Mücadele Postası
Polis can almaya devam ediyor!
Polis tarafından işlenen cinayetlere bir yenisi eklendi. Gaziantep’te bir polisin açtığı ateş, 40 yaşındaki İbrahim Özkaymak’ın ölümüne neden oldu.
Emniyetin iddiasına göre, polis memuru A.G, 23 Nisan Mahallesi Şahinbey Emniyet Amirliği arkasındaki Şahinbey Uzay Çatılı Pazar yerinde “yasak olmasına karşın U dönüşü yapan” otomobil sürücüsüne müdahale etmiş, bu sırada yaşanan kavgada polisin “uyarı ateşi” açması sonucu yoldan geçmekte olan İbrahim Özkaymak vurulmuş.
Katil polis böylelikle bilindik yalanlarla koruma altına alınmış oldu. Her defasında aynı yalanlar uydurulur. Polis, “kazayla” ya da “kendisini savunmak için” ateş eder, sonra da yargılanıyormuş gibi göründüğü halde işine devam eder.
Bu polis cinayetlerinin önü, TMY ve ilgili yasalarda yapılan değişikliklerden sonra polise sınırsız adam öldürme yetkisi tanınmasıyla açıldı. Dolayısıyla, polisin döktüğü her kanda bir bütün olarak devletin sorumluluğu var.
Polis terörünü durdurmanın yolu katil devletten hesap sormaktan geçiyor!
Kartal’da tutuklama protestosu
İşçi-Köylü gazetesi Kartal büro çalışanı Suzan Zengin ve üç kişinin 28 Ağustos sabahı gözaltına alınıp 31 Ağustos’ta çıkarıldıkları mahkemece tutuklanmaları, Partizan tarafından Kartal Meydanı’nda gerçekleştirilen basın açıklamasıyla protesto edildi.
Basın açıklamasında devrimci, demokrat, sosyalist ve yurtseverlere yönelik saldırıların “açılım tartışmaları” eşliğinde sürdüğü belirtilerek şunlar söylendi: “Demokrasi naraları atan egemenlerin uzun mücadeleler sonucu dirhem dirhem kazandığımız haklarımıza göz diktiklerini bizler çok iyi biliyoruz. Faşist egemen sistemin hiçbir demokratik haklara tahammülü olmadığı her geçen gün fazlaca ortadadır. Keyfi gözaltılarla, tutuklamalarla, baskılarla devrimci, demokrat, sosyalist mücadele engellenmeye çalışılmaktadır.
Yaklaşık 100 kişinin katıldığı eyleme DHF, YDG-M, BDSP, Emek Gençliği, ESP, Kaldıraç, Alınteri, ve Halk Cephesi destek verdi.
Kızıl Bayrak / Kartal
Cafna Munzur ve Gülistan
Bedeli katmer katmer ödenmiş
Sevdalara kucak açmıştı yeryüzü
Gülüşümüz hep vardı
Kimi zaman acıya bulanmş
Kimi zaman zafere yatkın
Kimi zaman bir dilim ekmeği
Paylaşmanın
Ya da
Tırnakla umudu kazmanın gülüşü
Ama hep vardı
Mercan’da 17 kör bıçak bilenmişti
İçimizdeki derinliğe göz dikmiş
Kan kokusuna sırıtkan
Biliyorduk
Tanıyorduk
Boylu boyunca uzanmıştık
Yeryüzünün en dirençli mağmasına
En sıcak yerine
Acıyla yoğrulmuş bir halkın
Nasırlı ellerine tutunmuştuk
Kan kokusu
Barut kokusu
Mercan’ın nergizleri
Bağdaş kurmuştu bedenimizin her parçasına
Halen bıçaklar bileniyordu
Cafnaya uzanıyordu barut
Artık yüreğimiz 17 bin parça
Cafna’nın dev dalgalarında
Örseleniyordu
Her kudurgan dalga 17 bin darbe vuruyordu
Suskundu yeryüzü
Kirli bir suskunluk
Akbabaların sinsi bakışı
Ve
Ölüm halay çekiyordu TAMİL’in bedeninde
Ulucanlara selam dururcasına
İnatla!
Onüçlük bir Tamilli kızın
Gözlerinde donup kalmıştı
Bir damla kan...
Cafna’dan
Munzur’dan
Zifiri dumanların yükseldiği
Fabrikalardan
Bizim alınterimizdi süzülen
Ki
Bir kız daha direniyordu
Cafna’yı Munzur’u alınterini yüreğine sığdırıyordu
Fabrika kapısında tek başına sıkılı yumruğu ile
Gülümsüyordu pir-u pak
“emekçiler adına direniyorum’’ diyordu
BİZ KAZANACAĞIZ!
Ümraniye’den tekstil işçisi
Tekin Ailesi’nden eylem
Belçika’da yaşayan Mikail Tekin’in cezaevinde gördüğü işkence sonucu yaşamını yitirmesine karşı, Tekin’in ailesi ve akrabaları 29 Ağustos günü İstanbul Taksim’deki Belçika Konsolosluğu önünde basın açıklaması gerçekleştirdi ve konsolosluk önüne siyah çelenk bıraktı. Eylemde, “Başka analar ağlamasın!”, “Irkçı Belçika!”, “A-B sözde insan hakları nerde!” pankartları açıldı.
Basın açıklamasını Tekin’in akrabası Mahap Çelikkol okudu. Çelikkol yaptığı açıklamada, Tekin’in, 7 Ağustos tarihinde, Cuma namazı çıkışında arkadaşının arabasına yazılan cezaya itiraz etmesi üzerine gözaltına alındığını söyledi. Bu olayın Avrupa’nın orta yerinde, insan hakları mahkemesinin bulunduğu bir ülkede gerçekleşmesinin son derece manidar olduğunu belirtti. Tüm Avrupa ülkelerini bu olaya tepki vermeye çağırarak, Belçika devletinden suçluları bir an önce bulup cezalandırmasını istedi.
Tekin’in kardeşi de yaptığı konuşmada, Tekin’e ait resimler ile işkence izlerini gösterdi ve delillerin karartıldığını belirtti. Basın açıklamasının ardından konsolosluk önüne siyah çelenk bırakıldı.
Kızıl Bayrak / İstanbul
Kartal’da “Devrim Okulu”
Kartal İLGP olarak “Devrim Okulu”nun ilk gün programını 29 Ağustos günü gerçekleştirdik.
Koordinasyon ekibi olarak çalışmalarını yürüttüğümüz “Devrim Okulu”nun ilk gününde “Devrimci kimlik, devrimci miras” ve”1960-1980 arası devrimci gençlik hareketi” başlıkları işlendi.
Yapılan sunumların soru-cevap şeklinde olması ve konuların örneklerle anlatılması liselilerin katılımını yükseltti.
Kartal İLGP
|