25 Nisan 2008 Sayı: SİKB 2008/17

  Kızıl Bayrak'tan
  Devrimci 1 Mayıs seferberliği!
   1 Mayıs’ta Taksim seferberliği!
Taksim’e çıkılacak, 1 Mayıs kazanılacak!
Kıyamet dedikleri ha koptu ha kopacak!
İhaneti parçalayarak mücadeleyi yükseltelim!
Grev ve direnişlerle 1 Mayıs 2008’e!..
  Büyükçekmece 2. İşçi Kurultayı Sonuç Bildirgesi...
  Adana Sanayi İşçileri Kurultayı başarıyla gerçekleşti!
  KESK’i ve bağlı sendikaları niçin yıkmalıyız? Yüksel Akkaya
  İşçi ve emekçi hareketinden....
  Yasaklara ve tehditlere karşı devrimci sınıf kararlılığıyla
1 Mayıs'ta Taksim'e!
  1 Mayıs faaliyetlerinden...
  Birleşik, Kitlesel ve Devrimci bir Genç-Sen için Mücadele Platformu 2. Toplantısı:
  Savaş makinesi tetikçilerini de öğütüyor…
  Filistin halkı direnmekte kararlı!
  Hatice Yürekli yoldaş anısına...
  Sınıfı her yandan kuşatmak için…
  Mücadele Postası.
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

İşçi ve emekçi hareketinden....

Direnen işçiler Taksim’de buluştu!

Sendika hakkı için fabrika kapısı önünde başlattıkları direnişlerinin 137. gününde, 19 Nisan’da Taksim’e gelen Yörsan işçileri, Yörsan Yersen İnisiyatifi’nin çağrısıyla yapılan eyleme katıldılar.

Nakkaştepe’de Koç Holding önünde direnişlerini sürdüren Arçelik işçilerinin de katıldığı yürüyüş Taksim Tramvay Durağı’nda başladı.

“400 Yörsan işçisiyiz! Sendikamıza üye olduk işten atıldık! Yörsan ürünlerini tüketmiyoruz!” pankartını açarak Galatasaray Lisesi’ne yürüyen Tek Gıda-İş üyeleri ve destekçi kitle tramvay durağında polis barikatı ile karşılaştılar. İşçilerin yürümesine izin vermeyen kolluk güçlerine işçi ve emekçiler sloganlarla yanıt verdiler. Yürüyüş etraftaki insanlar tarafından ilgiyle izlendi, alkışlar Yörsan işçileri içindi.

Galatasaray Lisesi önüne sloganlarla gelen kitle burada pankartlar açarak basın açıklaması gerçekleştirdi.Tek Gıda-İş Sendikası adına konuşan Marmara Bölge Başkan Yardımcısı Göksel Şengün Yörsan ürünlerini boykot etme kampanyasına destek çağrısı yaptı.

Fabrikaları önünde direnen 400 Yörsan işçisi adına Gökhan Yıldız konuştu. Yörsan patronunun baskıcı uygulamalarına karşı sendikada örgütlendiklerini söyleyerek, yılmadan direndiklerini, sendikaları Tek Gıda-İş’le beraber direnişlerine kazanana kadar devam edeceklerini ifade etti.

Yörsan işçileriyle eylemlerini birleştiren Arçelik işçileri adına yapılan konuşmada patronlara diz çöktürmeyi başaracakları söylenerek direnişlerine destek çağrısında bulunuldu.

Üniversitelerden Yörsan direnişine destek için boykot çağrısı yapan İstanbul Üniversitesi öğrencileri adına da bir konuşma yapıldı.

Eylemin son konuşması Yörsan Yersen İnisiyatifi adına yapılan basın açıklamasıydı.

Tez Koop-İş 2 No’lu Şube üyeleri, T. Harb-İş Anadolu Yakası Şubesi ve Deri-İş Tuzla Şubesi, Emekli-Sen, Yapı-Yol Sen üyeleri yürüyüşe katıldılar. Bağımsız Devrimci Sınıf Platformu, Alınteri, ESP, HKM, DHP, ODAK da eyleme destek veren kurumlar arasındaydı. TİB-DER dövizleriyle eyleme katılırken, Genç-Sen de pankartıyla eylemde yerini aldı.

Baştan sona coşkuyla geçen eylem sloganlarla son buldu.

Kızıl Bayrak / İstanbul


Yaşasın sınıf dayanışması!

Tersane İşçileri Birliği Derneği olarak 19 Nisan günü biz de Taksim’deydik. HSGGP’nun eyleminin ardından Yörsan işçilerinin düzenledikleri yürüyüşte yerimizi aldık.

Yörsan işçilerinin karşı karşıya kaldığı saldırılarla tersane işçilerinin yaşadığı koşulların birbirinden ayrı ele alınmaması gerektiği açıktır. İşçi ve emekçilerin elindeki son kırıntılara da göz diken sermaye sınıfı bizlerin en ufak örgütlülüğüne pervasızca saldırmaktadır.

Bu nedenle bizler Tersane İşçileri Birliği Derneği olarak tüm sınıf kardeşlerimizle dayanışma içerisinde olacağımızı, sermayenin saldırganlığı karşısında birlik ve beraberlik içerisinde işçi sınıfının örgütlü gücünü öne çıkartacağımızı bir kez daha ilan ediyoruz.

Tersane İşçileri Birliği Derneği


Yörsan ürünlerini tüketmeyelim!

İşten atılan 402 işçi geçtiğimiz günlerde YÖRSAN ürünlerini boykot kampanyası başlattı. Bu kampanya dahilinde 17 Nisan günü Adana’da İnönü Parkı önünde bir basın açıklaması gerçekleştirildi. Özelleştirme karşıtı mücadelelerini sürdüren TEKEL işçileri de eyleme pankartlarıyla katılarak YÖRSAN işçilerine destek verdiler.

Tek Gıda-İş Sendikası Bölge Temsilciliği önünden pankartlar açılarak sloganlarla İnönü Parkı’na yüründü ve basın açıklaması gerçekleştirildi. Açıklamayı Tek Gıda-İş Sendikası Bölge Başkanı Gürsel Diliçıkık yaptı. Yaklaşık 100 kişinin katıldığı basın açıklaması sonrası sendika yöneticileri ellerindeki YÖRSAN ürünlerini çöpe attılar. Tüm duyarlı kurum ve kişileri de boykot kampanyasına destek vermeye çağırdılar.

Kızıl Bayrak / Adana


Eğitim-Sen Ankara mitingi gerçekleşti!

Eğitim emekçileri, “Eğitim, sağlık ve sosyal güvenlik hakkımıza sahip çıkmak için alanlardayız” şiarıyla örgütledikleri bölge mitinglerinin sonuncusu için 19 Nisan günü Ankara’da bir araya geldi. Saat 12.00’de Tren Garı önünde bir araya gelen kitle saat 13.00’da yürüyüşe başladı.

Son yılların en kapsamlı sosyal yıkım saldırılarından biri olan SSGSS’nin bu biçimde yasalaşmış olmasının ardından yapılan eylem sönük geçti. En önde “Eğitim sağlık ve sosyal güvenlik haklarımız, iş güvencemiz barış ve demokrasi için alanlardayız!” şiarlı Eğitim-Sen pankartı arkasında KESK Ankara Şubeler Platformu pankartı açıldı. Eğitim-Sen pankartı arkasında 50 kişilik kitle ile KESK ve Eğitim-Sen yöneticileri yürüdü. Ankara Eğitim-Sen kortejlerinin mitinge katılımı düşüktü. Sloganlara katılım ve coşku zayıftı.

Eyleme bölge mitinglerini gerçekleştiren illerden de katılım oldu. Aynı zamanda çevre illerden de katılım gerçekleşti. Şube pankartlarının büyük çoğunluğu yürüyüş süresince sloganları ve coşkuları ile dikkat çektiler. “Faşizme karşı omuz omuza!”, “Irkçı gerici eğitime hayır!”, “Parasız eğitim parasız sağlık!”, “Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiç birimiz!”, “Yaşasın halkların kardeşliği!” sloganları bu kortejlerde sıklıkla atıldı. Miting boyunca SSGSS gündemli sloganlar aynı sıklıkla atılmadı. Daha çok gerici eğitim, kadrolaştırma ve sürgünlere dair sloganlar öne çıktı.

Eğitim-Sen Antalya Şubesi “Akdeniz Üniversitesi’ndeki faşist saldırılara son! Tutuklanan öğrenciler serbest bırakılsın!” şiarlı pankartı, coşkulu korteji ve kitleselliğiyle dikkat çekti. EMEP, ÖDP, SDP, ESP, DHD, Kaldıraç, Eğitim Emekçileri Derneği, Tüm-İGD, Halkevleri, Genç-Sen pankartlarıyla, TKP dövizleriyle eyleme katıldı. Komünistler ise “Sosyal yıkım saldırılarına karşı genel grev genel direniş” şiarlı BDSP pankartıyla katıldılar.

Miting alanına gelindiğinde kürsüden KESK Başkanı İ. Hakkı Tombul ve Eğitim Sen Başkanı Alaaddin Dinçer konuşma yaptılar. Sosyal Güvenlik Reformu’nun yasalaşmasına ilişkin çok kısa ifadelerin dışında hiçbir şey söylemediler. Miting alanına eğitim emekçilerinin ulaşmasının ardından alan yarı yarıya boşaldı. Mitinge yaklaşık 4 bin kişi katıldı.

Kızıl Bayrak / Ankara


Yapı-Yol Sen’den kutlama...

 Enerji-Yapı Yol Sen’de örgütlü gişe memurları 1998-99 yıllarında Boğaziçi Köprüsü’nde fiili ve meşru mücadele çizgisine dayanarak iş bırakmışlar ve köprüden geçen araçları “ücretsiz” olarak almışlardı. Karayolları, ücretsiz geçen araçların ücreti olan 70 milyarı çalışanlardan tahsil etmeye çalışmış ve çalışanlara kesilen cezayı Enerji-Yapı Yol Sen ödemişti. İç hukuk yollarının tükenmesinin ardından dava Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne götürüldü. AİHM kararıyla Yapı-Yol Sen üyelerinin fiili meşru mücadelesi onaylandı.

Yapı Yol Sen 22 Nisan’da Fatih Sultan Mehmet Köprüsü’nde gerçekleştirdiği törenle kamu çalışanlarının toplanma, örgütlenme ve eylem haklarının olduğu sonucuna varan AİHM kararını kutladı. Yapılan konuşmaların sonunda iş bırakma eylemi nedeniyle ceza alan kamu emekçilerine AİHM’den gelen 600’er YTL’lik para paylaştırıldı. Yapı-Yol Sen üyeleri, dağıtılan paranın kendileri için önemli olmadığını, asıl önemli olanın verdikleri mücadelenin yıllar sonra uluslararası hukuk kanalıyla kanıtlanmış olması olduğunu söylediler.

Kızıl Bayrak / İstanbul


Bursa: “İşçiyiz, haklıyız, kazanacağız!”

Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin kuruluşu olan Bursa Ulaşım Anonim Şirketi’nin sahibi olduğu, önce Deniz Ulaşım A.Ş.’ye, ardından Evin Taşımacılık A.Ş.’ye ihale edilen belediye otobüslerinde çalışan 182 işçi TÜMTİS’e üye olmuşlar, sendika çoğunluk tespiti için 2 Temmuz 2007 tarihinde Çalışma Bakanlığı’na başvurmuştu.

TÜMTİS 18 Nisan günü yaptığı bir basın açıklamasıyla, üye işçilerinin sürekli baskı ve tehtide maruz kaldıklarını bildirdi. Belediye Binası önünde gerçekleşen açıklamayı TÜMTİS Genel Sekreteri Gürel Yılmaz yaptı. Yılmaz, üyelerine sendikadan istifa baskısı başlatıldığını, işten çıkarmalar ve sürgünlerle sendikal çalışmanın engellenmek istendiğini, sendikanın tüm uyarı ve ihtarlarına rağmen 10 üye işçinin işten çıkarıldığını, mahkemenin işe iade kararı vermiş olmasına rağmen baskıların sürdüğünü belirtti. Ayrıca yetkililerin mahkeme kararını yerine getirmedikleri gibi şimdi de ihalenin yenileneceği bahanesiyle tüm üyelerinin topluca işten çıkarılmaya çalışıldığını bildirdi. Yılmaz, üyelerinin yasal ve meşru tüm haklarını kullanacaklarını ilan etti ve dayanışma çağrısında bulundu.

Yaklaşık 100 kişinin katıldığı açıklamaya Tez Koop-İş İl Yönetim Kurulu, DİSK/Emekli-Sen, İşçi Hakları Derneği, Kristal-İş Bursa Yenişehir Şubesi, Türk-İş 8. Bölge Temsilciliği, KESK, Pir Sultan Abdal Derneği, Petrol-İş, Yol-İş 1 No’lu Şube, Eğitim-Sen ve Türk Metal Sendikası destek verdi.

Kızıl Bayrak / Bursa


114. günde adliye önünde!

Nakkaştepe’de Koç Holding önünde devam ettirdikleri direnişlerinin 114. gününde, Arçelik patronunun işçilere “fabrika önünü kapatarak üretimi durdurdukları” gerekçesiyle açtığı davanın ilk duruşması Tuzla Adliyesi’nde görüldü. Davanın görüldüğü saatlerde Arçelik işçileri de pankartlarıyla adliye önünde eylem yaptılar.

Duruşmanın ardından Nakliyat-İş adına Tuzla Adliyesi önünde bir basın açıklaması gerçekleştirildi. 114 günden beri sendikal örgütlenme haklarına sahip çıkan Arçelik işçilerinin zorlu bir mücadele yürüttüğü söylendi. Arçelik patronunun işçi düşmanlığını gizlemek için içlerinde sendika yöneticilerinin de olduğu 135 kişi hakkında dava açtığı ifade edildi.

Yaklaşık 50 işçinin katıldığı açıklamada sloganlar gür bir şekilde atıldı. İşçilerin ve sendika temsilcilerinin ifadelerinin alındığı duruşma 16 Haziran’a ertelendi.

Kızıl Bayrak / Tuzla


Boykot sırası Ankara’da!

Sağlık emekçileri Maliye Bakanlığı’nın yayınladığı “hastanelerde ücretsiz verilen yemeklere katkı payı ödemesini öngören genelgenin” ardından Türkiye’nin çeşitli yerlerinde genelgeye karşı seslerini yükseltmeye başladı.

Genelgeyi ilk olarak uygulamaya koyanlardan biri Marmara Üniversitesi Hastanesi oldu. Sağlık emekçileri Sağlık İşçileri Sendikası İşyeri Temsilciliği, İstanbul Tabip Odası ve SES Anadolu Yakası Şubesi olarak birleşik bir biçimde 1 Nisan günü başlattıkları yemek boykotunu şimdilik kısmi bir kazanımla sonuca ulaştırdılar ve kısa bir süreliğine geri çektirdiler. Uygulamaya karşı tepkiler yavaş yavaş birikmeye, boykotlar yayılmaya başladı. Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi ile beraber son olarak Sağlık Emekçileri Sendikası Ankara Şubesi Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde 5 günlük yemek boykotu 21 Nisan günü gerçekleştirilen eylemle başlatıldı.

Öğle yemeği saatinde açtıkları “Boykot var!” dövizleriyle eylem yapan sağlık emekçileri hastane önünde kurdukları standla uygulamanın kaldırılması için imza kampanyası başlattılar.

Eylemde konuşan SES Ankara Şube Başkanı, çalışma sürelerini uzatan, yemek ücretlerini paralı hale getiren AKP’nin sağlık emekçilerini kavgaya davet ettiğini söyledi.

Kızıl Bayrak / Ankara


Emekli-Sen: “Emekliler insanca yaşam istiyor!”

DİSK’e bağlı Tüm Emekliler Sendikası (Emekli-Sen) üyeleri 20 Nisan günü Ankara’da “Emekliler İnsanca Yaşam İstiyor!” mitinginde buluştular. Sendikalarının kapatılmasına karşı uzun süredir mücadele yürüten emekliler 20 Nisan günü de Türkiye genelinden sağladıkları katılımla Ankara’da miting gerçekleştirdiler.

Toros Sokak’ta buluşarak “Emekliler İnsanca Yaşam İstiyor” pankartı arkasında Abdi İpekçi Parkı’na yürüyen emekliler yürüyüşleri boyunca coşkulu sloganlar attılar.

Mitingin ilk konuşmasını yapan DİSK / Genel-İş Sendikası Genel Yönetim Kurulu Üyesi Kani Beko SSGSS ile yaşanacak hak gasplarına dikkat çekti. Ardından söz alan DİSK / Emekli-Sen Genel Başkanı Veli Beysülen tüm engellere rağmen mücadelelerini sürdürdüklerini dile getirdi. Emekli-Sen’e dönük kapatma davasına değinen Beysülen, davanın anayasaya ve uluslararası hukuka aykırı olduğunu belirtti.

Mitingi çekilen halaylar ve atılan sloganlarla son buldu.


270 akademisyen grevin yanında!

23 Nisan itibariyle grevlerinin 114. gününe giren DİSK/ Oleyis üyesi işçilere 270 akademisyen imza atarak destek verdi. Akademisyenlerin desteği, Oleyis üyelerinin grevini her türlü yöntemle kırmak isteyen üniversitesi yönetimine anlamlı bir cevap oldu. 22 Nisan günü grevdeki işçileri ziyaret ederek işçilerle birlikte basın açıklaması gerçekleştiren akademisyenler, üniversite çalışanlarının örgütlenme ve grev haklarına saygı gösterilmesini istediler.

Basın açıklamasında konuşan Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cem Terzi, üniversitelerin topluma karşı sorumluluk taşıyan kurumlar olduğunu söyledi. Özelleştirme ve taşeronlaştırma uygulamalarına son verilerek atılan işçilerin geri alınmasını talep etti.

DİSK/OLEYİS Genel Sekreteri Mehmet Emin Ünal da, KOÜ Rektörlüğü’nün grev kırıcılığına devam ettiğini söyledi, grevlerine destek veren akademisyenlere teşekkür etti. Üniversite öğrencileri ve KESK’e bağlı sendikaların da katıldığı eylem sloganlarla son buldu.


“Yaşar San” Tersane inşaatında iş cinayeti!

Yalova -Altınova tersane inşaatında çalışan 18 yaşındaki Hakan Oğuz isimli işçi 21 Nisan günü üç metre yüksekten kafa üstü çakılarak iş cinayetine kurban gitti.

İş cinayetinin hemen ardından Yalova Altınova Tersane Girişimcileri AŞ basın müşaviri Ayhan Kayatürk bir açıklama yaptı. Her yaşanan iş cinayetinin ardından patronların yaptığı açıklamaya benzer açıklama yaparak sorumluluk işçiye yükledi.

Bu cinayette de asıl sorumlu “Yaşar SAN” tersanesinin patronu Yaşar Kale’dir. Yaşar Kale aynı zamanda Tuzla’daki Kocatepe Tersanesi’nin sahibidir. Patronlar telaşla kendilerini aklamaya dönük bir çaba içerisine girmiştir. Sadece bu tersane inşaatında değil, hemen her gün bu ülkenin inşaatlarından işçi sağlığı ve güvenliği tedbirleri alınmadığı için ölüm haberleri gelmektedir. Yaşar San patronunun kendini aklama çabaları boşunadır. Zira biz onu Tuzla tersanelerinden tanıyoruz.

Tersane İşçileri Birliği Derneği


BTS’den açıklama...

Gebze’den Haydarpaşa gönüne gitmekte olan 10033 nolu banliyö treni 21 Nisan günü Haydarpaşa Gar girişinde kaza gerçekleştirdi. Kaza sebebi olarak da budenlerin olması gereken ölçülerin çok altında olması gösterildi. Kaza sonucu personel ve yolculardan yaralanan olmazken, yolda hasar gerçekleşti ve tren yolu ancak 5 saat sonra trafiğe açılabildi.

Konu ile ilgili açıklama yapan Birleşik Taşımacılık Sendikası, özelleştirme ve taşeronlaştırmanın tüm hızıyla sürdüğünü, demiryollarında sorumlulukların yerine getirilmediğini dile getirdi. Sendika personelin dikkati ve çabası ile kazanın büyümeden atlatıldığını söylerken, TCDD yönetimini yaşanan kazaların ardından sorumluluğu öncelikle personele yükleme kolaycılığını göstermesinden dolayı eleştirdi.