5 Haziran 2009
Sayı: SİKB 2009/21

 Kızıl Bayrak'tan
 Saldırıların karşısına birleşik militan
sınıf mücadelesiyle çıkalım!
Kapitalizmin krizine karşı sokağa, eyleme, mücadeleye!
Kürt halkını aldatarak teslim alma planları…
KESK’e yönelik saldırılar ülke çapında eylemlerle protesto edildi...
Eğitim emekçilerinin Ankara yürüyüşü..
İşçiler TİS dayatmalarına
karşı yürüdü!
Entes direnişi güncesinden…
İşçi ve emekçi hareketinden…
KESK’e yönelik devlet terörü militan bir mücadele
sürecinin örgütlenmesi ile püskürtülebilir!
Esenyurt Tekstil İşçileri Kurultayı Hazırlık çalışmaları üzerine...
Direnen işçi kadınlar bizlere yol gösteriyor!
Üniversitelerden...
ÖSS çalışmalarından..
İstanbul’un eski Emniyet Müdürü Ulubatlı “Beton Hasan”...
Tersane patronlarının yeni kâr alanı yaratma girişimi...
Emperyalist güçler gerici Sri Lanka rejimini destekliyor...
Obama’dan “Müslüman” dünyasına sahte mesajlar…
14. Uluslararası Gençlik Buluşması!
“Kürdistan’da diller, dinler, etnik gruplar,
ulusal topluluklar sorunu”
M. Can Yüce
Mücadele Postası.
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

YTÜ’de direniş sürüyor...

“Soruşturmalar, cezalar geri çekilsin!”

 Direnişteki YTÜ öğrencileri olarak üniversitenin Beşiktaş’taki kampüs giriş kapısı önündeki çalışmalarımız sürüyor. Pankart ve dövizlerimizi kapı önünde asmaya ve direnişimizin sembolü “Eğitim hakkımız engellenemez!”, “Soruşturmalar, cezalar geri çekilsin!” yazılı önlüklerimizi giymeye devam ediyoruz. Ayrıca YTÜ’nün yerel yayını olan Amatör’ün satışını kapı önünde gerçekleştiriyoruz.

Hafta başından beri hem kapı önünde hem de okul içerisinde bildiri dağıtımları gerçekleştirdik. Ekim Gençliği imzalı “Mücadele sürüyor, dayanışma büyüyor!” başlıklı bildiri ile okulda yaşanan sürece değinirken, bugün eğitim hakları ellerinden alınan öğrencilerin direnişinin fabrikalarda ve işyerlerinde direnen işçi ve emekçilerin direnişlerinden farklı olmadığı vurgusunu yaptık. Emekten yana mücadeleye omuz veren herkesi bu direnişe de omuz vermeye, bu kavgaya taraf olmaya çağırdık.

“Direnişteki YTÜ Öğrencileri” imzalı, 13. YTÜ Bahar Şenliği teşhirini içeren bildiri ile bugün sponsorlar aracılığı ile üniversitenin işgal edildiğini, şenliklerin öğrencilerin kolektif üretimi ile sponsorsuz örgütlenmesi gerektiğini dile getirdik. YÖK düzenindeki üniversitelerde saldırının yeri geldiğinde ideolojik olarak sponsorlu şenliklerle, yeri geldiğinde fiili olarak polis, ÖGB saldırıları ile olduğunu vurgulayarak, YTÜ’de 50 günü aşkın süredir devam eden direnişe herkesi destek olmaya çağırdık.

Genç Sen’den destek ziyareti

Direnişimize destekler de sürüyor. 27 Mayıs günü Genç-Sen üyeleri YTÜ’deki direnişe destek ziyaretinde bulundular.

Genç-Sen adına yapılan açıklamada YTÜ’de yaşanan sürece değinildikten sonra, Genç-Sen’in direnişe destek verdiği bildirildi. İP-TGB çetesi ve polis işbirliğine değinilerek, İP-TGB çetesini püskürten öğrencilere polisin biber gazı ve plastik mermi ile saldırdığı ve yine devrimci ve demokrat öğrencilere soruşturma ve ceza yağdırıldığı belirtildi. “Gözaltılar, cezalar bizi yıldıramaz!” sloganı atıldı.

Direnişteki bir arkadaşımız ise yaptığı konuşmada, SGD’ye yönelik gözaltı ve tutuklama terörüne değindi, Genç Sen’in YTÜ’ye gerçekleştirdiği ziyaretin önemli olduğu vurgusunu yaptı. Ancak, 50 günü aşkın süredir devam eden direnişe yapılan ziyaretin geç kalmış bir ziyaret olduğu, bundan sonraki süreçte ortak çalışma örülmesi gerektiğini söylendi.

Genç Sen’in ziyareti, “Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz!”, “Yaşasın devrimci dayanışma!” sloganlarıyla bitirildi.

YTÜ Ekim Gençliği

YTÜ’de yasağa rağmen siyasal faaliyetimiz sürüyor!

 13. YTÜ Bahar Şenlikleri bu yıl öğrencilerin kolektif üretiminden uzak, sponsorların üniversiteyi işgal etmesi biçiminde gerçekleştirildi ve 29 Mayıs günü sonlandı. Bahar Şenlikleri, gün boyu eğitimi aksatan yüksek sesli müzikler eşliğinde süren yarışmalar ve her yanı saran yiyecek-içecek tezgâhları ile tüketim kültürünün öğrencilere dayatılması biçiminde hayat buldu. Üniversite ile hiçbir biçimde ilişkilendirilemeyecek olan bu tablo karşısında duyarlı birçok öğrenci ve öğretim elemanı rahatsızlıklarını dile getirdi. Fakat bu süreçte, bu sponsorlu şenliğe karşı okuldaki siyasal öznelerce bir alternatif oluşturma çabası güdülmedi.

Okulda artan baskılar nedeniyle okul içerisinde siyasal faaliyet yürütme iradesi gösterilemezken, çalışmalar sadece kapı önünde sürdürülmektedir. Fakat direnişteki bir arkadaşımızın açtığı davaya idari mahkemece yürütmeyi durdurma kararı verilmesi, arkadaşımızın kapı önündeki faaliyeti içeriye taşımasına olanak verdi. Böylece hafta boyunca kapı önünde direnişimiz ve üniversitedeki sponsorlu şenliğe değinen çalışma okul içerisine de taşındı. “Direnişteki YTÜ Öğrencileri” ve “Ekim Gençliği” imzalı bildirilerimiz üniversite içerisinde de kullanıldı. Ayrıca üniversite içerisine 50 günden sonra ilk defa duvar gazeteleri ve afişler taşındı. “Direnişteki YTÜ Öğrencileri” imzalı şenlikler üzerine olan duvar gazetesi Tonoz Kafe önüne asıldı. Ayrıca 2-3 Nisan’dan bugüne uzayan saldırıları anlatan bir duvar gazetesi ve Mayıs şehitleri konulu Ekim Gençliği imzalı afişler de kullanıldı.

56 gündür polis-idare işbirliğinde sürdürülen afiş yasağına karşın YTÜ’de gerçekleştirdiğimiz bu çalışma oldukça anlamlıdır. Bu süreçte de rektörlük, çevik kuvvet üniversite içerisinde fiilen kullanmaktan çekinmemiş, asılan her türlü siyasal içerikli afişe müdahale etmiştir.

Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da siyasal faaliyetimizi kararlılıkla sürdüreceğiz. İster kapı önünde olsun ister okul içinde, baskılara boyun eğmeyecek ve çalışmalarımızdan ödün vermeyeceğiz.

YTÜ Ekim Gençliği


2. Kamp Üs Festivali gerçekleştirildi

Kamp-Üs dergisi olarak düzenlediğimiz “özgürlük” konulu festival 27 Mayıs günü gerçekleştirilen panel ve konserle sona erdi.

Fotoğraf Atölyesi’nin dönem boyunca yaptığı sergileri ÖKM’nin girişine astık. Ayrıca Bilim-Felsefe Atölyesi’nin “Felsefede özgürlük ve bilimde sansür” başlıklı duvar gazetesini de sergiledik.

“Özgürlük” konulu panelin katılımcıları, anti-50/d İnisiyatifi’nden İÜ Araştırma Görevlisi Levent Dölek, TUYAB’tan İsmail Karagöz ve Tekin Yıldız’dı. Kot taşlama işçilerinden Gazi Polat ise etkinliğe katılamadı.

İlk olarak Kamp-Üs dergisi adına konuşma yapıldı. Konuşmada kot taşlama işçilerinin süreçlerinden, çalıştıkları koşullardan bahsedildi. Kamp-Üs dergisini neden çıkardığımız, YÖK’ün bu sene açıkladığı “özgür alanlar” projesi anlatıldı ve bu yüzden bu yıl festivalin konusunun “özgürlük” olarak seçildiği ifade edildi.

Bir süredir mücadelelerini sürdüren Anti-50/d İnisiyatifi’nden Levent Dölek konuşmasına Kamp-Üs Dergisi’nin bu çalışmasını çok anlamlı bulduğunu söyleyerek başladı. Anti-50/d İnisiyatifi’nin de aslında bir akademik özgürlük mücadelesi verdiğini söyledi.

Ardından söz alan Ölüm Orucu Gazisi Tekin Yıldız, neo-liberal saldırılarla sahte bir özgürlük yaratıldığını, bu yüzden tutsaklığın sadece hapishanelerde yaşanmadığını söyledi.

Daha sonra sözü TUYAB’tan İsmail Karagöz aldı. Devletin cezaevlerinde uyguladığı politikaları aileler üzerinde de uyguladığını anlattı. Bizlerin de geçmişten, Denizler’den, Mahirler’den aldığımız mirasla özgürlük mücadelesini kazanabileceğimize değindi.

Sonrasında ise Bandista Grubu bizlerleydi.

Panele ve konsere ortalama 80 kişi katıldı.

Kamp-Üs Dergisi

 

İÜ’de Nazım Hikmet anması…

İstanbul Üniversitesi Ekim Gençliği olarak 3 Haziran günü Edebiyat Fakültesi’nde Nazım Hikmet anması gerçekleştirdik.

Anmadan önce hafta başından itibaren Edebiyat Fakültesi’nde anmanın duyurusunun yer aldığı afiş çalışması yaptık.

Anma bir arkadaşımızın yaptığı konuşmayla başladı. Konuşmada Nazım’ın devrimci kimliğine, verdiği mücadeleye vurgu yapılarak devletin önce “vatan haini” ilan etmesi ardından tekrar “vatandaşlığa” kabul etmesinin aldatmacadan ibaret olduğuna değinildi.

Konuşmanın ardından şiir ve müzik dinletisi yapıldı. Nazım’ın “Vatan Haini” ve “Giderayak” şiirleri okunurken “Haziran’da Ölmek Zor” şarkısı hep birlikte söylendi. Kapanış konuşmasında Nazım’ın verdiği mücadeleyi devam ettireceğimiz vurgulandı.

İstanbul Üniversitesi Ekim Gençliği


İÜ’de faşist saldırılar sürüyor...

“Faşizme karşı omuz omuza!”

İstanbul Üniversitesi Öğrenci Kültür Merkezi’ne bağlı Türkçe Yaşam Kulübü üyeleri Süleymaniye’de, İstanbul’un fethinin yıldönümüyle ilgili 1 Haziran günü etkinlik gerçekleştireceklerdi. Etkinlik öncesinde mehter takımı eşliğinde 70-80 kişilik ülkücü faşist grup okulun çevresini dolaştı.

Yaptıkları gövde gösterisinin ardından sloganlar eşliğinde Merkez Kampüs’e giren faşistler havuzlu bahçede oturan solcu öğrencilere saldırdılar. Ellerinde satır ve bıçaklarla okula giren ve çoğu öğrenci olmayan faşist güruhun saldırısı sonucu iki arkadaşımız yaralandı.

Saldırının ardından öğrenciler enstitünün içerisine girdiler. Burada beklerken polisler öğrencilerin okulu işgal ettiğini ve çıkmaları gerektiğini söyledi. Daha sonra Rektör Yardımcısı ile yapılan görüşmelerlin ardından faşistler okuldan çıkarıldı. Öğrenciler ise Merkez kampüs araç kapısına sloganlar eşliğinde gelerek Edebiyat Fakültesi’ndeki arkadaşların da katılmasıyla birlikte burada basın açıklaması gerçekleştirdiler.

Açıklamada yaşanan olaylar anlatılarak, bu saldırıların İÜ’de sıkça yaşandığı, faşistlerin okulda yer edinmeye çalıştığı ama okulda barınmalarına izin verilmeyeceği söylendi. Polis-idare-faşist işbirliği bir kez daha vurgulanarak, faşistlerin okullarımızda çalışma yürütemeyeceğine değinildi. Açıklamanın ardından toplu şekilde ÖKM’ye geçildi. Buradan toplu çıkış yapıldı.

Açıklama sırasında sık sık, “Beyazıt faşizme mezar olacak!”, “Faşizme karşı omuz omuza!”, “Yaşasın devrimci dayanışma!”, “Katil polis üniversiteden defol!” sloganları atıldı.

İstanbul Üniversitesi Ekim Gençliği


Gençliğin faaliyetlerinden…

Taksim’de Ekim Gençliği satışı...

28 Mayıs günü İstiklal Caddesi’nde Ekim Gençliği satışı gerçekleştirdik.

“Stajyer avukatlık, yetkin mühendislik, sözleşmeli öğretmenlik, diplomalı işsiz olmayacağız! Gençlik geleceğine sahip çıkıyor!/ Ekim Gençliği”, “Eşit, parasız, bilimsel, anadilde, demokratik eğitim için mücadeleye!/Ekim Gençliği”, “Kapitalizm açlık, yoksulluk, sefalet ve savaş demektir, kapitalizmin krizine karşı mücadeleyi yükseltelim!/Ekim Gençliği” şiarlarıyla ve ajitasyon konuşmalarıyla canlı bir satış gerçekleştirdik.

Dergimiz üzerine birçok liseli ve üniversiteli ile konuştuk. Kısa sürede 25 Ekim Gençliği sattık.

İstanbul Ekim Gençliği

İzmir’de Ekim Gençliği ve Liselilerin Sesi satışı

İzmir’de üniversitelerin final tatiline girdiği şu günlerde, liselilerin ÖSS karşıtı yapacağı eylemin ön gününde Ekim Gençliği ve Liselilerin Sesi satışını gerçekleştirdik.

İzmir’in merkezi yerlerinden Karşıyaka Çarşısı’nda 29 Mayıs günü gerçekleştirilen satışta ajitasyonlar yaparak gençliği mücadeleye çağırdık. Ekonomik krizin ardından faturanın işçilere, emekçilere ve onların çocukları olan bizlere kesilmek istendiğini, krizle beraber bizi bekleyen geleceksizliğin iyice ağırlaştığını ifade ederek, çözümün mücadelede olduğunu haykırdık. Sosyalizm mücadelesine omuz vermeye çağrı yaptık.

Ayrıca 30 Mayıs günü gerçekleşecek olan ÖSS karşıtı eylemin duyurusunu yaparak “Geleceğimiz ve özgürlüğümüz için İzmir Liseli Gençlik Platformu saflarına” çağrısını yaptık. Yaklaşık iki saat süren satışımız boyunca yayınlarımızı gençlikle buluşturduk, devrimin ve sosyalizmin sesini alanlarda yükselttik.

İzmir Ekim Gençliği