5 Haziran 2009
Sayı: SİKB 2009/21

 Kızıl Bayrak'tan
 Saldırıların karşısına birleşik militan
sınıf mücadelesiyle çıkalım!
Kapitalizmin krizine karşı sokağa, eyleme, mücadeleye!
Kürt halkını aldatarak teslim alma planları…
KESK’e yönelik saldırılar ülke çapında eylemlerle protesto edildi...
Eğitim emekçilerinin Ankara yürüyüşü..
İşçiler TİS dayatmalarına
karşı yürüdü!
Entes direnişi güncesinden…
İşçi ve emekçi hareketinden…
KESK’e yönelik devlet terörü militan bir mücadele
sürecinin örgütlenmesi ile püskürtülebilir!
Esenyurt Tekstil İşçileri Kurultayı Hazırlık çalışmaları üzerine...
Direnen işçi kadınlar bizlere yol gösteriyor!
Üniversitelerden...
ÖSS çalışmalarından..
İstanbul’un eski Emniyet Müdürü Ulubatlı “Beton Hasan”...
Tersane patronlarının yeni kâr alanı yaratma girişimi...
Emperyalist güçler gerici Sri Lanka rejimini destekliyor...
Obama’dan “Müslüman” dünyasına sahte mesajlar…
14. Uluslararası Gençlik Buluşması!
“Kürdistan’da diller, dinler, etnik gruplar,
ulusal topluluklar sorunu”
M. Can Yüce
Mücadele Postası.
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

İşçi ve emekçi hareketinden…

E-Kart grevinde bitmeyen mücadele

16 Haziran 2008 tarihinde başlayan E-Kart grevi 1. yılını doldurmaya hazırlanıyor.

Eczacıbaşı & Giesecke Devrient ortaklığındaki Elektronik Kart Sistemleri AŞ’de sendikal örgütlenme çalışması başlatan ve çoğunluğu sağlayan Türk-İş’e bağlı Basın-İş Sendikası’nın sendikalaşma hakkı için sürdürdüğü grev 1. yılını doldururken, E-Kart grevinde kazanma iradesi sona ermiyor.

Grevin başından beri E-Kart patronunun grevi kırma, grevci işçileri sindirme operasyonuna karşı direnen işçiler, bir yandan Gebze Organize Sanayi Bölgesi’ndeki grev bekleyişine devam ederken diğer yandan da fabrika içindeki örgütlülüklerini pekiştirmeye çalışıyorlar.

Grevi baltalamak için elinden geleni yapan E-Kart patronunun son olarak 28 Mayıs günü sendika üyesi 4 işçi ve 1 Haziran’da ise 2 işçiyi işten atması grevdeki işyerinde bardakları taşırdı.

E-Kart işçileri işten atmalara tepki göstererek üretimi durdurdular ve fabrikaya kapandılar. 29 Mayıs günü fabrika önünde basın açıklaması gerçekleştiren Basın-İş Sendikası, E-Kart patronunun grevi kırmaya yönelik adımlarını protesto etti. Grevi kazanma kararlılığını belirtti.

E-Kart’taki örgütlenmenin başladığı 2006 yılının Ağustos ayından bu yana sendika üyesi 24 işçiyi işten atan E-Kart patronunun “70 kişi değil 150 kişi olsanız da sendikayı sokmam” diyerek tehditler savurması, yürütülen mücadeleden duyduğu rahatsızlığı açığa vurdu.

E-Kart’ta arka arkaya yaşanan işten atma saldırısına karşı yazılı açıklama yapan Basın-İş Sendikası Genel Başkanı Yakup Akkaya, Türk-İş’in sermaye örgütleriyle beraber başlattığı “Kriz varsa çare de var” kampanyasını da eleştirdi.

Kampanya çerçevesinde yapılan “Kimse işini kaybetmesin” çağrısının anlamsızlığına dikkat çekti. Türk-İş’i, bu kararını gözden geçirmeye davet etti. Yanı sıra Eczacıbaşı Grubu’na bağlı işyerlerinde örgütlü olan Türk Metal, Çimse-İş ve Selüloz-İş sendikalarına da grevle dayanışma çağrısında bulundu.

Basın-İş üyesi E-Kart işçileri ise grevlerinin 1. yılında Eczacıbaşı’nın Levent’teki müdürlüğü önünde protestoya hazırlanıyorlar. 16 Haziran 2009 tarihinde Levent’teki Kanyon önünde buluşacak olan E-Kart işçileri ve destek veren kurumlar, Eczacıbaşı’nın sendika düşmanı tutumunu protesto edecekler.

Kızıl Bayrak / İstanbul

Direnişler bir kez daha Taksim’de!

 Greve başladıkları 13 Şubat 2009 tarihinden bu yana her Cumartesi akşamı Taksim Tramvay Durağı’ndan Galatasaray Lisesi’ne yürüme kararı alan Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) üyesi ATV-Sabah emekçileri, grevin 107. gününde de yürüyüşlerini sürdürdüler.

30 Mayıs günü Taksim Tramvay Durağı’nda “Sabah-ATV grevi sürüyor, dayanışma büyüyor! / TGS” pankartı arkasında sıralanan ATV-Sabah grevcileri, DESA direnişçisi Emine Arslan, Ümraniye-Dudullu’da işten atılma saldırısına karşı fabrika önünde direnişini sürüren Entes işçisi Gülistan Kobatan, Topkapı’da direnen Kurtiş Matbaacılık işçileri, Sinter Metal işçileri, soruşturma ve cezalara karşı YTÜ önünde direnişlerini sürdüren YTÜ öğrencileri, Topkapı İşçi Derneği, OSB İMES İşçileri Derneği ve Emekçi Kadın Komisyonları “Grev, grev!” sloganı ile alkış ve düdük sesleri eşliğinde yürüyüşe geçti.

Yürüyüş boyunca “Grev sürüyor, dayanışma büyüyor!”, “Krizin faturası patronlara!”, “Sinter-Desa işçisi yalnız değildir!”, “Örgütlü basın özgür basındır!”, “Yaşasın sınıf dayanışması!”, “Yaşasın işçi-öğrenci dayanışması!”, “Direne direne kazanacağız!” sloganları atıldı.

Desa Mağazası önünden geçerken, “Desa patronu işçi düşmanı!”, LC- Wakiki Mağazası önünde geçerken “Meha direndi kazandı!” sloganları öfkeyle haykırıldı. “İnadına sendika, inadına KESK!”, “Gözaltılar serbest bırakılsın!” sloganları ile KESK’e yönelik saldırılara karşı dayanışma sergilendi.

Galatasaray Lisesi önünde gerçekleştirilen basın açıklamasını ATV-Sabah grevcileri adına Cengiz Ergün yaptı. “Yasalar ‘grevdeki işçi işten atılamaz’ demesine rağmen ATV-Sabah çalışanlarının işten atıldığını, TGS’nin Turkuvaz Medya’ya işe iade davası açtığını, davanın 27 Mayıs günü sonuçlandığını, mahkemenin grevdeki işçilerin iş akitlerinin ‘usülsüz’ feshedildiğine hükmettiğini hatırlattı. TGS’nin ILO‘ya Türkiye’deki sendikal hak ihlallerinin ulaştığı boyutları görmesine yardımcı olmak amacıyla bir rapor hazırladığını söyleyen Ergün, bu raporda ATV-Sabah grubunda uygulanan grev sürecinin anlatıldığını söyledi. “Bitecek gözüyle bakılan ve umursanmayan bu grev bitmeyecek. 10 grevci  grev pankartını terk edip hiç bir yere gitmeyecek” dedi.

Yaklaşık 150 kişinin katıldığı eylem, basın açıklamasının ardından atılan sloganlarla son buldu.

Kızıl Bayrak / İstanbul

Bursa’da BES üyeleri eylemde

16 Mayıs 2006 tarihinde TBMM’de kabul edilen 5502 sayılı Sosyal Güvenlik Kanunu ile Sosyal Güvenlik Kurumu, Bağ-Kur ve Emekli Sandığı birleştirilmişti.

KESK’e bağlı Büro Emekçileri Sendikası (BES) Bursa Şubesi, 3 Haziran günü yaptığı basın açıklamasıyla bu konuda yeterli altyapının olmadığını, çalışanlar arasında eşitlik, hakkaniyet ve adil yönetim istediğini duyurdu.

Sosyal Sigortalar Kurumu Bursa İl Başkanlığı önünde toplanan BES üyeleri, bu alanda yaşanan sorunları dile getirdi ve vatandaşın özel sigortaya mahkum edilmeye çalışıldığını belirtti.

SGK emekçilerinin özlük, sosyal ve ekonomik haklarını çözmek amacıyla kurumu toplusözleşmeye çağıran BES Bursa Şube Başkanı Süleyman Ayılmaz, KESK’e yapılan saldırıları da kınadı.

Yaklaşık 25 kişinin katıldığı açıklamada “Yaşasın örgütlü mücadelemiz!”, “Baskılar bizi yıldıramaz!”, !“İnadına sendika inadına KESK” sloganları atıldı. Eyleme Bursa BDSP de destek verdi.

Kızıl Bayrak / Bursa

BES İzmir Şube’den eylemler...

Büro Emekçileri Sendikası (BES) İzmir Şubesi 28 Mayıs günü İzmir Defterdarlığı önünde basın açıklaması yaparak, işyeri temsilcisi Mustafa Berberoğlu’na yönelik keyfi uygulamaları, soruşturma ve cezaları protesto etti. Basın açıklamasını Şube Başkanı Ramis Sağlam okudu.

Sağlam konuşmasında, sendika mücadelesinde birçok baskı ve keyfi uygulamalara maruz kaldıklarını anlatarak şunları söyledi: “Fiili-meşru haklılığımızdan aldığımız gücümüzle bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da hiçbir sendikal hakkımızı kimseye ezdirmeyeceğiz. Anayasa ve Yasa tanımayan, keyfi uygulamalar içerisinde olan tüm idarecilerle yargı önünde hesaplaşacağız.”

BES İzmir Şube 29 Mayıs günü de İzmir SGK İl Müdürlüğü önünde basın açıklaması yaptı. Açıklamayı yapan İzmir BES Şube Başkanı Ramis Sağlam, 11-17 Mayıs tarihleri arasında yapılan SGK kutlamalarına değindi. Kutlamalar yapılırken SGK’da çalışanların yaşadıkları sorunlara hiç değinilmediğini söyledi. SGK haftasından birkaç ay önce 400 bini aşkın kişinin işsiz, ekmeksiz kaldığını, kayıt dışı istihdamın 8 milyona ulaştığını, SGK’nın rakamlarına göre sosyal güvenlik kapsamı dışında kalan nüfusun Aralık 2008 sonuna gelindiğinde 5 milyon 795’e yükseldiğini söyledi.

Kurum çalışanlarının çalışma koşullarının iyileştirilmesi için hiçbir adım atılmadığını belirtti. Kreş, servis, çalışma koşulları, yemek gibi taleplerinin görmezden gelindiğini ifade etti. Personel Rejim Yasası’na dayalı uygulamalarla çalışma yaşamının kuralsızlaştırılacağını vurguladı. Konuşmasını şu sözlere noktaladı:

“İnsanca çalışma, onurlu bir yaşam için sosyal güvenlik reformunun yükünü artık kabul etmediğimizi, taleplerimiz hakkında gerekirse yasal işlem başlatacağımızı ve birleşerek üretimden gelen gücümüz dahil fiili meşru mücadelemizi yapacağımızı beyan ediyoruz.”

Kızıl Bayrak / İzmir

Kadıköy Belediye işçilerinden çıplak protesto!

“Demokrat” maskesi altında Kadıköy Belediyesi’nde çalışan Genel-İş üyesi işçilerin sosyal haklarını gasp eden CHP’li Kadıköy Belediyesi’ne yönelik protestolar sürüyor.

DİSK / Genel-İş Sendikası İstanbul Anadolu Yakası 1 No’lu Şube üyesi Kadıköy Belediyesi işçileri geçtiğimiz Çarşamba günü belediye binasına yaptıkları yürüyüşün ardından 29 Mayıs günü farklı bir eylem tarzıyla alandaydılar.

Kadıköy Belediyesi’nin, işçilerin toplusözleşme kapsamındaki sosyal haklarını (elbise parası, öğrenim parası ve toplusözleşmeden doğan farkları) vermemesi nedeniyle erkek çalışanların üstleri çıplak, kadın işçilerin de çıplak ayakla gerçekleştirdikleri yürüyüşte renkli görüntüler oluştu.

Saat 12.30’da Kadıköy İskelesi’nden yürüyüşe başlayan yaklaşık 300 Genel-İş üyesi “Kadıköy Belediyesi İşçileri / DİSK Genel-İş 1 Nolu Şube” pankartı arkasında sloganlarla ilerlediler.

Çevredeki insanlar tarafından ilgiyle izlenen ve Kadıköy Belediye binasına kadar süren yürüyüş boyunca, “Yaşasın örgütlü mücadelemiz!”, “Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz!“, “Baskılar bizi yıldıramaz!”, “İşçilerin birliği sermayeyi yenecek!”, “Direne direne kazanacağız!”, “Sadaka değil hakkımızı istiyoruz!” sloganları atıldı.

“Kadıköy’ün Selami’si var. Selami’nin de işçiye borcu var!”, “Birikmiş paralarımız hemen ödensin!”, “İşçiyiz, haklıyız, haklarımızı isteriz!” talepli dövizler taşıyan belediye işçileri belediye bahçesine slogan ve alkışlarla girdiler.

Belediye işçileri eylemlerinde KESK ve bağlı sendikalara yönelik gözaltı terörünü de unutmadılar. KESK üyelerine dönük gözaltı saldırısını kınayan Genel-İş İstanbul Anadolu Yakası 1 No’lu Şube Başkanı Şahan İlseven’in konuşması sırasında “KESK’e uzanan eller kırılsın!” sloganı atıldı.

Yıllardır Kadıköy halkına belediye adına hizmet verdiklerini hatırlatan İlseven, “Kadıköy Belediyesi’nin vermiş olduğu bütün hizmetlerde emeğimiz var, alınterimiz var” dedi. “Kadıköy Belediyesi’nde çalışan üyemiz işçiler, 1994 yılından bu yana hiçbir zaman sosyal haklarını gününde ve zamanında almış değildir” sözleriyle açıklamasını sürdüren İlseven, Kadıköy Belediyesi yönetiminin bu uygulamayı alışkanlık haline dönüştürdüğünü ifade etti. Kadıköy Belediyesi yönetiminden aylardır ödenmeyen alacaklarının ödenmesini, mağduriyetlerinin derhal giderilmesini istedi.

Açıklamada, “Param yok, borcum çok, beni anlayışla karşılayın” diyen Kadıköy Belediyesi’ne, “Belediye borcunun sorumlusu biz işçiler değiliz. Belediyeyi biz yönetmedik. Bu borçları da biz yapmadık” diyerek karşılık verdi. Belediye işçilerinin eylemlerinin sorun çözülünceye kadar süreceğini ifade etti.

Belediye işçilerinin yürüyüşüne, Yapı-Yol Sen İstanbul Şube, Bağımsız Devrimci Sınıf Platformu (BDSP), OSB İMES İşçileri Derneği üyeleri, BES İstanbul 3 No’lu Şube Basın-Yayın Sekreteri Hatice Çolakoğulları, Kartal Belediyesi işçileri ve Kadıköy Belediyesi’nde çalışan Tüm Bel-Sen üyesi memurlar da destek verdiler.

Kızıl Bayrak / İstanbul

Adana’da sağlık eylemleri

 Geçtiğimiz günlerde Bursa Devlet Hastanesi’nde yaşanan yangın ile birlikte sağlıkta yıkım politikaları yeniden gündeme gelmişti. Katliama sebep olan sağlıkta yıkım politikaları ve bu politikaların bir parçası olan “tam gün yasası” ile ilgili Adana’da iki açıklama gerçekleştirildi.

Adana SES, 28 Mayıs günü saat 12.30’da SES Adana Şube binasında bir basın toplantısı gerçekleştirerek Bursa’da yaşanan yangını ve ardındaki politikaları protesto etti.

Açıklamayı gerçekleştiren SES Adana Şube Başkanı Mehmet Antmen, Adana’da 1 yıl önce 18 toplum sağlık merkezi, 58 aile sağlık merkezi, 589 aile hekimliği odası ve 250 sözleşmeli, 340 geçici görevli ebe ile aile hekimliği pilot uygulamasının başladığını, sendika olarak da gerek yetkilileri gerekse de kamuoyunu bu konuda bilgilendirdiklerini ifade etti.

Aile hekimliği uygulaması ile çok ciddi bir reçete tüketimi gerçekleştiği, sağlık ocaklarında ekip anlayışı ve uygulamasının ortadan kalktığı, personel eksikliğinin sağlık hizmetlerinin aksamasına yol açtığı ifade edilerek, bu aksamaların faturasının da sağlıkçılara kesilmeye çalışıldığı belirtildi.

Bursa’da yaşanan katliama da değinilerek, bu katliamın gerisinde sağlıkta yıkım politikalarının yattığı belirtildi. Görüntüleme merkezinin taşeron firmaya devredildiği ifade edilerek, sağlık alanında karlı işletmeler yaratma çabasının bu tür sonuçlar yaratmasının kaçınılmaz olduğu vurgulandı. Dünya genelinde kabul edilen hastane mimarisi ilkelerinin de uygulanmadığını ve Bursa’daki gibi katliamlara davetiye çıkarıldığı dile getirilerek şunlar söylendi:

“Bizce bu yangının kusurlusu yok. Suçlusu var. O suçlu da özelleştirmeden, taşeronlaştırmada, paraya endeksli sağlık hizmeti sunma mantığında ve kadrolaşma hırsından vazgeçmeyen sağlık bakanlığıdır.”

Açıklamanın sonunda sağlık uygulamalarına dair taleplerde bulunuldu.

SES ve Dev Sağlık-İş’ten ortak eylem

Sağlık alanında uygulanması planlanan “tamgün yasası” ve Bursa’daki yangının açığa çıkardığı gerçekleri kamuoyuyla paylamak amacıyla ÇÜ Balcalı Hastanesi SES temsilciliğinde SES Adana şube ve Dev-Sağlık-İş bir basın açıklaması gerçekleştirdi.

Açıklama, KESK’e yönelik başlatılan saldırının bu kurumun yürüttüğü mücadeleyi baltalama amacı taşıdığının vurgulanması ve saldırının lanetlenmesi ile başladı. Ardından “tamgün yasası”nın içeriği anlatılarak, ücretlerin temel ücret üzerinden iyileştirildiği, iş ve ücret güvencesinin sağlandığı, hizmet alımlarının olmadığı, teknik donanımların sağlandığı kamu hastanelerinde, sağlık alanındaki tüm çalışanların, sağlık hizmetleri sınıfında kadrolu olarak yer aldığı bir istihdam modelinde, herkese eşit, nitelikli ve ücretsiz bir sağlık ortamında tam gün çalışmak istediği söylendi.

Açıklamanın ardından Dev Sağlık-İş Sendikası’nın Rektörlükle görüşme sürecine dair bilgi verildi. Dev Sağlık-İş Sendikası 4 yıldır sağlık alanında taşeronlaştırmaya karşı yürüttüğü mücadele sonucu Aralık ayında Rektörlük ve Başhekimlikle yapılan görüşmelerde gerekli kurullarda söz hakkı talep etmişti.

Rektörlük, 5 aydır görüşmeleri oyalamasının ardından yaptığı açıklamada, üç yıllığına yapılan sözleşme gereğince istenen ekonomik ve sosyal iyileştirme taleplerinin yapılan ihale iptal edilmeden gerçekleştirilmesinin imkânsız olduğunu açıkladı. Sendika bu durum üzerine bölge çalışmaya başvurarak sözleşmenin iptalini talep etti.

Kızıl Bayrak / Adana