5 Haziran 2009
Sayı: SİKB 2009/21

 Kızıl Bayrak'tan
 Saldırıların karşısına birleşik militan
sınıf mücadelesiyle çıkalım!
Kapitalizmin krizine karşı sokağa, eyleme, mücadeleye!
Kürt halkını aldatarak teslim alma planları…
KESK’e yönelik saldırılar ülke çapında eylemlerle protesto edildi...
Eğitim emekçilerinin Ankara yürüyüşü..
İşçiler TİS dayatmalarına
karşı yürüdü!
Entes direnişi güncesinden…
İşçi ve emekçi hareketinden…
KESK’e yönelik devlet terörü militan bir mücadele
sürecinin örgütlenmesi ile püskürtülebilir!
Esenyurt Tekstil İşçileri Kurultayı Hazırlık çalışmaları üzerine...
Direnen işçi kadınlar bizlere yol gösteriyor!
Üniversitelerden...
ÖSS çalışmalarından..
İstanbul’un eski Emniyet Müdürü Ulubatlı “Beton Hasan”...
Tersane patronlarının yeni kâr alanı yaratma girişimi...
Emperyalist güçler gerici Sri Lanka rejimini destekliyor...
Obama’dan “Müslüman” dünyasına sahte mesajlar…
14. Uluslararası Gençlik Buluşması!
“Kürdistan’da diller, dinler, etnik gruplar,
ulusal topluluklar sorunu”
M. Can Yüce
Mücadele Postası.
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Obama’dan “Müslüman” dünyasına sahte mesajlar…

Filistin sorununun çözümü
direnişle sağlanacaktır!

4 Haziran’da Kahire Üniversitesi’nden Arap dünyasına seslenmeye hazırlanan ABD Başkanı Barack Obama, emperyalist Amerikan rejiminin bölge halkları nezdinde yerlerde sürünen imajını düzeltme girişimlerine yenisini ekleyecek. “Ortadoğu barışı” yönünde mesaj vereceği söylenen Obama’nın, bu ikiyüzlü girişiminin beklenen etkiyi yaratacağına ihtimal verilmiyor.

Eski ABD başkanı Bush ile neofaşist çetesi tarafından yürütülen halkları köleleştirme seferinin Irak bataklığına çakılması, Afganistan işgalini üstlenen savaş aygıtı NATO’nun ise hezimete uğrama tehlikesiyle yüzyüze kalması, Washington’daki küstah haydutları Obama gibi bir figürana muhtaç hale getirdi. Zira Amerikan savaş makinesi öncülüğünde icra edilen politika hem ezilen halkların nefretini kazandı hem ABD’de halkın bir kısmının değişim isteğini güçlendirdi.

Amerikan tekellerinin çıkarlarını temel alan politikalarda öze dair bir değişiklik yapmadan derinleşen açmazdan kurtulmaya çalışan emperyalist rejim, bu rolü Barack Obama’ya yükledi. Üstlendiği misyona dört elle sarılan Obama, önceliği Ortadoğu halklarına şirin görünme mizansenlerine vermeyi tercih etti.

Başkanlığının üçüncü ayında Ankara’ya gelen Obama, kısa sürede Mısır, Ürdün, Filistin yetkilileriyle görüşerek, Filistin sorununun çözümü ve Ortadoğu barışı için çalıştığını ispatlamaya çalıştı. İsrail rejimine yeni Yahudi yerleşimlerinin kurulmaması yönünde çağrılarda bulunan Obama, Filistin devletinin kurulmasından yana olduğunu da iddia ediyor. Daha önce siyonist İsrail devletinin güvenliğini sağlamayı öncelikli görev ilan eden Obama’nın, Filistin devletinin kurulması gerektiği yönündeki açıklamalarının temelden yoksunluğunu ortada. Zira siyonist rejim, güvenliğini Araplar’dan arınmış “saf Yahudi devleti”nde görüyor. Nitekim Obama açıklamalar yaparken bile, İsrail’deki ırkçı-faşist hükümet, Kudüs’ü Filistinli nüfustan arındırmaya, ırkçı-duvar inşaatını tamamlamaya, yeni Yahudi yerleşimleri açmaya, Gazze etrafındaki vahşi ablukayı kaldırma çağrılarına olumsuz yanıt vermeye devam ediyor.

Filistin sorununa önerdiği iğreti çözümle Arap halklarının güvenini kazanmaya çalışan Obama, bu hamle ile siyonist rejime de meşru alan açmaya çalışıyor. Zira bu girişimin başarıya ulaşması, gerici Arap rejimlerinin İsrail’le daha kolay işbirliği yapmasına alan açarak, siyonist rejimin izolasyonunu hafifletecektir. Hal böyleyken siyonist rejimin Obama’nın iğreti çözümüne yanaşmaması, “Araplar’dan arınmış Yahudi devleti” fantezisinin resmi çizgi olduğunu bir kez daha kanıtlamaktadır. Belirtmek gerekiyor ki, siyonist rejimin bu küstahlığı, başta ABD olmak üzere emperyalist güç odaklarının verdiği sınırsız destekten güç almaktadır.

Siyonist İsrail, Filistin halkının hiçbir temel sorununa çözüm önermeyen Obama planını reddederken, gerici Arap rejimleri ile Mahmut Abbas liderliğindeki El Fetih, ABD planından medet umabiliyor. Amerikancı Arap rejimlerinin Obama yönetiminden çözüm umar görünmeleri, buna inanmalarında değil, çıkarlarının böyle iğreti bir çözümü gerektirmesinden kaynaklanıyor. Ancak Amerikan planından medet uman El-Fetih liderleri, tam bir aymazlık içine saplanmış görünüyor.

Arap halklarının ABD emperyalizminden nefret etmesinin Filistin sorunundan öte nedenleri de var elbet. Afganistan, Irak işgalleri, Suriye’ye dönük tacizler, Lübnan halklarını hedef alan saldırı ve kışkırtmalar, önemli diğer nedenler arasındadır. Dahası yıkım ve kitlesel kıyımlar Afganistan’da, Irak’ta, Pakistan’da devam ederken, halkları iğreti çözüm vaatleriyle kandırmak kolay olmayacaktır. Halklar, suç dosyaları bu kadar kabarık olan emperyalist-siyonist güçlerle işbirlikçilerinin içi boş söylemlerine değil, icraatlarına bakacaklardır.

Bu koşullarda, Kahire’den Arap dünyasına seslenecek olan Obama’nın ABD emperyalizminin imajını düzeltme çabası kimi etkiler yaratsa bile, amacına ulaşamayacaktır.

Washington’dan yapılan açıklamaya göre, ABD’nin Müslüman ülkelerle ilişkilerini geliştirme isteğini dile getirmeye hazırlanan Obama, tarafların birbirini daha iyi anlamasının önemine vurgu yapması ve Ortadoğu’da barışın sağlanmasına yönelik çabaların hızlandırılmasına değinecek.

ABD emperyalizminin sözcülüğünü yapan Obama’nın bu girişimi başarısızlığa mahkumdur. Zira güdülen esas amaç ne Filistin sorununu çözmek ne Ortadoğu barışını sağlamaktır. Nihai amaç, Bush yönetiminin ABD savaş makinesi öncülüğünde uygularken başarısızlığa uğrayan planını, Obama’nın değişik üslubundan yararlanarak yeniden rayına oturtabilmektir. Bundan dolayı Obama’nın girişimi belli bir etki yarasa bile, halkları aldatma gücünden yoksundur.

Filistin sorununun köklü çözüme ulaştırılması ve Ortadoğu’da barışın sağlanması emperyalist güçlerle işbirlikçilerinin işi olamaz! Tersine, bu hedeflere ulaşabilmek ancak emperyalist-siyonist güçlerin halkların birleşik direnişiyle bölgeden sökülüp atılmasıyla mümkün olacaktır.


Misket Bombası Raporu açıklandı...

“Misket bombaları
sivilleri öldürüyor, yasaklansın!”

Mayınsız Bir Türkiye Girişimi, Türkiye Sakatlar Derneği ve SODEV, 30 Mayıs günü Taksim Metro çıkışında, 2008 Türkiye Misket Bombası Raporu’nu açıkladı.

Eylemde, “Misket bombaları sivilleri öldürüyor, yasaklansın!”, “Türkiye Sakatlar Derneği Kadıköy Şubesi” pankartları ile “Tarih yapın misket bombalarını, yasaklayın”, “Misket bombaları çocukları öldürüyor yasaklayın!”, “Misket bombaları sivilleri öldürüyor yasaklayın!” dövizleri açıldı.

Açıklamada, mayın temizliği ile ilgili tartışmaların devam ettiği şu günlerde hükümete seslenilerek, 50 yılı aşkın bir süredir mayın sorunuyla içiçe yaşandığı ve onbinlerce insanın mayın patlaması nedeni ile yaşamını yitirdiği ya da sakat kaldığı ifade edildi. Mayın Yasağı Sözleşmesi’nin imzalanmasının üzerinden 5 yılı aşkın bir süre geçtiği halde stoklardaki mayınların imha edilmediği ve toprağa döşeli mayınların temizliğinin başlamadığı belirtilerek, misket bombalarını yasaklayan sözleşmeyi imzalamaya çağrı yapıldı.

Basın açıklamasının ardından müzik dinletisi sunuldu. Ardından misket bombalarına karşı başlatılan kampanyanın tanıtım broşürleri ile hazırlanan rapor basına dağıtıldı. 50 ülkede hükümetlerin misket bombası politikasına ilişkin bilgileri de içeren raporda; toplam 34 devletin 200’den fazla tipte misket bombası geliştirdiği ya da ürettiği, bugün 17 devletin misket bombası üretmeye devam ettiği belirtildi. Toplam 79 ülkenin misket bombası stoğu olduğu ve stoklardaki misket bombalarının sayısının milyarlarla ifade edilebileceğinin belirtildiği raporda, sadece ABD’nin 730 milyon ile 1 milyar arası alt bomba bulundurduğu, 15 ülkenin 50’den fazla tipte misket bombasını en az 60 ülkeye, ABD’nin ise yüzbinlerce misket bombasını en az 30 ülkeye naklettiği belirtildi.

Raporda ayrıca, Misket Bombaları Konvansiyonu’nun misket bombalarının üretimini, kullanılmasını, nakledilmesini ve stoklanmasını yasakladığı, on yıl içerisinde kirlenmiş arazilerin temizlenmesini şart koştuğu ve bu silahın kurbanlarına destek olmak için çığır açan standartlar getirdiği belirtiliyor.

Kızıl Bayrak / İstanbul