Kızıl Bayrak'tan...
Önümüzdeki dönem mücadelenin hararetinin artacağını rahatlıkla söyleyebiliriz. Çünkü seçim oyunu gibi tezgahların kurularak emekçilerin ilgisinin mücadeleden alıkonulduğu şu dönemde dahi, yaygın ve militan bir sokak hareketliliği tablosu var. Düzen güçleri bu mücadele dinamiklerini yatıştırmak için manevra yapma imkanlarına da sahip değildir. Bu nedenle de tüm olanaksızlıklarına rağmen sınıf ve kitle hareketi istikrarlı ve kararlı bir biçimde yolundan gitmektedir.
Mevcut sokak hareketliliği içerisinde en ileri odağı hiç kuşkusuz Kürt halkı oluşturmaktadır. Hak ve özgürlük talepleri, geleneksel inkar ve imha politikasıyla ile karşılanan Kürt emekçileri, tam bir isyan ruhuyla sokakları doldurmaktadırlar. Geçtiğimiz günlerde de devlet terörü karşısında sinmeden, geri adım atmadan bu kez katledilen gerillalara sahip çıktılar. Kurulu düzeni fazlasıyla zorlayan eylemleriyle, Kürt sorununu çözmekte aciz olan devlete teslim olmayacaklarını gösterdiler. Halihazırda eylemler yatışmış gibi görünse de, Kürt halkı büyük bir mücadele azmi özgüveni ve düzenle köprüleri atabilecek bir güce sahip olduğunu da göstermektedir. Dolayısıyla bu gibi ara soluklanmalara rağmen hareket istikrarlı bir çizgide ilerlemektedir. Bu haliyle de mücadele gücü ve ruhuyla Ortadoğu’daki halk isyanlarının ruhunu ülke topraklarına taşımaktadır.
İşçi sınıfı cephesinden ise mevzi direnişler devam etmektedir. Yaygın ve militan biçimler kazanan eylemleriyle direnişçiler sınıfın bugünkü dağınık tablosuyla gelecekteki birleşik-militan hareketi arasında köprü rolü oynamaktadırlar. Mevzi mevzi direnerek sermayeye ve uşaklarına karşı, anlamlı bir mücadele deneyimi yaratmakta, arkadan gelecekler için yol açmaktadırlar. Direnişçi işçilerin eylem ve etkinliklerinin ancak bir kısmını gazetemizden yer verebildik. Ama bu kadarı dahi oldukça geniş bir yer tutuyor. Bu kadarı dahi sınıfın en zor şartlarda dahi bir direnme kapasitesinin olduğunu gösteriyor.
Diğer taraftan ise faşist baskı ve teröre karşı mücadele de sürüyor. AKP ve düzenin diğer efendileri iktidarlarını korumak ve toplumu dizginleyebilmek üzere baskı ve terör cenderesini her geçen gün daha da sıkıyorlar. Yaygın ve sınırsız polis terörüne cüppeli terör eşlik ediyor, her türlü demokratik hak ve özgürlük kaba biçimde çiğneniyor. Ancak birçok örnekte olduğu gibi baskı ve terörün artması, mücadeleyi boğmaya yetmiyor. Aksine sokaklara daha kararlı çıkılıyor, polisin üzerine daha kararlıca gidiliyor. Düzenin koyduğu sınırlar aşılıyor, yasaklar çiğneniyor. En önemlisi devrimci değerlere güvenle sahip çıkılıyor, bu değerler düzenin baskısına rağmen kararlıca savunuluyor. Gazetemizde bu gündemle bağlantılı eylem ve etkinlik haberleriyle birlikte çeşitli makalelere yer verdik.
Son olarak belirtelim, tüm bu tablo rüzgarın devrimden yana estiğini gösteriyor. Kararlılık, direnç, değiştirme isteği, azmi ve umudu büyüdükçe, tüm bunların gereği sokakta yapıldıkça bu rüzgar daha da güçlenecektir. Bu bilinç ve ruhla döneme yüklenmeliyiz.
|