10 Nisan 2009
Sayı: SİKB 2009/14

  Kızıl Bayrak'tan
  Barack Obama’nın Türkiye ziyareti…
  ABD ve işbirlikçilerine karşı bölge halklarının yanındayız!..
Kapitalist emperyalizmin vurucu
Adana’da NATO karşıtı protesto…
Obama protestolarla karşılandı...
  Efendi Obama’ya uşaklara yaraşır bir karşılama!
  Türk sermaye devletinin NATO şovu...
  1 Mayıs’ta mücadele alanlarına!
  1 Mayıs Taksim tartışmaları üzerine...
  Devrimci seçim çalışmamızın sonuçları
  Adana: Tempolu bir devrimci seçim çalışması...
  Kürt halkının kaderi işçi sınıfı ve emekçileri nihai kurtuluşa götüren yolla kesişmektedir!
  İşçi ve emekçi hareketinden...
  Kurtiş işçilerinden açıklama:
  İnsanca yaşayabileceğimiz onurlu bir gelecek için mücadeleye, 1 Mayıs’a!
  Tokat Eğitim-Sen Şubesi’nin soruşturma terörüne maruz kalan sosyalist kamu emekçisi ile konuştuk…
  Gençlikten...
  Mücadele Postası.
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

YTÜ’de ulusalcı çete-polis-rektörlük işbirliği…

“İP-TGB çetesine geçit yok!”

Geçtiğimiz sene ulusalcı İP-TGB çetesi Mayıs ayında YTÜ’de devrimci, demokrat, yurtsever öğrencilere saldırmıştı. Bundan sonraki süreçte yoğun bir teşhir faaliyeti ile beraber üniversitede bu çeteye faaliyet alanı bırakılmamıştı. Bugüne kadar kendi imzalarıyla çalışma yapamayan bu çete, bu yıl “Öğrenci Konseyleri” paravanı ardında çeşitli etkinlikler gerçekleştirdi. Bu etkinlikler devrimciler tarafından teşhir faaliyetlerine konu edildi.

2 Nisan günü İP-TGB YTÜ’de bildiri dağıtımı gerçekleştirmek istedi. Dağıtım sırasında toplanan devrimci, demokrat ve yurtsever öğrenciler Orta Bahçe’de ve Tonoz Cafe’de teşhir konuşmaları gerçekleştirdiler. TGB’lilerin dağıtımlarını sürdürmeye çalışması üzerine müdahale ettiler. Yaşanan çatışma araya özel güvenliklerin girmesi ile son buldu.

Okuldan ayrılacağı söylenen İP-TGB çetesi, dışarıdan destek alarak toparlandı ve bu kez de okuldaki afişlere saldırdı. Bunun üzerine TGB’lilere müdahale edildi. Bu kez de provokatörleri korumak için çevik kuvvet üniversiteye girdi. İP-TGB çetesinin önüne barikat kuran kolluk güçleri, sloganlarla bekleyen öğrencilere cop ve tekmelerle saldırdı.

Tonoz önüne çekilen öğrenciler burada da sloganlar, marşlar ve halaylar eşliğinde bekleyişlerini sürdürdüler. Çetenin üniversiteyi terk etmesinin ardından astıkları afişler toplanarak topluca okuldan çıkıldı.

İP-TGB çetesi 3 Nisan günü de ÖGB korumasında okulda faaliyet yürütmeye çalıştı. Bir kez daha müdahale eden öğrenciler ise devlet terörünün hedefi oldular. Öğrencilere vahşice saldıran kolluk güçleri biber gazının yanısıra plastik mermi de kullandı. İki öğrenci plastik mermi ile yaralandı. Saldırının ardından okula giriş ve çıkışlara izin verilmedi. YTÜ Mimarlık Fakültesi’ne çekilen öğrenciler burada bekleyişlerini sürdürdüler.

İP’liler saat 16.30’da Tonoz önünde toplanarak basın açıkması yapacaklarını duyurdular. Devrimci, demokrat ve yurtsever öğrenciler bu basın açıklaması girişimine de müdahale ettiler. Çevik kuvvet ekipleri yine saldırdı ve çatışmanın ardından öğrenciler yeniden Mimarlık Fakültesi’ne çekildiler. Çevik kuvvet Mimarlık Fakültesi’ni kuşattı.

Üniversite kapısının önünde destek için diğer üniversitelerden gelen öğrenciler toplandılar. YTÜ’ye alınmayan öğrenciler burada bir basın açıklaması gerçekleştirdi. “Faşizme karşı omuz omuza!” ve “Devrimci faaliyet engellenemez!” sloganlarının atıldığı eylemde rektör-polis ve ulusalcı çete işbirliği teşhir edildi. Bu çetenin üniversitelerde devrimci faaliyete karşı kullanıldığı belirtilerek buna karşı durulacağı vurgulandı.

Polis ablukasının kaldırılmasından sonra öğrenciler barikatları kaldırarak sloganlar eşliğinde üniversiteyi terk etti.

Aynı saatlerde İP-TGB çetesi İstiklal Caddesi’nde devrimci ve demokrat öğrencilere yönelik saldırılarda bulundu. 20 kadar İP’li demir sopalarla üç öğrenciye saldırarak yaraladı.

Kızıl Bayrak / İstanbul


İstanbul Üniversitesi’nde saldırı…

“Faşizme, gericiliğe hayır!”

1 Nisan günü İstanbul Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi’nde “Müslüman Öğrenciler” tarafından Öğrenci Kolektifleri ve TKP’ye saldırı gerçekleştirildi.

Öğrenci Kolektifleri yürüttükleri burs kampanyasının bir parçası olan basın açıklamasına çağrı yapmak için bir bildiri dağıttılar. “Müsluman Öğrenciler”, bildiride geçen “AKP, tarikat ve cemaatler eliyle halkı gericiliğin karanlığında boğmak istiyor” cümlesinin çıkarılmasını istediler. Bu reddedilince, çivili sopalar ve soda şişeleriyle Hergele Meydanı’nda öğrencilere saldırdılar. Saldırıda 4 arkadaşımız yaralandı.

Saldırının ardından bir basın açıklaması gerçekleştirildi. Saldıranların ABD’nin ve AKP’nin uşaklığını yaptığı dile getirildi.

2 Nisan günü okuldaki gerginlik devam etti. Okula dışarıdan gelenlerle birlikte “Müslüman Öğrenciler” bir önceki gün yaşanan olayı anlatan bir bildiri dağıttılar. Bunun üzerine okuldaki birçok devrimci yapı toplandı, birlikte kantinde, bahçede ve yemekhanede olayı teşhir eden konuşmalar yapıldı. Bu sırada “Devrimci faaliyet engellenemez!”, “Faşizme, gericiliğe hayır! Faşizme karşı omuz omuza!” sloganları atıldı.

Bu sırada bahçede toplanan “Müslüman Öğrenciler” konuşma yaparak tekbir getirmeye başladılar. Öğrencilerin o tarafa yönelmesi üzerine çevik kuvvet ekipleri araya girdiler, o tarafa gidilmesini engellediler. Buna sloganlarla yanıt verildi.

“Müslüman Öğrenciler”in okuldan ayrılmasından sonra eylem sona erdirildi.

 İstanbul Üniversitesi Ekim Gençliği


Eskişehir’de mücadele çağrısı!

Eskişehir Anadolu Üniversitesi’nde 18 Mart günü 74 öğrenciye polis köpekleriyle birlikte saldırılmış ve toplu gözaltılar yaşanmıştı. Olayların çıkmasında başrol oynayan faşist grup ise ÖGB korumasında Eğitim Fakültesi içinde tutulmuştu.

Saldırılar Anadolu ve Osmangazi Oniversiteleri’nde bir hafta boyunca yürütülen afiş, bildiri ve ajitasyon faaliyetiyle teşhir edildi. “Faşizme karşı birleşik mücadeleye!” şiarıyla örgütlenen süreç, 7 Nisan günü Anadolu Üniversitesi Yunus Emre Kampüsü’nde yapılan eylemle sonlandırıldı. Cumhuriyet Kapısı önünden başlayan yürüyüş boyunca bildiri dağıtımı ve kuşlama yapıldı. “Baskılar bizi yıldıramaz!”, “Faşizmi döktüğü kanda boğacağız!”, “Faşizme karşı omuz omuza!”, “Yaşasın halkların kardeşliği!”, “Yaşasın devrimci dayanışma!”, “Çeteler dışarı bilim içeri!”, “Gözaltılar, soruşturmalar, baskılar bizi yıldıramaz!” sloganları atılarak yemekhane önüne gelindi.

Burada okunan basın açıklamasında, Rektörlüğün polisi üniversiteye çağırması, çevik kuvvete araç tahsis etmesi ve basına verdiği demeçlerde öğrencilere soruşturma açacağını söylemesi hatırlatılarak, bu soruşturmaların hedefinde devrimci öğrencilerin olduğu vurgulandı. Krizin derinleşmesiyle, faşist beslemelerin ve devlet terörünün işçi ve emekçilere, ilerici-devrimci güçlere yöneleceği belirtildi. Öğrenci gençliğin bu saldırılara sessiz kalmayacağına, faşizme karşı birleşik ve örgütlü gücüyle yanıt vereceğine vurgu yapıldı.

Ekim Gençliği, ODAK-Genç Direnişçi, DÖB, DGH, DPG ve Eskişehir Gençlik Derneği’nin örgütlediği eyleme yaklaşık 60 kişi katıldı. Eyleme SGD ve YDG-M de destek verdi.

Anadolu Üniversitesi Ekim Gençliği


TAREM’den NATO karşıtı panel...

Toplumsal Araştırma ve Eğitim Merkezi’nin (TAREM)çağrısı ile “Kuruluşunun 60. Yılında NATO ve Türkiye” başlığı ile yapılan panel 5 Nisan günü gerçekleştirildi.

NATO-Türkiye ilişkileri, NATO’nun Kafkasya ve Ortadoğu planları ve Türkiye’ye biçilen rolün ele alındığı toplantı akademisyenler, gazeteciler, siyasi parti temsilcileri ve aydınların katılımıyla gerçekleşti.

Panelde TAREM 2010 Toplantıları Koordinatörü Ayhan Bilgen, Rosa Luxemburg Vakfı’ndan Murat Çakır, DTP’den Cafer Selçuk, Kiraz Biçici, Bilgi Üniversitesi Öğretim Üyesi Chris Stephenson, Petrol-İş Sendikası’ndan Nimetullah Sözen, Büşra Ersanlı, Metin Yeğin, Semih Hiçyılmaz, Temel Demirer, Demir Küçükaydın, SDP’den Günay Kubilay’ın konuşmacı olarak katıldığı toplantıda Eğitim Sen’den Dilek Yalınkılıç ve Barış Meclisi’nden Basri Özgür de yer aldı.

Açılış konuşmasının ardından sunum yapan Murat Çakır, NATO’nun Transatlantik ortaklığın yenilenmesinin aracı olduğunu belirterek, yeni ABD yönetiminin gelecek için planlarının belli olduğunu, ağır iktisadi kriz nedeni ile dünya düzenini korumak için yürütülen savaşların masraflarına ortak arandığını söyledi.

Bilgi Üniversitesi Öğretim Üyesi Chris Stephenson ise, NATO’nun ideolojik saldırıları karşısında solun sınıfta kaldığını belirtti. NATO’ya herkesin karşı olduğunu ancak fiilen etkin bir eylem yapılamadığını ifade etti. Büşra Ersanlı ise, AB ve NATO’nun birbirini beslediğini, NATO’nun saldırgan yüzünün gizlendiğini belirtti. Demir Küçükaydın da, NATO’nun önce Varşova Paktı’na, ardından özgürlük hareketlerine karşı saldırmaya başladığını belirtti.

Metin Yeğin, NATO’nun Ortadoğu’daki işlevine değindi. NATO’nun serbest piyasa için yeni alanlar açmaya çalıştığını belirtti.

Temel Demirer ise, NATO’nun sınıfsal olduğunu ve sermayenin egemenlik sistemini ayakta tutmaya çalıştığını vurguladı.

Semih Hiçyılmaz, NATO’nun, emperyalistlerin kendi politikalarını sürdürebilmeleri için, işçi sınıfına, başka bir dünyaya karşı oluşturulan askeri bir güç olduğunu söyledi.

SDP’den Günay Kubilay ve DTP’den Cafer Selçuk sözaldı. Selçuk, NATO’nun Türkiye’deki kontrgerilla örgütlenmeleri ve Kürt halkına karşı işlediği katliamlar üzerinde durdu.

Panel soru ve cevapların ardından sona erdi.

Kızıl Bayrak / İstanbul


İzmir Genç-Sen’den burs eylemi

Ege Üniversitesi’nde başlayan burs çalışmasına bir süre sonra Dokuz Eylül Üniversitesi Genç Sen de dahil olmuştu. İki hafta boyunca toplanan yaklaşık bin imza 3 Nisan günü yapılan bir eylemle meclise gönderildi.

Ege Üniversitesi’nde iki haftadır süren çalışmalar Genç-Sen içinde aktif olarak çalışan bir ekibe daralmıştı. Eylem günü ise Genç-Sen bileşenlerinin ciddiyetsiz yaklaşımları bir kez daha gözler önüne serildi. Genç-Sen üyelerinin dahi gelmediği eylem iptal edilerek, Konak YKM’de yapılacak eylemin duyurusu yapıldı. E Cafe girişinde “Bursumuzu geri istiyoruz!”, “Parasız eğitim istiyoruz!” sloganları atıldı. Islık ve alkışlarla içeri girilerek “Burslarımızı istemek, parasız bir eğitim talep etmek daha güzel günlere bir çağrıdır” denildi.

İzmir meclis toplantısında her iki üniversitenin de okullarında eylem yapması kararlaştırıldığı halde, DEÜ’de ayrıca bir eylem yapılmadı.

Konak YKM’de toplanan yaklaşık 20 kişi, “Krizin bedelini ödemiyoruz. Burslarımızı geri istiyoruz” yazılı ozaliti açarak yürüyüşe başladı. Yürüyüş boyunca “Burslarımızı geri istiyoruz!”, “Eşit, parasız, bilimsel, anadilde eğitim!” , “Parasız eğitim istiyoruz!”, “Diplomalı işsiz olmayacağız!”, “Krizin bedeli patronlara!” sloganları atıldı.

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin önünde okunan basın metninde, Genç-Sen’in krizin bedelini ödemeyeceği ilan edilerek, tüm öğrencilere temel ihtiyaçlarını karşılayacak karşılıksız burs verilmesi istendi.

Basın açıklamasının ardından sloganlarla postaneye gidilerek imzalar meclise gönderildi.

Ekim Gençliği / İzmir


KTÜ’de kültür-sanat faaliyetleri...

Üç hafta önce KTÜ’de Ekim Gençliği’nin de içerisinde bulunduğu “KTÜ yorum” isimli bir kültür-sanat topluluğu oluşturduk.

Yaklaşık üç hafta boyunca yaptığımız anket çalışmasında, özellikle Fatih Kampüsü’nde sosyal aktivitelerin azlığı ve rektörlüğün bu konudaki tutumu konusunda öğrencilerle tartışmalar yürüttük. Fatih Kampüsü’nde kulüp şubelerinin olmaması ve buradaki öğrencilerin dönem başında harçlarla birlikte ödenen etkinlik paralarına rağmen hiçbir etkinlikten yararlanamadıkları en fazla dile getirilen sorunlar oldu.

Eğitim Fakültesi’nde gerçekleştirdiğimiz toplantıda, kulüp şubelerinin açılması için imza kampanyası düzenleme ve bülten çıkarma kararı alındı. Toplamaya başladığımız imzaları bir eylemle rektörlüğe göndereceğiz.

Bir ayağı da Merkez Kampüs’te örülen anket çalışmasını bu hafta yapacağımız toplantıyla sonuçlandırıp önümüzdeki süreci tartışacağız. Tanıştığımız insanlarla birlikte tiyatro komisyonu oluşturduk. Ayrıca müzik, şiir ve resim komisyonlarını toplantıda tartışacağız.

Trabzon Ekim Gençliği


Dünyadan kısa kısa...

Hollanda’da temizlik işçileri kazandı

Hollanda’nın başkenti Amsterdam’da havaalanında çalışan temizlik işçilerinin 4 Nisan günü başlattıkları grev kazanımla sona erdi. Temizlik işçileri grevleri ile birçok taleplerini kabul ettirdiler. Kabul edilen talepler arasında işten çıkarmalara karşı koruma, yol parası ve 50 Euro ikramiye bulunuyor. İşçiler ayrıca yemekhane ve sendikal çalışmalarını yapabilecekleri mekanlar da elde ettiler.


Almanya’da 14 bin metal işçisi alanlardaydı

Almanya’nın Duisburg kentinde 7 Nisan günü 14 bin Thyssen-Krupp işçisi şehir merkezinde bir miting gerçekleştirdi. İşçiler işten atılmaların durdurulmasını talep ediyorlar. Halen Duisburg’da 1.500 çelik işçisi işten atılma tehditi ile karşı karşıya. Mitinge işten atılmalarla karşı karşıya bulunan Emden, Hamburg ve Kiel kentlerinde çalışan çelik işçileri de destek verdi.


Kazakistan’da 1.800 petrol işçisinin grevi

Kazakistan’da Burgylai rafinerisinde çalışan 1.800 petrol işçisi greve gitti. İşçiler işyerlerinin devletleştirilmesini talep ediyorlar. Petrol işçileri ayrıca ülkenin ekonomik durumunun yeniden istikrara kavuşması, kitlesel işten atılmaların önlenmesi, henüz ödenmemiş aylıklarını alabilme garantisi için hükümetin bir an önce işe başlamasını savunuyorlar.


Bulgaristan’da çelik işçilerinin grevi sürüyor

Bulgaristan’da çelik işçilerinin protestoları sürüyor. Kremikovtzi çelik işletmelerindeki işçiler geçtiğimiz hafta sonu başlayan grevi devam ettirme kararı aldılar. İşçiler işyerlerinin durumu netliğe kavuşana değin grevi sürdürme kararlılığında olduklarını bildirdiler. İşçiler ayrıca başkent Sofya’da gösteri düzenlediler ve şehir merkezini işgal ettiler.