3 Nisan 2009
Sayı: SİKB 2009/13

  Kızıl Bayrak'tan
  Yerel seçimler ve siyasal sonuçlar
  Yanıtımızı 1 Mayıs alanlarında vermeliyiz!
Seçim aldatmacası bitti, kapitalizmin krizi sürüyor…
Kayseri: Yoğun ve etkin bir devrimci seçim çalışması!..
Bursa: Devrimci seçim çalışmamızın kazanımlarıyla şimdi daha da güçlüyüz!..
  Manisa: Tempolu bir seçim çalışması...
  İşçi ve emekçi hareketinden…
  Tescilli faşist katil Muhsin Yazıcıoğlu “kahraman” ilan edildi!
  Saldırganlık ve savaş aygıtı 60. yılında...
  BDSP’nin seçim faaliyetlerinden…
  Genç komünistlerin seçim faaliyetlerinden…
  Kızıldere şehitlerini anma eylem ve etkinliklerinden...
  Almanya’da kriz karşıtı gösteriler…
  G-20 Zirvesi Londra’da toplanıyor...
  Barack Obama’nın yeni Afganistan planı...
  Arjantin’de onbinler askeri faşist cuntadan hesap soruyor...
  Ekim Gençliği'nden...
  Seçim sonuçları hakkında birkaç söz
M. Can Yüce
  Mücadele Postası.
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Arjantin’de onbinler askeri faşist cuntadan hesap soruyor...

Cuntacılar, suç ortağı kapitalistler ve medya patronları yargılansın!

Alanlara çıkan onbinlerce Arjantinli, son askeri cuntayı protesto ederek, sorumluların bir an önce cezalandırılmasını istedi.

24 Mart 1976’da yapılan darbenin 33. yıldönümünde, Plaza de Mayo Meydanı’nda düzenlenen eylemde, onbinlerce Arjantinli sadece darbeci generallerin değil onlarla suç ortaklığı yapan kapitalistlerin ve medya patronlarının da soykırım suçlusu ilan edilip ömür boyu hapse mahkûm edilmelerini istedi.

Son askeri cunta döneminde kaybedilen 30 bin insanın anısına tatil günü ilan edilen 24 Mart tarihi, ülkede “Adalet ve Hakikat için Bellek Günü” olarak anılıyor. Arjantin’de 1976 faşist askeri darbesi, soykırım olarak nitelendiriliyor.

Cuntacı generallerin bir kısmı dahil olmak üzere işkenceci katillerin yargılanıp mahkum edildiği Arjantin’de, cunta ile suç ortaklığı yapan kapitalistlere henüz dokunulmuş değil. Ford işçilerinin şirket hakkında açtıkları tazminat davası ise devam ediyor. Dava, diktatörlük döneminde, Ford fabrikalarındaki öncü işçilerin listesinin cuntacı generallere verilerek kaybedilmelerine yol açtıkları için açılmıştı.

Kitlesel katliamlarına, dönemin bazı devrimci örgütlerinin faşist rejime karşı silahlı direnişi yükseltmesini gerekçe gösteren askeri cunta, esas olarak işçi sınıfının örgütlü kesimlerinin öncülerini hedef almıştır.

Kaybedilen 30 bin kişiden yüzde 30’unun endüstri işçisi olması, yan sektörlerde çalışanlarla ve beyaz yakalılarla beraber bu toplamdaki sendikalı ücretlilerin yüzde 57’yi bulması, kayıplar arasında silahlı mücadele kadroları arasına girmemiş 27 bin işçi, öğrenci, halk hareketi militanın bulunması, diktatörlüğün gerçek amacını gözler önüne seriyor olmalıdır…” (Direnişlerin Güney Kutbu, Güneş Çelikkol, Agora Kitaplığı)

ABD emperyalizminin önde gelen akıl hocalarından Henry Kissinger’in övgülerine mazhar olan Arjantin faşist cuntası “450 bin endüstri işçisinin işten çıkarılmasına, işsiz nüfusun 1981’de 1.5 milyona ulaşmasına yol açtı. 1974’te ulusal gelirin yarısını oluşturan işçi ücretleri, 1977’de bu pastanın yüzde 20’sini ancak buluyordu.” (age)

Arjantinli işçi ve emekçilerin, ilerici ve devrimci güçlerin büyük şirketler ile medya patronlarının cunta ile suç ortaklığına dikkat çekmiş olmaları anlamlı bir gelişmedir. Zira Arjantin cuntası, tıpkı Türkiye’de gerçekleşen 12 Mart 1970 ve 12 Eylül 1980 askeri cuntaları gibi, kapitalizmin kan dökücülüğünün çarpıcı örneklerinden biridir. CIA denetimindeki cuntacı generaller-büyük şirketler-medya patronları ittifakı, gerçekte bütün askeri cuntaların bileşiminin temelini oluşturmaktadır.

Ülkeleri bu vampirler ittifakından arındırmak, kuşkusuz ki, kapitalizmi yıkan bir devrimi zorunlu kılmaktadır. Ancak Arjantinli emekçilerin somut olarak gösterdiği gibi, verili koşullarda da bu canilerin yakasına yapışıp hesap sormak mümkündür.


Kayseri Devrimci 1 Mayıs Plaftormu’ndan 1 Mayıs çağrısı...

Birleşik, kitlesel, devrimci bir
1 Mayıs için ileri!

(...)

Geçen yılların değerlendirmesini yapan bizler bu yıl, birleşik, kitlesel, devrimci bir 1 Mayıs için birlikte davranacağımızı ilan ediyor, 2009 1 Mayısı’nın örgütlenmesine dair düşüncelerimizi işçi sınıfı ve emekçi kitlelere sunuyoruz.

1- 1 Mayıs çalışmaları güçlü bir ön hazırlık sürecine konu edilmemektedir. Vakit yitirilmeden sınıf mücadelesi yürüttüğünü iddia eden tüm sendika, parti, kurum ve örgüt temsilcilerinin içinde bulunduğu 2009 1 Mayıs Hazırlık Komitesi oluşturulmalıdır. Ön hazırlık çalışması ve eylem alanı da dahil olmak üzere hazırlık komitesi 1 Mayıs’ın örgütlenmesi sürecinde tam yetkili olmalıdır.

2- Güçlü bir 1 Mayıs ancak güçlü bir ön hazırlık süreciyle mümkündür. Bunun için bütün kurumların birlikte örgütleyeceği bir kampanya programı çıkarılmalıdır. Platformumuz kampanyanın temel başlıkları olarak şunları önermektedir:

a- Sendikalar dahil olmak üzere güçlü ve kitlesel bir 1 Mayıs’ta samimi olan tüm güçlere, işçi ve emekçilere güncel talepler doğrultusunda “İş bırakalım, 1 Mayıs alanına çıkalım!” çağrısı yapılmalıdır.

b- İşçi sınıfının uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma günü olan 1 Mayıs’ın resmi tatil ilan edilmesi için eylem süreci örgütlenmelidir.

c- 77 1 Mayıs’ından bu yana adı 1 Mayıs ile özdeşleşen Taksim Meydanı’nda işçi sınıfının miting yapma yasağına son vermek için, “Taksim’de 1 Mayıs yasağına son verilsin!”, “ ‘77 1 Mayıs’ı katliamcıları yargılansın!” başlığı altında etkin ve yaygın bir çalışma yapılmalıdır.

3- Geçmiş 1 Mayıslar’da görülen temel sorunlardan biri de 1 Mayıs kürsüsünün kullanımıdır. Sendika bürokratlarının içi boş nutuklarına artık bir son verilmelidir. Kürsü mücadele çağrılarının yükseltildiği bir işleve sahip olmalıdır. Bu doğrultuda; 1 Mayıs örgütleme sürecinin temel bir tarafı olan Platformumuza da kürsüden söz hakkı verilmelidir.

4- 1 Mayıs alanının program düzenlemesi 1 Mayıs’ın anlamına ve içeriğine uygun olmalıdır.

a- Miting “1 Mayıs Marşı” ile başlamalı, işçi sınıfının uluslararası marşı olan “Enternasyonel Marşı” ile bitirilmelidir.

b- Pankartlar ve diğer görsellikler 1 Mayıs’ın sınıfsal içeriğine uygun olmalıdır.

c- İşçi ve emekçilerin mücadele marşlarını söyleyen devrimci müzik grupları miting programı içerisinde yer almalıdır.

d- Başarılı ve disiplinli bir eylem için bütün kurum temsilcilerinden oluşan bir alan komitesi seçilmelidir.

(...)

Biz Kayseri Devrimci 1 Mayıs Platformu olarak 2009 1 Mayıs sürecinin yukarıda ana hatları belirtilmiş bir çerçevede gerçekleşmesi için bütün güçleri sorumluluk almaya çağırıyor, bu talepler doğrultusunda etkin bir çalışma yürüteceğimizi, talep ve istemlerimizin takipçisi olacağımızı ilan ediyoruz.

Birleşik, kitlesel, devrimci bir 1 Mayıs için ileri!

Kayseri Devrimci 1 Mayıs Platformu (BDSP-DHF-DTP-ESP)