11 Temmuz 2008 Sayı: SİKB 2008/28

  Kızıl Bayrak'tan
  Düzen içi dalaşma ve devrimci sınıf çizgisi!
   Liberal ve reformist solun rejim kriziyle sınavı
Fethulah’ın Abant Platformu Kürt sorunu gündemiyle toplandı…
E-Kart grevine dayanışma eli...

İşçi ve emekçi hareketinden…

2008 metal grup TİS’leri yaklaşırken…
TİS komiteleri kuralım, sözleşme sürecinde
etkin bir rol oynayalım!
  İstanbul’da belediye TİS’leri...
  Zam furyasına karşı ücretlerimize ek zam talep edelim!
  “Şah! Rok!”: Mat için ne yapmalı? Yüksel Akkaya
  Uluslararası işçi hareketinin yeniden yapılanması: Ne yapmalı? Nasıl yapmalı? / 2 Volkan Yaraşır
  Emperyalizmin G8 Zirvesi sirki!
  Irkçı siyonistlerden
savaş kışkırtıcılığı!
  Dünyadan kısa kısa…
  Bir kez daha iktidar çekişmesi üzerine
M. Can Yüce
  Mücadele Postası.
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Krizin faturası sermayeye…

Zam furyasına karşı ücretlerimize ek zam talep edelim!

Bir yandan düzen içi dalaşmada yeni “perdeler” aralanırken diğer yandan peşpeşe gelen zam haberleriyle emekçilerin beli daha fazla bükülmektedir. Yeni zam ve vergilerle, krizin faturası bir kez daha işçi ve emekçilere çıkarılmaktadır.

Burjuva düzenin gerici boğazlaşmasının zehirli atmosferinde yaşanan son zamlar sömürü düzeninin dayatmış olduğu bu taraflaşmaya kapılmanın emekçiler için kölelik anlamına geleceğini göstermektedir. Bir süredir gıda fiyatlarında yaşanan fahiş artışla başlayan zamlar ulaşımdan suya, ekmekten doğalgaza, elektrikten benzin fiyatına, kısacası iğneden ipliğe her alanda devam ediyor.

Yıllardır ekonominin “iyiye gittiği”ni, biraz daha dişimizi sıkmamız gerektiğini söyleyenler, bizlerden fedakarlık bekleyenler, “tek haneli enflasyon” masallarıyla gözümüzü boyamak isteyenler bu argümanları sessiz sedasız terketmek zorunda kalıyorlar. Dünyayı saran ekonomik kriz nedeniyle “ülkenin zor günlerden geçtiği” vb. söylemlerle emekçilerden fedakarlık bekliyorlar. Başta emeklilik ve sağlık hakkı olmak üzere bir dizi temel hakkımızı gaspederek paralı hale getirenler, yeni zam dalgasıyla boynumuzdaki ilmiği daha fazla sıkıyorlar.

“Resmi enflasyon” rakamlarında bile ibrenin çift rakamlara vurduğu, temel tüketim mallarına ve hizmetlere çift haneli zamların yapıldığı bu süreçte yoksulluk katlanırken ücretler olduğu yerde sayıyor. Dolar milyarderlerinin ise gün geçtikçe kâr oranları artıyor.

2002 seçimleri öncesinde emekçilere “asgari ücretin insanca yaşamaya yeten bir düzeye çıkartılması” vaadinde bulunan AKP, altı yıldır “açlık sınırını” bile yakalamayan asgari ücreti emekçilere reva görmektedir. Elektriğe yüzde 25 zam yapanlar asgari ücrete yüzde 5’lik artış yaparak emekçileri “insan” yerine koymadıklarını göstermektedirler.

Uzun ve ağır çalışma koşulları, taşeronlaştırma, sendikasızlaştırma, hak gaspları, kayıt dışı çalıştırma ve esnek üretim ile sermaye, keyfi ve kuralsız sömürünün her türlü yasal ve fiili olanaklarına kavuşmuş durumdadır. Bunun sonuçlarından biri de birçok işletmede Temmuz zamlarının kaldırılması üzerinden yaşanmaktadır.

Son dört yıldır ücretlerde yaşanan yüzde 25’lik reel kaybın önüne geçmek ve bu gidişata son vermek istiyorsak, sermayenin zam furyasına ve alım gücümüzdeki gerilemeye karşı “ücretlerimize ek zam istiyoruz” talebiyle kapitalist patronların karşısına dikilmeliyiz. Nasıl ki artan maliyetler karşısında ürünlere ve hizmetlere anında zam yapılıyorsa, maddi yaşam koşullarımızın artan maliyetlerinin karşılanması noktasında da aynı “hassasiyetin” gösterilmesini talep etmeliyiz.

Patronlar karşısında gücümüzü ancak birliğimizi sağladığımızda gösterebiliriz. O halde işyeri komitelerinde örgütlenmeliyiz. Mevcut TİS’lerin daha ileri kazanımlarla sonuçlanması için komiteler kurmalıyız. Yeni TİS dönemini beklemeden, gelirlerde yaşanan kayba bağlı olarak ek zam talebiyle sendikalarımız üzerinde baskı oluşturmalıyız. Patronların yeri geldiğinde TİS anlaşmalarını deldiklerini hatırlatarak, sendika bürokratlarının zam talebimiz karşısında göstereceği gerici tutumlarına geçit vermemeliyiz. Asgari ücrete ikinci altı ay için belirlenen yüzde 5’lik zammın artırılmasını, asgari ücretin dört kişilik aile üzerinden hesaplanmasını ve insanca yaşamaya yeten bir düzeye çıkarılmasını talep etmeliyiz.


Eskişehir: “Sivas’ın hesabı sorulacak!”

Eskişehir Emek Platformu 2 Temmuz günü gerçekleştirdiği eylemle Sivas katliamının gerçek faillerinin bulunmasını ve Madımak Oteli’nin müze yapılmasını istedi.

Eylem saat 18:30’da KESK binası önünden başladı. Hamam Yolu Yediler Parkı’nda yapılan basın açıklamasıyla sonlandırıldı. Yürüyüş boyunca dinsel gericiliği hedef alan ajitasyon konuşmaları gerçekleştirildi.

Basın açıklamasında, katliamın Türkiye tarihinde kara bir leke olduğu, 35 kişinin Sivas’ta gerici güçler tarafından katledildiği vurgulandı.

500’ü aşkın kişinin katıldığı eyleme SDP, Halkevleri, ÖDP, EHP, EMEP, Emek Gençliği, Genç-Sen, Tuncelililer Derneği, Gültepe Mahallesi Alevi Gençliği dövizleriyle katıldı. TGB’nin de Türk bayrağı ve dövizlerle katıldığı eylem, devletin katliamcı yüzünü teşhir etmekten çok dinsel gericiliği hedef alan, bu anlamda devleti aklayan bir içerikte gerçekleşti.

Basın açıklamasının ardından atılan “Türkiye laiktir, laik kalacak!” sloganı eylemin neye hizmet ettiğini kanıtlar nitelikteydi. Yanı sıra eylemde “Ne alevi ne sünni, yaşasın halkların kardeşliği!”, “Madımak müze olsun!”, “İnsanca yaşam, demokratik Türkiye!”, “Sivas’ın hesabı sorulacak!”, “Gün gelecek, devran dönecek, katiller halka hesap verecek!” ve “Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz!” sloganları atıldı.

***

Gültepe Halkevi de Sivas katliamını lanetlemek amacıyla bir anma etkinliği gerçekleştirdi. Yaklaşık 100 kişinin katıldığı etkinlik saygı duruşuyla başladı. Ardından Gültepe Mahallesi Halkevi temsilcisi katliamı teşhir eden bir konuşma yaptı. Şiirlerin okunduğu etkinlik Sivas katliamını anlatan tiyatro gösterimiyle devam etti. Müzik dinletisinin ardından sinevizyon gösterimi ile etkinlik son buldu. “Sivas şehitleri ölümsüzdür!” sloganının atıldığı etkinliğe DİSK temsilcileri, BDSP ve EHP de katılarak destek verdi.

Kızıl Bayrak / Eskişehir


Sultanbeyli’de kitlesel etkinlik

6 Temmuz günü Sultanbeyli Pir Sultan Abdal Kültür Derneği ve Cemevi inşaatına destek amacıyla dernek bahçesinde bir şenlik gerçekleştirildi. Bir dizi cemevi ve dernek etkinliğe katılarak destek sundu. Şenliğe Sivas katliamına dönük öfke hakim oldu.

Şenlik, PSAKD Sultanbeyli Şubesi eski yönetim kurulu başkanı Sadegül Çavuş’un konuşmasıyla başladı. Çavuş, cemevi inşaatının yapılma aşamasında karşılaşılan baskı ve engellemeleri anlattı. Devletin resmi inancından başka bir inanca sahip olan Aleviler’in yok sayıldığından bahsederek, bunlara karşı direniş ve mücadele geleneğinden gurur duyduklarını söyledi.

Ardından Sivas’ta şehit düşenler için bir dakikalık saygı duruşunda bulunuldu. İrfan Genç, Ali Yılmaz, Aşık Ahmet Yıldız, Kul Aşık Oral Polat, Pınar Sağ, Erdal Bayrakoğlu, Grup Yorum ve ortak sahne alan Erdal Erzincan, Tolga Sağ ve Muharrem Temiz ilgiyle dinlendi.

Alibeyköy Cemevi semah ekibinin sunduğu semah gösteriminin ardından sergilenin Tiyatro Simurg’un hazırlamış olduğu “Sivas yanalı 15 yıl oldu” adlı tiyatro oyunu büyük beğeni topladı.

Saat 14:00’te başlayan etkinlik 22:00’ye kadar devam etti. Katılımcıların neredeyse tamamı bitiş saatine kadar alandan ayrılmadı.

Sivas katliamının 15. yıldönümü olması nedeniyle sık sık konuşmacılar ve sanatçılar bu konudaki düşüncelerini ifade ettiler. Yer yer gençler attıkları sloganlarla katliamı lanetlediler.

Şenliğe yaklaşık 2 bin kişi katıldı.

Kızıl Bayrak / Ümraniye