması uşak kucaklaşması
  Kadına yönelik şiddet tartışması; Şiddeti besleyen kapitalizmin kendisidir!
  TC ve özel savaş / M. Can Yüce
  Boğaza değil Zap Suyu'na köprü
  Ekim Devrimi ve Parti etkinliklerinden...
  6 Kasım eylemlerinin ardından... Kendi gücüne güvenen hedefli bir kitle faaliyeti! / Orta sayfa
  6 Kasım eylemleri
  Parti etkinliğine gelen mesajlardan...
  İsviçre'de parti kuruluş yıldönümü etkinliği...
  Suriye'yi tecrit etme saldırısına Amerikan uşakları da katıldı
  Fransa'da isyan dinamikleri yerli yerinde duruyor
  Almanya'da koalisyon görüşmeleri tamamlandı; Her şey tekellere hizmet için!
  Almanya'dan başarılı bir işçi direnişi eylemi
  Felluce'nin napalm bombalarıyla yakıldığı kesinlik kazandı
  Sermaye devletinin "gizli" ama gerçek anayasası; İşte siyaset belgesi!
  Mamak İşçi Kültür Evi 4. mücadele yılında!
  Basından/ Şemdinli beceriksizliği!
  Mücadele Postası

Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın


 

Devrimin ve Sosyalizmin Partisi 7. mücadele yılında!

Partimiz devrim ve sosyalizm davasının teminatıdır!

7. mücadele yılını geride bırakan TKİP'nin kuruluş gecesini tüm coşkumuzla selamlıyoruz…

Zor ve karmaşık bir dönemden geçiyoruz. Bu zor dönem komünistlere çetin görev ve sorumluluklar yüklüyor. Türkiye'de ve dünyada yaşanan yenilgiler sonrasında devrimin ve sosyalizmin bayrağını taşıyan partimiz işçi ve emekçilerin gelecek umudu ve güvencesidir. Çünkü partinin programı, çizgisi, ilkeleri, pratiği, yarattığı gelenek ve değerleri ile devrimci iktidar mücadelesinin sarsılmaz iradesini ve sosyalizmi temsil etmektedir. Partimizin başarılı politik-örgütsel gelişme çizgisine, daha geniş ve etkin bir siyasal sınıf mücadelesine kendi cephesinden katkı sunan komünist basın 11 yıldır kesintisiz bir yayın hayatı sürdürmektedir. Sermaye devletinin tüm baskı ve yasaklarına, ciddi zorluk ve imkânsızlıklara rağmen 11 yıllık kesintisiz bir yayın hayatı önemli bir başarıdır. Bu başarının arkasında Partimizin programı, çizgisi, ilkeleri ve değerleri ile yarattığı toplam birikimin gücü vardır. İşçi ve emekçi kitleleri, ezilen halkları bu program ve değerlere kazanma çabası ve iradesi vardır.

Komünist basının yayın çizgisi emperyalist-kapitalist sistemin teşhiri, devrim ve sosyalizmin propagandasıyla sınırlı değildir. O, aynı zamanda, partinin yol gösterici ışığında tarihsel ve güncel gelişmeler karşısında partili kadro, militan ve taraftarların elinde politik ve pratik bir kılavuzdur. Geçmişten bugüne yaratılan tüm devrimci değer ve ilkelerin yayın cephesinden sahiplenicisi ve taşıyıcısıdır. Tarihsel ve güncel sorunlarda tüm ilerici, devrimci kamuoyunu programatik ve teorik olarak tartışmaya, pratik olarak taraf olmaya çağıran bir kürsüdür. Tasfiyeciliğe ve teslimiyete karşı devrimin ve sosyalizmin sesidir. Sosyal yıkımın ve toplumsal çürümenin derinleştiği, gelecek umudunun yitirildiği, toplumun baskı ve zorla sindirildiği, emekçilerin örgütsüzlüğe ve çaresizliğe itildiği zorlu bir dönemde işçi ve emekçileri devrimci sınıf mücadelesine çağıran partinin yayın cephesinden tok ve güçlü bir sesidir.

Bugün, bu çok yönlü ve zorlu görevleri yerine getirmede yakalamış olduğumuz başarıyı daha ileriye taşımanın çabası içindeyiz. Komünist basını daha geniş işçi ve emekçi kitlelere ulaştırmak, devrim ve sosyalizm davasını her alanda daha da güçlendirmek, 11 yıllık kesintisiz haftalık yayın hayatımızı giderek günlük bir periyoda kavuşturmak hedefindeyiz. Bunun güç ve olanaklarını büyütmek hepimizin görevidir. Bu görev işçi sınıfı devrimciliği çizgisinde kararlılıkla yolunu yürümekte olan Partimizin gelişme çizgisini daha da sağlamlaştırmak, Türkiye işçi sınıfı ve emekçilerini giderek büyümekte olan komünist işçi partisi saflarına kazanmanın imkanlarını çoğaltmak anlamına gelmektedir.

Devrimin ve sosyalizmin Türkiye topraklarındaki teminatı olan Partimiz kendi misyon ve iddiasını giderek daha çok ete-kemiğe büründürmektedir. Yılları bulan tüm zorluklara rağmen harcanan çaba ve emeğin biriktirdiği güç ve olanaklar önümüzdeki dönem gözle görülür bir somutluk kazanacaktır. Komünist işçi partisi siyasal sınıf mücadelesinde giderek temel bir taraf haline gelecektir. Kendi misyon ve iddiasını başarıyla yerine getirecektir. Bundan kuşku duymuyoruz. Kuşku duymuyoruz, zira gücümüzü Partimizden, onun üzerinde temellendiği bilimsel sosyalizmin ideolojik çizgisinden alıyoruz.

Komünist basın çalışanları olarak bu misyon ve iddianın gereklerine uygun bir bilinçle hareket ediyor; bu topraklarda devrim davasını muzaffer kılacak bir çaba, enerji, inisiyatif ve iradeyle görev ve sorumluluklarımıza daha sıkı sarılıyor, geleceği kazanmak yolunda kararlılıkla ve sarsılmaz bir inançla ilerliyoruz.

Bu duygu ve düşüncelerle hepinizi selamlıyor, çalışmalarınızda başarılar diliyoruz.

Yaşasın TKİP!

Yaşasın devrim ve sosyalizm!

İşçi sınıfı savaşacak, sosyalizm kazanacak!

Komünist basın

 

Partiyi güçlendirmek umudu büyütmektir!..

Umudu her geçen gün daha da büyütmeye devam edeceğiz...

Emperyalist dünya düzeni insanlık için felaketler, yıkımlar ve savaşlar hazırlamaya devam ediyor.

Bugün milyarlarca insan susuzluktan, açlıktan kırılıyor, en sıradan hastalıkların pençesinde can veriyor. Dünyanın dört bir tarafında yaşamı üretenler, yaşama gereksinimlerinden dahi yoksun kalarak ayakta kalmaya çalışıyor. Kapitalist dünya hergün onbinlerce çocuğa mezar oluyor. İnsanın kendine yabancılaşması akıl almaz boyutlara ulaştı. Emeğin yarattığı değerler refah ve mutluluk kaynağı olacağına, kapitalist dünyanın elinde insanlığa yıkım ve ölüm getiren silahlara dönüşüyor. Servet-sefalet kutuplaşması, kapitalizmin temel bir yasası, kaçınılmaz bir sonucu olarak her geçen gün daha da derinleşiyor.

Kapitalizmin yıkım saldırıları bu devrim toprağında da en yalın bir biçimde yaşanıyor. Türkiye'nin Amerikancı iktidarı, dışarıda emperyalizmin maşası ve savaş üssü görevini yürütürken, içerde uyguladığı İMF-TÜSİAD yıkım programlarıyla emekçilere sefil bir hayatı yaşatıyor. Ücretler düşürülüyor, işsizlik çığ gibi büyüyor. Sosyal çürüme ve yozlaşma ile cehalet batağı her gün daha da derinleşiyor. Bugün bir avuç asalak dışında milyonlarca emekçinin bir sosyal güvencesi yok. Örgütsüzlük ve dağınıklık diz boyu. Sendikal ihanet çeteleri sınıfı arkadan hançerlemekle kalmıyor, artık burjuvaziyle açıktan işbirliği yapmakla da bir sakınca görmüyor. Bir yanda modern kapitalizmin dev eğitim ve sağlık kurumları, diğer yanda cehalete terk edilen, eğitim ve sağlık hakları ellerinden alınan emekçi halk yığınları...

Bugün “Ya kapitalist barbarlık içinde çöküş, ya sosyalizm!” şiarı, insanlığın önünde daha da yakıcı ve yaşamsal hale gelmiştir. Türkiye'deki işçi ve emekçilerin sosyalist bir işçi devriminden başka hiçbir kurtuluş yolu yoktur. Bugüne kadar bu devran tersine döndürülememişse eğer, öncüsüyle bütünleşen işçi ve emekçilerin kararlı, örgütlü bir militan direnişle sermayeye karşı duramadığı içindir. Devrimci sınıf partisinin bayrağı altında örgütlenmiş işçi ve emekçiler ordusu, burjuvazi için ölüm çanlarının çalması, emekçi yığınlar içinse sömürü ve kölelik zincirlerinin parçalanmasına doğru atılmış dev bir adım demektir. Bunu ise ne sermayenin has ajanları sendika bürokrasisi yapabilir, ne sosyal reformizm, ne de iki arada bir derede kalan küçük-burjuva devrimci çevreler başarabilir.  

Proletarya sosyalizminin biricik gerçek temsilcisi Türkiye Komünist İşçi Partisi'dir. Devrim bayrağı TKİP'nin elindedir ve sınıf devrimciliğinin yıkılmaz çizgisinde taşınmaktadır. Bugün geleneksel devrimci hareketin içine düştüğü açmaz kimseyi karamsarlığa düşürmemelidir. 30 yıllık parti ve gruplar yozlaşırken ya da siyasal yaşamdan silinip giderken, partimiz işçi sınıfı devrimciliği çizgisinde yediği düşman darbelerine rağmen kararlılıkla yolunu yürüdü. Tasfiyeci ve teslimiyetçilere karşı net tutum aldı, zindan direnişlerinde, sermayenin saldırılarında ön cephelerde boy gösterdi. Dinamik gelişme çizgisini günden güne güçlendirerek sürdüren partimizin bugüne kadarki pratiği bu tarihsel görevini başarıyla yerine getireceğinin garantisidir.

Sermaye devletinin “başarıya olan umudu öldürme”ye gücü yetmez. Ne yaparlarsa yapsınlar bu devrim toprağında geleceğe ve başarıya olan umudu öldüremezler. Bilimsel sosyalizmin 150 yıllık birikiminden süzülen bu umut toprağın derinliklerine kök salmıştır. Bu umut “devirmeyen darbelerin güçlendirdiği” umuttur. Yenilen her darbenin, kaptırılan her insanın ardından daha da perçinlenen bir umuttur bu. Bu umut “aldığı suyu unutmuyor, devrime akıyor”.

Örgütlülüğe, güvene, inanca, kurtuluş umuduna duyulan yakıcı ihtiyacın daha da arttığı böylesi bir dönemde, büyük Sosyalist Ekim Devrimi'nin 88. Türkiye işçi sınıfı ve emekçilerinin biricik umudu TKİP'nin 7. kuruluş yıldönümünü kutluyoruz. Bu vesileyle “İşçi sınıfı savaşacak, sosyalizm kazanacak!” şiarıyla düzenlediğiniz etkinliğe katılan siz yoldaş ve dostlarımızı devrimci coşkumuzla yürekten selamlıyor, merhaba diyoruz.  

Yaşasın Türkiye Komünist İşçi Partisi!

Yaşasın proletarya devrimi ve sosyalizmi!  

TKİP- İst-S. Bölge Örgütü

 

Devrim ve sosyalizm için gençlik partiye!

On yıllardır yıkılmayı bekleyen sermaye düzeni, yaşadığımız topraklarda ve dünyada egemenliğini sürdürüyor. Milyarların yoksulluğu, açlığı, sefaleti, hatta ölümü ile palazlanan bir avuç asalağın egemen olduğu bu düzen, insanlığı ekonomik, sosyal, çevresel birçok alanda korkunç bir yıkıma sürüklüyor.

İnsanlığı barbarlığa sürükleyen bu yıkımdan bugün gençlik de payını almaktadır. Bu düzen geleceği temsil eden gençliğe hiçbir gelecek vaat etmemektedir. Yürütülen sosyal yıkım saldırılarıyla, özelleştirmelerle işçilere, emekçilere ve onların çocuklarına işsizlik, yoksulluk, geleceksizlik dayatılmaktadır. Sınıflar arası uçurum derinleşmekte, eşitsizlik, işçi ve emekçi çocuklarının okudukları sınıflara kadar yansımaktadır.

Bugün kendi sefil çıkarları için Ortadoğu'yu kan gölüne çeviren emperyalist-kapitalist düzen gençliğin geleceğini de kana bulamaktadır. Gençlik insanca ve kardeşçe yaşanacak bir dünya alternatifine rağmen, savaşa, militarizme, şovenizme ve ölüme sürüklenmektedir.

İnsanlığın birikimi gezegenlere kadar ulaştığı halde, bu düzenin yönetiminde fırtına, kar, deprem gibi doğal afetler tam bir katliama dönüşebilmektedir. Yaratılan tüm zenginliklere karşın milyonlarca insan açlıktan, en basit en basit hastalıklardan ölebilmektedir.

Tüm bunlar ışığında şunu söyleyebiliriz; kapitalizm koşullarında gençlik geleceksizlikle, eğitimsizlikle, işsizlikle, açlık ve sefaletle yüzyüzedir.

Kapitalizmin ürünü bu tablo karşısında ne mutlu ki, gençliğin geleceği için önderliği altında savaşacağı ve yeni bir dünyayı kazanacağı komünist işçi partisi vardır. Gençliğin gözlerindeki ışık olan bu umut, partimiz, bugün 7 yaşındadır. Deniz'lerden Mahirler'den, İbolar'dan, Ümitler'den gelen gençliğin devrim mücadelesi bugün partimizin varlığıyla kendini bugünlere taşımakta, partimiz bu mücadelenin güvencesi olmaktadır.

Bugün fabrikalarda, okullarda semtlerde gelecek için mücadele edenlerin, yeni bir dünyayı kuranların gözü, dili, silahı olan partimize selam olsun! Selam olsun, onun bayrağına leke sürdürmeksizin bugünlere taşıyan şehit yoldaşlarımıza! Selam olsun, partimizi 7. yılına taşıyan tüm yoldaşlarımıza ve Türkiye işçi sınıfına! Gençlik gelecektir ve geleceği temsil eden gençlik partinin bayrağını daha da yükseltme ve yarınlara taşıma iddiasındadır.

Gençlik gelecek, gelecek sosyalizmdir!

Devrim ve sosyalizm için gençlik partiye, TKİP'ye !

Yaşasın Türkiye Komünist İşçi Partisi!

Ankara'dan genç komünistler

 

Sınıfı partiye, devrime ve sosyalizme kazanacağız!

Büyükçekmece-Esenyurt'tan partili petro-kimya işçileri olarak dalgalandırdığımız parti bayrağını daha da yükseklere çıkarma hedefiyle, 7. kuruluş yıldönümünde tüm Türkiye işçi sınıfı ve emekçilere selam olsun!  

İşçi sınıfının tek temsilcisi, insanlığın özgür geleceğinin garantisi olan Partimiz 7. mücadele yılında devrimin ve sosyalizmin yolunda emin adımlarla yürüyor. Bugün çok daha güçlü ve inançlıyız. Oldukça çetin ve zor koşullarda Partimiz'in amaç ve hedeflerine ulaşmak için çabalıyoruz. Biz de kendi bölgemizde sınıfı Parti saflarına kazanmak için çabalarımızı yoğunlaştırmış bulunuyoruz. Fabrika fabrika, sokak sokak Partimiz'in sesi soluğu olmaya çalışıyoruz. Yolumuz uzun ve zorlu. Burjuvazi işçi sınıfına, sermaye diktatörlüğünü devirmek dışında hiçbir yol bırakmıyor. Sermaye düzeni uluslararası ve ulusal düzeyde insanlığa barbarlık ve yıkım getiriyor.

Sınıf bilinçli partili işçiler olarak omuzlarımızdaki sorumluluğun hakkını vermeye çalışıyoruz. İşçi sınıfını devrime kazanacak politikaları geliştirmek ve örgütlemek gibi tarihi görevi olan Partimiz bu görevi, biz devrimci komünistlerin çabasıyla layıkıyla yerine getirecektir. Bu konuda atılmış adımların pratik uygulayıcıları olarak komünist militanların önünde tempoyu hızlandırma görevi var.

Hem yüklendiğimiz misyon, hem de şehit yoldaşlarımızdan devraldığımız bayrak kapitalist düzeni yerle bir edip sosyalizmi kurmamızı gerekli kılıyor. Tüm çabamız, partiyi sınıf içinde güçlendirerek büyütmek ve sınıfı partiye, devrime, sosyalizme kazanmak içindir!

Şan olsun partimizin 7. kuruluş yıldönümüne!

Yaşasın partimiz TKİP!

Büyükçekmece-Esenyurt'tan

Partili petro-kimya işçileri

 

Ekim Devrimi'nin kızıl bayrağını daha yükseklerde dalgalandıracağız!

Sosyalizm insanlığın tek umududur. Şanlı Ekim Devrimi bu umudun gerçekleşebilir olduğunu göstermiş, biz işçi sınıfına Ekim Devrimi'nin kızıl bayrağını daha yükseklerde dalgalandırmak görevi düşmüştür. Sosyalizm için mücadele iktidar mücadelesidir. İktidar mücadelesi ise ancak ve ancak partili mücadele ile mümkündür. Ekim Devrimi'ni gerçekleşebilir kılan Bolşevik Partisidir. Bugün bunu gerçekleşebilir kılacak olan işçi sınıfının komünist partisi TKİP'dir. Ezilenler kavgaya kendi partilerinin saflarında atılmalı, yeni Ekimler'in yolunu açmalıdır.

Herşey parti için, herşey yeni Ekimler için!

Küçükçekmece-Yenibosna-Güneşli'den

tekstil işçileri

 

Devrimin kızıl bayrağı her geçen gün yükseliyor!

Partimiz bugün 7. yaşını kutluyor. Zor bir dönemde ortaya çıkarak devrimci bir çizgi oluşturmayı başardık. Tüm hareketlerin güç kaybettiği bir dönemde, biz başta ideolojik olarak ve giderek kitlelerle bağlarımızı sağlamlaştırarak güçlenmekteyiz. Artık bu topraklarda devrimin ve sosyalizmin kızıl bayrağı her geçen gün daha yukarılara doğru yükselmektedir.

Bizler her gün yaptığımız dev gemilerde ilmek ilmek Partimiz'in bayrağını örüyoruz. Denize indirdiğimiz her gemide Parti'nin yıldızının biraz daha parladığını görüyoruz. Bu bilinçle her gemi indiğinde gökyüzüne bakarak gelecek günleri selamlıyoruz. (...)

Hepinize Partimiz'in zafer gününde burada sizlerle kucaklaşma randevusu veriyoruz. Gecenin başarılı olmasını diliyoruz.

Yaşasın devrim ve sosyalizm!

Yaşasın Türkiye Komünist İşçi Partisi!

Tuzla tersanelerinden komünist işçiler

------------------------------------------------------------------------------------------

İÜ Edebiyat Fakültesi'nde bir kez daha devrim ve sosyalizmin sesi olduk...

Yeni Ekimler yaratma mücadelesi için!

İstanbul Ekim Gençliği olarak 16 Kasım günü İstanbul Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi'de bir etkinlik düzenledik. Ekim Gençliği'nin 10. yılı vesilesiyle başlattığımız kampanyanın ilk etkinliği olarak kurguladığımız bu etkinlikte, büyük sosyalist Ekim Devrimi'nin kazanımlarına değindik. Kapitalist barbarlığın güçlü bir teşhirinin de yapıldığı etkinliğimizde, özellikle gençliğin kurtuluşunun sosyalizmde olduğu gerçeğini defalarca yineledik.

Kantin koridorunda pankart açarak ve sloganlarımızla bir yürüyüş başlattık. Önce Edebiyat kantininde ardından bahçede birer konuşma yaptık. Hergele Meydanı'nda bir yoldaşımızın büyük bir coşkuyla okuduğu metnin ardından, Enternasyonal marşını söyledik. Etkinliğimiz, devrim ve sosyalizm mücadelesinde yeralmak isteyen tüm güçleri Ekim Gençliği'nde örgütlenmeye çağıran bir konuşma ile son buldu.

25 kişi olarak yaptığımız etkinliğimiz çevrede geniş bir öğrenci kesimi tarafından izlendi. Etkinliğimizi seyreden birçok kişinin standımıza gelip Ekim Gençliği dergisi ve Kızıl Bayrak Gazetesi alması, başarılı ve etkili bir çalışma ortaya koyduğumuzun en anlamlı göstergesiydi. Edebiyat Fakültesi koridorlarında çınlayan devrim ve sosyalizm sloganlarımız ve dönem boyunca söylediklerimizle birleşen pratiğimizle açık bir etki yarattık.

Her şey yeni Ekimler yaratma mücadelesi için!

Gençlik gelecek, gelecek sosyalizm!

İstanbul Ekim Gençliği

---------------------------------------------------------------------------------------

Ekim Gençliği'nin 10. yayın yılını selamlıyoruz!

Ekim Gençliği 10. yılına girerken biz genç komünistler sosyalizmin kızıl bayrağını daha da yükselteceğiz. Bizler Mersin Üniversitesi'nden genç komünistler olarak Ekim Gençliği'nin yeni bir yayın yılına daha girmesini dost-düşmana bugüne kadar nasıl geldiğini anlatacağız. Kısacası “devirmeyen darbe”nin bizleri nasıl güçlendirdiğini ortaya koyacağız. Biz genç komünistler olarak üzerimize düşen görevleri kendi cephemizden üstlenerek karşılayacağız. Ekim Gençliği'nin 10. yılına girmesinin bizler için neler ifade ettiğini ve bugünlere nasıl geldiğini biliyoruz. Ancak bunun kampanya faaliyeti üzerinden kitleler için ne ifade ettiğini ve misyonumuzu ve üstlendiğimiz o büyük görevleri yürüteceğimiz pratik çalışmalarla göstereceğiz.

Bizler, Mersin Üniversitesi'nde Ekim Gençliği'nin gençliğe yaptığı çağrıyı, sosyalizm ve devrim çağrısını insanlara bir kez daha yapacağız ve kitleyi Ekim Gençliği'nin kızıl bayragı altında mücadeleye çağıracağız. Gençliğin kurtuluşunun sosyalizm olduğunu tekrar vurgulayacağız. Kendi yerelimizde Ekim Gençliği'nin 10. yıl kampanyasını yapacağımız afişlerle, bildiri dağıtımları ve dergimizi kitlelere ulaştırarak ve en son yapılacak merkezi etkinliğimize çağıracak tamamlayacağız.

Gençlik gelecek, gelecek sosyalizm!

Ekim Gençliği/Mersin